-
1.
+3Ne yazacağımı bilmiyorum ama tokmak @2 ise bu başlık tutar
-
2.
+14 Eylül 2000Tümünü Göster
"Ahmed Muhri." dedi birisi dinliyordum, çıt çıkarmıyordum. "Bunu gördün mü?" diye sordu. Düşünmeye başladım. Fotoğrafımı göstermiş olsa ne zaman çekmişti? Kameralardan almış olabileceklerini düşündüm. "Hayır, neden arıyorsunuz?" diye sordu Ahmed Muhri.
Seslerden çıkarabildiğim kadar tahmin yürütüyordum. "Yarın için terörist grupların bir eylemi olabilir. Bu kişide şüpheli gözetim altında tutmak zorundayız." dedi karşıda ki adam. Ahmed Muhri güldü. "Gördüğüm yerde öldüreyim mi yoksa size mi ihbar edeyim?" diye sordu.
Şaşırmış olanları dinliyordum. "ihbar et ama elinde olsun, bu sokaklar sana emanet Muhri." dedi adam ve çıktı sanırım tek kişi değildi. Ahmed Muhri dedim ve düşünmeye başladım. INIS adama güveniyordu ve adam Türktü. içlerine kadar sızmayı başarmıştık bir nevi.
Haritayı incelemeye başladım. Yolu çizdim.
Mansour caddesinden aşağıya doğru inecekti, 15 dakika boyunca gitmesi gerekiyordu, trafiği hesaba katıyordum. Kavşak karşısına çıktığı zaman Zaytoun caddesine ineceklerdi. Oradan da aşağıya inip Qadisaya caddesinden sola sapacaklardı. Yolculuk burada bitiyordu. yaklaşık 35 dakika sürecekti. Yol boyunca güvenliksiz tek alan kavşaktan sonrasıydı. Zaytoun caddesi tehlikeliydi.
bianlatipgidicem07
186 gn 4 saat
···
+1
Rezarvatuar
bigibeyaramayanadam
182 gn 8 saat
···
+33
-1
4 Eylül 2000
Mansour caddesi belki de Bağdat'ın en güvenlikli kalabalık caddesiydi fakat kavşaktan sonra işler değişiyor, Zaytoun caddesi geliyordu. "Bir şey olursa burada olur." diye söylendim Devlet binasının etrafında ki binalara baktım. Yüksek 3 tane bina vardı.
"Iraklı keskin nişancılar çıkacaktır büyük ihtimalle." diye düşündüm. Iraklı bir keskin nişancıyı satın almışlarsa işim çok zordu. Suikastin nasıl olacağını da bilmiyordum, bombalı mı olacaktı, keskin nişancı ile mi olacaktı, bir kişi veyahut bir grup mu yapacaktı hiçbirini bilmiyordum ama büyük ihtimalle keskin nişancı ile temiz iş yapacaklardı.
Neredeyse tüm INIS yüzümü biliyordu ve benim diğer gün devlet binasının olduğu yeri bir kez daha incelemem gerekiyordu. Zor bir gün olacaktı benim için, gözlerim kararıyordu. Uykum gelmişti fakat uyumamak için direniyordum.
"Irakta ne varsa kendi bakanlarını yem edecek kadar önemli olmalı." diye düşündüm. Araba zırhlıydı. Keskin nişancı saldırısı yol boyunca yapılamazdı.
bianlatipgidicem07
186 gn 4 saat
···
+34
4 Eylül 2000
"Keskin nişancı olacaksa devlet binasına girişte veyahut çıkışta olacak, roket atar veyahut bombalı saldırı büyük ihtimalle Zaytounda olacak. Bu ikisi önemli, keşke tek kişi olmasaydım." diye söylendim.
Devlet binası için bir çatıya çıkmak gerekiyordu. 3 çatıda doluydu. Biraz zor gözüküyordu. Meydanda canlı bomba olamazdı. Herkesi didik didik edip arayacaklardı. O zaman geriye roketatar kalıyordu. "Zırhı delip geçer." dedim.
