/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    +5
    ilişkimiz güzeldi ama tek bir sorun vardı.
    Eskiden daha az buluşurduk, bende o gittikten sonra sigara içerdim. Ama buluştuğumuz için paket bile zütürmezdim. Kırardı sigaralarımı. Yanı içme aşkım sevmiyorum kokusunu derdi. Bende bırakmaya karar verdim. Temmuzun başında sigarayı bırakmıştım. Önceden bırakmayı neden düşünmedim diye kendime kızdım. Her neyse doğum günü gelmişti. Abartma demişti sadece bana. Bende abartacak para da yoktu ki. Bizim sitede çardakta bekledim. Geldi 2 kişilik pastamızı yedik. Hediyesini verdim. Abartmamışsın dedi. Öyle istedin dedim. Abartmana gerek yoktu çünkü. Sen yanımdasın artık mutluyuz. Sen benim canımsın dedi gülümsedi. O muhteşem gülüş. Çok güzeldi lan o gülüş.
    Sende benim şımarık prensesim dedim.
    Kalktı sarıldı bana. En güzel doğum günüm ama annemler bekliyor diyip gitti. Sigara alıp geri oturdum çardağa. Bırakma hikayeydi. Söylediği şeyleri düşündüm. Harbiden birlikteydik artık.2 yıl süren anlamsız çabalarım son bulmuştu birlikteydik o benim prensesimdi. Mutluydum gülüyordum. Çok iyi geliyordu her şey. Kalktım eve gittim. Verdiği kutuyu açtım. Bizim fotoğrafımıza baktım. Arkadaş olduğumuz zamanlarda çektiğimiz fotoğraf. Aramızda 7-8 cm boşluk vardı. O kadar mesafeliydim ahaha. Zarfı aldım. Her ne yazıyorsa çok önemliydi. Ya çok kötüydü ya da çok güzeldi. Kutuyu toplayıp tekrar kaldırdım eski yerine koydum. Biramı almıştım oturdum koltuğa. Zarfı yırtıp açtım. 2 sayfa el yazısı vardı karşımda. Onun yazısıydı.
    ···
  2. 52.
    +5
    Sonra bende ergence bir şey yapmaya karar verdim. iki tane defter aldım 4 yılda ki anıların hepsini yazdım 1 ay içinde. Ellerim şişti umursamadım bazen bira ısındı masada bazen sigara küllükte söndü. Lise, üni hayatım boyunca oturmadığım masama o yazı için oturmuştum. Hiç küfür etmedim hiç kızmadım ona mutluluklar yazdım o iki deftere. Sonra göndersem mi göndermesem mi diye düşünürken zaten tatil gelecekti. Birkaç günlük tatil oda buradaydı. Eve geldiğinin ikinci gün gittim mahallesine. Canlanmıştı mahalle sanki ağaçlar kışın bile yaprak açmıştı. Kedi köpeğin geçmediği mahalle insan kaynıyordu. Kapısını çaldım onun açmasını beklemiyordum zaten. Kapısının önüne poşetle bıraktım bir tane de kağıt yapıştırıp üstüne Nida’ya yazdım.

    Kaldırımıma geçmiştim hemen. Bekledim odasının lambası yandı. Sonra geri kapandı çay alacaktır herhalde dedim 1 saat falan bekledim tekrar yanmadı. Çöpe atmıştır la dedim gittim eve. Emin olmadığım şey bile koydu bana. 5 Gün sonra gidecekti buralardan. 4.Gün uyuyordum kapı çaldı Açtım kimse yoktu. Kapı koluna bir tane poşet asılmıştı. Benden zeki kız ben yere bırakmıştım amk. Aldım poşeti. Küçük bir not defteri vardı ilk 6 sayfası doluydu sonrası boştu:

    “Benim senin gibi uzun yazacak kapasitem yok. Edebiyatım kötü. Defterleri okudum hatta yanımda zütürmeyi de düşünüyorum. Ben seni sevdim ve halada seviyorum hayatımda kimse yok aslında söylemeyecektim bunları sana. Benim hayatımda senden başka kimse olmadı olmazda zaten. Ben sözü bozdum okya sürekli sana söz verdirdim gitme diye ben gittim üzgünüm ama böyle olması gerekiyor. Okula devam etmeyeceğim okulu bırakmama bir şey sebep oldu. Ama gidecem Ankara ya gideceğim tedavi olmam lazım. Çünkü ben kanserim.
