-
26.
0velhasıl akşamüstü oldu. semtimizin en işlek caddesine çıktık.bir çok kişiyi içiciyi ve satıcıyı tanıyorduk.Tümünü Göster
siteden çıkmadan önce bir mesaj geldi, ilkokul arkadaşlarımdan birinden.
"trafik hızlı mı ?"
hızlı be hurşit... nasıl bir isim lan bu dedim kendi kendime. hangi insan bir bebeğe hurşit ismini koyar ? yaşlanınca rahat hurşit dede derler ama bir bebek de hurşit diye sevilmez ki.neyse.var dedim kardeşim sana ne lazım ?
farketmez. balkondayım gel dedi.
balkon da bizim semtteki müptezellerin takıldığı bodrum kat cafelerinden birisi. gittik aslı ve gorille. goril laci dediği elbiselerinden birini çekti, sitelerinin evden farkı yok.su bile akıyor amk yerinde.o tinerciden eser kalmamıştı. imkanı olsa jöle sürecekti bin kurusu.
gittik oturduk. hurşit geldi, muhabbet sohbet derken biten kahve fincanıma cebimdeki poşeti koydum.
kaç gram var ? dedi,var işte bir şeyler,bir iki hafta idare edersin azar azar.
eyvallah ne kadar dedi,100 ver yeter dedim. fincanları değiştik, koydu cebine çıktı.o akşamı da öyle ettik. dağıldık.aslıyı evine bıraktık gorille. siteye doğru indik,ama tanımadığımız bir kaç insanı gördük site önünde.it kopuk sürüsü... muhtemelen yenimahalleden gelmişlerdi. girdik siteye çıktık yukarı. acayip sesler geliyordu.
bildiğin güntekinin dıbına koyuyorlardı yukarıda bağırta bağırta.
daireye girdiğimde ilk gördüğüm güntekinin duvara çarptırılan kafasıydı. köpekler meydanda yoktu, yenimahalledeki binlerin köpekleriyle çayırda güreşiyorlardı herhalde.
sonra diğer tarafa baktığımda güntekinin karım dediği hatunun bi herifinkini ağzına aldığını gördüm.
adam kızı saçlarından kavramış köküne kadar aldırtmaya çalışıyor ve güntekine bağırıyordu
" senin dıbına korum lan bin kurusu kimin karısını kapamaya çalışıyorsun lan avradını gibtiğimin evladı "
güntekin bilincini kaybetmişti, duymuyordu.goril yavaşça odaya girip kızın ağzına veren herifin sırtına sağlam bir tekme vurdu. kızla beraber düştü dıbına koduğumun çocuğu.
goril atak adamdır,bir iki kez daha tekmeledi. haliyle tuş oldu bin kurusu, diğer eleman kaçmaya çalıştı. camdan atlayamayacağını görünce bana doğru yöneldi. sağlam bir aparkat çıkardım ama yarısı boşa gitmişti yine de bu korku yetti. sonra bizden korktuklarını görünce baya bir giriştik adamlara. güntekin kendini toparladı. aldı bu az önce onun kafasını duvara çarpan elemanı ilk önce sağlam bir tokat attı, sonra "kır ulan dizlerini " diye bağırdı. adam çaresiz kırdı dizlerini.
diğerini de getirdi.aç ulan fermuarını anasını gibtiğimin çocuğu.ver şunun ağzına dedi.iki arkadaşı sex ortdıbına soktu iki dakkada. ikisini de boyunlarından tutuyorlardı goril ve güntekin.iki de bir yerlerini değiştiririp birbirlerinin kini almaya başlıyordu herifler.
güntekin çıktı, gorile döndü " ne tak yiyorsan ye " dedi. goril de bir iki kez giriştikten sonra adamları bildiğin domalttı.ben bu görüntüye katlanamayacağımı bildiğim için kalkıp indim aşağıya, aşağıdaki bebelere gibtir çektim.
güntekin de kızı sağlam dövdü nedense, kız napsın dıbına koyım ?yukarı baktık goril bağırıyordu. çıktık yukarı. aldık elemanları. güntekin ikisini de yakasından tuttu.i
bana bakın lan. anasını gibtiklerim. eğer bir daha buraya yolunuz düşerse dalağınızı gibtiriririm gorile. gibtirin gidin şimdi dedi.
ortamdaki kokuyu tahayyül edemezsiniz.
gördüğüm en vahşi anlardan birisi buydu. beyoğlunda travesti giben adamların yanında bir hiçti belki ya da 50 yaşına gelip muallak kılıklı erkekleri zütünden gibenlerden de acı olmayabilir.
ama bu adamlar daha gibseler buradan geçemezlerdi bu ayrı mesele. -
27.
0o gün yaşadıklarımdan sonra hiç bir takun değişmeyeceğini biliyordum.
güntekin yine kızı gibecekti, adamlar yine gelecekti, goril yine adam gibecekti. hafta öyle bitti, cuma günü geçti gitti. cumartesi pek bir şey yapmadım, daha doğrusu o siteye inmek istemedim. pencereden baktım şöyle bir aslının penceresine, perdeler kapalıydı. dönüp balkona çıktım.bi sigara yaktım aşağı baktım.
goril 3 5 köpekle geziyordu beni gördü.el işaretiyle gel aşağı gibisindne bişeyler yapmaya çalıştı. kafa olmuştu belliydi.ne içtiyse artık.
sonra der gibi bir hareket yaptım. eyvallah deyip döndü yoluna.
açtım orhan gencebaydan " bağrımda bir ateş var " ı semtimi izledim. dedim gibeyim.
kendi kendimi aşık olmaya zorluyordum.ama olmuştum şaka maka. kızı bir kez daha görmek istiyordum, aslıyı da uğraştırmak istemiyordum.ama o kızı kazandığım zaman dünyamın nasıl değişebileceğini düşünemiyordum, düşünmek istemiyordum.ben sms paketini her ay yenileyecek adam değildim sonuçta. annemden babamdan para istemiyordum,bi de istesem evde tutmazlardı. onlar da sormuyorlardı nasıl idare ettiğimi.ben de söylemek zorunda kalmıyordum. günün birinde bi yerde leşimi bulsa babam üstüme annemin çıkarken atsın diye eline tutuşturduğu çöpleri atardı. eminim.