Temiz iş yapacaklardı. Devlet binasına biraz daha uzak bir çatı vardı, tahminimce kimse oraya çıkmayacaktı. Ben çıkacaktım. Etrafında 5 tane peş peşe bina vardı o çatınında fakat uzaktı hemde çaprazda kalıyordu. Tek avantajı Zaytoun caddesini de görmesiydi.
Oraya çıkıp etrafı izleyecektim. Planımı yapmıştım.
bianlatipgidicem07
186 gn 4 saat
···
+5
-13
Tek başıma olmasaydım dedi ya arkadaşı vatan da gelir ileride iyi bakın
Edit;gelmiş beyler
asosyopatik
22.02.2016 20:54 ~ 23.02.2016 16:57
···
+11
-1
Niye yazion amina kodumun dingili tum hikayenin icine sicdin sivadin zevkimizi gibdin amina koyum senin
dersteozbircekenergen
183 gn 13 saat
···
+26
5Eylül 2000
Kepenk sesini duydum. Ahmed Muhri benim üstüme dükkanı kilitlemişti. Güvende sayılırdım. Belki de INIS'ın bile güvendiği adamın dükkanındaydım. Biraz kafamı koydum uyuyakalmışım kepenk sesi ile uyandım elimi belime attım fakat silahım yoktu. Sakin olmaya çalıştım, dolabın arkasındaydım. Kol saatime baktım sabah 5di.
Yeniden kepenk sesi duydum. Ardından dolap açıldı karşımda Ahmet Muhri elinde bir çanta ile duruyordu. Bir de kağıt vardı. "Planladın mı?" diye sordu. "Çantada ne var?" diye sordum. "Suikasti ellerinle mi engelleceksin?" diye sordu. Silah olduğunu anlamıştım. "Kağıt neyin nesi?" dedim.
Uzattı. Bakanın geliş saati yazıyordu. "Bu saatte gelecek." dedi saat hesabı yapmıştım fakat bakanın ne zaman geleceğini bilmiyordum. 13.30 yazıyordu. "Tamam." dedim. Dolabı kapatmadan çıktı.
"Buradan nasıl çıkacağım?" diye sordum duyması için yüksek sesle. "Arka kapıdan." dedi. Saat 8'e doğru atıştırmalık bir şeyler getirdi. Bende planımın üstünden geçiyordum.
bianlatipgidicem07
186 gn 4 saat
···
+3
-19
Ulan hani silahsiz gelmistin iraga neden elini beline atip silahim yok diye eksin yapiyon got
koyukamalak
186 gn 2 saat
···
+13
Sen okuma amk
herhangibirnick
185 gn 17 saat
···
diğerleri 1
+34
5 Eylül 2000
Silahı inceledim, mermilere baktım. "Bunlar Türk yapımı." dedim. "Evet." dedi. "Neden gizliyoruz ki o zaman böyle kendimizi söyleyelim böyle böyle olacak diye INIS'e" dedim. "Suç üstü vardır. Amerika ile karşı karşıya gelmek istemezsin." dedi.
Haklıydı. "Sence Suikasti kim deneyecek?" diye sordum. "Amerikalı ajandan başkasına vermezler, kritik şansa bırakılmaz." dedi. Haklıydı. Silahla biraz uğraştıktan sonra dürbünü de çantaya atıp 11.30 civarı arka kapıdan çıktım. Devlet binasına doğru yürüyordum. Kafam eğikti, elimde çanta ile dikkat çektiğime emindim.
Binaya geldiğimde bir oh çektim. içeri girdim. Merdivenleri çıkarken bir adamla göz göze geldim. Elimde çanta vardı. Çatıya çıkıyordum. Tam konuşacağı sırada çantayı bırakıp ensesine vurdum ,merdivenlerden düşecekti tuttum. Omuzuma aldım. Bir elimde çanta omzumda adam merdivenleri çıkıyordum.
bianlatipgidicem07
186 gn 3 saat
···
+9
-1
Heyt be adam jesin sitethamla poladin ciftlesmesi sonucu ortaya cikan 3 kollu 5 bacakli bi yaratik amk
dersteozbircekenergen
25.02.2016 11:29
···
+29
5 Eylül 2000
Çatı katına gelince çatıya önce adamı çıkardım, sonra kendim çıktım. Adam işi bozmuştu. Kendimi göstermemeye çalışarak dürbünle devlet binasını, devlet meydanını izlemeye başladım. Karışıklık vardı fakat sorun yoktu. Silahın parçalarını çıkarıp tamamladıktan sonra adam uyandı.