    ···
  3. 53.
    +5
    Bunu söylemeyecektim sana ayrılırsak belki daha az üzülürsün hayatına devam edebilirsin. Kurtulabilme olasılığımda var. Kafam karışık. Ama beni ne kemoterapi nede başka bir şey kurtarır radyasyon tedavisi olmam lazım.(Beyler bilimsel terimlerle dıbınıza koymak istemiyorum hastalığı 4.dereceden ve tümör tüm ciğere yayılmış radyasyonla yok edebilme olasılıkları varmış diye devam ediyor yazı) Ben sana aşıktım ve aşık kalacağım ölmeden önce seni seviyordum ölürsem yine de severim. Fakat ben istemem ki hep bana bağlı kal. Önünde çok güzel bir hayat var. Ve o hayatı sigara içmeden bitirmeni isterim” yazmış. Ulan yanlış mı okudum diye defalarca tekrar tekrar okudum. Sonra yüzüğü de alıp koştum evine. Gözyaşları içinde. Kapısına kadar koştum çaldım zili ard arda babası açtı Nida dedim sadece. Babası çağırdı sonra gözyaşlarımı sildim üzülmesin diye.

    Nida geldi o kadar süre görememiştim. 4 yıl boyunca hep aynı gelmişti bana gözleri hafif yerde saçları önüne düşmüş bir şekilde gelirdi. Sarıldım ona sarılırken ağladım. Yüzüğü taktım parmağına ben seni seviyorum diyebildim nedenir ki. Sarılı kaldık uzun süre ağladık ikimizde. Adımı söyledi sus dedim. Bastırdım onu kendime. Sanki gitmesine engel olabilirmişim gibi sarıldım ona. Annesi aldı onu kollarımdan. Konuştuk biraz kapı kapandı yüzüme. Gidemedim inemedim o merdivenlerden sürekli geri döndüm. Ulan. Hayat o kadar gibici ki. Ertesi gün koştum otagara aynı otobüse bindik yanına oturan abladan rica ettim yerlerimizi değiştirdik.

    Yol boyunca el ele oturduk. Konuştuk eskilerden anılardan. Annesi babası arkadaydı hiç ses etmediler. Annesinin de babasının da ağlamaktan gözleri şişmişti hiç mi inancınız yoktu kurtulabilirdi. Yol boyunca kendimi tutum ağlamadım. Güldürdüm onu gülerken acı bir gülüş vardı yüzünde. Ah geldik Ankara’ya direk hastaneye. Gittik ailesi girdi içeri konuşmuşlar önceden kanser tedavisini başlatmak için Ankara dalarmış. Annesi dedi gel biz kardeşimde kalacaz sende gel kal dedi yok dedim halamlarda kalırım ben dedim. Her tedavi aşamasında her doktor görüşmelerinde beraber gittik. Ben üzgün durmamaya çalıştım ama korkuyordum Ankara da gezdik kızılayı çok sevdi. Çok gittik oraya. Ama yavaşça giderdik arada engelli arabası var ya onla zütürürdüm onu. Bir eli her zaman elimin üstündeydi belki öyle güvende hissediyordu kendisini. Kötü de olsa güzel geçti günlerimiz ve her günün sonunda aynı diyalog olurdu:
    N:Yaptığın her şey için borçluyum sana
    B:Hayatıma girerek ödedin borcunu
    N:Kabul etmem ben o ödeme şeklini
    B:Alman hesabı yapalım o zaman ben seni gelinlikle göreyim. Ödeşiriz.
