/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    +9
    Bu sene üniversitede şuana kadar sadece Mülkiye'den ihraç edilen öğretmenler için bir eylem yapmıştık, onun haricinde KP tekrardan TKP ismini almıştı. istanbul'da büyük bir kongre yapıldı, kongre için iki gün önce Ankara'dan Hikmeti de alıp gelmiştim. Kongremiz, Haliç Kongre Merkezinde olacaktı. Dolmuşla Sütlüce'de inip oradan Haliç Kongre Merkezine doğru yürümüştük. Daha bahçeye girer girmez üzerinde ki üstlüklerde TKP logosu olan çark çekici gördüğüm iki tanımadığım yoldaş bana "Merhaba hoş geldin yoldaş" diyip gülümsemişlerdi, TKP'min logosunu tekrar yıllar sonra görünce ciddi anlamda mutlu hissetmiştim. Biraz daha yürüdükten sonra bahçede bir yoldaş Hikmetle benim üzerimi aramıştı, oysa ki içeriye girerken x-ray ile taranıyorduk fakat bizimkiler​ güvenliği epey yüksek tutuyorlardı. Hikmetle içeri girdiğimizde "Boyun Eğme" t-shirtleri ve kitaplar satılıyordu, Hikmetle birbirimize bakıp Gezi günlerini hatırlayıp gülümsemiştik. Daha sonra bizlere ismimizin yazılı olduğu birer yaka kağıdı ve Parti'nin yöneticileri için oylama yapılması için kırmızı bir karton verilmişti. (Orada dağıtılan yaka kağıdımı saklıyorum bu arada.) içeri nihayet girmiştik fakat hiç yer bulamamıştık, sahnede canlı olarak "El Pueblo Unido" çalıyordu ve içeride çok hoş bir ortam vardı. En arkalardan iki boş yer bulunca hemen oturmuştuk, biraz oturduktan sonra "Enternasyonal Marşı" ile kongre başlamıştı. Yunanistan ve Küba Komünist Partilerinden iki yetkili, Kemal Okuyan, Aydemir Güler, Enver Aysever, Berkin Elvan'ın babası ve daha niceleri o gün orada bizlerle beraberdi. Biz komünistlerin hepsinde bir slogan atma isteği vardır, o an içteki düşünceleri dışa vurmanın en güzel yolu kitleyle atılan sloganlardı. Kongremizde bile bol bol slogan atmıştık, 3500 kişi ile Hikmetle beraber yıllar sonra slogan atmıştık...
    Kongremiz bitmişti ve aklımızda kalan en etkili konuşmayı Kemal Okuyan yapmıştı;

    Bir komünist partisi ne işe yarar? Yayın çıkarır, toplantı yapar, bildiri dağıtır, miting düzenler, örgütlenir, açıklama yapar, kongre toplar, seçime girer, haklar ve özgürlükler için mücadele verir. Bu nedir? Binlerce, on binlerce, milyonlarca sayfa evrak, yazı, günler, haftalar, aylar boyu toplantı, on binlerce top kırmızı kumaş ve ileride anlatacağımız anılar…
    Hayır! Bu bir komünist partiyi tarif etmez.
    Komünist parti, kapitalist düzenin devrilmesine odaklanan, o işleme ebelik, öncülük edecek, kolaylaştıracak partidir.
    Toplantılar, bildiriler, gösteriler, yayınlar bunun içindir. Her şey bunun içindir...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Videosu vardi izlemistim
      ···
  2. 102.
