/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 526.
    0
    devam lütfen
    ···
  2. 527.
    0
    Amca seri ama iyi yaziyosun.. Rezzan kiraz
    ···
  3. 528.
    +24
    26 Eylül 2000

    Yine nişanlım ve ailemle vedalaşıp en son Ertuğrul Ağabey ile görüşüp Ahmet El-Hassan kimliğim ile Lübnan'a doğru yola çıktım.

    27 Eylül 2000

    Lübnandaydım. Bu sefer farklı olacak şeyler vardı. Iraktakinin aksine silahı bir yerden temin etmeyecek kendim bulacaktım. Beyrut iyi yerdi de bazı sokaklarında sorun vardı. Oralara gidip silah temin edecektim. Özellikle çok tehlikeli olan yerleri vardı. Yine bir otele yerleştim. Şehrin haritasına göz gezdirmeye başladım.

    28 Eylül 2000

    Bir araba kiralayıp şehirde gezmeye başladım. Bulmam gereken isim Salih Fariddi, adresi belliydi, kumaş alıp satıyordu. "Bu adamla ne işimiz var anasını satayım?" diyerek aramaya başladım bu adamı. Abdul Karim caddesine dümdüz giderken, Nasrallah yoluna saptım. Dümdüz devam ettim bir süre, dümdüz ilerlerken karşıma hiç görmediğim bir kavşak çıktı. Sağa sola baktım. Girsem çıkamazdım. Dümdüz devam ettim. Nasser yoluna girdiğimde sokaklara bakmaya başladım. Nasser yolunda giderken sağa saptım. Küçük bir caddeye indim, caddeden yine sağa saptım ve Al Bonian sokağına girdim. Burada bir yerde olması lazımdı.

    Salih Farid yazmıyordu ama bir kumaşçı vardı. Zeki birisi olduğunu düşündüğüm için girip soruşturmayacaktım ben şunu şunu alacağım diye anlama şansı vardı. Sokak birazda olsa büyüktü. Arka sokağında hastane vardı, kısaca karışıktı. Beni farketmesi zordu.
    ···
    1. 1.
      +1
      Bir yerden mi kopyalayıp yapıştırıyosun yoksa ciddi ciddi bu kadar imla kurallarına düşkün müsün
      ···
  4. 529.
    +4
    Kontgerilla herhalde beyler jitemin adamı Abdullah çatlıyı gördünmü kardeş
    ···
  5. 530.
    +1
    Nick uyumu gerçekten anlatıp gidecek beyler
    ···
  6. 531.
    +22
    28 Eylül 2000

    "Ulan kim bu lavuk?" diye soruyordum durmadan kendime, harbiden kimdi bu? Neden takip ediyordum. Sonradan aklıma bana yol gösteren adam geldi. Bir Türk olabilir miydi acaba? Türk olsa neden takip ediyordum ki?

    Bir şekilde Salih Farid'in kim olduğunu anlamam ve izlemem lazımdı. içeride gözlüklü bir adam vardı ama güneş gözlüğü tarzında bir şey değil. Normal gözlük. "Bundan başka kumaşçı yok, bu herhalde." dedim, göz gezdirdim yoktu. "Bu o zaman diye düşündüm."

    Akşama doğru bir şeyler atıştırıyordum ne giren vardı ne çıkan. Boş boş bir şeylerle uğraşıyordu. "Bu adam hiç mi sıkılmaz?" diye düşündüm. işin en garip yanı bende sıkılmıyordum. Adamı izliyordum sürekli, ilk gün ters bir şey olmadı adam kapattı dükkanı çıktı erkenden. Yayan olarak takip ettim. Bir eve girdi. Çok dikkat çekmemek için arabaya dönüp otele geçtim uyudum.
    ···
  7. 532.
    0
    devam panpa
    ···
  8. 533.
    0
    Rezervatullah
    ···
  9. 534.
    0
    rez amk
    ···
  10. 535.
    0
    Rezzz reisss
    ···
  11. 536.
    +25
    29 Eylül 2000

    Erkenden sokağa girip beklemeye başladım. Bekle Allah bekle, bekle Allah bekle ne gelen var ne giden. Kuşkulanmaya başlamıştım. O sırada ezan sesi duydum. "Cumayı burada kılmakta varmış." diyip arabadan indim. Ben gelene kadar dükkanı açar diye düşünüp camiye gittim.

    Bizden biraz farklıydı adamların namaz kılışı. Araplar ile aramızda ki farkı ilk kez burada anladım. Biz her şeyi kurallı nizamlı yapıyorduk, adamlar kafasına göre yapıyordu. Cuma bitti çıktım. Çıkar çıkmaz Salih Farid'in cami çıkışında 2 tane adamla görüştüğünü gördüm. Adamlardan bir tanesi hiç araba benzemiyor, diğeri ise arap gibiydi.

