-
26.
0konu kilt beyker verildi şahsen okumuştum
-
27.
0part 15
ben: bu da ne böyle!
koltuğun üzerinde sabır küpü benzeri renkli dikdörtgen bir oyuncak vardı. inanın bana dostlar ona dokunduğumda kalbim hızla çarpmaya başlamış, yavaş yavaş ruhum bedenimi terkediyormuş gibi hissettim. derin bir nefes alıp küpü bırakmaya çalıştım ancak her bırakmaya çalıştığımda beynim onu daha sıkı tutmam için bana komutlar yağdırıyordu.
sonra müthiş bir deneyim yaşadım... derler ya hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti diye... ilkokul yıllarımdan üniversite çağlarıma, iş hayatıma, amcamın mezarına, kardeşimin mezuniyetine kadar o kadar çok şey geçti ki gözümün önünden...
sonra o ayyaş esrarengiz adamı gördüm. bana doğru yaklaştı
adam: bu anahtar seni bana getirecek evlat... bu anahtar bir gün sana öyle bir kapı açacak ki çürümüş cesedim sayende yeniden şekil bulacak.
ben: sen kimsin?
adam: tek bilmen gereken şey bu dünyadan olmadığım evlat...
ben: na, nasıl yani?
adam: daha fazla birşey söylemem doğru olmaz. uyandığında yeni bir yaşam seni bekliyor olacak. sadece dikkatli ol
ben: ...
kısa süren sessizlikten sonra kendimi direksiyonun başında daha önce hiç sürmediğim bir arabayı sürerken buldum. karşı yönden gelen arabaya az kalsın çarpacağımı hatırlıyorum. son anda direksiyonu kırıp kurtulduğumu da... yanımdan geçen arabadan yükselen küfürleri de gayet iyi duymuştum ancak hiçbiri umrumda değildi. ne atlattığım kaza, ne yediğim küfürler... tek merak ettiğim, neden bunları yaşadığımdı... -
28.
0part 9 - ambulansta yaşananlar /3
ambulans orta sürhatle ilerlerken karşı yönden gelen bir araçla çarpışır ve josenin cansız bedeni bu kazada paramparça olarak tanınmayacak hale gelir. şoför ölmüş, sağlık görevlisi de ağır yaralıdır.
sağlık görevlisi ağır ağır sürünerek araçtan dışarı çıkmayı başarır. kazaya sebebiyet veren araç ise uzun farlarını yakmış bir şekilde bekliyordur. kwon yani sağlık görevlisi bir koluyla parlak farlardan gözünü korumaya çalışır. kısık gözlerle arabanın içerisinde biri olup olmadığına bakar.
yerde süründüğü sırada sırtına sertçe bir ayak baskı yapar, başını güçlükçe çevirir ve başına doğrultulmuş silahı görür.
kwon: tamam, dostum tamam sen iyisin bak ben de iyiyim, kimseye söylemem lütfen öldürme beni lütfen!
kadın: o nerde?
kwon: o kim?
kadın: jose nerede?
kwon: jose mi, jose de kim?
kadın: kolsuz ihtiyar...
kwon: dostum bak bu benim suçum değil ama ben onu aldığımda zaten ölmüştü, morga zütürüyorum lütfen beni bağışla bir ailem var!
kadın: cesedi nerde sersem herif! ambulansın içinde yok!
kwon: kazada dışarı fırlamış olabilir.
kadın, kwon'a bir tekme atar ve cesedi karanlıkta aramaya başlar. kwon ise derin bir oh çeker ama çok kan kaybetmeye başlamıştır.
kwon: çok acı çekiyorum, lütfen o lanet cesedi bırak da bana yardım et lütfeeeen!
kadın karanlığın içinden kwon'a bakar ve
kadın: seninle de ilgilenicem sabırsızlanma
kadın, karanlıkta paramparça olmuş cesedi bulur. önünde diz çöker ve bir takım dualar eder. sonra kwon'un yanına doğru ilerler. cebinden çok keskin bir bıçak çıkarır ve kwon'un yalvarışlarına aldırmadan kafasını vücudundan ayırır.
- o sırada residans -
ben: bu saçmalık, burası 45 katlı bir residans ve ben de o katın sahibiyim!
reception: bayım sizi daha önce hiç görmedim.
polis: burada neler olduğunu biri anlatabilir mi?
o sırada rebecca'ya benzeyen kadın lobbyden içeri girer ve yavaş adımlarla polise yaklaşır... -
29.