    N:Kabulumdür beyefendi. Sizden gelecek her şeye razıyım.
    B:70 de tutmazsam bu elleri yakarım ben her yeri.
    Gibi konuşmalar geçerdi aramızda yüzümüzde bir gülümseme sürekli güldüm güldürdüm moral olsun diye. içimizde bir korku vardı her şey onda bitiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +3
      ağlattın dıbına koyim
      ···
  4. 54.
    +5
    iş çıkışı Nida aradı beni
    N:Aç mısın?
    B:Bu saatte aç olunur zaten.
    N:iyi bir şey yemeden bize gel.
    B:Anlamadım. Aloo, alooğvvv.
    Sonda balgam sökmüş olabilirim. Ama haber vermeden çağırdı sinirden bağırdım. Leş kokuyorum terden çoraplar sırılsıklam ayaklar kokacak. Saçım başım düzgün değil sakalda var. Baktım 1 saate yakın bir vaktim var.

    Eve koştum hemen minibüs beklerken zaman kaybetmedim iyi ki beklememişim eve girdiğimde minibüs daha mahalleden yeni geçiyordu. Direk duşa girdim nefes nefese duş aldım. Çıktım sakalı kestim. Çorapları değiştirdim. 40 dakikada hazır olmuştum. Onlara giderken bir hediye almak gerekir ne zütüreyim diye düşündüm. Yine çiçek aldım amk. Çiçek mi çikolata mı diye tereddüt ettim.20 lira bayılıp o Ece çikolatasını aldım. Çiçeği apartmanın yakınına bir yere bıraktım. Merdivenleri yavaş yavaş çıkıyorum kaçsam mı diye? Zili çaldım. Kapı açıldı annesini gördüm. Dışarı çıkacakmış gibi süslenmişti sandım ki gidecekler Nida ile ben yemek yiyecem. Patavatsızlık edip iyi ki sormadım benim için süslenmişler amk. Annesi içeri buyur etti çikolatayı aldı Nida geldi merhabalaştık baba daha yok.
    içeri girdik assolist yayılmış koltuğa maç izliyordu. Beni görünce Hafif bir doğruldu elini uzattı hoş geldin dedi maça devam etti. Kadınlar kalktı masa kurmaya gittiler. Hayda ne yapacağım lan ben nerden bileyim tanımadığımla muhabbet kurmayı Nida mıyım ben. Biraz maça baktım Baba bağırdı “Ne oldu yemek açlıktan ölüyoruz amk” dedi. Böyle rahat küfür eden yayılıp maç izleyen adam babalık yapıyordu o kıza. Onun babalığını gibeyim. Zaten geç kalmamı ima etmişti bağırarak. gibeyim böyle karşılayacaksan hiç gelmem amk. Adamı hatırladıkça sinirleniyorum amk. Kalktık masaya oturduk. Yemek başladı çekiniyorum ben yiyemedim bir türlü Nida bana bakıp kaşlarını çatardı. Assolist cellada çalmasını söylemiş
    konu açmıştı (babasına s diyecem beyler.)
    S:Ee okya annen baban nasıl ?
    B:Rahmetli oldular.
    S:Kimle yaşıyorsun la sen
    B:Teyzemlerle.
    S:Tamam işte onlar nasıl
    B:(iyiler ananı gibmeye gelecekler) iyiler efendim siz nasılsınız?
    S:iyi iyi.
    Biraz sesizlik oldu zaten herifi tanımadan öncede uyuzdum tanıdıkça yine uyuz oldum. Konu değişti başka şeyler açıldı konuşuldu bende müsaade isteyip kalktım.

    Nida da aşağıya kadar geldi. Eşlik etti bana. ilk sınav bitti falan dedim sarıldı teşekkür ettim beklemesini söyledim. Apartman önüne koyduğum çiçekleri aradım onu da çalmışlar amk. Deli oldum sinirli sinirli eve gittim. Neyse önemli olan ömür boyu katlanmaktı.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 55.
