-
751.
0REZZZZZZZZ
-
752.
0Ajan 47 *
-
753.
+16Herkese iyi akşamlar, dün gece yazamadım bu kesinlikle benden kaynaklı bir durum değil. Dün eve geç saatlerde gelebilmeme rağmen yazacaktım. Uykusuzluk alışık olmadığım durum değil ayıp etmek istemedim size fakat ne hikmetse bilgisayar açılmadı. Bilgisayarı açtım bir süre sonra uğraşıp bu seferde internet olduğu halde bağlanmadı internete bir süre de onunla uğraştım. Telefonumda internet vardı çünkü Türkiye geneli bir şey değil emin olmuştum. Bunu aştıktan sonra internete bağlandım ama çeşitli sitelere girmedi bu sefer, en son inci sözlüğe girmeyi başardığımda saat epey geç olmuştu. Başlasam çok kısa yazabilirdim. Kapattım. Bugünde eve bu saatte geldim, ne zaman giderim belli olmaz yazabildiğim kadar yazacağım. Tekrardan kusura bakmayın.
-
-
1.
0gibin sağolsun panpa
-
2.
+10senide vurdular sandık mk
-
1.
-
754.
+24 -25 Şubat 2001
Türkiyeye döndüğüm günden itibaren görev alamıyordum. Ertuğrul Ağabeyin yanında oturup bekliyordum sadece. Nişanlımın ailesi iyice baskıyı arttırmıştı evlilik için en azından gün alın öyle yapın böyle yapın diye, evlenemeyeceğimi biliyordum.
Vatanı geldiğim günden beri hiç görmemiştim. Nişanlısına yurt dışında işim var diyip gitmişti. Ertuğrul ağabeye sorsam bile cevaplamadı. Ay olmuştu neredeyse, büyük bir görevde diye düşündüm. Dikkat çekmemek için çalışıyor gibi yapıyordum ama bir mesleğimde yok sayılırdı.
Görev bekliyordum fakat ses seda da yoktu. Faridin söyledikleri aklıma takıldı. Devlet seni de bırakacak, harcayacak diyordu. Aslında böyle çok olay vardı fakat devlete biz kayıtsız şartsız bağlanmıştık. Sonunu düşünmemiştik bazı şeylerin. -
-
1.
0rez 31. sayfa
-
1.
-
755.
+2520 Haziran 2001, Çarşamba *
Vatan dönmüştü. Yanında bir çocuk vardı. Neyin nesi neyin sesi bilmiyordum. Tek bildiğim üniversiteden yeni mezun olmuştu. Kendisine bir yerde görev yaptın mı diye sorduğumda Galatasaray-Juventus maçında görev aldım sadece demişti. 98 yılında. Daha detaya girdiğinde Juventusun kendi yemeğini bile getirmediğini filan konuşmuştu. Onun gibi birçok kişi tribünlere girmiş.
O maçı herkes bilmez. Çok sıkıntıydı hatta ben yanlış hatırlamıyorsam bir helikopter hazır bekletilmişti olası bir ohal durumunda. konu terörist başıydı. Çok sakat bir maçtı kısaca.
Sevmiştim çocuğu, genç yeni. Ertuğrul ağabey artık bizimle çalışacağını filan söyledi. Aslında Ertuğrul Ağabeyin komuta ettiği sadece biz yoktuk, çok fazla kişi vardı fakat biz sadece izin verdiklerini tanıyorduk. Zaten Vatan ve ben tanışıyorduk. Bu çocuk ise piyasaya yeni çıkmıştı. -
756.
+2313 Ağustos 2001
Ertuğrul Ağabey bizi çağırıp bir şeyler olacağını, hazırlanmamız gerektiğini Amerika'nın Türkiyeyi de oyunun içine sokarak Irak'a girmek için bahane uyduracağını filan anlattı. Irak'a her an gidecekmiş gibi hazır ol dedi. Tamam mı, tamam.
Nişanlımın babası beni çağırmıştı konuşmaya gittim el mecbur. "Oğlum ne zaman evleneceksiniz, yaşınız geliyor. Sanki erteliyormuşsun gibi." dedi. Haklıydı. Erteliyordum. Kem küm etsem bile tavrını koymuştu. "Evlenmeyeceksen oynama kızımla." dedi. Bu olay çok farklıydı. Ne Irakta keskin nişancılık yapmaktı ne de Lübnanda amerikan ajanı öldürmekti. Her şeyden fazlasıydı.
En başından hata yapmıştım ben. Nişanlanmayacaktım. Tüm sevdiklerimin hayatından sonsuza kadar çıkmam gerekiyordu. Yapamadım. işte Ağustosta farketmiştim. Ben sevdiklerime yarar değil zarardım. En azından o zaman zarardım. Benim duygularım kişiler üstüne değildi. -
757.