0part 8 - ambulansta yaşananlar/2
sağlık görevlisi cesedin iğrenç görüntüsüne acımasızca bakar...
sağlık görevlisi: dostum... amputasyon için seni yine ben taşımıştım. o zamanlar 1 kolun daha vardı...
(öksürür)
sağlık görevlisi: lanet olsun dostum daha önce daha iyi kokuyordun... ah, tanrım bu ne pis bir koku böyle!
telsizden ambulans şoförü seslenir.
şoför: herşey yolunda mı kwon?
sağlık görevlisi: biraz pis kokuyor hepsi bu... yanık gibi kokuyor lanet olası herif
şoför: öne gelmek ister misin?
sağlık görevlisi: onunla biraz daha konuşmam gerekiyor.
şoför: sen bilirsin... (müziği açar)
-o sırada residans önünde-
polis: evet beyler gösteri bitti, artık dağılabilirsiniz.
polis kalabalığı dağıtmış ve resepsiyona doğru ilerlemişti. ben de arkasından onu takip ettim.
polis: bu intihar eden latin ihtiyar, jose eduardo macedo, kaç senedir bu otelde çalışıyor?
reception: öyle bir çalışanımız yok memur bey
polis: nasıl yani? o zaman ne arıyor burada?
reception: bilemiyorum, onu daha önce hiç görmedik
polis: hemen bana o saate ilişkin kamera güvenlik kayıtlarını verin
reception: memur bey, jenaratörlerimizdeki arıza nedeni...
sinirlendim ve dayanamadım, ağzıma geleni söyledim!
ben: ne o? jenaratörlerinizdeki arıza nedeniyle kamera kayıtlarını veremiyor musunuz? bu lanet binada bugün birşeyler dönüyor ve siz lanet çinliden bozma japonların bütün olanlardan haberiniz var
polis: hey, hey dur sen de kimsin?
ben: memur bey ben bu residansın 45.katının sahibiyim. bugün birçok şey yaşandı ve size gördüğüm herşeyi anlatıcam
reception: bayım... burası 34 katlı bir residans...
ben: ne? -
30.
0gerçek olmasada güzel yazıosun kitap okuyacağıma seni okurum panpam
-
31.
0nasıl bir hikaye lan bu
-
32.
0reserved
-
33.
0part 3- koşuşturmaca
penceredeki o büyük ışığın ne olduğunu anlayamadım. hemen arkamı döndüm ve kadın ortada yoktu. sadece üzerindeki yırtık elbise, iç çamaşırı ve eline sıkıştırdığı o kağıt parçası yerde duruyordu. sanki bedeni gaz olup uçuvermişti.
yırtık kırmızı elbiseyi yerden kaldırmak ve biraz incelemek istedim. elbiseye yaklaştım ve sanki bir güç beni ondan uzaklaştırmaya çalışırcasına itmeye başladı. mıknatısın zıt kutupları gibi elbiseyle elim birbiriyle temas etmiyordu. ürktüm ve vazgeçtim. sonra yerdeki kağıda yöneldim. aynı şeyin olacağını düşünüyordum ancak kağıdı alabildim. üzerinde japonca birşeyler yazdığını fark ettim.
午後7時、この夜、日本のエジプト領事館に行く
çat pat japoncamla anlamaya çalışırken bina büyük bir gürültüyle sallanmaya başladı. her zamanki depremlerden biri sandım ve bir yandan okumaya çalışırken bir yandan da deprem olmaya devam ediyordu ve duracak gibi değildi. korkup merdivenlerden hızla aşağı inmeye başladım.
2 kat aşağıda gördüğüm manzara içinden çıkılmaz bir kapana düştüğümü anlamama yetmişti zaten...
yarı çıplak bir vaziyette yatan üzerinde kırmızı ciksi bir elbise olan o kadına rastladım. yine baygındı, bir elinde şarap kadehi diğer elindeyse sımsıkı tuttuğu bir kağıt vardı. -
34.
0reserved
-
35.
0part 2- 17.kattan venüse...
