-
401.
+13O dönem genel seçime epey yaklaşmıştık, parti içerisinden değişik sesler çıkıyordu, AKPye tek başına iktidarı bırakmamak için HDPnin barajı aşması gerekiyordu ve aşırı sol partiler HDPye oy atmayı tartışıyordu. Benim şahsi fikrim HDPnin başlarda bir umut olduğuydu fakat son zamanlarda etnik milliyetçiliğe kadar giden bir politika izlemiş ve Kürt hareketini desteklemiş olmasıyla benim oyumu kaybetmişti. Yapılan tartışmaya Oktayda girerek çok sert şekilde eleştirilerde bulunuyordu, HDPnin reformist bir parti olduğunu, işçi sınıfına herhangi bir artısı olmayacağını söylüyordu. Bir yoldaşımız HDPnin en güçlü sosyalist parti olduğunu iddia edince Oktayın suratı kıpkırmızı olmuş ve "Sosyalist mi? Ne sosyalisti? Sosyalist ne arar la HDPde?" diyerek bizleri gülme krizine sokmuş ve hemen ardından hafif Ege şivesiyle "Oportünist insanlar bana yoldaş diye hitap etmesin!" diye bağırmıştı. Parti içi bir bölünme yaşanmıştı fakat büyük çoğunluk HDPye oy kullanılmasının yanlış olduğunu söyleyerek bunu reddediyordu. Sonuç olarak HDP barajı aşmış fakat bizimkiler ve ben oyumuzu TKPden yana kullanmıştık...
Okul dönemi de bitmişti, okulun son günü bizim örgüt olarak okula "Boyun Eğme" t-shirtüyle gelmiştik ve bir seneyi daha devirmiştim...
Sene 2016 ben üniversite ikinci sınıftayım... -
-
1.
0Hikaye güzel devam qnq
-
2.
0Hikaye güzel devam qnq
-
1.
-
402.
0sonuna kadar bekliyoruz sen yaz
-
403.
+2Bu hikaye sonsuza kadar sürsün okurum bitmesin be yoldaş bırakma bizi :/ birde bir şey sorucam Kadıköyde 2-3 sene önce AKP standına saldırı olmuştu TKPliler dövmüştü diye hatırlıyorum sen de aralarındamıydın?
-
-
1.
+1Evet TKP ve ÖDPlilerdi fakat ben o gün aralarında yoktum. internette görüntüler de mevcuttu ama bulamadım bulursam atarım yoldaş.
-
1.
-
404.
0Rezervasyon
-
405.
0Yav kardeş yazsanaaa
-
406.
0rezzerve
-
407.
-5Kes ulan kürt
-
408.
0Rezervasyon
-
409.
+12Bu arada yaz tatili de güzel geçmişti. ilk köye gidip çocukluk arkadaşlarımla vakit geçirip onların çalışmalarını dinlemiştim. Hepsi birer proleter olmuştu bile, kimi birinin tarlasında çalışıyor, kimi çobanlık yapıyor, kimiyse köyün zengin bir addıbının himayesinde ne isterse yapıyordu. Bu kadar emek sonucuna rağmen kıyafetlerinin ve saçlarının kirli olduğunu görmüştüm, bu beni çok utandırmıştı. Benim hiç bir işe emek vermezken şehir hayatında ailemin yanında az buçuk güzel bir evde yaşama hakkım varken köyde ki yaşıtlarımın her sabah erkenden kalkıp çalışmaya gitmesi sonucu böyle bir halde olmaları içimi sarsmıştı. Ama ben onlar için Gezi Direnişinde sattığımız "Boyun Eğme" t-shirtlerinden 6 tane getirmiştim ve hepsine hediye etmiştim. T-shirt satarken elimizde kalanları Hikmetle almıştık ve partiye geri verme fırsatımız da olmamıştı. Daha sonra Günay'ın çalıştığı tarlaya giderek ona yardım etmiştim, kim bilir kimin özel mülkü altında çalışıyordu Günay her gün bu tarlada, kim bilir Günay'a bu işi veren adam hangi hayat standartlarında yaşıyordur da Günay her sabah kalkıp onun hazinesine akçe katacak metasını (satacağı ürünleri) üretiyordu. Bu sistem sadece işçiyi değil köylüyü de yıpratıyordu...
-
410.
0Dinliyoruz yoldaş devam
-
411.
0dinliyoruz, sabırsızlıkla bekliyoruz devdıbını rez
-
412.
0Devvaaamm
-
413.
+11Okul tekrar başlamıştı, okula girdiğimde üniversiteye yeni başlayacak öğrenciler vardı ve heyecanlı görünüyorlardı. Oktayda buluştuk ve kafeye geçtik, yarım saat sonra bizimkiler de geldi ve kahvaltı edip çay içmiştik, o hafta hızlı ve stabil geçmişti. ikinci hafta okula yeni başlamış 3 yoldaş bizimle tanışmak ve örgütlenmek istemişlerdi. Aralarından biri çok gözü pek görünüyordu, Orhan Rizeliydi fakat hiç bir zaman kendine Rizeli demez Hemşinli derdi, Hemşinliler Rize'de yaşayan küçük etnik bir halktı. Orhan Karadeniz şivesine yakın bir şiveyle konuşan, saçları uzun, hafif sarışın, beyaz tenli ve iri gözlü bir yoldaştı. Orhanla sıkı birer dost olacaktık...
-
414.
0rez alayım
-
415.
