bir sigara daha yaktım ya sabır çektim

2002-2006 arası çok büyük bir firmaya mal satarken gide gele genel müdürü ile abi KARDEŞ gibi olmuştuk.
Son derece dürüst ve ahlaklı bir insandı.
Firma çok büyük olduğu için insanlar bu adama her türlü yalakalığı yapıyor, çevresinden ayrılmıyorlardı.
Bu adam 2006 senesinde çalıştığı iş yerinden ayrılmak zorunda kaldığında Çevresinde bir tek kişi kalmamıştı.
Konumu Gereği herkese mesafeli olmak zorunda olduğu için, o yalakalık yapanların hepsi terketti o abiyi.
Yaklaşık 4 yıl vefa gösterip Aradım sordum o abiyi, kendi dertlerime rağmen.
2010 yılının Şubat Ayında bir pazar Sabahı beni Ağlayarak aradığında kızkardeşi vefat etmişti.
Cenazeye gittiğimde 4 kişi kaldırdık meftayı.
O gün geçmişte bana neden destek olmadığını soruyordu kendi kendine
Çünkü çok insanı kalkındırmıştı
Bense artık batıl bir adamdım
Sadece dost kalmıştık
En kötü günündeyse ben vardım yanında
Bugün benim en kötü günlerim
Oturmuş internette geçmişimi yazıyorum
Benim yanımdaysa bir rakı içip dertleşecek kimsem yok
Zaten anlatılmaz bunlar
Insanlar o kadar züt ki, borç istiyorsun, duygu sömürüsü yapıyorsun diye ikinci kez telefonuna bile çıkmazlar
Sizler de kendinizi farklı sanmayın
Çok azımızın gerçek ve az dostu vardır
Menfaat olmayagörsün

ben de bi sigara daha yaktım 31 çektim.

Empati denen şey insanın en önemli özelliğidir
Ben bu satırları size yazarken babamdan dolayı yaşadıklarımı anlatıyorum
Belki de ileride okuyan ve yetimhanede büyümek zorunda kalmış, tacize uğramış, haftada birkez internet cafede internete bağlanan bir genç çıkıp bana küfredebilir
Biz şu saatlerde yemeğimizi yemiş, internette gezinirken bu saatlerde gece bekçiliğine çıkan, yıllardır gece yatağında yatmamış olan bir insan da olabilirdik
Dediğim gibi empati Çoğumuzun en temel güdüsü olması gerekirken maalesef umursamıyoruz bile.

Babamı sevmesem de dürüstlüğü ve bazı olaylara yaklaşım tarzını takdir etmişimdir.
huurya asla huur deme, onlar kader kurbanı
Asıl ne huurlar var çevrende derdi.
Gerçekten de kadın erkek ilişkilerinde kadın belirler gidişatı.
Dikkat edin, çevrenizde herhangi bir yerde bir kadın eğer Yanındaki Erkeğin elini tutuyorsa, sarılıyorsa, yerine göre öpüyorsa o kadın seviyordur erkeğini.
Bunu ilan ediyordur çevresine.
Çünkü eski bir laf vardır
Kadın kadını çeker, kadın kadını çekemez
Eğer bir mekana tek başına giderseniz hiçbir kadın sizinle ilgilenmez, Yanınızda güzel ve çekici bir kadın varsa tüm kadınların ilgisi artar
Kadın kadını çeker
Çok uzak bir arkadaşınızın bile karşılaştığınızda Üzerindeki kıyafete, saçına dikkat etmezsiniz ama kadınlar en yakın arkadaşlarının bile herşeyine dikkat eder.
Çünkü kadın kadını çekemez.
Bugün Babası yaşındaki amcaların yanında gezen Tanrıça gibi genç kızların neredeyse tamamı varoştur.
Kişisel entelektüelitesi olmayan bu tip kadınlarla ilişkiniz yarım saatlik bir maceranın ötesine geçmez.
Bir dönem sonra sıkıcı bile gelmeye başlar çünkü duygu yoktur, sadece tatmin vardır ve muhtemelen o genç kız güzelliğine güvendiği için size duygularıyla hitap edebilecek bir sevgiliden daha iyi bir sex veremeyecektir.
Bu yüzdendir ki, nispeten daha çirkin kadınlar yatakta çok daha iyidir
Neyse biz konumuza dönelim
Annesi genelevde çalışan bir arkadaşım vardı
Çok sonraları öğrendi bu gerçeği
Çok ağır geldi tabi, kaldıramadı bu olayı kalktı Yurtdışına okumaya diye gitti ve bir daha kimseyle görüşmedi
Annesi dahil
Bu hareketini hiç affetmedim bu çocuğun
Çünkü tanıdığımız annesi, hayatımda gördüğüm en fedakar ve namuslu annelerden birisiydi
Hiçbir zaman gördüklerinize inanmayın

Çocukken dayak yememenin en önemli kurallarından birisi uslu uslu kitap okumaktı
Anne baba ÖĞRETMEN olunca evden kitap ekgib olmazdı zaten
Çocukken alıştığın ritüeller Büyüyünce de devam ediyor
Benim için kitap okumak da bir ritüel olmuştu
Sanırım binden fazla tarih ve araştırma kitabı okumuşumdur
Özellikle yalnız kalıp kitap okumak insanı rahatlatır
Alışmayan için büyük bir işkencedir ama eğer alışamışsanız okumamak insanı rahatsız eder.
Yakın zamana kadar okurken artık Çay demleyip sigara içmek daha bir cazip gelmeye başladı
Sanırım değişim sürecinin etkileri bunlar

