bir zamanlar anadolu da

rezerved

rezerved
edit:filmi izledim üç maymun'u gayet beğenmiştim nuri bilge'nin hemen hemen tüm filmlerini izledim fakat bu kadar olmaz be kardeşim harbi diyorum zaman geçmek bilmiyor yea izlemeyin demiyicem gidin izleyin ve küfür yaratıcılığınızı geliştirin amk. benim uyarlamam bu kadar

reserved

rezerved

şimdiden entry : altın palmiye ve en iyi erkek oyuncu ödülü

nuri reyiz gibertir

ccc yalnız ve güzel ülkeme ccc

beyler :(

büyük jüri ödülü de iyi. keşke yanında bir ödül daha olaydı.

anasının amk

bilet bulabilirsem bugün patlangoçyanın başkentini patlattığım gündür, du bakalım

izleyin lan bu filmi bugün gidip izledim. adam temiz temiz çekmiş filmini izleyin binler!

fırat tanış ne oyuncuymuş arkadaş, resmen suçlu pgibolojisine soktu insanı. canice denilebilecek atraksiyonların ne kadar sıradan bir hale geldiğini işleyen bir filmdi bir yerde. otopsi görevlisi birazdan bağırsaklarını sökeceği adamın çocuğuna oyunlar yapar, polis suçluya "allahın yok mu lan!!!" dedikten hemen sonra savcı hakkında atıp tutar, sefil bir köyün muhtarı her şeyi bırakıp ölüler için yana yakıla bir morg yapılmasının telaşındadır, savcı (büyük ihtimalle karısı olan) bir kadının ölmünü gayet basit sebepler ileri sürerek örtbas eder ve bundan dolayı hiç de sıkıntılı değildir, bir ölüm bürokrasi yoluyla tekrar gerçeğe aktarılır... bu gibi pek çok örnek gösterilir filmde. ama bütün bunların içinde bir doktor çıkar ve katili her şeye rağmen (yüzüne kan bulaşsa da) bir şekilde korur, köylü bir kız güzelliğiyle uykudan uyandırdığı adamı hala rüyadaymış gibi hissettirir, köpek kendine yemek veren adamın ölüsü başında nöbet tutarak insanlık dersi verir. resmen bir zamanlar "anadolu'da"dır film.

izlemeyen panpaların seyir zevkini gibip attıysam çok özür dilerim, fazla ayrıntı vermedim yine de.

özet: 2.5 saat de olsa sıkılmadım. tavsiye ederim.

nuri iyi adam, helâl ak

rezerved

olum acayip güzel film lan. sakın karıyla kızla falan gitmeyin gittim tek başıma izledim 3 saat amk filmi ama hiç sıkmıyo.
kızla gidilmez neden? kız büyük ihtimal yanında uyur.
kızla gidilir neden? böyle olağanüstü filmler pek gişe yapmaz bu ülkede. sinema boştur liseliler için en ideal ortam.

güzel film

esas oğlan kızın kardeşi beyler

filmle ilgili söylenecek çok şey var. izleyenlerle oturulup on numara muhabbeti de yapılır. ama burda anlatıp bin etmek istemiyorum. "adam gibi filmden anlarım" diyenler gitsinler, gelip şukuyu verirler.
ha ben bugün filmden çıkarken 3-4 liseli huur çocuu vardı, "çekmek için film çekmiş dıbına koyim yieaaaa" gibi bi cümle kurdular. gidip geberticektim.

özet: ekşın arayanlar, hollywood seyircileri; siz izlemeyin bu filmi.

yanımda bi incici bin denk geldi zaman gazetesi reklamı çıkınca şakirt alert dedi abuk sabuk yerlerde güldü bu filmde özellikle ölüyle ilgili yerlerde gülenlerde gerçekten ciddi sorunlar var.
film bana yaptığım otobüs yolcukluklarında sabaha karşı yağmurun otobüs camlarına vurmasını anadoluda bundan 10 yıl öncesine kadar şehir merkezlerinde bile olan ancak hertürlü küfürü hak eden iktidar ve belediyeleri sayesinde artık kalmayan o eski huzuru ağaç seslerine hatırlattı.
çok incesine girmicem beyler bir ülke savcısından doktoruna bu kadar mı kalitesiz ve yarım yamalak olur bunları görüyorsunuz, doğan çocuklar hastalıklı doğuyor doğmasada sonradan oluyor daha az nufüs daha az sorun daha kalite insan diyorum başkada bişey demiyorum

yazılmış diyalog ezberinden çok spontane gelişen gerçekçi diyaloglar filmin en büyük artısı. nbc'nin sinemadaki gerçeklik tutkusunu perdeye bu şekilde yansıtması yeni nesil yönetmenlerin textlere bağlı, ezber odaklı senaryolarından çok oyunculukların izleyiciyi inandırdığı ölçüde başarılı olabileceği türü yaratmada büyük adımlar atmış bir filmdir.

üstteki ebenizi giben cümle yerine bir de şöyle açıklamak istiyorum:

2buçuk saat kadar kahır bela hata keza ilerleyen bir film değil de 1buçuk saatlik bir tadı damağımda kaldı film olsaydı daha çok sevebilirdim. sinemada oyunculuğa yeni bakış açısı getirecek bir film bence bu, sonunda, ve bu durum çok güzel olmuş.

gece gece nerden aklıma geldi ama yazıcam köyde kasada ölsen toprak yüzü görüyorsun şehirde ölse pis pis asfaltta üzerine gazete kağıdı koyuyorlar işin ilginci 1980 yapımı yılmaz güney-düşman filminde böyle bir sahne var ve halende devam etmekte.