/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 137.
    +2
    dıbına koyayım böyle hayatın gözlerim doldu bilader
    ···
  2. 136.
    +2
    ulan dıbına koyayim lan boyle hayati gibeyim.
    olum bi kere de okuduğum hikaye mutlu sonla bitsin dıbına koyayim ya.
    şuan yıkıldım amk inşallah ölmemiştir.
    ···
  3. 135.
    +2
    öldü deme biraderim
    ···
  4. 134.
    +3
    Akşam devam beyler bitirecem az kaldı Word'e yazıp buraya attım
    ···
  5. 133.
    +5
    Bunu söylemeyecektim sana ayrılırsak belki daha az üzülürsün hayatına devam edebilirsin. Kurtulabilme olasılığımda var. Kafam karışık. Ama beni ne kemoterapi nede başka bir şey kurtarır radyasyon tedavisi olmam lazım.(Beyler bilimsel terimlerle dıbınıza koymak istemiyorum hastalığı 4.dereceden ve tümör tüm ciğere yayılmış radyasyonla yok edebilme olasılıkları varmış diye devam ediyor yazı) Ben sana aşıktım ve aşık kalacağım ölmeden önce seni seviyordum ölürsem yine de severim. Fakat ben istemem ki hep bana bağlı kal. Önünde çok güzel bir hayat var. Ve o hayatı sigara içmeden bitirmeni isterim” yazmış. Ulan yanlış mı okudum diye defalarca tekrar tekrar okudum. Sonra yüzüğü de alıp koştum evine. Gözyaşları içinde. Kapısına kadar koştum çaldım zili ard arda babası açtı Nida dedim sadece. Babası çağırdı sonra gözyaşlarımı sildim üzülmesin diye.

    Nida geldi o kadar süre görememiştim. 4 yıl boyunca hep aynı gelmişti bana gözleri hafif yerde saçları önüne düşmüş bir şekilde gelirdi. Sarıldım ona sarılırken ağladım. Yüzüğü taktım parmağına ben seni seviyorum diyebildim nedenir ki. Sarılı kaldık uzun süre ağladık ikimizde. Adımı söyledi sus dedim. Bastırdım onu kendime. Sanki gitmesine engel olabilirmişim gibi sarıldım ona. Annesi aldı onu kollarımdan. Konuştuk biraz kapı kapandı yüzüme. Gidemedim inemedim o merdivenlerden sürekli geri döndüm. Ulan. Hayat o kadar gibici ki. Ertesi gün koştum otagara aynı otobüse bindik yanına oturan abladan rica ettim yerlerimizi değiştirdik.

    Yol boyunca el ele oturduk. Konuştuk eskilerden anılardan. Annesi babası arkadaydı hiç ses etmediler. Annesinin de babasının da ağlamaktan gözleri şişmişti hiç mi inancınız yoktu kurtulabilirdi. Yol boyunca kendimi tutum ağlamadım. Güldürdüm onu gülerken acı bir gülüş vardı yüzünde. Ah geldik Ankara’ya direk hastaneye. Gittik ailesi girdi içeri konuşmuşlar önceden kanser tedavisini başlatmak için Ankara dalarmış. Annesi dedi gel biz kardeşimde kalacaz sende gel kal dedi yok dedim halamlarda kalırım ben dedim. Her tedavi aşamasında her doktor görüşmelerinde beraber gittik. Ben üzgün durmamaya çalıştım ama korkuyordum Ankara da gezdik kızılayı çok sevdi. Çok gittik oraya. Ama yavaşça giderdik arada engelli arabası var ya onla zütürürdüm onu. Bir eli her zaman elimin üstündeydi belki öyle güvende hissediyordu kendisini. Kötü de olsa güzel geçti günlerimiz ve her günün sonunda aynı diyalog olurdu:
    N:Yaptığın her şey için borçluyum sana
    B:Hayatıma girerek ödedin borcunu
    N:Kabul etmem ben o ödeme şeklini
    B:Alman hesabı yapalım o zaman ben seni gelinlikle göreyim. Ödeşiriz.
    N:Kabulumdür beyefendi. Sizden gelecek her şeye razıyım.
    B:70 de tutmazsam bu elleri yakarım ben her yeri.
    Gibi konuşmalar geçerdi aramızda yüzümüzde bir gülümseme sürekli güldüm güldürdüm moral olsun diye. içimizde bir korku vardı her şey onda bitiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +3
      ağlattın dıbına koyim
      ···
  6. 132.
    +5
    Sonra bende ergence bir şey yapmaya karar verdim. iki tane defter aldım 4 yılda ki anıların hepsini yazdım 1 ay içinde. Ellerim şişti umursamadım bazen bira ısındı masada bazen sigara küllükte söndü. Lise, üni hayatım boyunca oturmadığım masama o yazı için oturmuştum. Hiç küfür etmedim hiç kızmadım ona mutluluklar yazdım o iki deftere. Sonra göndersem mi göndermesem mi diye düşünürken zaten tatil gelecekti. Birkaç günlük tatil oda buradaydı. Eve geldiğinin ikinci gün gittim mahallesine. Canlanmıştı mahalle sanki ağaçlar kışın bile yaprak açmıştı. Kedi köpeğin geçmediği mahalle insan kaynıyordu. Kapısını çaldım onun açmasını beklemiyordum zaten. Kapısının önüne poşetle bıraktım bir tane de kağıt yapıştırıp üstüne Nida’ya yazdım.