+2216 Ağustos 2001
Ertuğrul Ağabey ile dertleşiyordum. "Ağabey beni dış göreve göndermen lazım. Uzak durmam lazım, göz önünde olunca şüpheleniyorlar." dedim. "Kendini kandırmanın işe yaramayacağını öğrenmişsindir. Bugün ertelemesen, seni göreve göndersem ki benim böyle bir yetkim yok. Bu ay değil, 5 ay sonra yine gündeme gelcek. Nereye kadar zütüreceksin işi?" dedi.
"Ağabey bahsetsem bu işlerden?" dedim. Bakışları değişti. "Bunu ben ne sen söyledin, ne ben duydum." dedi. Çıktım gittim. Ayrılmak lazımdı. Umutlandırmamak lazımdı ama nasıl? Cidden uzun süre olmuştu. Uzun süre nişanlı kalmıştık. Karşısına çıkıp sevmiyorum desem inandıramazdım.
Geçerli bir yalan bulmak lazımdı. Vatan'ın yanına gittim. Oda aynı şeyleri yaşıyordu. "Bir gün evlenebiliriz şehirler bize tamamen verilirse. Yine de aylarca gidip evimize dönemeyeceğiz." diyerek gerçekleri yüzüme vurmuştu. Evlenmek, sevilmek bize göre değildi. -
758.
+249 Eylül 2001
El-Kaidenin bir operasyon içinde olduğunun bilgisini almıştık. Ertuğrul Ağabey güldü. "Büyük ihtimal en kalabalık yerde bombayı patlatırlar. Amerika engel olmaz buna." demişti. Zaten o günler Saddam hakkında iyice El-Kaideye destek veriyor vs vs diye iftiralar çıkmıştı. Güzel bahane olacaktı.
Bizim aldığımız bilgiyi Amerika'da alabilmiştir. "Irakta mı olacak eylem?" diye sordum. "Bilmiyorum." dedi Ertuğrul Ağabey, yeni çocuk "Bir tane saldırı olacağını sanmıyorum, Dünyayı ikna etmeleri gerekiyorsa eş zamanlı 2-3 saldırı olması lazım. Amerika böyle bir şeye kolay kolay izin vermez." dedi.
Biz yine de hazırdık. Akşam eve dönerken kızın babası ile karşılaştım. "Kararını verdin mi?" diye sordu. Düşündüm bir süre, "1 haftaya kadar kararını vermiş olarak gel karşıma, adam gibi." dedi çekti gitti. Bende gittim eve yattım. -
-
1.
0Rezervasyon
-
1.
-
759.
+2011 Eylül 2001, Salı **
Dünyanın dönüm noktasının olduğu gün belki de, Ertuğrul Ağabeyin üst üste aramasıyla uyanıp yanına gitmiştim. "Irak sınırına gönderileceksin." dedi. Tamam eyvallah dedim sadece. Zaten tüm Dünya'nın ayağa kalktığı bir olay vardı ortada bizde etkilenecektik belli.
Benim kafama yatmayan şey şuydu. Biz almıştık böyle bir saldırı olacağı haberini, Amerika'da almıştı büyük ihtimalle. Nasıl bu kadar büyük bir güvenlik zaafı verdiler? Aklım almıyordu. Çok sıcak günler, aylar, yıllar bekliyordu bizi bunu anlıyordum.
Eve bile uğrayamadan sınıra gönderildim. Belimde bir silah, başka hiçbir şey yok. Yeni çocukta benimle birlikte olacak. Şırnağa gittik. "Ağabey anladığım kadarıyla Kerkük ve Musul için Irağa bizde gireceğiz. Amerikaya yem etmemek için." dedi.
O zamandan kesinleşmişti aslında Amerika'nın Irakta yapacakları. -
760.
+2012 Eylül 2001
Silopi, Uludere, Çukurca yanıyordu resmen. Hazır kıta bekliyoruz. Haberleri de alıyoruz. Çukurcaya şu kadar asker gitmiş, Silopiye şu kadar. Tanıdık bir yüz arıyorsunuz. Yok. O kadar çok asker, görevli var ki sizin gibi.
Çok hareketli gördüm oraları, hiç o kadar hareketli görmemiştim. Belli bir şeyler olacak. Amerika intikam yeminleri ediyor. Bulacağız şöyle yapacağız böyle yapacağız. Bedel ödeteceğiz. Şimdi Amerika nereden girecekti Irağa biz bunu düşünmeye başlamıştık. Bizim üstümüzden geçmeleri de gerekiyordu. Musul ve Kerkük için boynumuzu eğeriz diye düşündüm.
Ertuğrul Ağabeyden mektup gelmiş bana şifreli yine. Çözdük şifreyi. Her an hazır olmam gerektiğini Irakta ki karakollardan birisinin bana Musul ve Kerkükte ki Türk sayısını bildireceğini söylemiş kısaca. Yani, Amerika girerse Irağa elimizde Türk nüfusunun sayısı olsun diye garantiye alıyoruz işi. -
761.