    +10 -1
    O olaydan sonra bir daha okula mescit yapımı için bir imza kampanyası yapılmamıştı. Suratımda gözle görülebilir bir iz yoktu fakat sırtımda 1 ay boyunca morlukla gezmiştim, Oktayın ise dudağı patlamıştı. Sağ elimin orta parmağının ise attığım yumruğun etkisiyle kemiğinde bir soyulma ve küçük bir şişlik meydana gelmişti. Olaylardan sonra okulda bizlere destek veren öğrenciler gelip bizlere geçmiş olsun dileklerini sunmuşlardı, gelenlerin çoğu tipik CHPli Ulusalcı-Kemalist kızlardan oluşuyordu fakat o Türkçü çocukta bizimle çay içmeye gelenlerin aralarındaydı. Çocuk iki yan masada oturuyor ve ara sıra çaktırmadan bana bakıyordu, anlaşılan hala beni hatırlıyordu. Kalkıp yanına bir sandalye çekip "Merhaba arkadaş nasılsın?" diye sormuştum, "iyiyim siz nasılsınız?" diye karşılık vermişti. Çok kibar ve efendi bir çocuğa benziyordu, biraz konuşmuştuk ve bana isminin Erdem olduğunu söylemişti. "Dün bizim aramızda seni de gördüm Erdem, ne için solcularla yürüdün?" diye sorduğumda bana büyük bir Mustafa Kemal Atatürk hayranı olduğunu ve malum kişilerden nefret ettiğini söylemişti. Türkçülerin hepsini internette görmüştüm, bu çocuk canlı gördüğüm ilk Türkçüydü ve hepsi bana "ırkçı Kemalist" geliyordu, fakat çokta ironikti ki Nihal Atsızın ve manevi babası Rıza Nur denilen hastanın birer Kemalizm düşmanı olduğunu hatta bir çok kez Mustafa Kemal'i sert bir şekilde eleştirdiğini ya bilmiyorlardı ya da görmezden gelmeye çalışıyorlardı. Bunu dediği anda bu kokuşmuş gerici zihniyete karşı olan sadece bizim olmadığımızı anlamıştım, radikal islamcılar zamanında sadece komünistlere karşı ses çıkartabiliyordu çünkü hiç bir iktidar AKP iktidarı kadar Mustafa Kemal düşmanlığını meşrulaştırmamıştı, fakat şimdi siyasi doruklarını yaşadıkları için saldırılarını Mustafa Kemale kadar indirmişlerdi...
    Edit: Yarın devam edicem arkadaşlar, hikayeyi yazmaya başladığımdan beri gündemi pek takip edemiyor ve kitap okuyamıyorum. Bu gece onlarla ilgilenicem, hepinize iyi geceler...
    ···
    1. 1.
      0
      Atsızın Atatürk düşmanı olduğunu biyerinden sallama.
      ···
  3. 103.
    +12 -3
    Bu olayı duyan FKF ve bazı örgütsüz Kemalist öğrenciler bizden önce imza standına gidip tepkilerini göstermiş fakat karşılık alınınca küçük bir arbede sonucu ÖGB tarafından tarafların ayrıldığının haberini almıştık. Bunun üzerine bizler de TKPli Öğrenciler olarak hemen toplanmıştık, tam hatırlamıyorum ama yaklaşık 15 kadar kişi örgütlü bir şekilde gidip o standı dağıtacaktık. Geçen gün standa tepki gösteren ve tartışan örgütsüz arkadaşların yanında FKFli yoldaşlarda bizlerle gelip gericilere haddini bildirmek istemişlerdi, örgütsüz öğrenciler arasında bir çok kız öğrenci vardı, ben çevreyi analiz etmeyi çok seven ve iyi de analiz eden biriydim, gözüme yan yana duran iki heyecanlı genç çarpmıştı. Biri şu 3 Mayıs afişlerini duvarlara yapıştıran arkadaştı, yanında da bir arkadaşı vardı ve onların da bizimle yürümeleri dikkatimi çekmişti...
    Bizler kampüsün arka bahçesinden yürüyüşe başlamıştık, sloganlar eşliğinde yürüyorduk, bir slogan kesilince kısa süreli bir sessizlik olurdu, o an kalabalığın ayak sesleri duyuluyordu. Biz daha kurulan standa gelmeden ÖGBnin önümüze kurduğu etten siyah bir duvar görülüyordu, fakat biz hızımızı hiç kesmeden yürümeye devam ediyorduk, attığımız bazı sloganlara yürüdüğümüz kortejden bazı arkadaşların eşlik etmemesi dikkatimi çekmişti ve bana Gezi ruhunu hatırlatmıştı. Bizler kolluk güçlerinin barikatlarıyla çatışmaya alışıktık fakat kortejde ki çoğu kişinin alışık olmadığını düşünüyordum. Biz yaklaştıkça karşımızdan da bir ses yavaş yavaş tekbir sesleri yükselmeye başlamıştı, islamcıların bu kadar ses çıkartabilecek kadar kalabalık olmadığını düşününce ülkücülerle bir sağ dayanışması kurulduğunu anlamıştım, kollarımıza girerek hep bir ağızdan "Şeriata Faşizme Karanlığa Geçit Yok!" sloganlarıyla yürürken aklımda Nazım Hikmet'in dizeleri canlanıyordu;
    Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar
    Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır
    Safları sıklaştırın çocuklar
    Bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.