    Kaldırımıma geçmiştim hemen. Bekledim odasının lambası yandı. Sonra geri kapandı çay alacaktır herhalde dedim 1 saat falan bekledim tekrar yanmadı. Çöpe atmıştır la dedim gittim eve. Emin olmadığım şey bile koydu bana. 5 Gün sonra gidecekti buralardan. 4.Gün uyuyordum kapı çaldı Açtım kimse yoktu. Kapı koluna bir tane poşet asılmıştı. Benden zeki kız ben yere bırakmıştım amk. Aldım poşeti. Küçük bir not defteri vardı ilk 6 sayfası doluydu sonrası boştu:

    “Benim senin gibi uzun yazacak kapasitem yok. Edebiyatım kötü. Defterleri okudum hatta yanımda zütürmeyi de düşünüyorum. Ben seni sevdim ve halada seviyorum hayatımda kimse yok aslında söylemeyecektim bunları sana. Benim hayatımda senden başka kimse olmadı olmazda zaten. Ben sözü bozdum okya sürekli sana söz verdirdim gitme diye ben gittim üzgünüm ama böyle olması gerekiyor. Okula devam etmeyeceğim okulu bırakmama bir şey sebep oldu. Ama gidecem Ankara ya gideceğim tedavi olmam lazım. Çünkü ben kanserim.
    ···
  7. 131.
    +5
    Okula gitmesine yakın bir zamanda konuşmaya karar verdim. Konuştuk biraz tartıştık özür diledim:
    B:Özür dilerim Nida senle bu noktaya geldiğimiz için Bu konuşmayı yaptığımız için.
    N:Ben özür dilerim
    B:Senin hatan yok ki ben beceriksizim seni üzmeyeceğim diye kendime söz verdim onu tutamadım dedim. Sanki dinlemiyordu beni. Parmağına taktığım yüzüğü çıkardı. Avucumu açtı ve oraya bıraktı.
    N:Hoşça kal okya
    Hiçbir şey diyemedim o an belki yüzüğü beğenmemişti diye düşündüm. Olduğum yerde kaldım.2 yıl taktığı yüzüğü neden beğenmesin amk. Ayrılmıştık işte. Beni orda bırakıp eve gitti. Ben kaldım orda ne hareket ettim ne kolumu indirebildim. Elimde ki yüzük düşünce kendime geldim
    kafamda saçma saçma şeyler geçiyordu.

    Yüzüğü aldım yerden. Avucumun içinde sıktım. Sinirliydim bir şeye sinirliydim neye sinirliydim bilmiyorum. Türlü türlü şeyler düşündüm. Başkası vardır hayatında. O başka şehre gitmiş ama ben onu koruyamamıştım başkasıylaydı belki de. Eve gittim ama evde durmadım. Geri geldim apartmana belki yüzüğü geri takmamı falan bekliyordur diye. Beklemiyordu sadece ben bekliyordum. Tekele gittim sigara aldım ilk gün. Cüzdanda ki resmimizi yere koydum. Elinin olduğu yere de yüzüğünü koydum. Gidemedim. Suç attım o gece kendime sevgi bile olamamıştım. O hayat felsefesi sandığım şeydeki “Adam gibi sevi” gerçekleştirememiştim. Sinirle bir şey yapmamak için alkolde almadım o gün. Gece boyunca baktım odasına erkenden uyudu. Rahatça uyuyabiliyordu artık. Fakat benim gecelerim yeni başlıyordu.

    Birkaç gün sonra o kaldırım rakı masam olmuştu. Bira ile gittim sek rakı ile gittim. Benim en güzel pardon en güzel anılarımız o evin önünde olmuştu. Bir kaç gün boyunca dertlendim. Müslüm baba dinledim Neşet Ertaş dinledim. Müzik listem onun sevdiği şarkılar değil de acı ile dolmuştu. Bekledim sürekli o kapının önünde bir gün çıkarda artık yeter acı çekme benim canım açıyor diye bekledim. Köyüne su gelmesini bekleyen köylüler gibiydim. Veya askerde ki oğlunun gelmesini bekleyen baba gibiydim. Onlarda bekliyordu bende.