    +5
    Birkaç gün böyle geçti. işte o daha az konuştu ben daha çok üste çıkmaya çalıştım. Bir iki hafta falan kötü oldum konuşmuyoruz diye. Dedim iyi gibtir et. Ben de konuşmadım.
    Ulan iyi güzel tavırlıyız da konuşmuyoruz amk. Tek muhabbet “Günaydın” ve “iyi akşamlar” dan oluşmaya başladı. Sonra gittim yanına bir gün nedir bu tavırların tek bir şey söylemedi.
    B:iyi
    N:…
    B:Ben gitsem de gitmeyecektin hani ?
    N:…Ben gitmedim ki yoruldum sadece.
    B:Neyden yoruldun Nida?
    N:Bilmiyorum. Her şey yorucu.
    Kalktım gittim sinir olmuştum. Bu kız beni sinir hastası yapacaktı. Sonra karar verdim ve ona olan aşkımı açılmadan belli edecektim. Madem onu sevdiğimi kabul etmiştim. Bazı riskler ve hata yapmaya hazırdım.
    ···
  6. 56.
    +4
    Gireceğimiz film hakkında konuşmaya başladık şuna gidelim daha güzel film bu daha iyi diye. Tartışa tartışa gittik, çarşının ortasında mal mal hareketler yaptık bu beni itiyordu, biliyor bir şey yapmayacağımı ondan. Biraz geri kafalıyım beyler sevgilim dışında kimseyle temas yapmam ufacık bir dürtme bile saçma ama bana göre iyi ciddiyet katıyor. Biz yolda böyle mal mal giderken saate hiç bakmadık sinemaya gittik 30 dakika önce başlamış film hay şansımıza. Tek sinemada bura aq kentinde. Çıktık sinemadan Nida'nın morali bozuktu filme giremedik ya, suratı asıktı yani. Yürüyoruz yan yana nereye gittiğimizde bilmiyoruz. Sessizlik hakim zaten sokakları geçiyoruz. Baktım bir yerde su birikintisi var biri bir yeri yıkamış köpüklü falan Nida dalmış yürüyor bende bunu ittim. Yavaşça sendeledi suya bastı üstü falan ıslandı yol boyunca güldüm bana kızdı falan sonra evine geldik evinin önünde durdu bana baktı:
    B:Bana tatil şimdi başlıyor herhalde
    N:Yaa çok kötüsün uzun süre görüşmeyeceğiz diye mutlu mu oldun ?
    B:ilk defa mutlu oldum
    N:Fazla alışma rahatlığa dedi.
    elimi uzattım tokalaşalım diye elime baktı sonra geldi bana sarıldı bir kaç saniye sürdü. Kokusu falan çok güzel gelmişti. Bana baktı yüzü asıktı el salladı apartmana girdi. Orda kalakaldım öylece. Bi anda sorular sordum kendime elimi kalbime atım hızlı hızlı atıyordu. Ama beyinde birşey yok ne oluyordu la. Son sigaramı da yaktım eve doğru yürürken onu da ters yakmışım amk. Hay o sigarayı kırıp atan elimi gibeyim
    ···
  7. 57.
    +4
    Beyler eğer böyle yani olayları detaylı atlamadan anlatırsam hikaye uzar sizin isteklerinize balı nasıl devam edeyim
    ···
    1. 1.
      0
      Sen bilirsin panpa
      ···
    2. 2.
      +2
      hızlıca yaz sende yorulma bizde yorulmayalım . işimiz gücümüz var seni bekleyip sinirlenmeyim birde. Agresifim ben.
      ···
  8. 58.
    +4
    Biraz uzunca tartıştık bu konuyu nasıl söyleyeceğiz falan diye. Annesinin haberi vardı olumlu karşılar dedi. Kadınla oturup uzunca konuşmamıştık ama bende öyle hissediyordum. Peki ya babası?