cumartesiyi evde tek başıma orhan gencebay dinleyerek öldürdüm.
sevmek öyle güçtür ki benim gücüm yetmiyor gönlüm sanki delirmiş ihtirası bitmiyor
gel diyemem ki sev diyemem ki.
elim kolum bağlanmış çöz diyemem ki.
hiç bir şey ifade etmese de sigara ve çayla güzel gidiyordu gencebay. daha sonra aşağı indim güntekinle konuşmaya.bir sıkıntı olmadığını görünce döndüm. kız hala orda köpeklerin bir kaçı dairede bağlıydı. kendince güvenliğini sağlamıştı.
polisin buraya girememesinin nedeni de bu köpeklerdi bana göre. -
28.
+1gençler çıkmam gerekiyor. uzun uzun yazdım zaten, gece gelene kadar okuyanlar belirtsin, rezerv çeksin.Tümünü Göster
gece uyumayıp yazacağım hepsini.bir kısmını yazacağım 5 dakikada. sonra da çıkıyorum, gece yarısı bir şey çıkmazsa, gibecek am bulamazsam devam edeceğim.
pazar geldi, aslıyla erkenden buluştuk sitenin önünde. Goril geldi ne iş falan diye sordu, dedim böyle böyle abi işte geçmişti.gel sen de dedim,ben rap sevmem dedi adam. dedim tamam, pink floyd geldiğinde söz beraber gidicez. güldü,pimproyd ne lan dedi. dedim neyse goril, hadi eyvallah şu bine de göz kulak ol,bişey olursa da haber ver dedim. eyvallah dedi.
gittik partinin yapılacağı yere.
bir sürü rapçi,bir sürü bol pantolon,bir sürü tişört altından beliren beyaz sweetler... bir sürü kulaklıklı nba basketçilerine benzeyen adam.
aslıya dönüp " hangisi sansar ? " dedim güldü." hepsi " dedi. anlamadım,sonra anlamadığımı anlamasın diye ben de güldüm.
neyse, velhasıl gittik yarak kürek rapçiler çıktı. aslı sansar ı bekliyordu zaten. oturduk bi köşeye bekledik. baya zaman geçti, orhan gencebayın dediği gibi " beklemek hüzünlü bir şarkı gibi."
partiyi sunan bi kamil vardı,tam bir boş adamdı... salak salak konuşuyordu " ve şimdiiiiii " diyordu. herkes sansar diye bağırdı " kimmm ? " sansaar " duymadım ?? " sansar...
sonra baktım arkada kilolu yapılı bi adam geldi, yavşağın elinden aldı mikrofonu " hazırmısın lan " diye bağırdı. yanında da kısa boylu gözlüklü biri vardı. başladı bir şarkısını okumaya.
ama en dikkatimi çeken sözü şuydu
" ben sadece iyi rap yapan bir çocuk değilim,
bu takun yeni kralıyım o yüzden eğilin."
ben de sadece ot satan biri değildim.
bu takun yeni kralıydım,ama kimseyi eğemedim.
sansar ın performansını beğenmiştim ama ne yalan söyleyeyim önceki çıkanlar kafamı gibmişti.gel gelelim parti bitti sansar insan içine karıştı, aldım telefonu elime buldum sansarı. üç beş kişi vardı etrafında sigara uzattım. eyvallah dedi aldı, yaktı." dedim seni çok beğenen, dinleyen bir arkadaşım var.bir fotoğraf çekilir misin kendisiyle çok mutlu olur "
muallak gibi konuşuyordum, daha önce görmediğim bi adamdan minnet umuyordum. tabi kardeşim dedi. getirdim aslının yanına, aslı çok mutlu oldu ama belli etmedi. tokalaştılar.
hadi geçin bir fotoğrafınızı alayım dedi. aslı o kadar dinlemesine rağmen sansara sarılmamıştı fotoğrafta. helal olsun sana aslı dedim kendi kendime. sansarla beraber şık bir pozlarını aldım. daha sonra biraz daha konuşup ayrıldık oradan.
sansar ı ben de sevdim daha sonradan, güzel şarkıları var. dinleyin derim. canlı izleme şansı bulduğumda gidip izleyeceğim yine.
--
beyler diğer cafecinin partiyi anlatmaya da gece başlıyorum, aklınızın almayacağı şeyleri anlatacağım. rezervleri alın. -
29.
0devam ediyorum beyler. dinleyenler belirtsin.ona göre sabahlayıp hikayeyi bitireceğim.Tümünü Göster
bu arada herkesin kendi ölçü birimi farklıdır tatargoko. belli bir standart yok bildiğim kadarıyla
en azından ben standartları umursamıyorum.
sinek ilacı sıkma olayı da daha fazla kafa yapması için, aynı şeyi ağzına sıkarsan geberirsin,ama ota sıkıp içersen kafanın kralını yaşarsın. yalnız fena kusarsın. tavsiye etmem. bunu sigara tütününde de deneyebilirsin tabi kafa da olursun,ama dediğim gibi gerek yok.
--
aslıyı eve bıraktım, siteye gidip baktım durum nedir ne değildir diye, goril köpeklerle oynuyordu. çağırdım,ona söz vermiştim partiye onu da zütürecektim. gittim dedim hadi al birşeyler yanına gidiyoruz. nereye amk durduk yere dedi, dedim oğlum geçen konuştuk ya.
taşak geçtiğimi sanmış. ciddiydim,oradaki tek goril o olmayacaktı. birsürü goril bekarlığa veda adına uyuşturucu kullanıp am gibecekti.
goril giyindi geldi, baktım sıfatına,bir yığın kıl ve yağdı resmen herif. yağla kılı karıştırıp insan kılığına sokmuşlar, adına da goril demişlerdi.
evde kimse yoktu, peder kahvede annem komşudaydı. gorili aldım yanıma, peşimize itlerinden biri takıldı, goril kibarca ite gibtir çektikten sonra apartmana girdik çıktık yukarı. traş makinemi aldım dedim saçı sakalı kes insana benze. sakalı kesmem dedi, saçını kes bari amcık dedim. tamam dedi, vurduk üç numaraya saçını, hafif sakala da ayar verdik. insana benzedi biraz.
