-
1.
+5 -1Adı Su idi. Muhtemelen gözlerinin renginden almıştı ismini. Çünkü bir su kadar berraktı. Bakışları ayna gibiydi. Gözlerinden kendimi görebiliyordum. Her buluştuğumuzda ayrı bir güzel kokuyordu. Bir gün deniz gibi, bir gün şeker gibi. Ona her seni seviyorum dediğinde utanırdı. Belli etmemeye çalışırdı ama ben anlardım. Çünkü yanakları kırmızı olurdu. dudakları gibi.
Edit:Devam edecek rez alın. -
2.
+5Her güldüğünde sanki güneş ona eşlik ederdi. Ne zaman ağlarsa da yağmur yaşlarını gizlerdi. O kadar güzel konuşurdu ki sanırsın şiir okuyor. Ama şu anda hastanede yatıyordu. Kimsesi yoktu. Benim gibi.
-
3.
+4Yaşam mücadelesi verirken benim tek yaptığım saçlarını okşamaktı. Gözlerini açıp bana baktı. Gülümsedi. Yine olmuştu. Hastanenin içinde güneş açmıştı. "Merak etme buradan çıkacağım." Demişti. Kendimi buna inandırmıştım bile. Çünkü o bana yalan söylemezdi.
-
4.
+5Ellerinden tuttum. "Sen uyuyana kadar buradayım" demiştim. O da ilaçların etkisiyle uyudu. işe gittim bende. işteyken tek düşündüğüm şey yanına gitmek istememdi
-
5.
+5Sonunda bitmişti. Sanki bir evim yoktu. Zaten benim tek evim Su idi. Hani ilkokulda eve doğru koşardık ya. işte öyleydim. Su'ya koşuyordum. Arkama bile bakmadan.
-
6.
+4Hastaneye vardım ama almadılar beni içeriye. Kriz geçirmiş. Yoğun bakıma almışlar. Onu sadece cam bir ekrandan izleyebiliyordum. Kirli camlar bile güzelliğini bozamıyordu.
-
7.
+6Yoğun bakımda onu uyutuyorlardı. Ama o çok uyumayı sevmezdi ki. Çok uyumanın vücuda zararlı olacağını söylerdi. Sabah uyanırdı ve paytak paytak yürüyerek düzgün konuşamayan sesiyle "günaydın" derdi. Tam söyleyemezdi bile. Arasına o şiir gibi esnemesi girerdi.
-
8.
+5Doktor geldi ve "Yakını sen misin" diye sordu. Sanki bu hakaretti benim için. Onun yakını olacak kadar düşük değildim. Sanki o idim. O da ben. Acılarımız bile aynıydı sanki. "Evet benim" demek bile zoruma gitmişti. "1 ay ömrü kaldı. Onu hastaneden çıkaracağız ve acılarının azalması için ilaç vereceğiz." Dedi. Benim de 1 ayım kalmıştı o zaman.
-
9.
+5Hastaneden çıktık. Sanki iyileşmiş gibiydi. Uzun süredir yürümüyordu diye bana tutunup yürüyordu. incecik bir kızdı. Sanki tüy gibiydi. Biraksam uçacak gibi. Yemek yemek için sahil kenarında bir lokantaya oturduk. Sanki lokantadaki ışıklandırmalar onun yanında dans ediyordu. Bütün ışığı kendine çekmişti sanki.
-
10.
+5Oturduk ve yemeklerimizi yemeye başladık. O kadar güzel bir yiyişi vardı ki sosyeteleri kendine hayran bırakacak cinstendi. Gözlerimden yaşlar süzüldü. Son kez mi görecektim onu yani?
-
11.
+3Sahilde yürümeye başladık. Güzel bir kaya bulduk ve Su oraya oturdu. Ay'ın ışıkları tenine öyle bir vuruyordu ki sanki Ay dünyaya değil Su'ya hizmet ediyordu. Deniz bile su kadar güzel değildi. Bana baktı ve gülümsedi. içinde biraz hüzün ama daha çok sevgi vardı.