+15Okulda sevdiğimiz solcu bir öğretmenimiz vardı, anlattığına göre 68 kuşağından beri mücadelenin içerisindeydi. Büyük bir Mao hayranıydı ve tam anlamıyla bir Maoistti. Çin'e gidip Maonun oyuncak figürünü alacak kadar, okulda bizlere göstermişti. Maocuların Çin'in nüfusunun büyük bir kısmını kapladığını iddia ederdi ve bize sürekli Kültür Devrimini anlatırdı, biz Kültür Devrimini zaten biliyorduk ama onun sayesinde öğrenmediğimiz şeyleri de öğrenmiştik. Aynı zamanda çokta hayvan sever bir insandı, evinde ki kedi sayısı hep değişirdi, yavru kedi görünce dayanamayıp evine aldığını söylerdi. Beni çok severdi, sohbetimi çok beğendiğini söylerdi, hatta bir kere Oktayla beni eve davet etmişti ve eşiyle çok sıcak karşılamışlardı...
Bir gün öğretmenimizin YÖK kararıyla okuldan atılacağına dair iddialar duyduk, bunun üzerine hemen yanına gidip bunu sormuştum. Bana, kendisinin sosyalist görüşleri ve Facebook paylaşımlarında ki Tayyibe giydirmesi yüzünden okuldan atılmak istendiğini söylemişti. O an beynimden kaynar sular yavaş yavaş bacaklarıma kadar dökülmüştü, anayasada ülkede fikir ve görüş özgürlüğü olduğu söyleniyordu fakat bu YÖK tarafından ihlal ediliyordu. Bizler bu haksızlık için bir şeyler yapmalıydık... -
-
1.
+1 -1Akp zihniyeti kadar dikta bir zihniyet daha iktidara gelmedi şu ülkede amk
-
1.
-
416.
+12Önce Oktaya daha sonra bütün örgütlü yoldaşlara duyduklarımı yaymıştım. Öğretmenimize bunun önüne geçmek için dayanışma içerisinde olmamız gerektiğini söylemiştik fakat bize, bunu yaparsak daha beter kuduracaklarını söylemişti. Bize ne kadar itiraz etse de biz bu faşizme karşı ses çıkartacak ve öğretmenimizin hakkını arayacaktık. O gün iki yoldaşımız okuldan çıkıp önce beyaz bir amerikan kumaşı alıp daha sonra siyah bir sprey ile "(ismini vermiyorum) Yalnız Değildir!" yazıp bir pankart hazırlamışlardı...
Ertesi gün okulda örgütlü gücümüzü kullanacaktık, kampüste oturan öğrencilere konuyu anlatıp yarın yapacağımız dayanışmaya çağırmıştık. Daha sonra okula hazırladığımız pankartı asmıştık. Pankart için okuldan izin almadığımız için ÖGB veya faşistlerin indirmemesi için Orhan, Oktay, Ufuk yoldaşlar ve ben pankartın başında nöbet tutup o derse girmeyecektik. Herhangi bir sorun olmamıştı ve öğrenciler dışarı çıkmaya başlamıştı, 4 kişi parkalarıyla bir pankartın başında bekliyordu. Bu manzarayı gören öğrenciler gelip pankartı okuyor, bazıları ise bize ne olduğunu sorup bilgi alıyordu. Okul çıkışına gelmiştik ve okulda ki bütün sol örgütler dayanışma içerisine girip örgütlenmişti; Öğrenci Kolektifleri, FKF, TKP hatta TGBlilerden bazıları bizler ile dayanışma içerisine girip okul çıkışında toplanmıştık... -
-
1.
0Seri yoldaş
-
2.
0Seri yoldaş
-
1.
-
417.
+3sanırım sözlük hayatım boyunca aşırı ilgi ile okuduğum tek hikaye. eline yüreğine sağlık.
-
418.
+19Öncelikle yoğun ilgi ile hikayeyi takip eden ve özelden yüzümü güldüren mesajlar atan arkadaşlara teşekkür edip devam ediyorum...
Okulun çıkışında pankartımızı alıp tahminen 60-70 kişilik bir kitleyle sloganlar atmaya başlamıştık, bu sefer rektörlük polise haber vermiş olacak ki çevik kuvvet ekipleri tarafından sağa sola joplu kalkanlı etten duvarlar örülmüştü. Boğazlarımız yırtılana kadar bağırıyorduk, havada öfkeyle sımsıkı sıkılmış yumruklarımız sloganların ritmine göre inip kalkıyordu. "YÖK Kalkacak, Polis Gidecek, Üniversiteler Bizimle Özgürleşecek!", "Yaşasın Devrimci Dayanışma!", "(Öğretmenin adı ve soyadı) Yalnız Değildir!" "Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!" ve polis ekiplerine bakıp "Faşizme Karşı Omuz Omuza!" sloganlarını atıp, bir yoldaşımız megafonla olaya dair açıklama yapmıştı. Öğretmenimiz, her zaman taktığı gözümüzde artık kendiyle bütünleşmiş kızıl atkısıyla olay yerine gelip gözleri dolu dolu bizi izleyip açıklama bitince alkışlamış ve megafonu alıp kısa bir konuşmayla bize teşekkür etmişti...
Yaptığımız bu eylem rektörlüğe ve YÖK'e bir gövde gösterisi niteliğinde olmuştu ve olaysız bir şekilde dağılmıştık... -
-
1.
0Devam yoldaş merak içinde bırakma bizi
-
1.
-
419.
0kaç gündür artan bir heyecanla okuyorum arkadaş. devam burdayız
-
420.
0Rezzerve 69