Göz göze geldik, korkmuştu. Bende korkuyordum. Ağzına elimi atıp tuttum. "Sakin ol, ülkeni koruyorum." desem bile debelenmeye devam etti. Silahın kabzası ile kafasına vurdum.
Dürbünle çatılara baktım. Tahmin ettiğim gibi keskin nişancılar etrafı izliyordu. iyice eğilmiş çatıya sinmiş bakınyordum. Güneşi de arkama aldığım için beni görme şansları çok azdı. "Aranızdan birisi hainlik yapmazsa savaş çıkmaz." dedim. Silahın nişangahı ile bakmaya başladım.
bianlatipgidicem07
186 gn 3 saat
···
0
hızlı hızlı yaz panpa sardı
sensorted2
186 gn 3 saat
··· -
3.
+12 Eylül 2000Tümünü Göster
Diğer gün dükkana gittiğimde Vatanda oradaydı. Bu sefer çay sayısı üçtü. "Eee nasıl gidiyor işler?" diye sordu Ertuğrul Ağabey, güldüm. "iyi değil, batacağız bu gidişle." dedim. Bu sefer gülen Ertuğrul Ağabeydi. "Bazen sağlam işler alırsınız bir anda zirveye çıkarsınız, korkmayın." dedi.
Yeni bir göreve gideceğimiz kesinleşmişti. Ben ve Vatan kalkıp evin yolunu tuttuk telefonumda yine mesaj vardı. Bu sefer şifreliydi. Şifrenin yanında sayılar vardı. Şifreyi çözdüğümde bir gazete ismine ulaştım. Gazeteyi aldım ve sayılara göre kelimeleri bulup kağıda yazmaya başladım.
1-4
2-8
3-1
4-6
5-1
6-8
11-6
"Irak'a gidiyorsun. Bakana yapılacak olan suikasti engelleyeceksin."
bianlatipgidicem07
186 gn 10 saat
···
+57
Polat abi ölümsüz liderrr senmisin
nekadardumanokadarranduman
186 gn 7 saat
···
0
Nekadarduman gerisini usendim yazmaya honkurdum pic jajdja
dersteozbircekenergen
183 gn 14 saat
···
+40
3 Eylül 2000
Sabah uyandığım zaman ilk işim Ertuğrul Ağabey'in yanına gitmek oldu. Dükkanda bir kadın vardı. "Ertuğrul Ağabey, ne kadar mübarek adamsın." dedim ve güldüm. "Irakta güzel bir iş aldım. Bana kıyafet lazım halledebilir misin?" diye sordum. "Halledilir, halledilir de Irak'a şu sıralar girmek kolay olmasa gerek?" dedi. "Her şey hazırlandı Ağabey, bu gece oradayım. Akşama kadar halledebilrisen kıyafetleri iyi olur." dedim ve çıktım.
Nişanlım ile buluştum. Yeni bir iş olduğunu döneceğimi söyleyip vedalaştım. Son hazırlıkları yapıp küçük bir çanta ile Ertuğrul Ağabeyin yanına gittim. Yanında kimse yoktu. Dükkanın kapısını kilitleyip arka tarafa geçti.
Arkasından arka tarafa geçtim. "Kıyafetlerin hazır aslanım, Irak'a girişin kolay olacak ama çıkışın kolay olmayabilir. Ne yap et o suikasti engelle eğer yapamazsan tam burnumuzun dibine savaş başlayacak. Biletin" dedi ve bileti uzattı.
