/i/Nostalji

eski değil eskiyemeyen konular
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +32 -5
    https://youtu.be/NCKvjIJP0lE

    Burası Küçükçekmece/Soğuksu'da bulunan Goncagül Sokak.Ben bu sokakta büyüdüm,bu ilçede okula gittim,bu sokakta hayatı öğrendim.

    Ben ilkokul üçüncü sınıfa kadar burada yaşadım. Apartmanımız 18 daire, içinde babannemlerinde oturduğu bi apartmandı.18 dairenin 18'ide birbirini tanır,her zaman yardımlarına koşardı.18 dairenin hepside birbirine saygılıydı beraber günler yaparlardı. Komşu komşunun külüne muhtaçtır atasözünün apartmana bürünmüş haliydik.
    Mesela başka apartmanda oturan Tolga abinin bilgisayarı bizim apartmandaki babannesindeydi. Bende bilgisayarıyla oynamak için gece gündüz demeden onlara giderdim, Emine teyzede gel buyur oğlum derdi.O zamanda bizim külümüz buydu:)

    Küçükçekmece farklıydı, emektar tren ve tren istasyonlarıyla, sahiliyle,insanıyla ve sessizliğiyle tamamen farklıydı. Soğuk kış günleri o sidik kokulu, duvarları yazılarla Soğuksu altgeçidi bile farklı kılıyordu Küçükçekmeceyi. Dert çekmek için iki ayrı yol vardı K.çekmecede.Ya sahile inerdiniz deniz kenarına,ya da gişeden jeton alıp emektar trenlere binerdiniz.O zaman trenler eski, yolculuk halindeyken trenin kapısını açardınız ayaklarınızı uzatırdınız aşağıya, sigaranızı yakardınız.En azından benim gördüklerim öyle yapıyordu.
    Sahilinde lunarparkı, hemen yanıbaşında duran üç tane koskocaman halı sahası bile farklı kılıyordu Küçükçekmeceyi.
    Sabah kalktığınızda burnunuza gelen deniz kokusu ve eve vuran güneş bambaşkaydı.

    Okuduğum okul bile farklıydı lan. Dünyada o zamanlar okulunu benim kadar çok seven bi insan evladı olmamıştır. Küçükçekmece Ilköğretim Okulu. Sabahçı olduğumuz zaman kışın saat 5'te kalkıp, servisle o küçücük Kocatepe Ilköğretim okulundaki tavuk kümeslerini(şaka yapmıyorum) görmeyi bile özledim.
    Küçükçekmecenin Belediye Başkanı bile farklıydı, Aziz Yeniay. Adam bizim okulun bahçesine halısaha yapmıştı oğlum.Ne büyük nimetti biliyor musun ?

    Sokakta her gün top oynardık her gün. Ulan Kahraman abi seni bile özledim amk.Yan apartmanımızda otururdun, kocaamaan yerleri çakıl taşlarıyla dolu bi garajınız vardı.Top oynardık, profesyonel topçuydun, bizim Taylanın elini kırmıştın, annesi bidaha bizim mahalleye inmesine izin vermemişti. Senide Kanaryada Pkk'lı huur çocukları vurmuş abi, ruhun şad olsun.

    Mahallede sezonlar olurdu,top oynama, misket,el yapımı su tabancaları, boncuk silahlar.. Misketler aşağı sokaktaki bakkalda satılırdı. Annem aman oğlum bişey olmasın diye göndermezdi beni.Zar zor ikna eder,1 lira ve yanıma Yiğit abiyi alıp misket almaya giderdik.1 lira 10 misket.Bi tanesinide benle geldiği için Yiğit abiye verirdim.

    Camiye giderdik lan. Yazın bizim sokaktaki camiye giderdik,her seferinde öbür yaz geçmiş olduğumuz Kuran'ı Kerimi unutmuş şekilde tekrar camiye gider, Elif Be'den tekrar başlardık.Her gün tenefüste kek meyve suyu dağıtırlardı. Aziz Hocam herkese günlük ödevi verir,onu bile yapardık.

    Bizim apartmanın tellerine tırmanırdık,her seferinde. Apartman yöneticisi Turan abi bizi döverdi,ama bizleri gene severdi.
    Bizim apartmanın küçücük arka bahçesinde Knight, Metin 2 canlandırırdık. Yapraklardan item yapardık.