çıktık evden,ben de normal şekilde gitmiştim, amacım gorile insan amı gibtirmekti. belki adam gibmeyi bırakırdı.tek cinse yönelirdi.
yola koyulduk. avcılarda adını hatırlamadığım klup türevi bir yer, yeni açılmıştı. içeri girdik.bir yığın adam.bir yığın huur. klup kapalıydı. kapatmışlar mekanı resmen.
size yemin ederim, bong vardı. benim sattığım malı bongta deniyorlardı, ayrıca kimyasal şeyler de mevcuttu, alkol de gırlaydı. ortada onun kucağından inip diğerinin kucağına geçen deri taytlı hatunlar vardı. bekarlığa gerçekten veda ediyorlardı.
gorilin gözleri dönmüştü. adam bizi görünce tedirginlikle sevinç arasında bir tribe girdi.vay kardeşimler, gelin bir şeyler içinler gırla gidiyordu. oturduk bir köşeye. hafif elektronik müzik ve ışıklandırma şovuna giriştikleri zamana kadar herşeyi hatırlıyordum, vodka redbull la cigara yı aynı anda içmiştim. beynim gibiliyordu, gorille yalnızlık tribine girmiştik. -
30.
0yanımıza ps cafenin sahibi geldi sıkılıp sıkılmadığımızı sordu.yok dedik iyiyiz, arkadaş ın kim olduğunu sordu, goril dedim. bizim mahalleden.iyi çocuktur. gorille çabuk kaynaştılar, eminim goril o anda o adamı gibmeyi düşünmüştür. goril işte.
ben kalkıp biraz hava almak için kafeden çıktım, dışarıda içerdeki huurlardan biri iç geçire geçire sigara içiyordu, beni görünce gülümsedi.ben de tebessümle karşılık verdim.bir sigara çıkarttım, çakmağını istedim, verdi.yaktım. teşekkür ettim. robotlaşmıştım.kafam züt deliği gibiydi, etrafımı tozpembe görüyordum ama içim kararmıştı. kafamda hala o cafede tanıştığım kız, içerde bana emanet bir goril ve karşımda çok ciksi bir kahpe duruyordu.
laf olsun diye konuşmaya başladım kahpeyle, canım sıkıldı.
ben - bu musamereler hep erkek erkeğe oluyor bildiğim kadarıyla
kahpe - musamereler mi ?
ben - evet. dansöz falan da olurdu hatta.
kahpe - kaç kez bekarlığa veda ettin ?
ben - hiç.
güldü.
kahpe - ne zamandan beri sigara kullanıyorsun.
ben - uzun zaman oldu,sen ne zamandır bu işi yapıyorsun
suratıma uzun uzun baktı.
kahpe - ne işi pardon ?
ben - bu işi, bekarlığa veda edenleri uğurlama işini.
kahpenin benzi atmıştı, sanki bilmiyorduk. içeride birinin kucağında otururken diğerinin fermuarıyla topuğuyla oynayan o değildi.
sigarasını söndürüp içeri geçti.ben de biraz daha bekleyip girdim içeri. goril adamla baya samimi olmuştu, adam yarın nikah masasına oturamayacaktı bu gidişle... goril zütünden gibip tuvalette bayıltacaktı herifi. herif hoşlanırsa ne ala,ama goril zorla giberse başımıza iş açılırdı,iyi bir müşteri kaybederdim. aslıya muhtaçtım yine, keşke burada olsaydı dedim. hiç değilse içim rahat olurdu,her türlü problem çözme işi vardı onda. -
31.
0dinleyenler belirtsin kardeşim,ona göre yazacağım bu gece.
-
32.
0gorili tuttum,gel bir sigara içelim dedim.yok abi sen iç dedi, kalk gırtlağını gibtiğim dedim. kalktı.
birini kulağına fısıldayarak tehdit ederseniz extradan korkar. çünkü ona o kadar yakın olduğunuzda her şeyi yapabileceğinizin farkındadır ve sizi de o kadar yakınınızda olmanıza rağmen zararsız olarak görür. kendinizi tak gibi hisseder. dişlerinizle konuşursanız herkesi altedersiniz.
goril kalktı, çıktık.
dedim ulan dıbına soktuğumun hayvanı. seni buraya adam gib mi diye getirdik ? bu adam yarın evlenecek, dün bütün sermayeyi buna sattım, eğer bu gece başıma iş çıkarsa,bu adamla tokalaşmadan çıkarsam bizzat ben giberim seni zütünden dedim.
sesini çıkarmadı, aslında her türlü ağzımı yüzümü giberdi orada, cüssesini yarıya bölsen yine bir ben etmez.ama artık saygısından mıdır sevgisinden midir ses etmedi.
iyiyiz abi sıkıntı yok dedi. iyiysek sorun değil dedim. devam.
girdik içeriye. ışıklar iyice kararmıştı sadece mavi bir led ortamı aydınlatıyordu. gözüm diğer kahpeye kaydı. yine birinin kucağındaydı. kalktı tuvalete doğru gitti,ben de ince bir sigara çarşafına sırf ot sarmıştım kendi getirdiklerimden.
yaktım boğazıma yana yana gittim kahpenin yanına.
bi 15 dakikanı rica etsem ? uzun zamandır gibişemiyorum da.
evet. açıkçası o kafayla bu söz nasıl benden çıktı bilmiyorum, ancak ekgibsiz bir şekilde böyle demiştim,ve haliyle el kaldırdı kezban kahpe.
elini tuttum. olması gereken yere indirdim, cigaramdan bir duman alıp suratına üfledim. cigarayı uzattım,bir duman aldı öksürdü, öksürük komasına girdi, bayanlar tuvaletine soktum. gözlerim kanlanmıştı içerdeki 2 3 hatun alelacele çıktı.
içerideki klozetlerden birine oturttum. kapıyı kitledim. ardarda cigarayı dönmeye başladık. aldığımız dumanlar saniye sürmüyordu.
cigaranın ateşi folloş olmuştu.
kafamın içindeki filler izlandalı post rock gruplarının eğlenceli şarkılarında çapua dansı yapıyorlardı resmen.
cigara bitti, duvarda söndürdüm.
uzun zamandır dokunmadığım diri göğüsler karşımdaydı. fakat onları görmeyi reddettim. sadece o taytı yarıya indirmek istiyordum, öyle de yaptım. işimi gördüm. çıktım. -
33.
