bir zamanlar sevdik sonra tekrar sonra tekrar

henüz 11 yaşındaydı. küçüktü... bıyıkları terleyen, koltuk altını ve etek tıraşını yeni olmaya başlayan bi filiz desem abes kaçmaz o çocuğa. şuan oturduğu mahalleye taşınalı 2 yıl olmuş ama kimseyle tanışamamış bi çocuk. parka çıkıp oynamazdı, çünkü kötü bi mahalleye taşındıklarını düşünürdü. ailesi sorunsuz, abileriyle arası iyi bi çocuktu. abileriyle gezip tozardı, arkadaşa da pek ihtiyacı yoktu hani.
artık 11 yaşındaydı ve ortaokula başlama çağı gelmişti. eski arkadaşlarından kopmuştu. bunun için çok üzülmüştü. o küçücük aklı sürekli eski arkadaşlarında, eski mahallesindeydi. ama ailesi mahalledeki okula göndermekte çokta ısrarlıydı. çünkü evlerine çok yakındı. neyse... bu çocuk zorla da olsa mahallesindeki okuluna başladı. okulun açıldığı pazartesi günü gitti. salı günü ve sonraki 2 hafta okula gidemedi. çünkü hasta olmuştu ve evde yatmak zorundaydı. hastalık basit bi su çiçeğiydi. ama doktor evden çıkmaması gerektiğini söylememişti. dinledi doktor amcasını. o tek günde sınıfındaki herkesle tanışmıştı. çünkü daha farklıydı onlardan ve en önemlisi de o "yeni gelen çocuk" idi. neyse... 2 haftayı evinde yatarak geçirdi çocuk...
okula geri döndüğü vakitse her şey çok farklıydı. herkes onu merak etmişti ve ne olup bittiğini soruyordu. hele biri vardı ki o küçücük yüreğini hoplatan ilk kız... neyse 6.sınıfı böyle böyle bitirdi. arkadaşlarıyla samimi oldu, onları tanımaya başladı. yada henüz tanımamıştı ve tanıyacaktı.
yıl oldu 2005 ve artık karne günüydü ve 3 ay görüşemeyecekti bir çoğuyla. o yüreğini hoplatan kızla bi göz göze geldiler. okulun kapısında bekledi kızın çıkmasını. kız çıktığında
+bişey söyleyebilir miyim?
-tabii..
+şey... ımmm... ben...
- :/ ?
+ımmmmm... ben senden hoşlanıyorum... :$ sevgilim olur musun n... ?
-...
+hı? olur musun? sevgi ne tam bilmiyorum. eğer anneme karşı hissettiğim gibiyse ben seni seviyorum n... .
-şey... ben... olmaz g... .
+kendine iyi bak. görüşürüz. ve bu söylediklerimi de boş ver olur mu?
-tamam. sende kendine iyi bak.

çocuk büyüyordu 12 yaşındaydı artık. okulu sabırsızlıkla bekliyordu çünkü o kızı görecekti. aynı mahallede olmalarına rağmen bi kaç defa görüşebilmişlerdi. 7.sınıfı öylesine sıradan geçmişti ki, onun için 2 şey önemliydi. birisi abisi siftahını yaptırmıştı * diğeri ise o kız ile artık çook yakın arkadaştı.

artık son senemize gelelim... ortaokul bitiyor... çocuk 14 yaşındaydı. tüylenmeye başlamıştı. o çocuksu sesinin yerini iyice kart ve kalın sesi almaya başlamıştı. daha erkeksiydi, karşı cinsine daha çok ilgi duyuyordu...
dersleri muhteşem olan bu çocuk dersaneye falan gitti. 7.sınıftada gitmişti zaten anafeni bilirsiniz fetonun dersanesi. 8.sınıf için kayıt bile yaptıramamışlardı. bahaneleri kızlarla çok muhabbet ettiği için kaydını yapamayız olmuştu. sonra babası gitti ve onu en çok kaşarın olduğu dersaneye yazdırdı. anafenin 3 katı para ödedi ama çocuğun gelişimi için çookta hoş oldu...
8.sınıfın karne gününe atlayayım çok uzattım farkındayım * kusuruma da bakmayın panpalarım.
karne gününde 2 sene önceki olayı tekrarlamayı kafasına koymuştur çocuk... bu defa ama tekrarlamaya çalışırken yememiştir. kız okuldan çıkar ve göz göze gelirler. bu defa kız kendisi gelir çocuğun yanına. ayrıca da kız artık mahallede değildir. taşınmıştır... çocuk belkide onu bidaha göremeyecektir ve kıza sıkı sıkı sarılır. onu yanağından öper annesinin yanında. annesi gider kızın... çocuk baştan aşağı bi süzer kızı. koyu kahve doğal saçlar, pembe üstüne beyaz kalpli tişört, mavi kot etek, ten rengi şeffaf çorap, siyahta bi ayakkabı. kız çok güzeldir... okulun en iyi 2.kızıdır zaten. sonra yanlarına arkadaşları gelir bu sırada. nerden baksan 9-10 kişi olmuşlardır. okulun biraz aşağısındaki parka gidip hep birlikte otururlar. bu defa kız çocuğu çeker parkta bi kenara. müstakil bi evin 5-6 merdiveninin olduğu köşeye. çocuğu oturtur, sonra yanına kıvrılır bu kız. bu sırada yalnızlardır. kimse görmez, kimse de duymaz onları. bu defa kız lafa girer:
-2 sene önce bu günü hatırlıyor musun ?
+dün gibi.
-neden kabul etmemiştim biliyor musun ?
+hayır.
-küçüktük.
+çok mu büyüdük?
-en azından bi ilişkiye başlayabilecek yaştayız.
+o zaman ?
-ben seni seviyorum g... . anlayamıyor musun?
+bende seni seviyorum... hemde çok n... .
-ama bi ilişkiye başlayamayız. evlerimiz çok uzak
+a...
arkasını dönüp gider... gitmeden öncede bi öpücük kondurur çocuğun yanağına...