    Şimdi ne mi var Küçükçekmecede ? Babannemler hala burada oturduğu için her hafta gelirim onları görmeye.Şimdi apartmanda kimse kimseyi tanımıyor, lunaparkı ve halı sahaları yıktılar yerine koskocaman bir inşaat yaptılar. Kocamaan,garajı çakıl taşlarla dolu top oynadığımız yere sahip apartmanı da yıktılar. Saklambaç oynarken gizlendiğimiz harabe evin yerinde şimdi başka bi apartman var. Camiye hiçbir çocuk gitmiyor, çocuklar dışarı çıkmıyor, bahçesi olan apartmanlar yıkılmış vaziyette. Sahilimiz artık ailelerin yeri değilde,ego kasmaya gelen züppelerin oturduğu kafelerle dolu. Emektar trenlerimizi ve tren istasyonlarımızı, jeton satan gişelerimizi, sidik kokan altgeçitlerimizi yıktılar.. Kahraman abimizi öldürdüler..

    Her şeyin eskisi makbul derler ya aynen o.Şimdi Beylikdüzündeyim. Istanbulun şehirleşme bakımından en düzgün yerlerinden biri ama leeş gibi.Bu sefer 77 dairelik bir apartmanda oturuyorum. Kimse kimseyi tanımıyor.Bi kap şeker isticek, çocuğunu,evinin anahtarını bile emanet edebileceğin aileler kalmadı..

    Hiçbir şey kalmadı, hiçbirşey..
    ···
  1. 2.
    +7 -6
    OKUMAYIN SOKAK KEDiSi OLDUM
    ···
    1. 1.
      0
      @1 karacaahmette yıkılan gecekondularını görsen ağlarsın. O zaman görürsün çocukluğunu asıl
      ···
  2. 3.
    0
    Kim okuyacak şimdi bunu
    ···
  3. 4.
    0
    üzüldüm şimdi
    ···
  4. 5.
    +1 -1
    bu yazılar tutmaz genelde ama ellerine sağlık kardeşim sonuna kadar okudum
    ···
  5. 6.
    0
    ağlattın :'(
    ···
  6. 7.
    0
    Seneler seneler var amq.
    ···
  7. 8.
    0
    küçükçekmecede oturan biri olarak duygulandım be panpa
    halkalıdan selamlar..
    ···
    1. 1.
      +1
      halkalı nerden agam
      ···
  8. 9.
    0
    birader uzun yazmışsın çok uykum var bu burda kalsın sabah gelir okurum
    ···
  9. 10.
    0
    Üzüldüm lan
    ···
  10. 11.
    0
    Insan kendi gecmisini hatirliyor . Senin cocuklugun da guzelmis.
    ···
  11. 12.
    0
    sonuna kada okudum vay aq bee
    ···
  12. 13.
    -1
    prim yapma oç
    ···
  13. 14.
    0
    Iki saattir daire içine aldigin daireyi arıyorum resimde zütünü gibtigim
    ···
  14. 15.
    0
    Bütün güzel şeyler mazide kalıyor anasını gibeyim. Geçen zaman insanları mekanları değiştiriyor ve ben de bu değişimden hiç memnun değilim amk. Ama belki de anılar ı güzel kılan budur.
    ···
  15. 16.
    0
    gelisiyoruz pnp sittir et modern olacaz
    ···
  16. 17.
    0
    panpa köprübaşında büyüdüm ben de o sidik kokulu alt geçidin biraz yukarsında, duygulandırdın be
    ···
  17. 18.
    0
    okurum.
    ···
  18. 19.
    0
    ulan çok güzel yazmışsın valla helal panpa üzdün
    ···
  19. 20.
    0
    bir dönem benim de çocukluğum soğuksuda geçti.90 lı yıllar.her hafta sonu mutlaka babamla denizle gölün birleştiği o kanalda, köprünün ayaklarının altında balık tutardık. en son gittiğimde kokudan yaklaşılmıyordu göle. trenleri izlerdim hep. sonrasında istanbul un her yerinde olduğu gibi oranında sosyal yapısı bozulmaya başladı. değişik değişik tipler türedi.şu an siyasi kutuplaşma öyle bir boyuta geldi ki.gözlerimiz kör , kulaklarımız sağır, kalplerimiz katran kuyularında.her geçen gün eriyoruz, tükeniyoruz ama farkında değiliz.
    ···