0tuvaletten çıktığımda kendimi " burası sparta " diye bağırıp elçiye zeval veren adam gibi hissediyordum. dönüp ortama baktım. hatun da yanıma geldi, eminim yaşadığı tribe hiç bir yerde girmemişti. artık köpekten bir farkı kalmamıştı benim için.
birine ulaştığınız zaman değerini kaybetmeye başlar sonuçta. ortama dönüp baktım. beynim iyice karıncalaşmaya başladı.
gorille ps kafenin sahibi fazla samimi olmaya başlamışlardı.
tuttum ikisini, gelin benimle dedim. çıktık dışarıya.ama sürekli gülüyor bunlar. artık ne yaptılarsa,ne içtilerse.
gorile döndüm."nedir ?" dedim,yok bir şey abi, konuşuyoruz işte napalım.
"mutlu muyuz?" dedim. mutluyuz abi, süperiz dedi. yeniden gülmeye başladılar. hatunun da benle beraber geldiğini gördüm. sanki gta vice da karı şifresi yazmıştık amk. neydi lan ? magnetli bişeydi o şifre.
neyse.
adama döndüm. problem var mı dedim.
yok yok dedi,ama sıkıldım ben birader. gorille çıkıp turlayalım biraz dedi.
işte... adam muallakydi besbelli. goril onun bilinçaltını tuz buz etmişti, etrafa saçılıyordu. bugün zütünü gibtirmek için can atan adam yarın gerdeğe girip ırım kırım edip am gibecekti.
neşet ertaş ne güzel demiş " ah yalan dünya."
ah yalan dünya. huur çocuğu dünya. adaletini goril gibsin.
tamam. beraber turlayalım,ben sizi rahatça turlayabileceğiniz bir yere zütürücem, sürekli okeye dönersiniz... uyar mı ? dedim.
goril anladı. adam da olur dedi.
partiyi bitirdi adam. atladık elemanın arabasına. önde gorille adam. adam sürüyordu, goril gülüyordu.biz de hatunla arkada birbirimize bakıp bakıp duruyorduk.
başıma iş almıştım.
siteye döndük. adamın kafası açılıyordu yavaş yavaş.ama kendini gibtirtmeye kararlıydı huur çocuğu. hatun da dünyadan habersiz. girdik siteye köpekler toplandı peşimize, gorili görünce dağıldılar.
içerisi yine leş gibi kokuyordu.
güntekin kızla çırılçıplak yatmıştı. zütlerinde pireler sirtaki oynuyordu. -
34.
+2gorille üst katlardan bir daireye çıktılar.ama ikisinin kahkahaları bağırışları en aşağıdan duyuluyordu.Tümünü Göster
hatun ihalesi bana patladı,ne tak yapacaktım bu saatte bu kadını ?
iki muallak bir güntekin ve iki huuryla aynı binada onlarca köpek uluması içinde kalakalmıştım. kızın sabah kendine gelip gibtirolup gitmesini bekliyordum.ama olmadı. sabaha kadar boş boş oturup konuştuk.
her şeyden konuştuk. herkesten.
dünyayı konuşarak yıktık kafamızda.ama etkilenemiyordum bir türlü, keşke şu kafedeki kız gibi etkileseydi beni. etkileseydi de onun için ailemi camdan aşağıya atıp kızla sabaha kadar sevişseydim.
ama olmuyordu işte, beni kendine vicdanımı gibip atacak kadar aşık edememişti, istediğime çabuk ulaşmıştım o gece.
sabah oldu. herkes uyandı.
ps kafenin sahibinin kafa iyice açıldı, mutluydu godoş. belli ki adam bildiğin goygoycuydu. gorilden önce çok kişiye düzdürmüştü belki de neyse ne.
aldım karşıma konuştum.
dedim buradan sonra sapak yok.yol kaçtı. fazla şey biliyoruz artık.sen bana ben sana.her türlü yardım ve yataklığı yapmak zorundayız gibe gibe.
kızı gösterdim, güntekinin karısı olacak kahpeyle muhabbet ediyorlardı.iki kahpe birbirini bulmuştu ama o narin hatun u güntekinin yanına bırakamazdım. yakışmazdı,ayıptı.
hatun muhabbetini konuştuk nasıl yaparız nasıl ederiz diye. çünkü kız artık neden etkilendiyse etkilenmişti bir kere. gitmek istemiyordu. gibik bir hayat yaşamayı marifet sanıyordu belki de.
dedim bu kızı zütür abi getirdiğin yere. hallederim dedi.
bir şekilde çözdük. detaylı anlatırsam sıkıntı çıkar.
nikahının kaçta olduğunu sordum. akşamüstüydü yanlış hatırlamıyorsam. sıkıntı yoktu. telefonu kapalıydı. saat daha sabahın 6 sıydı. açık yer yoktu. marketler açılana kadar takıldık ettik, hatun gitmeden bir kez daha bir şeyler yapmak istedim, sonra vazgeçtim. güntekinin karısını gibsem daha iyiydi. soğumuştum bir kere hatundan.
saat 9 oldu. açık yer bulduk, lavuk aldı kredi kartıyla bir şeyler, neredeyse 1 aylık site masrafını aldırttı goril herife.
tarihinin en iyi kahvaltılarından birini gördü o gün o site. salamlar sucuklar sofrada defileye çıkmış gibiydi, güntekin ve karısı yemeye kıyamıyordu. hatta güntekin kaşar dilimini karısının alnına yapıştırmıştı espri olsun diye.
adam her şey için teşekkür etti.ama ne için anlamadım.
zütü gibilen o
cüzdanı gibilen o
nikahı bugün olan o
hatunu takip edecek olan o.
ne gorilmiş arkadaş, nasıl gibti bu adam seni de böyle uysal bir hale geldin.
sonra giberim ya dedim, gittim eve. girdim.klagib bir kahvaltı vardı evde. babam kızmıştı bu sefer nedense.
nerdeydin lan it otel mi lan bu ev gece gez sabah yat.
arkadaştaydım baba, dedim.arkadaşta kaldım. -
35.