Kafamı salladım. Arka bölümde dinleyici riski yoktu fakat iş ön tarafa gelince sorun olabilir diye ağabey-kardeş gibi konuşuyorduk. Kıyafetleri valize koyup çıktım. Önce Irak'a yakın bir yere uçacaktım, ordan bir şekilde geçmenin yolunu bulacaktım.
bianlatipgidicem07
186 gn 9 saat
···
0
vay amuha koyım gitme olum yerler bak gitme lan
yerim seni yavrum
186 gn 1 saat
···
+9
Olay 2000de gerceklesmis dingil sen yokken gitmis yani bosa feryat etme
dersteozbircekenergen
183 gn 14 saat
···
+45
-1
4 Eylül 2000
4 Eylül'ün ilk saatlerinde Iraktaydım. Sincar'da geziniyordum. Bir şekilde Bağdat'a ulaşmalıydım sabaha kadar. Yerde bir gazete vardı. Aldım, arapça biliyordum, öğretilmişti. Tahmin ettiğim gibi Bağdatta konuşacaklardı da, suikasti ne zaman nasıl yapacaktı Amerika kendi bakanına karşı?
Sabaha karşı Tıkritteydim, uykusuzluktan bayılacak gibiydim. Bağdata gitmek için bir araba kiraladım. 2 saat 45 dakika sonra Bağdata girdim. Yolda hiçbir çevirme ile karşılaşmamış olmak beni şaşırttı hemen bir otele girdim.
bianlatipgidicem07
186 gn 9 saat
···
0
Sardı devam et
siyah amele
186 gn 7 saat
···
0
1. REZERVETULLAH SARDI DEVAM ET PANPA
barcelona diyemeyen skiper
186 gn 6 saat
···
+29
4 Eylül 2000
Parayı çıkarken ödemek istediğimi söyleyip odaya girdim. Kapıyı kilitledim. Valizi açıp Ertuğrul Ağabey'in verdiği kıyafetleri çıkardım. Ceplerini karıştırdım bir tane kimlik vardı. Ahmet-El Hassan isminde, fotoğrafta kendimi gördüm. Başka hiçbir şey yoktu.
"Ulan bir ıraklı olmadığımız kalmıştı." diyerek kimliği yatağın üstüne attım. Üstümde herhangi bir silah yoktu. Ne kesici, ne normal silah. Sadece fotoğraf makinesi ve kıyafetler getirmiştim. Kıyafetleri getirme sebebimde çevirme olursa dikkat çekmemek içindi. iş için konaklamam gerekiyor diyip geçecektim.
Tuvalete gittim, kesici bir şey aradım, yoktu. Çıkıp dolapları aradım, askıyı buldum. Askının demirini çıkardım ve Ertuğrul Ağabey'in verdiği kıyafetin cebine soktum. Kesici olduğu için cep yarılmıştı. Elimle iyice açtıktan sonra cebin arka kısmında bir kağıtla ve bir tomar parayla karşılaştım.
Kağıdı açtım. "Terzi Ahmed Muhri, Yafa sokakta." yazıyordu. Yanıma dikkat çekmemek için telefonda almamıştım. Bilgisayarda temin etmem çok zordu. 2 saat uyumak istiyordum fakat beni uyandıracak birisi yoktu.
bianlatipgidicem07
186 gn 5 saat
···
+30
4 Eylül 2000
Üstümü değiştirdim. Parayı cebime alıp, fotoğraf makinesini boynuma takıp aşağıya indim. Otelin lobisinde birkaç kişi oturuyordu. Göz göze gelmeden gezmeye gelen bir insan gibi yürüyordum. Gerçi o yıllarda Irak'ı gezmek isteyen olmazdı pek.
Yoldan geçen birisini çevirdim.
- "Selamun Aleyküm."
+"Ve aleyküm selam."
-"Yafa Sokağı nasıl bulabilirim?"
Bir süre beni süzdü. "Dümdüz devam et, 12 sokak say, 13.sokaktan gir." dedi.
Şükranlarımı iletip yürümeye başladım. Etrafı süzüyordum. En sonunda 13.sokağa geldiğimde sokağı uzaktan inceledim. Terzi Ahmed Muhri'yi gördüm. Etrafı biraz daha inceledikten sonra oradan ayrıldım.
bianlatipgidicem07
186 gn 4 saa -
4.
