kafanı gibeyim.

şaka bir yana böyle olsaydı o an zoruma gitmezdi. çünkü içeri girdiğimde kız ve ablası gitmişti. rastgele bir yön seçip bunları aramaya başladım ama nafile. bulamadım. bu mallığımdan dolayı kafamı gibeyim. itiraf ettim rahatladım amk. oh be

sonra güvenlikçi kapıyı kapattı. kapıya +18 şiddet korku cinsellik yazılı bir logo asıp soyunmaya başladı. asteğen olacak bin en heveslisiydi. en çok da o hunharca gibti beni.

işe yeni başlamıştım. üzerimde gıcır takım elbise vakıfbanka para çekmeye gitmiştim. banka kalabalıktı. içeri girdim bir süre ayakta bekledim. o sırada sarışın bir afet gördüm ki sormayın. öyle bir yüz güzelliği böyle bir fizikle buluşamaz. o kadar yani. bankadaki binlerin hepsi kızı kesiyor. abartısız ama. hele bir asteğmen vardı yavşamaya falan çalışıyor. kızla göz göze gelince bu yanındaki çantayı bana bakarak kucağına aldı. ama gözünü de dikmiş bana bakıyor. sessizce gittim yanına oturdum. bir iki dakika durduktan sonra bu, bankacı mısınız dedi. ama benim ayaklar titriyor, aşık oluyorum amk. hayır değilim dedim. muhabbet başladı biraz. kız fena halde bana yavşıyor gülümsüyor, yanımızdaki astek de dahil bütün binler kıpkırmızı kesildi. muhabbet ettik biraz, ablasının bankada işi varmış. bana gişede sıra bekleyen kapalı genç birini gösterdi. ablasına baktım bana gülümsedi. ama cidden beyler hayırlı işler der gibi. ama binlik manasında değil. yapın aranızı tatlı tatlı der gibi bakıyordu. sonra bana sıra geldi. ablası sanırım havale bekliyordu. çünkü sırası geldiği halde sıra atlatıyordu. ben gittim işimi hallettim. kıza gülümseyip iyi günler dedim. dışarı çıktım. ama beyler inanın mal gibiydim o an. şakındım. büyü yapılmıştı sanki. robot gibi dışarı çıkmıştım sadece. arka sokağa geldikten sonra beyne azıcık oksijen gidince naaaptın sen salak dedim kendi kendime. koştura koştura bankaya gittim. yolda da plan yapıyordum. kızdan numarasını isteyip buluşma teklif edecektim. kız almanya da yaşıyormuş. ablasını ziyarete gelmiş. gitmeden hayatımın kadını olur belki derken bankaya girdim.