0beyler belirtin de,duvara anlatır gibi yazmayalım.
-
36.
0o gün akşama kadar uyudum. babamın dediği gibi sabah yattım, akşam kalktım. telefonum defalarca çaldırılmıştı.
kalktım. yüzümü yıkadım. aslıya mesaj attım. buluştuk.takıldık ettik, kendi balkonunda gibindirik otlar yetiştiren bir arkadaşım vardı semtte. kerem... onun yanına gittim.evi gorille güntekinin siteden farkı yoktu,tek farkı kapıları pencereleri sağlamdı ve badanalıydı.
salona geçtik. nereden baksanız yarım sene yetecek kadar tak diye tabir ettiğimiz otlardan aldık. oturduk,içtik sıçtık.
kerem kafa gibmek için yaratılmıştır, hele ot içti mi ki ot içmediği dakika yoktur,hep bir öncekiden kalma kafayla gezer, onun için her yeni cigara ilk içtiği cigaranın üstüne çektiği binlerce ciladan biridir. bilmem anlatabildim mi ?
millet gece yarısı kalkar işer su içer.bu adam kalkıp su içtikten sonra yarım kalmış cigarasından nemalanıyor. adam rahat içemem diye sokağa çıkmıyor lan.
neyse. sağolsun,az işimi görmedi kerem,ben de ona sosyalliği taşıyordum, evine gönderdiğim kızın haddi hesabı yoktur,bir yılbaşı gününde resmen grup ciks yarattık evinde muallaknin.
tam bir faciaydı.
ama emin olun, dışarıda gördüğümüz kızların çoğu göründüğü gibi değil, yannan görür görmez sönüp kalıyorlar ve o sertleşmiş şeye dokunmak için can atıyorlar.
vucut yapın binler.bu kızların tek önemsediği şey vucut. kerem bini işsiz güçsüz, babasından kalma paraları yer, bizden sigara parasını çıkarır. yaşar gider.bir üniversitede kaydı vardır herhalde. rahat yaşıyor.
akşama kadar mekik şınav barfiks,her taku yiyor bin, sağlam vucut yapmış. onun evine giren kız gibilmeden çıkmıyor açıkçası.
kendimi pekekent gibi hissediyorum onun yanında. sonuçta muhtacız birbirimize.
aslı keremden hoşlanmasa da ihtiyacımız olduğu için gelip takılıyordu benimle. kerem de aslı nın saç modelini beğendiği ve o kız gibi yapmaya çalıştığı kızları gibiyordu zaten.
kerem bininin kölesiydik bir nevi. neyse aldık malı yok denecek fiyata. çıktık.yepyeni bir gün,20 gram satsak kafi. -
37.
0aslıya yalvarmaya başladım.Tümünü Göster
sizin liseye gidelim, emin denen bini bulalım, hatunu ayarlayalım bana be.
aslı önemsemeden kabul etti. tamam dedi, allah belanı versin tamam.
neye kızdığını anlamıyordum. dün gece neler yaptığımı bilseydi ne derdi bilmem, gurur mu duyardı, gibtir mi çekerdi. bilemem.ama o kızı bulup bir yerlerde bir şey içmek istiyordum.
zaman geldi, gittik lise çıkışına. kızı gördüm. mükemmeldi.sokakta görseniz dönüp zütüne bile bakmazsınız,ama ben de ucubelerden hoşlanıyorum demek ki.
aha dedim geliyor, adı neydi ?
aslı durup bana baktı." adını bile bilmiyorsun ki... "
gibtiret adını, neydi harbiden adı ?
" sinem "
sinemi sineme sarıp içmek istiyordum. onun küllerini bileklerimi dökmek, zıvanasını bağrıma basmak istiyordum. sinemin bir an önce elini tutup, belli bir an sonra dudağına yumulup en sonunda bal dünyasına ulaşmak istiyordum.
bunu düşündüğüm için kendimden nefret ettim bir an,ama aşık olduğunuz kızı eninde sonunda gibeceksiniz karşılıklı bir hoşlantı ve sevgi varsa...
emin bini geldi. tokalaştık vs.yine aynı grup. gittik aynı cafeye. oturduk.bu sefer çay içmedim,en kralından en pahalısından mocca mıdır latte midir ne gibimse söyledim... garson müsvettesine türk filmlerindeki hancılar gibi davranıyordum
" hancı... bana biraz et,biraz şarap ve sinem getir."
mocca deyince sinem gerçekten ilginç bir bakış attı " mocca ve sen ? yokka.."
çay başarısızlık getiriyordu, mocca belki bir taka yarardı.
aslı konuştu işte,her zaman ki gibi, elindeki yavan otları övdü. ucuza vereceğini söyledi.20 gram vereyim bir süre görüşmeyelim dedi uygun bir fiyata.
umursamıyordum. elimizdeki 20 gramı 4er 4er aynı binlere satsak sinemi 5 defa görürdüm,5inci buluşmada belki elini tutuyor,ya da yanımızdaki yazı köşesine birbirlerimizin adını yazıyor olurduk.
bilemem.
ama o an düşünemedim tabi. çocuklar da kabul etti. daha sonra meseleye uyanınca sinirlendim ama belli etmedim. sinem çok güzel bakıyordu lan. gözlerine dişçide çaresiz kalıp ağzını açan korkaklar gibi bakıyordum,her hareketi batıyordu. aşağılanıyor gibi hissediyordum kendimi.bu seferlik açılmamayı tercih ettim.
erkeklik böyle işte,
gece hayal edersin.
ben böyle derim o böyle der uzar gider muhabbet dersin.
ama işler senin istediğin gibi gitmez.sen naber ? nasılsın dersin o da kuru bir iyiyim. der. muhabbet biter. geçer gider. halini bile sormaz.
gece hayal kurmak sıkıntılıdır yani. -
38.