+2321 Eylül 2001
Olayların daha süreceği belli olunca beni geri çağırdılar. Yeni çocuk kaldı. Gittim istanbul'a, Ertuğrul Ağabey pek bir dertli. "Yok kesinleşti, sadece tarihi kesin değil." dedi. "Ağabey engelleme şansımız yok mu bunu?" diye sordum. "imkansızla eşdeğer. Bu kadar güvenlik zaafını vermez bunlar. Planlı." dedi.
Kimse görmemiştir o zamana kadar Amerikadan öyle bir güvenlik zaafı, hak verdim. "Ne zaman olur?" diye sordum. "2002 ortası veya sonu girerler." dedi. "Bizim tutum ne olacak?" diye sordum. "Bizim üstümüzden girmeleri lazım. Meclis karar verecek. Geçmezse... " dedi durdu.
Anlamıştım az çok, iyi şeyler olmayacaktı ne ülke için ne bizim için. "Hayırlısı olsun ağabey. Ben eve gideyim." dedim. Çıktım eve gidiyorum. Habersiz ortadan kaybolmuşsun. Aklından binbir yalan geçiyor, hangisini söylesem diye düşünüyosun. Birini ileri atıyorsun, devamında ne derler diye düşünüyorsun beyninde konuşmayı canlandırıyorsun o sırada nişanlımın babası ile karşılaştık. -
762.
+1621 Eylül 2001
"Nişanı attık biz oğlum, bu kadar sorumsuzluk olmaz." dedi çekti gitti amk öyle kaldım. Biraz ilerledikten sonra düşünemeden gittim koştum tuttum adamı kolundan. "işim vardı. Yurt dışında çıktım yoksa istemeye gelecektik." dedim. "Aileninde haberi yokmuş. Benim kızımla oynamazsın." dedi kolunu çekti gitti.
Kaldım öylece eve yürüme şevkim kaçtı. O gece yürüdüm. Düşündüm. Aslında bir nevi iyi olmuştu. Boş hayallerden kurtulmuştum. Benim hayatımda toz pembe yoktu. Simsiyahtı. iyi oldu diye düşündüm. Amerika Irak'a girdikten sonra bana uyku yoktu. Bir de evliliği mi düşünecektim?
Rahatlamış hissettim. Yapacak bir şey yoktu. Gittim eve sessizce girdim yattım sabaha karşıydı. Sabah gürültüyle uyandım annem ortalığı yıkıyor oğlum gelmiş neredesin merak ettim diye. Bir yandan üzgün, nişan işini anlatıyor. "Biliyorum." dedim sadece donuk bir sesle. -
763.
+17Amk felan yakışıyor mu ajan bey
-
-
1.
+2Honkurdum gece gece
-
1.
-
764.
+205 Ocak 2002
Eski nişanlımın, nişanlandığını haberini almıştım. Ertuğrul Ağabeyde biliyordu konuyu. "Bizim görevimiz evlenmek değil. Bunu biliyorsun. Kimse seni zorlamadı unutma sen girdin buraya. Bende gençken senden farklı değildim." dedi. Haklıydı, ben seçmiştim. Bizim görevimiz vatanı korumaktı, vatana aşık olmaktı.
"Haklısın ağabey." dedim. Vatanın yanına gittim. "Şaşırmadım, bende yakında senin durumunda olacağım. En başında yapmayacaktık bunu." dedi. Haklıydı da, erkenden evlenecekti kız.
Kendime yediremiyordum ama kabul etmekten başka çaremde yoktu. Kızın hayatını kendi hayatımla birlikte mahvedemezdim. Zor işti. Evlenenler olsa bile aylarca babasını göremeyen çocuklar, gece birlikte uyuduğu adamı sabah yanında bulamayan kadınlar. Her an ölüm haberini bekleyen bir aile. Tetikte büyüyen çocuklar. Yapamazdım bunu. -
765.
+247 Mart 2002
Kız evleniyordu. Evlendiği çocuğu araştırmıştım uzun süre, babasının işinin başına geçmiş. Okuduğu okulda ki sicili bile temizdi. içim bir nebze de olsa rahatladı. O akşam evlendiler. Bense içim içimi yiye yiye dolandım.
Aklımda vatan vardı aslında, bilincimi kaybedip adımlarıma daldığım zaman düşündüğüm tek şey ıraktan bize sıçrar mıydı? Sonra kendime gelince aklım düğün olduğuyla meşgul oluyordu.
Yapacak bir şey yoktu. Seçimimi yapmıştım. Kabullenmekten başka bir şey gelmezdi elden. Ben bu hayatı seçmiştim. -
-
1.
+8Devlet sana bir bilgisayar bir de iyi internet bağlamıyor mu ajan olmadığını düşündüğüm ama süper anlattığı için cem yılmaz filmleri gibi takip ettiğim abim
-
1.
-
766.
+74 -1Burada olanlar kendisini gösterebilir mi?
-
-
1.
+1 -3Burdayız Gardaş
-
2.
+3Beklemedeyim
-
1.
-
767.
+1Burada kaldım
-
768.
+1Burdayız reyiz yaz takipteyiz
-
769.
+1Rezervation please
-
770.
+1takipteyiz yaz sen yaz.