    Babasına annesi bahsetmiş Nida’nın konuştuğu birisi var diye babası bir şey dememiş ama bilirsiniz beyler babaları hele kız babası birisi gelse sözleneceğiz biz dese adam delirir katliam olur. Nida ailesiyle konuşacak ve beni bir akşam yemeğine davet ettirecek. Yani her şey kıza kalmıştı.
    Eve giderken bir hata yaptığımın farkına vardım. Lan kıza sözlenelim dedik yüzüğü unuttuk. En güzelinden iki tane yüzük almak için işe girdim. Tabii hemen girmedim biraz aradım ama bulamadım Yusuf abi’ye falan sordum bildiğin bir yerde iş var mı diye. Kafe de çalışsana olum yazın çok sıkışığız dedi olmaz falan desem de kabul etmek zorunda kaldım. Arkadaşlar işe girdiğimi falan öğrenince gelip kafeye oturdular bahşiş falan da bıraktılar. Sıkışığım aldım ne yapayım.
    Nida da gelirdi arada çalıştığımda. Yusuf abi ilk başlarda ses etmedi ama gözleri gibecek gibiydi. Bende Nida’yı kovalardım eve gitsin diye ama sürekli kalıp bana yardım etmeye çalışırdı. Neden çalıştığımı sorduğunda cevaplamazdım.
    Ben tepsiyle masa masa geziyorum çayları almak isteyen varmı diye. O da arkadan adisyonla geziyor adisyonu güncelliyor. Koşuşturmasını sevmiyorum ama ben yorulmayayım diye çabalıyor. Sevgi böyle bir şey işte.
    ···
  9. 59.
    +4
    Beyler bilirsiniz platoniğin acısını. Yani 2 yıl boyunca ne çektiğimi yazdım buraya. Sürekli konuşmadığım için içim içimi yerdi. Meğersem o da bana platonkmiş. ikimizde birbirimize aşıkmışız. Ben konuşana kadar.
    Sarılmalar bitti. Artık olaya sevgili gözüyle bakıyorduk. Benim bunu herkese haber vermem gerekiyor. Ulan kız o kadar güzeldi ki. Artık sevgilisi olduğu bilinsin istedim.El ele çıktık kafeden. Kafede ki çalışanlar bize mutluluklar dedi. Bizde eyvallah diyip gittik. Kafeden çıkınca geç kaldığımız sinemaya gittik. Geç kalmadan girdik filme bu sefer. Koltuklarda bile rahat değildim eskiden şimdi ise el ele oturuyorduk.

    Beyler o anları anlatıp da sizden küfür yemek istememem. Bir iki yer var onlara değineyim.
    O günün akşamında telefonum çaldı Nida arıyordu.
    B:Efendim canım
    A:Ben annesi.
    B:M-merhaba efendim.
    A:Merak etme Nida her şeyi anlatı. Artık birlikte olduğunuzdan bahsetti. Üzmeyesin o kızı.
    .
    .
    B:Tamam efendim.
    Diyip sinirle kapadım telefonu. Ben arkadaşlarına anlatır sandım gitmiş annesine anlatmış.Bu yüzden ilk kavgamızı da etmiştik

    B:Neden anlattın Anne’ne
    N:Kızlar sevdiği ve gitmeyeceği emin olduğu adamı anlatır ailesine.
    Bende tamam falan saçmaladın iyice diyip kapattım telefonu.

    Zaman hızla geçiyordu. Hiç hızlı geçmeyen zaman şimdi hemen geçiyordu. Sanki uyuyunca ertesi haftaya uyanıyordum. Onun bana verdiği zarfı daha okumamıştım. Doğum gününe de az kalmıştı. Temmuza girmiştik yani. iyi her şey güzeldi ama bununda bir sonu olacaktı. O gün bizim kabusumuzdu.
    ···
  10. 60.