    ···
    1. 1.
      0
      Tüylerim diken diken oldu amk bu ne
      ···
    2. 2.
      0
      Okurken heycanlaniyorum qnq
      ···
  4. 104.
    +12 -3
    Okulu 1 Mayıs için afişlerle donatmaya çalışıyorduk, Oktay Orhan ve Buse yoldaşla duvarlara afişleme çalışması yaparken bir çocuğun da bizden 10-15 metre ileride heyecanla ve endişeyle afişleme yaptığını görüp yanına gitmiştik. Çocuk bizden küçük gösteriyordu, suratında kıl bile çıkmamıştı ve bizi görünce kılık kıyafetimizden ve Oktayla benim bıyıklarımdan solcu olduğumuzu anlamıştı. Yaptığı afişe bakmıştık, mavi renk bir afişti ve üzerinde 3 Mayıs ile ilgili bilgiler içeriyordu. Çocuğun ellerine baktığımda mavi rengin avuçlarına işlediğini görmüştüm belli ki bu iş için emek vermişti, Buse yoldaş afişi yırtmak için tırnaklarıyla ucundan kazımaya başlamıştı fakat ben müdahale ederek ellememesini söylemiştim. Çocuğun yüzünde masum bir ifade vardı ve o genel Türkiye faşisti modeli yoktu. "Merhaba arkadaş nasılsın?" diyip elimi uzattığımda çekine çekine elimi sıkmıştı. Bizimkiler ne olduğuna anlam verememiş bakışlarla bana bakıyorlardı. "3 Mayıs gününde ne olmuştu?" diye sormuştum. Aslında 3 Mayısın ne anlama geldiğini, hatta Sabahattin Ali ve Nihal Atsız davasını tamamen biliyordum. Çocuk sesi titreyerek bize Irkçılık Ve Turancılık davasını kendisine taraflı bir şekilde öğretilen gibi anlatmıştı, Orhan asi ve Karadeniz şivesiyle "O kafatasçı Atsızın mapus günleri bizi ilgilendirmiyor bir daha bu afişleri buraya asma arkadaşım" demişti. Çocuk yutkunmuş fakat bir şey diyememişti. O an elimi çocuğun omzuna atmıştım ve "Biz sana zarar vermeyeceğiz endişelenme, fakat ülkü ocağında duydukların" derken daha cümlemi bitirmeden çocuk bana "Ben ülkücü değilim ki Abi Türkçüyüm" demişti. Bana Abi diye hitap edince bizimkiler gülmüştü, ben ciddiyetimi hiç bozmadan bu temiz fakat beyni zenofobik düşüncelerle yıkanmış çocuğun suratına bakarak hafifçe gülümsemiştim. O çocuğa vurmamıştık, savunmasız ve kandırılmış bir insana saldırmamız hem onun bize olan öznel düşüncelerini etkiler, hem de 15 yaşında hayatını daha eşit ve adaletli bir devrimin umuduyla kaybeden Berkin Elvana sosyal medyadan acizce sallamak kadar faşizan ve iğrenç bir yol olurdu. ismini soramadan alel acele gitmişti çocuk, biz de afişlemeye devam etmiştik. Gencecik fidanların beynini Hitlerden farkı olmayan Nihal Atsız gibi bir şahsiyetin düşünceleriyle zehirleyen insanlardan hesap sormak istiyordum...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      rez devam
      ···
  5. 105.
    +8
    Sosyalizm en mantikli sistem ama komunizm bir utopya tum dunya devletlerinin yikilip yerine tek dunya devleti kurmadigin surece komunizm kurulamaz ama sonuna kadar.

    Yasasin tam bagimsiz turkiye,
    Yasasin isciler ve koyluler
    ···
    1. 1.
      0
      Doğru şuku
      ···
  6. 106.