    Nice şişeler kırdım o kapıda nice izmaritler gördü o kaldırım. Bağırdım uyutmadım mahalledekileri. Çöpçü abiler uğraşırdı benim çöplerimle. Temizlemezdim arkamdakileri. Geçmişim temiz bile değildi artık bende değildim. Gideceği zamanı biliyordum. Gizlice gittim o otagara. Otobüsün çıktığı yerde bekledim sürekli durduğu ışık vardı. Otobüs durdu beni heyecan bastı. Gözüm onu aradı gözgöze geldik. Sigaramı söndürüp yürümeye devam ettim. Sanki o sigara kadar değeri yoktu hayatımda onu söylemek istemiştim. Nasıl yoktu amk. Yılların anısı vardı lan.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 130.
    +2
    Beyler uzun bir part atacağım beklemede kalın seviyorum sizi
    ···
  9. 129.
    +1
    Syf 7 helal
    ···
  10. 128.
    +1
    Helal bro okudum ppmden bulcam bunu bb
    ···
  11. 127.
    +1
    Rezz helal olsun doğruysa yazdıkların adam gibi sevmişsin
    ···
  12. 126.
    +1
    Ulan efsane hikaye aq okurken kötü oluyom bu gün bitir panpa bende bi paket daha bitireyim
    ···
  13. 125.
    +1
    rez güzel yaziyosun
    ···
  14. 124.
    +7
    Uzaktan ilişki yürütülmez diyenlere kapak olsun bizim ilişkimiz.2 yıl boyunca yaptığımız tek tartışmalar kıskançlık tripleriydi. Bazen de beynimle değil de aşağısıyla düşündüğüm için oluyordu. Fakat yazın artık Nida benle daha az konuşuyordu lise deki haline dönmüştü iyice. Sanki sözlü değilmişiz gibi aramız bozulmuştu. Sebebini sorup geçiştirdi bizde bunun hakkında kavga ettik:

    B:Neden böyle davranıyorsun Nida diye bağırdım
    N:Bir şey yok okya sen abartıyorsun
    B:Abartıyorum abartan sensin amk dedim.
    Sonra sustum beyler ilk defa küfür etmiştim defalarca özür diledim. Zaten bağırmamdan etkilenmiş ağlamıştı. Kalkıp gitti aradım açmadı. Sebep bir küfür değildi. Sebep ilişki böyle tartışmalara kadar gelmişti. Bağırmaya başlamıştım ona hiç bağırmadım ki yüzüne. Ben dağa çıkıp NiDAAA diye bağırırdım. Ama yüzüne yalan söyleme Nidaa diye bağırmak yeniydi. Her neyse sustuk birkaç hafta aramız açılmıştı artık. Anlayacağınız yolda önümüze engel girmişti.
    ···
  15. 123.
    0
    Beyler son partı atıp çıkacam kusura bakmayın gece atamazsam yarın atarım
    ···
  16. 122.
    +1
    Rez devam
    ···
  17. 121.
    +1
    Rezzzzzzzzzz7
    ···
  18. 120.
    +6
    Bu böyle devam etti nida da bizimkilerle tanışmıştı. Ağustos un sonunda sözlendik eylülde o artık başka şehre gidecekti. Buradan uzaklara. Otobüse binerken el saladı bana koşup geri sarıldı. Bende bulunduğum şehirde 2 yıllık bir bölüm okumaya başladım.

    Her an ne yapsa yazıyordu facebook tan fotoğraf atıyordu şuradayım şunlayım bunlayım diye. iyi güzeldi bende ya evde ya da işteydim. vize zamanı pek konuşmazdık zaten. 2 haftalığına geldi buraya. Görüştük ama değişenler vardı biraz kilo vermişti yürüyüşü yavaşlamaştı sürekli bir yerim ağrıyor diyordu. Soğuk olur kışın bizim buralar. Bende grip olmuş sanardım, montumu verirdim. Ama üşümüyorum derdi. Sırf montumu almamak için kat kat giyinirdi. Sonra gitti zaten hasta hasta gitti.

    Yaza doğru daha az görüştük daha az dışarı çıktı akılanmış dedim. Yazı beraber geçirecektik. Kabul etti. Yaza doğru buluştuk artık nerdeyse 2 yılımız olmuştu. Mutluyduk mesuttuk. Ama çok gezmedik sürekli oturalım yorgunum derdi bana. Kıyamam sana derdim masaj yapayım derdim. Masumdum herhalde. Sırf teşekkür öpücüğü için yapardım onca şeyi. Ah çok mutluyduk. Küçük bir şehirdi bizimkisi çok gezemedik. O bana söylediği birlikte tatile gidelimi gerçekleştirdik o yaz. Tabii teyzemler de yanımızda gelmişti. iki genç yalnız bırakılmaz dediler geldiler bizimle.