    +4
    Lise sona geçtik artık. Yavaş yavaş ÖSS stresi başlamıştı. Hazirana kadar bir ders çalışma stresi vardı. Bende korkuyordum. Hiç üniversiteyi düşünmemiştim. Son günlerde daha çok Nida’yla bitmek bilmeyen bir yakınlaşma içinde oluşumuzu düşünüyordum. Okulun ilk günü gitmemiştim. Uyumuştum. ikinci gün gittiğimde sınıftan çoğu kişinin gelmediğini bazıların okul değiştiğini öğrendim. Geçen sene 30 kişi olan sınıf 17 kişi kalmıştı. Sınıfa geldim herkesle merhabalaştım Nida’yı görememiştim. Bir kaç hafta sadece telefonda görüşmüştük kısa bir şekilde. Onu aradım. Bulamadım kafamı koydum sıraya uyudum. Hoca gelmiş milletle konuşmuş gülmüşler ama kimse beni kaldırmamıştı. Sonra zaten, çok narin ve içten gelen bir “okya”(tabii burada adımı söyleyince daha güzel oluyordu) sesiyle kendime geldim. Gözüm hala kapalıydı ama o sesi merak ediyorum işte. Açtığımda karşımda oturmuş bana gülümseyen Nida’yı gördüm. Düz olan saçlarını kıvırcık bir şey yapmıştı kesin bir adı vardır ama ben bilmiyorum. Hiç unutmam o anı üstünde ince uzun kollu siyah bir penye mi tshirt mi o vardı. Ama beyler hani uyandığınızda, gönlünüzü ve ömrünüzü verdiğiniz kadının sesini duymak, son parasıyla kupon yapıp 2ye 40 alan öğrenci mutluluğu gibi bir şey anladınız siz.
    N:Neden gelmedin dün ?
    B:Uyumuşum ya
    N:Çok mu uykusuz kalıyorsun? Canım, kıyamam sana.
    Sana kurban olsun bu can emi.
    ···
  11. 61.
    +4
    bir sese aşık olursun, dokunamadığın tenini tenine çarpan rüzgardan kıskanırsın, sonra saçlarını okşar güneş kokusuna hasret kaldığın saçlarını okşar, kadınının... bir sigara daha yakar herşey bizim için dersin uykusuz geçen 70-80 saat o sigara dumanıyla geçeer gider.
    ···
    1. 1.
      0
      Hikayeyi okumanı öneririm panpa zaten bu sigara ile ilgili şeyler de oluyor
      ···
    2. 2.
      0
      Helal et kullanicam
      ···
  12. 62.
    +4
    Ertesi gün derste, Nida’nın yanına sıra çektim ve oturdum. Hoca kızmasın diye. Defterinde konuştuk.
    B:Merhaba
    N:Merhaba? Sen bana hiç merhaba dememiştin ki.
    B:Benim adım okya
    Anlamıştı herhalde ne yapmaya çalıştığımı, karşılık verdi:
    N:Bende Nida
    Klagib tanışma konusu oldu. Amacım da buydu sanki baştan tanışmışız gibi yapmaya çalıştık. Devam edecektim ki
    N:Uff çok sıkıcı bu zaten senin hakkında her şeyi biliyorum. Nerde oturduğunu, neyi sevdiğini bunları tekrar tekrar yapmak çok saçma okya
    B:Sen beni unutmuştun bende kendimi hatırlattım.
    N:Ben seni unutmadım ki.
    B:Öyle mi okul açıldığında ya da doğum gününde ki gibi değilsin hiç dedim.
    Beyler yaptığım konuşma size ergen bir kızın konuşması gibi gelebilir. Ama o zamanlarda ergendik amk.
    Ama sanki her şey değişmişti. Gülüşü değişmişti en başta. Gözleri hep şişti. Sanki her gece yatağında ağlıyor gibiydi. Okulda uyumaya çalışıyordu. Gece uyumasını engelleyen sebepler vardı sanki. Bunları takınca bizde değiştik amk.