0canım çok sıkılmıştı.
gorili sitenin en üst katına kadar sırtımda taşıyıp aşağı atabilirdim,
ps kafenin sahibinin zütüne güntekinin karısının kolunu sokabilirdim.
güntekinle tufanı çarpıştırıp ideal insan modelini yaratabilirdim.
ama el kol bağlı işte. anca kendi kendini yiyor insan.
ah be orhan abi." bir dünya ki benim dünyam aşk dolu senle dolu " diye girdin kafama. verdim kendimi sinemin gözlerine.
aslı farketti durumu, tuttu kolumdan yukarı çıktık.
tamamen otlarla dolu bir cigara yaktı, taktan ottu ama o anda marlboro nun naneli sigarasını bile içsem kafa yapardı.
gibtiret dedi aslı. babası asker zaten, anası da avmlerde sürten karının teki.
anasını babasını gibeyim, bana sinem lazım dedim.
ne sinemmiş arkadaş... ne ara altetti seni böyle.
bir şey demedim. cigarayı kökledim. aslı tuttu kolumdan tekrardan, hadi dedi keremlere gidelim. biraz eğlenelim. kafa dağıtalım.
tamam lan dedim dağıtalım. dünyayı dağıtalım. tüm gezegenler keremin evinin önünde dursun dıbına koyayım dedim.
semtteki balkon cafeden yığınla apaçiyi topladım, aslı da baya bir hatun buldu. güntekin de günler sonra siteden çıktı,ps kafe sahibini de çağırdım o da baya insan topladı.
keremin kapısını çaldık.
karşısında türlü türlü onlarca insanı görünce şaşırdı. bana baktı.
sanrı misafiri kabul eder misin ?
ne sanrısı ?
bereket sanrısı.
geçtik içeriye. -
39.
0neredeyse 30 a yakın insan vardı belki 30 küsür.Tümünü Göster
daha önce hiç görmediğim tipler de vardı,ps kafenin sahibi nin getirdikleri.
kerem " madem geldiniz alın dıbına koyım " diyerek önümüze bonzları koydu.her kafadan ayrı ses çıkıyordu, goril taktan otları masada bi tabağa koyup yakmıştı,her taraf gibindirik ot kokusuyla dolmuştu. güzel bir şarkı açtık, fazla ses vermedik komşular zütlük etmesin diye. zaten etseler de sıkıntı olmaz. apartman keremin neredeyse,bi tek kapıcı ev sahibi.o da keremin kıyağı.
noir desir adlı grubun le vent nous portera adlı efsane şarkısını açtım, güzel gidiyorduk. herkes köşesinde. sakin sakin takılıyoruz. daha sonra kerem geçti bilgisayarın başına,bol dıp tıslı bir şeyler açtı, herkes salonun ortasında saçma sapan figürlerle birbirlerine kur yapıyordu. gözüme kimseyi kestiremedim. aslı yanımdan ayrılmadı,lay lay lom deyip camdan atlamamdan korkuyordu herhalde.
ps kafenin sahibi elinde telefonla bana yaklaştı. gorille bir poz isteyecek herhalde diye düşündüm.bu muallakliğe ortak olmak istemedim.abi telefon deyince.ver dedim. hiç sormadım bu muallaknin telinden beni kim arar diye.
arayan avcılardaki kahpeydi.
adımı söyledi. evet dedim benim.
sana ihtiyacım var dedi.
gel dıbına koyım gel, sevdiğim başka sevenim başka,gel.
indik kafe sahibiyle. aldık hatunu. site yakınlarından. girdik eve tekrardan, salon tam bir fuhuş yuvasına dönmek üzereydi, goril bizi görünce fazla sevindi. kafe sahibi de döndü gorilin yanına.
karını nasıl gibiyorsun diye sordu goril. kafe sahibi de anlattı şöyle şöyle diye. video falan açtı. video çekmiş bin. neyse kahpe artık benimle olmak istediğini söyledi. peki lan dedim, sinem topuklu ayakkabılarıyla kalbimde yürüyordu hala.tak tak... kahpenin dar kotunda sinemi görüyordum, rujunda,rimelinde sinem vardı. zerre düşünmeden keremin su yüzü görmemiş tuvaletine döndüm.
alışkanlık...
işimizi gördük çıktık aslı bir köşede oturmuş etrafı izliyordu.
kahpe biraz konuşalım mı dedi. konuşalım dedim, aslı da geldi. kahpe çekindi nedense. dedim problem yok, aslı benim üçüncü böbreğim.
tek yaşadığını söyledi, artık tek kalmak istemediğini söyledi. peki dedim o kafayla. evinin girişine kimseyi damsız almayacağım. evinin direğiyim artık dedim.
salona döndük.
aşıktım,kan ter içindeydim, aslı sıkılmıştı kahpe bunalmıştı. goril keyifliydi.
çıkalım artık dedim, keremin bir yığın insanla başbaşa bırakıp çıktık. -
40.
0tek kişi dinliyor sanırım, hala dinliyorsa anlatacağım tabi. devam edeceğim.ama başka dinleyen varsa yazsın da hevesimiz kursağında kalmasın.
-
41.
