-
1.
+3vajinismus da yine bu zihniyetle ilgili. diyelim kadın gerdek gecesine kadar bakireliğini "korumuş", gelmiş o geceye. adam da bunun hayalini kurmuş. sonuç? hayvan gibi saldıran bi adam, şoka uğramış bir genç kadın ve zorlaya zorlaya kazanılan "zafer". o kadının cinsel ilişkiye keyifle yaklaşması mümkün mü? resmen tecavüz lan bu! devletin ve ailenin rızasıyla yaşanan bir tecavüz! ama kadın da bunu sorgulamadığından, bu konuları kimseyle konuşamadığından ya da konuştukları da aynı şekilde yaşadıklarından, "normal" olan bu oluyor. şimdi bu kadının, sağlıklı bir anne olması mümkün mü? kendi kızına cinselliğin keyif verici bir şey olduğunu söylemesi mümkün mü? işte bu böyle, kültürel olarak nesilden nesile aktarılan bir gerçek olarak ilişkilerimize yansıyor. cinselliğin peşinde erkekler, kendisini canı pahasına koruyan ama "sahibini" mutlu etmek için diğer yolların hepsine giren kadınlar...
-
2.
+2 -1peki, kadınlar bu eziyeti niye istiyor? önceden hiç istemediğini söylese de, 25 yaşını geçen hemen hemen her kadın, evliliğe olumlu bakmaya başlıyor? kendi parasını kazansa bile, illa evlilik istiyor? bazı kadınlar bunu sahiplenilmek olarak görüyorlar. birisinin "kadını" olmak onlara çok değerli bir şey olarak geliyor. önce "babasının prensesi", şimdi de "kocasının kraliçesi." ne kadar şirin değil mi? yannan şirin. bu ne lan? madem dilimizde bu kadar değerli bu kadınlar, anneler bu kadar "kutsal", niye her gün onlarca kadın öldürülüyor? niye küçük kızlar tecavüze uğruyor? niye hiçbir kadın sokakta rahat yürüyemiyor? bu mu lan "prenseslik", "kraliçelik?"
-
3.
+2kimseyi cinsel ilişki yaşayıp yaşamamasına göre ayıramayız. belki 18ine kadar olan kişilere genç kız denilebilir, ama ondan sonra, ister bakire olsun ister olmasın, o varlığın ismi kadındır. gerçi bunu çoğu kadın da ayırt etmez, edemez. "ben kadınım, pardon kızım" ya da "aa o evlenmemiş ki, o kadın değil kız" gibi garip ifadeler duyabilirsiniz çevrenizdeki kadınlardan. şaşırmayın, burası türkiye. hepimiz bu kalıpyargıların içine doğduk, ama kimimiz bunu sorguladık. işte biz bu kısımda olacağız.
-
4.
+2başka bir tartışmaya bakalım: "kadın kendi soyadını mı kullansın, eşinin soyadını mı?" biliyorsunuz, geçenlerde bunla ilgili bireysel bir dava kazanıldı, kadınlar evlenince "kendi" soyadlarını kullanabilecekler. yine kadınlardan bazısı "olur mu öyle şey? ben kocamın soyadını alırım tabii" bazısı da "işte bu, kadınların gücü! kendi soyadımı taşıyacağım artık" diye seviniyo. burada da yine bir noktayı kaçırıyorlar: o soyadı "kendi" soyadın değil, babanın soyadı. yani sen, kocanın soyadını mı kullanacaksın, yoksa babanın soyadını mı kullanmaya devam edeceksin? sana sunulan iki seçenek bu ve sen bunu zafer olarak görüyorsun. ya da iki soyadını birden kullanarak aklın sıra feminist oluyorsun. helal sana. peki, bu denklemde sen, bir birey olarak neredesin?
-
5.
+2toplumun iyi bir şey olduğunu düşünmeyin. en azından, bunun iyiliğini sorgulayın. kadının değersiz olduğu bir toplum burası. hoş, tarih boyunca hemen hemen bütün topluluklarda kadın ikinci planda görüldü, ama bazıları - bizim gibi - bu bakışı sürdürmeye devam etti. o yüzden, taciz de tecavüz de dayak da işkence de hep haklı görüldü. "ama tahrik etmeseydi" "ama dayanamadım" "ama açık saçık giyinmişti". sizin nasıl giyindiğinize yakınınız bir iki kişi dışında karışan var mı? siz ne hakla kadınların nasıl giyindiğine karışıyorsunuz?
-
6.
+2evliliklerin bir kısmında kadınlar tecavüze uğruyorlar. çok garip geliyo değil mi? "evlilikte tecavüz mü olurmuş yeaa karım o benim" diye düşünüyosunuz. işte bu zihniyet, kadını meta olarak görüyor. "istediğim an altıma yatmalı, çünkü ben onun sahibiyim". bu zihniyetin bahanesi de bu: "niye evlendik abi o zaman?" evlilik= sevişmek. böyle görmeye devam ettikçe daha çok vajinusmuslar, erken boşalmalar, aldatmalar göreceğiz...
-
7.