17.kata geldiğimde yerde yarı çıplak bir vaziyette yatan üzerinde kırmızı ciksi bir elbise olan bir kadına rastladım. baygındı, bir elinde şarap kadehi diğer elindeyse sımsıkı tuttuğu bir kağıt vardı. yanına yüzümdeki teri elime silerek gittim.
ben: hanımefendi, hanımefendi? iyi misiniz?
baygın bakışlarla beni iyice süzdükten sonra bir şeyler mırıldandı...
ben: pardon? anlamadım, birşey mi dediniz?
kadının mırıldandığı şeyin bir şarkı olduğu anladım. sanırım latinceydi tam anlayamadım. kadını sırtından tutarak doğrulttum ve sırtını duvara yasladım. üzerini örtmeye çalıştım ancak elbiseleri yırtık olduğu için pek başaramadım.tam o sırada birşeyler söyledi...
kadın: neredeyim?
ben: tokyo?
kadın: hayır aptal, burası kimin evi?
ben: ben, ben bilmiyorum. ben üst katta oturuyorum, asansörler çalışmadığı için merdivenden yürüyordum ve ve ben sizi gördüm
kadın: saatin kaç?
ben: 18:50
kadın saati duyar duymaz bir anda ayıldı sanki, hemen elindeki şarabın son yudumunu aldı ve üzerini başını toparlamaya başladı.
kadın: hemen buradan gitsen iyi olur
ben: neden? yardıma ihtiyacın var iyi görünmüyorsun
kadın: hemen git dedim sana, lanet olsun!
işte tam o sırada merdivenlerin penceresinden büyük bir ışık hüzmesi gördüm. gözlerime inanamamıştım. hayretle izlemeye başladım... -
36.
0o dakar büyük zütün var yani ?
-
37.
0hikayene başlamadan eksini verdim ne olur ne olmaz belki unuturum belki bir daha görmem başlığı
-
38.
0part 1 - başlangıç
gökyüzünün delinmesinden tam 1 hafta önceydi, çok büyük paralar verip satın aldığım residans dairemde keyif yapmak üzere yola çıktım. binanın önüne geldiğimde güvenlik görevlilerinin koşuşturmacılarını gördüm. ne oluyor burada diye sorduğumda, tüm jenaratörlerin patladığını asansörlerin ve güvenlik sistemlerinin çalışmadığını söylediler.
tam da istediğim gibiydi... loş bir ortam ve mum ışıklarının ısısı ve içimi ısıtmaya yetecek kadar şarap... inat edip 45.kata merdivenlerden çıkmaya başladığımda beni tanıyanların şaşkın bakışlarına şahit oldum.
17.kata geldiğimde ise insanı dehşete düşürecek ama bir o kadar da heyecanlandıracak bir manzarayla karşılaştım -
39.
0part 4 - kısır döngü
aşağı indiğimde aynı manzarayla karşılaşınca öylesine şaşırmıştım ki bunun game filmindeki gibi bir oyun olduğunu bile düşündüğümü söyleyebilirim... tedirgin adımlarla o kadına tekrar yaklaştım, tanıdık şeyler vardı etrafta... az önceki kağıdın aynısı, yırtık elbise vs. yanına yaklaştım...
ben: hey, kalk, uyan...
kadın yine birşeyler mırıldanmaya başlamıştı
kadın: me libere de mujeres perversas, que quieren hacer mi vida de cuadritos
ben: hangi şarkı bu?
kadın: ¿sabe usted español?
ben: a şey hayır, ben aslında...
kadın: tamam, önemi yok dilinizi konuşabiliyorum, offf başım çook ağrıyor. burası tam olarak neresi?
aynı diyaloglar oluşmaya çoktan başlamıştı, hayatın akışını işte o an değiştirmeye karar verdim.
ben: mısır'da bir residanstayız...
kadın: saat kaç?
ben: 16:00
kadın: tanrım.. şükürler olsun
ben: şey eğer şuan iyiysen başına neler geldiğini öğrenmek isterim, hatırlıyor musun?
kadın: ne varmış halimde?
ben: şey, elbiselerin...
kadın bir an üzerinin çıplak olduğunu anlayıp bir anda toparlandı. hemen sağına soluna baktı. sağında duran yarısından fazlası içilmiş şarap bardağını gördü. sesini yükseltti.
kadın: lanet olası pislik burası tokyo olmalı, aman tanrım! saat kaç hemen söyle saat kaaaaç?
ben: 19:10
kadın: artık çok geç... benimle gel
ben: nereye?
kadın: takip et...
az önce indiğim basamakları kadınla beraber tekrar çıkmaya başladık... önce 16.kata çıktık ve sonra 17.kata...
ben: lanet olsun bu da ne böyle!!!bir!1 -
40.