    Ne kadar kısıtlasalar da bizi eğlenmiştik o yaz tekrar gitti üniversiteye. O arabaya binip veda ettiğimde ağlardım gitmesin yine. Derdim. Okul devam ettik. 2 ay falan geçti kalktım onun bulunduğu şehre gittim. Kovaladı beni git ya sokakta mı yatacaksın bana dedi. Sokakta yattım bir gece o da uyumamış ama hiç yanıma gelmemişti.

    Gezdirdi beni orda ki en samimi arkadaşlarıyla tanıştırdı çevresinde ki erkeklerle tokalaşırken ellerini sertçe sıkardım. Geri geldim şehre devam ettim okula güzel geçti günler.
    ···
  19. 119.
    +1
    panpa efso sardı devammm
    ···
  20. 118.
    +5
    iş çıkışı Nida aradı beni
    N:Aç mısın?
    B:Bu saatte aç olunur zaten.
    N:iyi bir şey yemeden bize gel.
    B:Anlamadım. Aloo, alooğvvv.
    Sonda balgam sökmüş olabilirim. Ama haber vermeden çağırdı sinirden bağırdım. Leş kokuyorum terden çoraplar sırılsıklam ayaklar kokacak. Saçım başım düzgün değil sakalda var. Baktım 1 saate yakın bir vaktim var.

    Eve koştum hemen minibüs beklerken zaman kaybetmedim iyi ki beklememişim eve girdiğimde minibüs daha mahalleden yeni geçiyordu. Direk duşa girdim nefes nefese duş aldım. Çıktım sakalı kestim. Çorapları değiştirdim. 40 dakikada hazır olmuştum. Onlara giderken bir hediye almak gerekir ne zütüreyim diye düşündüm. Yine çiçek aldım amk. Çiçek mi çikolata mı diye tereddüt ettim.20 lira bayılıp o Ece çikolatasını aldım. Çiçeği apartmanın yakınına bir yere bıraktım. Merdivenleri yavaş yavaş çıkıyorum kaçsam mı diye? Zili çaldım. Kapı açıldı annesini gördüm. Dışarı çıkacakmış gibi süslenmişti sandım ki gidecekler Nida ile ben yemek yiyecem. Patavatsızlık edip iyi ki sormadım benim için süslenmişler amk. Annesi içeri buyur etti çikolatayı aldı Nida geldi merhabalaştık baba daha yok.
    içeri girdik assolist yayılmış koltuğa maç izliyordu. Beni görünce Hafif bir doğruldu elini uzattı hoş geldin dedi maça devam etti. Kadınlar kalktı masa kurmaya gittiler. Hayda ne yapacağım lan ben nerden bileyim tanımadığımla muhabbet kurmayı Nida mıyım ben. Biraz maça baktım Baba bağırdı “Ne oldu yemek açlıktan ölüyoruz amk” dedi. Böyle rahat küfür eden yayılıp maç izleyen adam babalık yapıyordu o kıza. Onun babalığını gibeyim. Zaten geç kalmamı ima etmişti bağırarak. gibeyim böyle karşılayacaksan hiç gelmem amk. Adamı hatırladıkça sinirleniyorum amk. Kalktık masaya oturduk. Yemek başladı çekiniyorum ben yiyemedim bir türlü Nida bana bakıp kaşlarını çatardı. Assolist cellada çalmasını söylemiş
    konu açmıştı (babasına s diyecem beyler.)
    S:Ee okya annen baban nasıl ?
    B:Rahmetli oldular.
    S:Kimle yaşıyorsun la sen
    B:Teyzemlerle.
    S:Tamam işte onlar nasıl
    B:(iyiler ananı gibmeye gelecekler) iyiler efendim siz nasılsınız?
    S:iyi iyi.
    Biraz sesizlik oldu zaten herifi tanımadan öncede uyuzdum tanıdıkça yine uyuz oldum. Konu değişti başka şeyler açıldı konuşuldu bende müsaade isteyip kalktım.

    Nida da aşağıya kadar geldi. Eşlik etti bana. ilk sınav bitti falan dedim sarıldı teşekkür ettim beklemesini söyledim. Apartman önüne koyduğum çiçekleri aradım onu da çalmışlar amk. Deli oldum sinirli sinirli eve gittim. Neyse önemli olan ömür boyu katlanmaktı.
    Tümünü Göster
    ···