-
12.
+6Evimize doğru yol aldık. Evet evli değildik ama aynı evde yaşıyorduk. Ama cinsel bir ilişkimiz olmadı. Evlenmeden de olmazdı. O an aklıma bir fikir geldi. Bu ay bitmeden onunla evlenecektim.
Edit: pek ilgi toplamadı bu başlık sanki. -
13.
+6Bu ayın her günü doluydu. Evlenemeyecek miydim yani onunla? Böyle bir ihtimal sözkonusu değildi. Oradan bir adama olanları anlattım. Adam hikayemi duyunca kabul etti. Evlenmek için önümde bir engel yoktu artık.
-
14.
+4Düğün günümüz gelip çattı. Dostlarımız hemen geldiler zaten. Son kalan bütün paramı ve arkadaşlarımın da yardımıyla güzel bir düğün yapmıştık. Artık resmen evliydik. Hayatımda bir kez olsun cinsel bir ilişki yaşamamıştım. O da aynıydı. O gece olanlar olmuştu.
-
15.
+4Evlendiğimiz günün sabahında uyandım ve uykusunda gülümsüyordu. Bu haliyle beni dünyadan dünyaya zütürüyordu. Ama dünyalarımın yıkılması çok geç olmadı. Bedenine dokunduğumda soğumuştu. Onun sıcaklığı yoktu artık. Nefes alıp vermiyordu. Dünya artık ışıklarını kaybetmişti. Sabah olmasına rağmen artık güneş sönmüştü. Çocuk gibi, karanlıktan korkar gibi diz çöküp ağlıyordum.
-
16.
+3Yanında bir not vardı. Notu açtım ve okudum. "Ben gidiyorum. Hayatını bensiz de yaşa. Bir kız bul ama kötü kızlardan uzak dur. Seni seviyorum ve bekleyeceğim seni" yazıyordu. Kız bulmak mı? Onsuz bir dünya mı düşünmemi istiyordu?
-
17.
+3Eve kendimi kapattım. işten de izin verdiler 1 hafta. Vermeseler de gitmezdim. intihar etmek istedim ama yapamazdım. Ya onunla aynı yerde olmazsam? Bu sorular aklımda dönüyordu.
-
18.
+3Sonunda arkadaşların ısrarıyla evden çıktım ve beni bir kafeye zütürdüler. Orada oturduk ama ışık yoktu. Hayatımdaki ışık sönmüştü. Cenazesini hatırlıyordum. Toprak sanki mutluydu sonunda geldi diye. Onun bedenini artık toprak saracaktı. Toprağı bile kıskanmıştım.
-
19.
+2Kafede bir kız ile tanıştırdılar beni. ismi Hilal'di. Yüzüne baktığımda bir gülümseme ile karşıladı beni. Ama ben hala Su'yu unutamıyordum. Bana ilk gülüşü aklımdan çıkmıyordu. Hilal "2 sene önce benim de erkek arkadaşım araba kazası geçirdi ve öldü." Gözünden bir hüzün dalgası geçti. "Ama artık kendimi toparladım." "Nasıl" diye sordum. " Beni üzgün görürse onun da kahrolacağını biliyordum. Onun kahrolmasına dayanamazdım." Dedi. O da benim gibi bağlıydı sevgisine. O yüzden tanıştırmışlardı bizi muhtemelen.
-
20.
+2https://youtu.be/Lxx_FfJ11fE
Depresyondaydım. Evet gülmem lazımdı ama toparlayamamıştım kendimi. Kendimi bildim bileli o vardı yanımda. Onsuz bir dünyada güneş yok, ay dünyaya uğramazdı. Yukardaki linkdeki şarkıyı dinleyip duruyordum. Kapı çaldı ve kapıyı açtığımda Hilal kapıdaydı.
Edit:Kesin dinleyin çok güzel bir müzik.
başlık yok! burası bom boş!