    B: Sana noldu lan. Kaç gündür farklısın. Konuşmuyorsun benle. Okula senle konuşmak için geliyordum. Yazın ben konuşmayınca bana kızardın. Ne oldu? Sevgilin mi terk etti?
    N:Benim sevgilim yok okya. Saçma saçma düşünme her şeyimi anlatıyorum sana. Öyle bir şey olsa da anlatırdım.
    B: O zaman son şeyleri anlat bana.Ne oldu sana ?
    N:Bir şey olmadı yorgunum dedi. Sarıldı. Sonra çıktı sınıftan. Elimi kalbime zütürmeme bile gerek kalmamıştı. Giydim kazaktan bile belliydi kalbimin atışı. Aşıktım ben sana fakat sen bunun farkında değildin.
    ···
  13. 63.
    +4
    Evinin önünde bekledim biraz geldi sonra. Yürüdük ama nereye gittiğimiz hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ne yapalım diye sorduğumda gezelim biraz dedi. Çok zamanı yokmuş. Sınav konusunu açmadım. O da açmadı kaldı öyle.
    N:Ee 3 ayımız var dedi
    B:Şehir dışına gitmeyecek misin?
    N:Hayır
    B:Peki
    N:Off okya. Bilmiyorum moralim bozuluyor. Sürekli hayatımda yer alan insanların çekip gitmesine moralim bozuluyor.
    Lisenin bitmesini takmıştı kafasına. Üzgün görmekte istemiyordum onu. Pek bir şey yapmadık. Parka gidip oturduk biraz sonra evine gitti.
    1 hafta falan konuşmadık. Yani ne o aradı ne de ben. Aslında ben bir iki iş ile uğraştım sağdan soldan para topladım. Akşam televizyon izlerken telefonum çaldı. O arıyordu. Açtım
    B:Alo.
    N: Hayırdır, tatil bitmeden saldın beni başından
    B:Ne alakası var, önemli bir iki şey vardı onları hallediyordum.
    N:Anladım peki görüşecek miyiz?
    B:Çarşamba günü(2 gün sonra) saat 1 de buluşalım mı?
    N:Programıma bakayım. Hmm işim yok olur, nerede?
    B:Ben seni alırım.
    Dedim ve kapatım. işte 2 gün sonra belki sadece Mert’e bahsettiğim duygularımı ona da bahsedebilirim.Ret edemeyeceği bir teklif hazırlamayı düşündüm. Yada sade abartılı olursa da ret eder diye korktum. Ortasını buldum. Herşey hazırdı. Peki ya ben hazır mıydım? Ya obana karşı hep arkadaşça konuşmuşsa. Böyle bir şey yapmamı, kaldırmazsa. Bunları düşünüp moralimi gibtim sürekli. Uyku gelmez oldu heyecandan.
    ···
  14. 64.
    +4
    O günün okul çıkışında. Nida çocukça davranmaya devam etti. iki tane su aldık. Biraz içim kalanı üstüme döktüm bende karşılık verdim her hareketine. Ağaçlardan az mı meyve çalmadık? Gülerek, eğlenerek eve gidiyorduk. Nida biraz ıslanınca acıdım hırkamı verdim üşümesin diye. Bir de yorulmuştu, çantasını ben almıştım. Bir bahçeden aldığımız elmaları yiyerek giderken bir teyze durdurdu bizi.
    T:Siz bu Anadolu lisesinde mi okuyorsunuz çocuklar?(Okuduğumuz okul belde gibi bir yerde merkeze de yakın)
    B:Evet abla.
    T:Okul nasıl bari memnun musunuz?(sanki müfettiş amk)
    N:Yok abla ya çok kötü hocaları falan derslere girmiyor. Dersler boş.
    Teyzeyle dalga geçecek ya akılım.
    Konu biraz uzadı adımızı falan sordu işte kendisinden bahsetti falan rahat 10 dakika konuşmuşuzdur giderken de şöyle bir şey söyledi.