+1"sen başka bir şarkısın."
yok, olmuyordu.güzel bir hayat kurmuştum. babama kolpadan bir sinir krizi yaratıp evi terkettim. zütümü kurtarabileceğimi,bir şeylere güvendiğimi biliyordu. umursamadı.
giberim dedim, topladım üç beş eşyamı, çıktım evden, aslıyla ayrılmayacaktık. yine devam edecektik her zamanki gibi. beni elim kolum dolu gibtirolup gitmeye hazır bulmuştu sabahın köründe. koşup sarıldı. elimdeki bavullar düştü.
yok bir şey aslı. sadece semt değiştiriyorum, buradayım yine merak etme dedim.bir şey demedi. ağlamıştı sanki.ilk defa böyle görüyordum onu.
aslı mükemmel bir kızdı.ama sinem beynimi ele geçirmiş, bütün hücrelerime kendi istiklal marşını okumuştu bir kere. kafamda sinem, arkamda aslı, önümde ps kafenin sahibi muallaknin arabası, önde goril arkada kahpe.
bindim. aslıya döndüm." saçmalama, yarın tekrar geliyorum. ayarla kendini." dedim.
avcılara gittik. ucube bir binaya girdik kahpeyle. çok sevinçliydi. oturduk.
yeni bir eve taşındığınızda ne hissediyorsanız onu hissediyordum, eşyalar yerli yerindeydi.ben o eve alınmış yeni bir mutfak robotu gibi hissediyordum kendimi. şimdi burada mı yaşayacağım diyordum kendi kendime, gecenin köründe başımda dikilip " yatmadın mı daha sen " diyen annem olmayacak mı ?
sabahın köründe işe giderken ayakkabı topuğunu zenci yannanı kadar olan şeyle düzeltirken hakkımda konuşmayacak mı babam ?
süper o zaman.
peki sinem ? ulan istediğim her şeyi elde ettim şu zamana kadar.ama sinem elde edilecek gibi değildi, gözleri göz değildi,ses tonu ses değildi. kirpiklerini kırptığında bile bana seneler gibi geliyordu o gözleri göremediğim zamanlar.
kafamda sinem koynumda kahpe. salonda goril ve kafe sahibinin iniltileriyle geçen aylar...
aslısız günler, sinemsiz bir dünya.
siteye de uğramıyordum ne zamandır. aslıyla 2 günde bir görüşüyorduk. avcılarda çabuk bir ortam kurmuştm kendime, işler yolundaydı.iki günde bir aslıyla görüşüp kereme gider malları alır avcılarda üstüne biraz kimyasal şeyler ekler satardım.
eğer en taktan ota biraz sakinleştiri hap tozlarını eklerseniz nirvana denilen olayı yarılayabilirsiniz. -
42.
0canım sıkkın, kalbim kırık yaşayıp gidiyordum kısacası.
bir erkeğin isteyeceği her şeye sahiptim. sadık bir kadın, güzel bir ev, bana muhtaç oldukları için sorun çıkarmayacaklarını bildiğim insanlar.
kendi kendimin imparatoruydum. sinemi yavaş yavaş siliyordum hafızamdan. aslıyla da mesafe kavramından olsa gerek aramıza soğukluk girmişti. 2 günde bir görüşmeler haftada bire ayda bire kırk yılda bire döndü.
eski semtime geldiğimde keremle görüşür malı alır dönerdim.
yine günlerden bir gün, kereme gittim oturdum sohbet ettik. aslıyı sordum. görüşüyor musun ? dedim.
nasıl görüşeyim oğlum dedi.
nasıl lan dedim ?
sen bilmiyor musun ? dedi.
lan noldu dedim.
kanadaya gitti aslı, evlendi.kanadaya gittiler ailecek.
kanada mı ? kanada ne lan.
kanada bana plüton kadar uzaktı, avcılardan metrobüsle gidilecek yer değildi.
kanada. dıbına koyım kanada, yapılacak iş mi bu.evlendi bir de ha.vay be.2 sene içinde neler değişti.ne değişmedi ki ?
kafam allak bullaktı, kanada evlilik aslı ailesi. muhafazakar babası, sinem.goril güntekin.
beni bırakıp nasıl gitmişti ? bana sormadan nasıl evlenmişti ? o benim üçüncü böbreğim onüçüncü bağırsağım üçüncü kulağım ve beynimin ta kendisiydi.
gümüş tabakamdan içi otla dolu ince cigaralarımdan birini çıkartıp yaktım.vay be dedim. canım aslı, evlendin ha ? kanadaya gittin üstelik. kendimi tak gibi hissediyordum. seni kanadaya kabul eden pasaport memurunu, vize vereni,diz çöküp tek taş uzatanı gibeyim dedim içimden. gençler birbirlerini görmüş beğenmiş diyen ebeveynlerinizi gibeyim, bize söz düşmez diyen babanın çenesini gibeyim dedim.
kalbini gibeyim aslı. -
43.
0aslının güzel anısı için youtube a sansar yazdım.ilk adını beğendiğim şarkıyı açtım. gözlerimin içinde.
kanı temizler serumlar bilinçaltı aynı kalır
kokainman abi be gülünç artık hatıramız.
güzel şarkıydı. aslıyla çok gülünç hatıralarımız vardı, bilinçaltlarımız kardeşti. serumlarımız birdi. kanı kanımdı. uzun zamandır kullanmadığım bir e mail adresim vardı.ona baktım ne var ne yok diye. aslıdan bir e mail gelmişti.
adım yazıyordu direkt olarak.
devamında da can sıkıcı şeyler.
uzun zamandır görüşemiyoruz, sana ulaşamadım hiç bir şekilde, telefonun açık değil. birsürü mesaj attım hiç birine cevap vermedin. iletilip iletildiğini bile bilmiyorum.
neden ?
sinem için mi ? sinem mi neden ? bir kere görüp gözlerinin şelalesine mi kapıldın o huurnun ? bir kere görüp sadece ha ? bravo sana... ben her zaman yanındaydım. saçında jöle yoktu şimdi ki gibi, pahalı gömleklerle gezmiyordun, avmlerde bir kahveye iki haneli fiyatlar ödemiyordun o zamanlar.kan ter içindeydik.sen kan ben terdim. neden ... neyse.
kanadaya gidiyorum, evleniyorum bu haftasonu. düğün izmirde olacak. bugün evde son günüm, yarın izmire gidiyorum. sonra istanbula yine döneceğim bir iki günlüğüne. daha sonra da kanadaya...
keşke böyle olmasaydı... seninle geçirdiğim her dakikada güldüğümüz her saniyede düştüğümüz her boşlukta söylemeliydim. böyle olmasın,bu kadar samimi olmayalım.ama tutamıyorum kendimi işte. sevmiştim seni gerçekten.ama birbirimize bu kadar benzememiz ve anlaşmamız beni korkutuyordu. benim gibi birisiyle bir hayat sürmeyi hayal edemiyordum ama yine de seni seviyordum. yine seviyorum. kanadada da nevadada da izlandada da her yerde seveceğim seni.ben her şeyi senden öğrendim. senin üçüncü böbreğin değil herhangi bir kelimen gibiyim.
keşke böyle olmasaydı canımın içi, ağaçtan düşüp konduğum toprak. keşke. -
44.