+2size erken boşalmayla ilgili bir şey söyleyeyim: eğer kadını "gibilmesi gereken delik" olarak görmeye devam ederseniz, bunu tedavi edemezsiniz. imkanı yok, erken boşalmaya devam edeceksiniz. dediğim gibi, ilişkilerdeki bütün olumsuzluklar bu zihniyetle ilgili. "seni bi gibicem var yaa" hadi git gib bakalım 2 dakika dayanabiliyor musun? hatun biraz da işveliyse, tamamdır artık daha kotu çıkarırken boşalırsın. işim gereği etrafımda çok kadın ve erkek var, onların ikili diyaloglarını gözlemlerken aynı şeyi gördüm: kimse kadının yüzüne bakmıyor. kadının yüzü önemli değil çünkü, göğüsleri, kalçası, amı önemli. hadi bi de o kadınla iş çıkışı beraber olduğunu düşün. "ben aslında ikinci postada iyiyim eheh" diye, "heyecan yaptım da biraz hehe" diye kıvranıp durursun. bütün gün, onu hayal ettin çünkü, başka türlüsü mümkün mü?
- 8.
-
9.
+2ben bunu bizzat kendi ilişkimde yaşadım; bir sözlükten kaldırdığım hatunla adlı hikayemdeki kadınla, belki anlatmışımdır orada. o bakireydi, biz de klagib sürtünmeli sevişmeleri yaşıyorduk. inanın hiçbir talebim olmamasına rağmen, kendini nasıl bir baskı altında hissettiyse, "hadi anal yapalım" diyip durmaya başladı. neden diye sorduğumda, "sana zevk veremediğimi hissediyorum ya" dedi. düşünebiliyor musunuz? ben illa bi yere girmeliyim ya, erkeğim ya! aylarca bu muhabbet sürdü, ben de dayanamayıp yapmayı denedim. ama kendimi bi türlü rahat hissedemeyince bıraktım. o konuda bi tabum olduğundan değil, bunun gerçekten karşılıklı bir istek, bir değişiklik ihtiyacı olmadığını anladığımdan. ilişkinin devamı başlıkta yazıyor zaten. ve bu kadın, o zamanlar hukuk öğrencisiydi, belki de şu anda bir avukat/ hakim/ savcı. bu işin okul eğitimiyle bir ilgisi yok, toplumsal eğitim ekgib.
-
10.
+1reserved
-
11.
+1reserved
-
12.
+1reserved
-
13.
+1reserved
-
14.
+1reserved
-
15.
+1evlilik erkeğin işine gelen bir kurumdur, birbirimizi kandırmayalım. bırak bu "bekarlık sultanlık abi yeaa" "şimdi karım olmasa var ya neler yaparım biliyon mu" ayaklarını. bi gibim de yapamazsın. en fazla arkadaşlarınla iki saat az oyun oynarsın, mastürbasyon zevkini daha az yaşarsın. onun dışında sana bir şey olduğu yok. olan esas kadına oluyor. evliliğin yükünü çeken taraf kadın. pek sanmıyorum ama, senin anne babanın mutlu ve huzurlu bir evliliği varsa, emin ol annen bazı şeylere ses çıkarmadığındandır. konuştuklarında da kadınlar dırdırcı oluyor, huzursuz oluyor. onun da üstünü başını düşünen, temizliğini yapan, yemeğini önüne getiren, her takunu düşünen bir kocası olsa emin ol o da "dırdır" etmeden oturur. benim merak ettiğim, kadınlar bunu niye deli gibi ister?
-
16.
+1reserved
-
17.
+1bir kadın evliliği niye ister? küçük yaştan itibaren neden evlilik hayali kurar? neden hep ön planda olan giysi gelinliktir? neden kadınlar erkekleri evliliğe ikna eder? buna rağmen evlilik teklifini neden erkek yapar? neden kadın evliliğe her zaman hazırdır da erkek bir türlü hazır olamaz? ya da şöyle sorayım; evlilik kadının mı daha çok işine gelir erkeğin mi?
-
18.
+1rezerved
-
19.
+1Devam abi okuyorum fakat biraz daha ikili iliskilere deginirsen cunku erkekler olarak bundan sorun yasiyoruz. ( tavlamak, etkilemek acisindan degil)
-
20.
+1yukardaki bölümde içini açabileceğimiz bir sürü ifade var, bunları tırnak içine aldım, ilerde açarız ama, ben bu noktada biraz evlilikten bahsetmek istiyorum. toplumumuzda olmazsa olmaz görülen, çoğunuzun ilerde olacağını düşündüğü, olmamasının gariplik görüldüğü kavram... erkek olsun kadın olsun, herkesin bi şekilde hayatında yer eden evlilik kavramı...
-
kamil hala mod mu
-
ördek kardeşiniz pgibolojisini bozmak içinn
-
koca koca adamlarin
-
bu modlar gerizekalı mı
-
mentalcel kimsenin sana am borcu yok
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 07 02 2025
-
jenna starr
-
cheddar runner gibi beslenin
-
olm ben evde olduğum halde
-
10 lahmacun 730 lira
-
pipim inikken 3 kalkınca 13 cm
-
beyler bana eğlence tertipleyin
-
çakra açılınca ne olur
-
köyümdeki iskeletler
-
beş bucuk saat sonra mesai biter
- / 1