    T: Bende kocamla lise de sizin gibiydik. Çok eğlenirdik. Şimdi kıçını kaldırıp ağaç bile sulamıyor.(Nida ya bakıp)Umarım bu çocuk sana böyle yapmaz. Çok yakışıyorsunuz. Dedi gitti.
    Haydaa. Yol boyunca konuşmadık teyzenin dedikleri aklımızdaydı. Ben millet acaba gerçekten bizi böyle mi görüyordu? Sessiz sessiz gittik işte. Annesi aradı geliyorum ben okya ile birlikteyim. Evine gittik yarın görüşürüz dedi apartmana girdi:
    B:Bugun sarılma yok mu diye bağırdım arkasından dönüp bakmadı içeriye girdi. Bende eve gittim kafayı koyup yattım.
    ···
  15. 65.
    +3
    Hadi bin Burdayız. tam olmasa da benzer bi olay başımdan geçti ilgimi çekti

    bide bak ben ruh hastasıyım çabuk yaz dünden beri f5 tuşu bozuldu ipne

    klavye borclusun
    ···
  16. 66.
    +3
    Akşam devam beyler bitirecem az kaldı Word'e yazıp buraya attım
    ···
  17. 67.
    +3
    Gri ekranını gibem 10 dakia sonra attı akşam mektubu size atarım beyler iyi günler
    ···
  18. 68.
    +3
    5 saatir yazıyorum insafsız pekekentler. Gece devam ederim ben. Küfür etmeyin. Gece yazar atarım seviyorum sizi
    ···
  19. 69.
    +3
    rez pampa bana 7 dal içtirdiğin için de senin dıbına koyim
    ···
  20. 70.
    +3
    Nida diye söze başladım. Gözlerini bana dikti. Yerimde doğruldum ve dik oturdum. Aldığım uyarı ve yardımları dikkate alarak sadece gözlerinin içine baktım. Yusuf abi de anlamış müziğin sesini kısmıştı. Efendim dedi. Ve 2 haftadır sürekli okuyup ezberlediğim konuşma metnini aklıma getirdim. Aynı şekilde hatırladığım kadarıyla aktarıyorum beyler.
    B:Sana şimdi bir şey söyleyeceğim biraz uzun olacak fakat bittiğinde konuş tamam mı?
    N:Olur dedi. Oda yerinde düzeldi arkasına yaslandı gözümün içine baktım. Biraz sustuktan sonra başladım.
    B:Tamam. Off. Biliyorsun seninle lise 1 den beri süren bir arkadaşlığımız var. Birlikte yaptığımız onca şey onca anı var. Onca değil aslında yüzlerce hatta binlerce. Beraber ağladık beraber güldük çoğu zaman. Kimseye söylemediğimiz sırlarımızı anlattık. içimize gömdük. Lise 2 de birden o kadar samimi olmuştuk ki senle. Ben bile “ne oluyor lan?” demiştim. Çok çabuk alıştım sana çok çabuk yer edindin hayatımda seni silip atmakta kolay olmazdı. Küstük tartıştık kavga ettin benle bende kızdım sana hatta bağırdım. Gurur yapıp özür dilemediysem o günlerde. Özür dilerim. Yazı birlikte geçirdik konuştuk saçma saçma şeyler yaşadık. Lise 3 olduk. Ben bunları hızlı hızlı anlatıyorum sana ama dolu dolu günler geçirdik seninle beraber. Çoğu kez bize siz sevgilisiniz saklamayın dediler. Yalan söylemeyin artık bize. Dediler. Bana üvey kardeşini anlatın. Ailevi sorunlarını anlattın o zamanlar. Ben o sene değiştim biraz. Bazı duygularımı bastırdım içimde. Kimseye konuşmadım kimseye anlatmadım, içimdekileri. Her sırrımı bilirdin, dayanamaz söylerdim sana ama bunu bilmedin. Ben yüzündeki gülüşü silecek şeyler söylemezdim sana dedim.
    ···