-
26.
+4Gülümseyerek "Merhaba" dedi. Ben de ona yüzümün ifadesini değiştirmeden "merhaba" dedim. "içeri davet etmeyecek misin" "Buyur gel içeriye keyfine bak. " Eve girdi ve ev berbat bir haldeydi. "Buraya kadın eli değmesi şart" Onun eli değmemişse kimin elinin değeeği önemli değildi. Çöpleri topladı ve elime tutuşturdu "Git dışarıya dök çöpleri"
-
27.
+4Dediğini yaptım ve eve gelirken elinde Su'yun resmini tutuyordu. Yanına koştum ve "Ne yapıyorsun" dedim. "Kirlenmişti resim temizliyordum." Kirlenmiş miydi? Tozlar ondan korkardı güzelliğini bozarım diye ve o kirlenmiş mi diyordu. Durumun kötüye gideceğini hissetti veya şansınaydı "Çok yoruldum yarın devam edeceğim" dedi ve çıktı evden. Ne yapmaya çalışıyordu?
-
28.
+3Buradan mı devam etsem yeni başlık mı açsam. Kombo yaptım la kendi kendime yazmakla.
-
29.
+2Ben bunları düşünüken uyuya kaldım ve sabah oldu. Kapı çalıyordu. Günlerden pazardı ve yarın işe gidecektim. Kapıyı açtın ve karşımda yine Hilal vardı. "Bu saatte ne oldu bir şeyini mi unuttun?" dedim. O ise güldü. ilk kez o zaman gülümsemiştim Su'yun ölmesinden sonra. "Saat 1 oldu ne sabahı?" diye beni azarladı. Gerçekten o kadar olmuş muydu? içeri geçti ve "Kahvaltı da yapmamışsındır sen. Hazırlayayım sana" dedi ve krep yaptı. Üzerinde de marketten gelirken aldığı çikolatadan sürdü. "Sabah sabah tatlı mı yenir?" dedim. "Dediğim gibi sabah değil öğle ve evet bu sana enerji verecek bugün için ihtiyacın olacak."
-
30.
+1Neden enerjiye ihtiyacım olacağını yemekten sonra anlamıştım. Beni kolumdan resmen sürükleyerek dışarı çıkarmıştı. Bu kız her dondurmacıdan dondurma alıp yiyordu. O da yetmezmiş gibi bana da alıyordu. "Bir dondurma daha yersem kusacağım." dedim artık. Midem resmen kutupsal iklime geçmişti. "iyi tamam o zaman alışverişe çıkalım" dedi. Kıyafetleri deneyip bana gösteriyordu ve benim oy vermemi bekliyordu. 10 üzerinden diye soruyordu. Bende rastgele sallıyordum. Daha sonra bir kıyafetle çıktı. işte o zaman sanki ışık yandı. Etraftaki ışıklar solmuştu. Bana doğru bakıp gülümsüyordu. Aynı Su gibi. O anda karnıma sancılar girmeye başladı. Zaten daha sonra başım dönmeye başladı ve bayıldım.
-
31.
+1Ayıldığımda hastanedeydim. Kan şekerim yükselmiş. Ani bir şeker komasına girip bayılmışım. Neden acaba? Kahvaltı, ara öğün ve akşam yemeğim şekerden oluşmuştu o gün çünkü. Doktor dışarı çıktı ve Hilal içeri girdi. Gözleri şişmişti. Ağladığı çok belliydi. Onu yanıma çağırdım. Yanıma geldi ve istemsiz bir şekilde öptüm yanağından. "iyiyim" dedim. Bu tepkimden sonra ağlayarak kaçtı. Nedenini anlamamıştım.
-
32.
+2Daha sonra kendime kızdım. Neden öpmüştüm ki? Kızı korkutmuştum boş yere. Çok salaktım. Tam da Su'yu unutmaya başlamışken. Akşam eve vardım ve uyudum. Uyandığımda işe geç kalacaktım az daha. işe doğru koştum. Vardığımda hemen işimin başına döndüm. Su'yu unutmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Onunla yazın su savaşı yaptığımız zamanlarda vücuduna değen her damla suyun düşmemesi için nasıl çaba sarf ettikleri geliyordu. işim bitmişti ve eve doğru gidecekken Serdar ile karşılaştım. "Sana anlatacaklarım var. Hilal ile ilgili."
-
33.
+1Geçtik bir kahvehaneye oturduk. 2 tane de çay söyledik ve yudumlarken konuşmaya başladık. "Hilal'i öptün değil mi?" "E evet. Ama istem dışıydı. Sen onu seviyorsan bir daha yaklaşmam. Hem hep o bana geliyor... " "Hayır ben Hilal'i sevdiğimden değil. Dün hastanede yatınca bana telefon açtı. işimden dolayı gelemedim. iyi olana kadar yanında bekledi. Eski erkek arkadaşının ölümünden kendini sorumlu tutuyordu. Şimdi ise sana bu kadar yakınken ve sen dünkü şeker komandan sonra kendini suçlu hissedip yanından kaçtı. Sadece seni korumak istiyordu."
-
34.
+1Beni korumak mı? Bir an ona baktığımda sanki Su'yu gördüm. Ölüyor muydum yani orada? Belki de güneşin Hilal'in üzerinde doğmasının nedeni buydu. Ona aşık olduğumu zannediyorumdur belki. "Hilal'in evi nerede? Yanına gitmek istiyorum." "O abisi ile yaşıyor. Biliyorsun değil mi?" Abisi mi vardı? Umurumda bile değildi. Suç onun değildi. Ben yedim onları. istesem yemeyebilirdim. "Bilmiyordum. Ama yine de gideceğim."
Yarın devam ederim kendinize iyi bakın.
başlık yok! burası bom boş!