0neyse. üç ay evden dışarı çıkmadım.en sonunda kerem aradı. elinde fazla birikmiş mal vardı. tamam dedim ayarla geliyorum. aldım malı.
gittim emin binini buldum e mail adresimde ekliydi nedense. konuştuk ettik. sinemi de getirmesine ikna ettim. kahpemle beraber gittik buluşmaya.
elimdeki otun üçte birini sattım emine, hala devam aynı taktan şeyleri içiyor ufkunu gibtiğim.
sinem de gelmişti tabi. etkilenmişti haliyle beni görünce. yanında onun yolda yürürken dönüp baktığı karılardan birisi vardı. sırnaşıp duruyordu. rekabet tribine girdi huur.
istediğim buydu. emin otunu aldı gitti. güzel para bıraktı. sinemin bu ot alışverişinden büyük haz aldığını biliyorum. nişanlanmış sinem bu arada.onu da öğrendim konuşurken. güzel dedim,bu çok güzel.
sinem ben ve kahpem baş başa kaldık. uzun uzun konuştuk. üstümdeki pahalı ceketi iplerine kadar inceliyordu. saç kesimimi inceliyordu.
buradan çıkınca ne yapacağını sordum.bir programım yok dedi.
nasıl lan ? nasıl yok bir programın dıbına kodumun kevaşesi.
aslıyı kanadaya gönderdin, kalbimi gibtin. gecelerce gencebay dinlettin bu huuryla aynı evde yaşattın beni, gorile kendi cinsinden manita ayarlattın. nasıl yok programın ?
güzel dedim, benim programım var konuk olmak ister misin ?
yanımda hatun olması ona güven verdi herhalde. kabul etti. napıyoruz şimdi dedi kafeden çıkarken.
aforoz oluyoruz dedim. anlamadı.
bi çıkalım da konuşuruz dedim.
arabaya bindik. -
45.
0avcılara gittik, sinem arabadan indi. kahpeye döndüm. bugün benim değil benimle ol.dedim. peki dedi. indik kahpe ben sinem girdik eve.
kahpe kahve yapalım dedi. peki dedim yapalım. kahpem çok güzel fal bakar. sineme de söyledim bunu ilgisini çekti. bakmasını istedi.
kahpem aldı fincanı eline.
kahpe-senin nişanlınla aranda problemler var canım, zorlu bir birliktelik gibi.
sinem-hayır, hiçte değil.
kahpe-ben bilmem, burada duran o.veya başka birisiyle problemin var, ailen olur arkadaş çevren olur.onu bilemem.ama burada derin bir sıkıntı var. sanki zincirlerini kıramıyorsun gibi.
sinem etkilenmeye başladı, senelerce ailesinin istediğini yapmış liseyi bitirmiş üniversiteyi yarıda bırakıp nişanlanmış gibindirik bir adamla nişanlanmış.bir gangbang onu bu dünyadan kurtarabilir diye düşündüm. sonra gibtiret dedim.
sinem - ne var başka
kahpe- ne yok ki... sen dünya yıkmışsın,bu yıktığın dünya senin kuracağın dünyanın atmosferine düşüyor yavaş yavaş dikkatli ol.
sinirli bir biçimde kahpeye baktım.
sinem - nasıl yani ? anlamadım şimdi.
kahpe - neyse. yakın zamanda bir arkadaşın uzun yola gitmiş.
sinem - aa evet aslı, evlendi...
bana dönüp
biliyor muydun sen ? düğünde göremedim seni.
düğüne gelemediğimi ancak kanadaya uğurlarken yanında olduğumu söyledim.
her zaman yanındaydım,her zaman yanındayım onun.
buna benzer şeyler. kapı çalındı,yan komşu geldi kahpeyle kapıda konuşmaya tutuldular. kahpeyi buyur etti evine.ben de o sırada tuvaletteydim. çıkarken kahpe bana baktı. tamam dedim,git istersen.
zar zor çıktı kapıdan gitti. işte şimdi sinemin dıbına koyma vakti gelmişti.
-
kayra 40 yaslarda ısıtme kaybı yasıcaksın
-
bikerisinde yokluktan breaking bad
-
pipisi olsada fark etmez ki olm
-
17 bin tl aliyorum
-
acaba kayraya bi zenci tecavüz etse
-
kaan kurala acayip sinir oluyorum
-
trabzonu doğradılar
-
peşimde istihbarat servisleri olsa
-
kayra kac dkya yeni hesap acip gelir
-
niye lan kimse demiyor
-
beyler doğuda damada ve geline takılan altınların
-
islamda sünnet olmak mecbur mu
-
5 haziran 2026
-
çok ciddiyim soru sorcam
-
mesaj gönderirken dm falan rahat olun
-
komiklikler şakalar ehehe
-
çakra patlatmak
-
dün öğrenciler geldi
-
bu kayranın vücudu muydu la
-
sonundaa aldım be
-
cogu ünlü ayın dolunay oldugu zamanlar
-
3 trilyona araba önerisi
-
her tarafta buhu
-
endonezya bali ucuz diolar la
-
monkas ananın adı boxerıma başlık
-
neden playstation joystiklerine sensor koymuyorlar
-
endonezyalı sevgilime aldıgım hediye capsli
-
mersobahis
-
dennis buroyla bir ani
-
moderatorler kendine
- / 2