çocuk aptala bağlamıştır... hep birlikte parkta otururlar konuşurlar falan, artık akşam olmak üzeredir ve bu dağılma vaktinin geldiğini gösterir. dağılırlar... evlerine giderler... akşam olur çocuk kızdan telefon bekler çalmaz, mesaj bekler gelmez. gelmeyecektir de zaten.
artık lise çağı gelmiştir. ergenliğin zirvesine iyice yaklaşmaktadır. mahallesindeki liseye kayıt yaptırır çocuk. o çalışkan çocuk hiç bir tak kazanamamıştır. lisede kendine öyle bir ortam kurmuştur ki, ortaokuldaki sıra arkadaşı ile aynı sınıftadır. yine aynı sıradadır. hayat onlarındır. kimseye olmayan muhabbet ve para o ikisindedir. daha lisenin ilk 3 haftasında sınıftaki kızların güzellerini kendi taraflarına çekiyorlardı. hatta vaziyet ilk dönemin sonlarına doğru öyle bir hal almıştır ki, ha şimdi tv'de yanlış gösterilen Süleyman, ha bizim bu çocuk. sınıfındaki 25 kızın en güzel 10 tanesini seçip kendi haremini kurmuştur. okulda git gide çevresi genişlemeye başlamıştır ve artık ismi duyulmaktadır. üst sınıflardan gelen tehditler, ters bakışlar, omuz atmalar... hiç biri o kız çevresinden onu koparamamıştı. çünkü o kızlara karşı bel altı planları vardır. kısmen de gerçekleştirmiştir. şimdi bu kadar binlik yeter... gelelim mevzuyla ilgili bölüme... lise 2dedir artık bu çocuk. aslında artık çocuk yerine delikanlı/genç daha uygun olacaktır. sayısal seçmiştir garibim. kendisi eşit ağırlık istedi çünkü kızlar vardı. ailesi sayısal dedi. mühendis ol dedi. mecbur boyun eğdi. artık 10.sınıfın ilk dönemini bitirdi diyelim birazcık vakit atlayalım. * yarıyıl tatili geldiğinde cuma günü okul çıkışı ortaokuldaki o sevdiği kıza mesaj attı. çünkü aklındaydı, çünkü nabız yoklaması gerekiyordu, çünkü merak ediyordu, çünkü çooook özlemişti. bi arkadaşıma ayarlicam seni bahanesiyle kızı aradı. istediği gibi terslendi. çok güzel oldu diyordu çocuk telefon sırasında. sonra kız beni bidaha arama dediğinde şoke olmuştu. aptala dönmüştü, eve gitmek için yol süresi 4,5-5 dk iken o 4,5-5 saate çıkmıştı birden bire. günlerden soğuk bi kış günü artık tatil bitiyordu, diğer abisi onu ilk defa kız kulesinde yemeğe zütürecekti. çünkü o gün onun doğumgünüydü. süslendi, özendi, evden çıktı. abisiyle birlikte arabada giderken bi mesaj... o kızdı... beni aramaya diyen kız, sevdiği kız mesaj atmıştı...
Doğum günün kutlu olsun sevdiğim...
delikanlı durup ağlamaya başladı. abisi şaşırmıştı nolduğunu anladı. çünkü her iki abisiylede paylaşmıştı bu konuyu. o gece yemek yediler eve döndüler...
to be continued... *
gibleyen olur yada olmaz pekte umrumda değil. yıllardır metin belgesine yazıp sildiklerimi burda yazayım dedim bu defa (:
iyi geceler panpalar..