+15 Eylül 2000Tümünü Göster
Ne yolda ne devlet binasında sorun yoktu. Saat geldiği zaman nişangah ile konvoyu izlemeye başladım. Etrafa da bakıyordum. "Zurnanın zırt dediği yere geldik." diye söylendim. Zaytoun caddesinden sola döndüğü anda bakan benim görüş açıma geçmişti. Camlar filmli olsa bile izliyordum.
"Bugün ölmezsen buraya barış getirebilirsin." dedim kendi kendime. "Ölürsen de savaşın en ağırını. "diye devam ettim.
Keskin nişancıları kesiyordum bir yandan. Sadece meydanı izliyorlardı. Diğer çatılara bakmıyorlardı. "Vatan hainliği yapmayın." diye söylendim. Kapı açıldı, bakan indi. Bakan görüş açımın dışında kalmıyordu fakat buradan vurmak çok zor olurdu. Kapı açılır açılmaz aracın zırhsız olduğunu farkettim.
"Zırhsız terör bölgesine bu adamı nasıl yolladılar lan?" diye istemsizce söylendim. Adam farketmemiş miydi yoksa ölümü göze mi almıştı? Silahımın nişangahı sürekli bakanın kafasında geziyordu içeri girdiler. Kendimi sırt üstü çatının üstüne bıraktım. "Zaytoun caddesi" dedim.
Çatıda ki Iraklı askerler ihanet etmemişti. Öldürecek adam çoktan öldürürdü. Dönüşte bir sıkıntı çıkacaktı veyahut bu iş sorunsuz tamamlanacaktı.
bianlatipgidicem07
186 gn 3 saat
···
+1
niye sırt üstü çatının üstüne bırakıyon kendini manyakmısın
silikyedim1234
186 gn 1 saat
···
+7
Adam fbi amk ne yapmasini bekliodun merdivenlerden sakince inmesinimi adam swat kackini yesilin yigeni dagdaki terorist karakoldaki amir mitteki ajan adam obama amk
dersteozbircekenergen
183 gn 13 saat
···
+28
5 Eylül 2000
içeride 1,5 saat konuşma oldu. En sonunda bakan gülerek çıktı her şey yolunda gibiydi. Arabaya binince rahatladım fakat araba zırhsızdı. Yol boyunca korumam lazımdı fakat bir zaman sonra görüş alanımın dışında çıkacaklardı.
"Ulan bunu nasıl düşünemedim, adam zırhsız araçla gelirse diye... " söylendim. "Anasını satayım, ne işin var senin burada zırhsız araçla." diye de devam ettim. Zaytoun caddesine girmişlerdi. Ara sıra yol sapıyordu.
"Amerikayı suç üstü yakalayamazsak derdimizi anlatamayız." dedim kendi kendime, Zaytoun caddesinde ilerliyorlardı. Çimenlik alana geldiler. "Kavşağa az kaldı." dedim. Çimenlik alan yol boyunca yükseliyordu. Yani yolu arasına alıyordu bir tümseğe dönüşüyordu.
Çimenlik alanı incelerken bir tane adam gördüm. Elinde Roketatar ile bekliyordu. Hiç tereddüt etmeden tetiğe bastım. Yüksekte olduğu için görünmesi imkansızdı. Susturucu olduğu içinde ses çıkmamıştı. Adam yığıldı. Adamı nişangah ile incelemeye başladım.
"Amerikalı."
diye söylendim. Silahı topladım. O sırada taciz ateşi yedim. Dürbünü elime alıp baktığımda Iraklı bir keskin nişancı tetiğe basmıştı. Üstüne susturucu da yoktu. Tüm dikkat bana çevrilmişti. Görevimi yapmıştım fakat farkedilmiştim.
bianlatipgidicem07
186 gn 3 saat
···
+6
Helal pnp iyi güzel de Amerika niye ırağa girdi
yamuk kepli
186 gn 3 saat
···
+1
-1
Hikaye bitti burada sıçtın şu anda bile en yüksek teknolojili sniper susturucusu bulunduğun yerde 10 kez yankı yapar
kuvetli bir sesle. kaldı ki sene 2000
opulesi insan
185 gn 15 saat
···
diğerleri 1
+30
5 Eylül 2000
INIS olsalar üniformalarından belli olurdu, o yıllarda resmiyeti yoktu INIS'ın fakat üniforma ile belli oluyordu. Normal bir keskin nişancı olduğunu anlar anlamaz silahı güçlükle toplayıp çatıdan inecektim. Adamı da zorla çekerek çatıdan indim. Bina 7 katlıydı. 7.Kattaydık, hızla aşağıya doğru koşar adım inmeye başladım.