0hadi biraz hızlı yaz
-
41.
0gibtir git kimyaya fiziğe çalış amk
-
42.
0okuyanı gibsinler baştan sona yalan
-
43.
0bu ne amk
-
44.
0part 7 - ambulansta yaşananlar/1
yaşlı adamın cansız bedenini morga zütürmek üzere ambulansa koydular ve çevre hastanelerden birine zütüreceklerini söylediler. akabinde olay yerine polisler geldi ve görgü tanıklarını dinlediler. duyduklarıma inanamadım!
polis: siz görmüşsünüz sanırım, olayı anlatır mısınız?
görgü tanığı (gt): havuz kenarında eşimle şezlonga oturmuş birşeyler içiyorduk
polis: saat kaçtı?
gt: ee, şey tam hatırlamıyorum ama 19:10 civarıydı...
polis: evet, sizi dinliyorum devam edin
gt: sonra binanın orta katlarında bir hareketlilik fark ettik.
polis: kaçıncı kattaydı?
gt: ee, bilemiyorum yani 14-20 arası olabilir.
polis: sonra?
gt: sonra o yaşlı adamın tek ayak üzerinde durduğunu gördük. bulunduğumuz şezlongtan bir anda kalkıp adamın ne yaptığını anlamaya çalıştık. korkmuştuk... sonra, eşim kamerayı çıkarttı ve kayıt altına almaya başladı.
polis: kayıt var yani?
gt: evet, gösterebilirim isterseniz.
polis: şimdi değil... sonra ne oldu?
gt: sonra adam bir anda aşağı düşmeye başladı, tanrım çok korkunç bir manzaraydı!
polis: tüm düşüş anını kameraya çektiniz mi?
gt: evet, buyrun beraber bakalım
meraklı kişilerle beraber adamın arkasına geçip kamera görüntülerine bakmaya başladık. kemaranın sesi azdı ama ses dışarı belli belirsiz geliyordu.
kamera görüntüleri
gt: çeksene şunu, ne yapm... yor?
gt-kadın: ... , tanrım bu çok korkunç...
gt: umarım oradan düşm... lanet olsun adam düşüyor! çek hemen christine... tanrım!!!
(çığlıklar)
tüm görüntüleri hepimiz ağzı açık bir şekilde izlemiştik. çünkü 17.kattaki pencereden itibaren aşağı düşen hiçbir cisim ya da insan kamera kaydına girmemişti...
polis: bu da ne demek oluyor?
gt: ben, ben bilemiyorum böyle birşey nasıl olur. onu çektiğimize yemin edebilirim.
polis: hemen bölgeyi boşaltın, hemen!!! -
45.
0bunun filmini yapmışlardı lan ben biliyorum bunu ...
yani galiba biliyor olabilirim şimdi tam emin olamadım yaa neyse ama devam et ...
not:adamın iki kolu da yok nasıl cam siliyor sevgi koyayım...
-
kayra 40 yaslarda ısıtme kaybı yasıcaksın
-
bikerisinde yokluktan breaking bad
-
acaba kayraya bi zenci tecavüz etse
-
kaan kurala acayip sinir oluyorum
-
trabzonu doğradılar
-
atatürk kendisi bile bugünü görse
-
kayra kac dkya yeni hesap acip gelir
-
cogu ünlü ayın dolunay oldugu zamanlar
-
dün öğrenciler geldi
-
islamda sünnet olmak mecbur mu
-
beyler doğuda damada ve geline takılan altınların
-
basketbola atan kazanır kuralı gelmeli
-
sonundaa aldım be
-
çakra patlatmak
-
3 trilyona araba önerisi
-
endonezya bali ucuz diolar la
-
her tarafta buhu
-
bu kayranın vücudu muydu la
-
neden playstation joystiklerine sensor koymuyorlar
-
mersobahis
-
züt deliklerinin süper sıkı ve girmesi çok zor
-
dennis buroyla bir ani
-
moderatorler kendine
-
et yemeyen erkek geydir
- / 1