    +8
    Bazı arkadaşlar özelden Nihal Atsız ve Rıza Nurun Mustafa Kemal hakkında ısrarla iyi şeyler düşündüğü savunuyor. Bakın arkadaşlar, kitap okumaktan sakın korkmayın, okuyabildiginiz kadar okuyun ki her seferinde bir sosyalistin karşısına mahcup durumda kalmayın. Ben bir komünist olmama rağmen Türkiye Milliyetçilik tarihi hakkında da çok fazla kitap okudum. Nihal Atsız, "Z Vitamini" romanında üstü kapalı bir şekilde CHP, Kemalizm ve Mustafa Kemal'i sert ve alaycı bir dille eleştirmektedir. Aynı zamanda yazdığı bazı makalelerinde de eleştirdiğini de çok iyi hatırlıyorum. Övdüğü sözleri de mevcut lakin bu sözler sadece askeri yönünü destekler niteliktedir, siyasi yönetimini ve partisi CHPyi eleştirmiştir. Rıza Nur ise Atsızın manevi babasıdır ve hatratlarında Mustafa Kemal'e çok sert eleştirilerde bulunmuş ve bir takım kendince iddialar ortaya atmıştır. Teker teker yazmakla uğraşmıyorum dileyen araştırıp bizzat kendisi de öğrenebilir. Benim burada kimseye bir saygısızlığım olmadı, özelden aciz aciz küfür edip durmayın rica ediyorum. He birde ideolojiniz ne olursa olsun A olan durumu B olarak algılamaya kendinizi zorlamayın lütfen...
    ···
  7. 107.
    +5
    ben de asosyalim dertleşiriz diye gelmiştim çok yanlış gelmişim aq
    ···
    1. 1.
      0
      Acıdım
      ···
  8. 108.
    +25 -20
    Ne Mutlu Nasyonalist Sosyalistim Diyene (bkz: beyler yarın kavgam var taktik verin)
    ···
    1. 1.
      +3 -1
      gibtir ulan n*zi
      ···
    2. 2.
      0
      YAŞASIN NASYONAL SOSYALiZM !
      ···
  9. 109.
    +4
    Hikayenin sonuna geldik, finali bu akşam yazıcam arkadaşlar.
    ···
  10. 110.
    +5 -1
    gibtir lan hiç lise tuvaletinin kapısında o yazmaz olursa akşam ara der telini yazar
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa bizde de vardı kapıda tek yol devrim yazmışlardı sonra müdür sildirdi felan faşist oç müdür
      ···
      1. 1.
        0
        http://www.incisozluk.com/e/185711270/
        ···
    2. 2.
      +1 -3
      Adam haklı aq iyi yapmış tek yol devrim değilki daha başka yollarda var ...
      ···
  11. 111.
    +3
    Senin için kaç gündür inciden çıkmıyorum kültür deposu adam iyi geceler
    ···
  12. 112.
    +3
    sanırım sözlük hayatım boyunca aşırı ilgi ile okuduğum tek hikaye. eline yüreğine sağlık.
    ···
  13. 113.
    +3
    Yağma yok, sosyalizm var!
    ···
  14. 114.
    +3
    Bu hikaye efsanelere girmesi gerekirken 3-5 kişi oluyor ya başka bir şey demiyorum amk
    ···
  15. 115.
    +3
    Çok güzel bir hikayeydi. Sayende tkplilere bakışım değişti. 1 Mayıs'a katılmak istiyorum. Eğer inci korteji olursa mutlaka katılıcam. Bilgilendirme yaparsanız sevinirim. Bu güzel hikaye için teşekkürler.
    ···
  16. 116.
    +3
    Çok teşekkür ederim tişört geldi hayatım boyunca saklayıp her giydiğimde seni hatırlıycam güzel insan http://imgim.com/kbvgZD
    Linke girerken imgim.com u silip hizliresim.com yapın öyle girin beyler imgim girmiyor amk
    ···
  17. 117.
    +3
    Rez amk heyecanlandım bin
    ···
  18. 118.
    +2
    Ezin faşistleri yoldaş rez
    ···
  19. 119.
    +2
    Takma yoldaş artık ülkede terörist olmak çok basitleştirilmiş ​durumda zaten HAYIR atanları bile terörist ilan ediyor AKP sen rahat ol
    ···
  20. 120.
    +2
    Direniş gücümüzün birliğidir.
    ···