Adam hala omuzumdaydı. Zemin kata geldiğimde bodrum kata indim ve adamı bıraktım. Silahı ne yapacağımı düşündükten sonra yanıma aldım.
Hızla binadan çıkıp koşmaya başladım. Bir mermi daha geldi kafamın üstünden geçişini hissettim. "Bir tutturamadın." diyip Zaytoun caddesinin sonuna doğru koşmaya başladım. Yine kerbin evler küçük sokaklar vardı. Orada koşmaya başladım. Fakat burası biraz daha farklıydı. Bazı yerlerde ev yoktu ve sokaklar biraz daha genişti 3 kişi sığabilirdi.
Evlerin olmadığı bir yere geldiğimde durdum. Etrafıma bakarken kafamda soğuk bir demir hissettim "Çantayı bırak, diz çök." diye bağırdı. Çantayı bırakıp diz çöktüm, horozu kaldırdı.
bianlatipgidicem07
186 gn 3 saat
···
+32
-1
5 Eylül 2000
Her şeyin sonuna geldim diye düşünürken yüksek bir gümbürtü ile adam üstüme düştü. Ne olduğunu anlayamadan kendimi yüz üstü yere atıp kafamı çevirdim. Vatan elinde sniper ile uzak olmayan ama yakında olmayan çatıdan bakıyordu.
Şaşırmıştım. Vatan'ın Irakta ne işi vardı? Adama baktığımda kafasının arkasında bir delik oluşmuştu. INIS üniforması vardı. Silahını alıp belime koydum. Vatana bakınca yeniden orda olmadığını gördüm. Hayal mi gördüm acaba diye düşünürken çantayı alıp yola doğru koşmaya başladım. Yola gelince birisinin kornaya bastığını gördüm kafamı çevirdiğimde şaşırdım. Kiraladığım arabada Vatan vardı.
Hemen arabaya binip çantayı arkaya attım. "Vatan ne işin var burada senin?" diye sordum. "Suikastı engellemek için geldim, senin ne işin var?" diye sordu. "Kiraladığım arabayı çalmışsın, ne işin var diye soruyorsun, beni mi takip ediyorsun?" diye sordum. "Seni geldiğin ilk gün gördüm otele girerken, bekledim. Fotoğraf çekiyordun. Sonra izini kaybettirdin. Bende planlarımı araba üstünden yaptım. Yer bulamadım." dedi.
"Yakayı ele vereceğiz bas gaza." dedim. "Nereye gidiyoruz?" diye sordu. "Yafaya, yafa sokağa." gaza bastı ama "Neden?" diye sormayı da ihmal etmedi. "Sorma, gidince görürsün." dedim. -
5.
+1Çalıntı okumayın böyle emek hırsızlarına prim vermeyin
-
6.
+1Kanıt istiyorum aksi takdirde okumayacağım.
-
7.
+1Okurum bi ara
-
8.
+1çalıntı beyler bir türk ajanının günlüğü asıl isim linkini koyayım suraya bu primciyi okumayın amk http://www.incisozluk.com...%BC%C4%9F%C3%BC/sahibi/1/
-
9.
+1ulan huur niye çalinti yapiyosun lan senin adamligini giberim ha gercegi burda pnplarim http://www.incisozluk.com...ın-günlüğü/sahibi/1/
-
10.
+1Piri reis misin mübarek
-
11.
+1Çalıntı amk
bir türk ajanının günlüğü başlığına bakın -
12.
+1paragraf var tutar
-
13.
0Bi yazma dq gibeyim
-
14.
0prim vermeyin şöyle huurlara
-
15.
0Rezerved
-
16.
0Rezerve
-
17.
0PREZervatif bi ara bakarım
-
18.
0Rezerve
-
19.
0Rezerved
-
20.
0kitap gibi amk