    Süzmeye başladım. "Adam kaçmamış, Cuma olduğu için açmayacak dükkanı." diye düşünüp takibe başladım. Adamlarla bir şeyler konuştuktan sonra dükkanına doğru yürümeye başladı. Adamları mı takip etsem, Farid'i mi takip etsem kararsız kaldım. "Farid'i takip edeyim çıkar kokusu." diye düşünüp arabaya geçtim. Dükkanını geçte olsa açmıştı. Akşama kadar bir şey olmadı. Akşamda erkenden kapattı gitti dükkanı, yine yayan olarak takip ettim.

    Yaklaşık 10 dakika yürüdük. Bir okulun önünden gerçeken arkasını döndü, o sırada okul dağılmıştı. Okuldan bir çocuğun yanına eğilip velisi gibi davranmaya başladım.
    ···
  12. 537.
    0
    rezerved
    ···
  13. 538.
    +23
    29 Eylül 2000

    Bir şey anlamadı, takibi sürdürdüm. Issız mahallelerde yürüyorduk. Kalabalık tamamen yerini ıssızlığa bırakmıştı. Silah temin edip etmeme konusunda fikirsizdim. Görevim ani bir şey olursa müdahile etmekti, bunun için silah lazımdı fakat ani bir şey olacak gibi durmuyordu. Kendime güveniyordum, kendimi korumamı gerektirecek bir duruma getirmeden dönecektim fakat tedbiri de elden bırakmamak lazımdı.

    Bir benzin istasyonunda durdu. Etrafına baktı. Duvarın arkasına attım hemen kendimi. Yine sabah ki iki adamla bulumuştu. Bir süre konuştular. Sonra iki adam arabaya binip oradan uzaklaştılar.

    Salih Farid ise benim olduğum yere doğru geliyordu. "Dönüş yolunu nasıl hesaplayamadım. Beni bir kez daha görürse şüphelenir." diye düşündüm etrafıma baktım yüksek bir duvar vardı. Duvarın üstünden atladığım anda bir evin bahçesine düştüm. Köpek havlamaya başladı.
    ···
  14. 539.
    0
    Ayraç.avi
    ···
  15. 540.
    -1
    pREZervatif
    ···
  16. 541.
    0
    Sardı bay ajan suaREZ
    ···
  17. 542.
    0
    Prezervatif
    ···
  18. 543.
    +3
    Cok iyi
    ···
    1. 1.
      0
      Tesekurederim buna layik olmaya calisicam *
      ···
  19. 544.
    +25
    29 Eylül 2000

    Çok geçmeden elinde av tüfeği ile bir adam çıktı. Bense yerden kalkmaya çalışıyordum. "Yanlışlıkla düştüm. Çıkacağım." dedim. Belki de hayatım boyunca uydurduğum en saçma yalandı. Adam bağırmaya başladı. Duvarın bir tarafında Salih Farid yürüyor idi, diğer tarafında ben kafama silah dayanmış adama bakıyordum.

    Köpekte havlıyordu. "Hırsız." diye haykırdı adam. "Yanlışlıkla düştüm. Şimdi çıkıp giderim, silahını indir." diye uyardım. Adam korkmuş bana bakıyordu. Sanırım hırsızlık vakaları çok oluyordu. Silahını indirecek gibi değildi, köpek havlamaya bu bağırmaya devam ederse Salih Farid ne oluyor diye bakar mıydı acaba duvardan? Bu adam beni öldürürse şimdi görev başarısız olacaktı. Hadi öldürmedi polise zütürdü. Yine başarısız olacaktı. Bir şeyler yapmam lazımdı.

    O sırada adam kafasını köpeğine doğru çevirdiğinde beline doğru hamle yaptım birlikte yere düştük. Parmağımı tetiğin arka kısmına sokup adama kafa attım yerdeyken, tetiğe basmaya çalışıyordu. Parmağımda ki baskıdan bunu hissediyordum bir kafa daha attım. Silahı zor bela alıp uzağa fırlattım adamı bayıltana kadar vurmaya devam ettim. Köpekte çıldırmış gibi havlıyordu.
    ···
  20. 545.
    +20
    29 Eylül 2000

    Adamın belini kontrol ettim silah filan yoktu. Geldiği yerden evine girdim. Evi aramaya başladım kabataslak, silah yoktu. Banyoya girdim. Bir ustra gördüm. Onu alıp evin çıkışına doğru yürüdüm. Bir kadınla karşılaştım. Kadını kenara itip evin kapısını açtım ve mahalleye çıktım. Tam çaprazımda benzinlik vardı.

    Terlemiştim. Normal bir insan gibi gözükmeye çalışarak dükkanın sokağına doğru yürüdüm. Arabayı oradan çıkarmam gerekiyordu. Oradan da otele geçip bir duş alacaktım. Kendime gelmek istiyordum. Adımlarımı hızlandırıp sokağa girdim. Arabaya bindim ve otele doğru sürmeye başladım.

    Otele gittiğimde o gün olanların hepsini not ettikten sonra kafamı soğuk suyun altına soktum ardından uyudum.
    ···