Birkaç kez sinir krizi geçirdim.
2 kez mide kanaması
1 kalp spazmı
Stres ve zihinsel yorgunluktan dolayı sinir sistemim çökük vaziyette
Bu dönemin en kötü tarafı daha da kapanmak oluyor içine
Biraz toparlayıp başlayacağım dün gecenin devdıbına
Birsürü flashback var hafızamda

up up up

hava çok soğuk olduğu için bir çay içmek için çay ocağına gittiğimde o zaman 25 kuruş olan çay için veresiye istemeyin diye bir yazı okudum
çok gücüme gitmişti bu insanların 25 kuruşluk çayı veresiye istemesi

içerdeki tüm ihtiyar amcalara çay ısmarlayıp tek tek ellerini öpüp bayramlaşmış, dertlerini dinlemiştim yarım saatliğine de olsa
sanırım bu zor hayatımın sonu eğer intihar etmezsem orada bitecek
hala gözümün önünde o kimsesiz, yaşlı insanlar

up up up

bir kurban bayramı darülaceze de kurban kestirdikten sonra orada bulunan kırathaneye ziyarette bulundum
yaklaşık 45-50 ihtiyar amca vardı içeride bayram sabahı

ve mutlu günler başladı
ama sayılı birkaç sene
evlendikten bir yıl sonra oğlum doğdu
ilk başlarda hani derler ya canım birtanem vs
ben ilk kucağıma aldığımda inanın hiçbirşey hissetmedim
sevemedim çocuğu
anlamadım hiçbirşey açıkçası
aradan geçen 10,5 senenin sonunda anlıyorum ki
ilk gözgöze geldiğiniz an, parmağını tutması, baba demesi, kucağınızda uyuması gibi ufak şeyler gün geçtikçe başlıyor bir baba ile evladı birbirine
ben bunu neden babamla yaşayamadım, bu güzel duyguları babam neden hissetmedi hala anlayamadım gerçi
ilk iki yılımız çok güzel geçti evlilikte
o hayalini kurduğumuz lüks ve ihtişamlı evimizde, altımda son model range rover arabamla şirketim ve fabrikamda harika vakit geçirdim
hatta bir dönem batmama çk az kala fenerbahçe yönetimine girecek en genç yönetici olmama ramak kalmıştı
işlerim o kadar iyiydi ve şanslıydım ki herşey rüya gibiydi o dönem
ne kumar, ne de aşırı bir uç durum sözkonusu idi
iyi bir baba
iyi bir işadamı olarak daha 30 yaşına bile gelmemiş başarılı bir insan olmuştum artık
annem benimle gurur duyuyor
şirket çalışanım fakir insanların çocuklarını okutuyor, adam gibi yaşayıp gidiyordum
hayatımdaki tek lüksüm range rover arabam ve fenerbahçe maçlarında kombine biletimdi
gençliğimden beri sosyal içici olduğum için arada sırada rakı içer, dostlarımla 12 gibi eime döner, sabah erkenden işimin başında olurdum
şansın bana döndüğünü düşünüp şükrediyor, yardım isteyen kim olursa olsun elini boş çevirmiyordum
geldiğim yeri, yaşadıklarımı hatırlıyor
muhtaç insanlara daha bir özenle yaklaşıyordum

up up up

Reserved

Reserve

edebiyat yapma

Gurbetteyiz dayi. Aglattin bizi. Rez amk rez

Yaz ali dayi yaz okuyoruz. Hayat hala devam ediyor ali dayı. sen bu noktalara sıfırdan ulasmis adamsin 3 milyoncuk borcumu odeyemeyeceksin.

Intihar edince nolcak ali dayı ? O cocugun ne yapicak ? Yada karin ? Onlari tek basina bırakıp gitmen dogrumu ali dayı daha yolun uzun.

vur akdehi ustam dinleyip rakı içilir bu başlıkla

rezerved

hatta emin olun daha 40 yaşımdayım ve bugün çocuklarımın garantisi olduğunu bilsem hayatımın geri kalanından düşünmeden vazgeçmeye hazırım
şimdi diyebilirsiniz ki sen öldüğün zaman o çocukların rızkını allah verecektir imanını kaybetme
ama konu bu değil
kuranı kerim okudum
hem de sadece mealini değil, tefsirini de
meal bir duvardır, arkasını göremezsin
tefsir ise bir tüneldir
sadece bunları okuyarak da olmaz
çünkü anlayabilmen için ilmihal de okuman lazımdır
inanmak yetmeyebilir iman için
namaz kılmak nedir mesela
yat kalk değil
namaz allah huzuruna çıkmak, allahla başbaşa kalmak, ona saygını sunup, ibadet etmektir
şükretmek, gündelik elem ve tasalarından arınıp ona günahlarını affetmesi için yalvarmaktır
ben bunların hepsini yaptım
maneviyatımı güçlendirebilmek için çok çaba sarfettim
inanmak istedim belki de
kötü bir insan olmadığımı
allah ın beni çaresiz bırakmayacağını düşündüm hep