+1
adı Ömer di. o 12 yaşındaydı ve cılızdı o yüzden okuldaki tüm arkadaşları onu dövüyordu, yemeğini alıyordu ve parasını çalıyorlardı. Babası o daha çok küçükken ölmüş. Çok zenginlerdi önceden ama babaları öldükten sonra şirketleri batmış ve evlerini satmak zorunda kalmışlardı ama paraları kendilerine değil borçlarına anca yetmişti babasının.. Kalanınada bi yere kiraya yerleştiler ve 4 ay kira vermedikleri için evsahibi onların halini düşünmeden kapı dışarı etmişti.. onlarda komşularının yardımı ile bir depoda hayat sürmeye başladılar, eşyaları komşularının eski eşyalarıydı yemekleri ise komşularının küflü ekmekleri, bozulmuş yemekleriydi.. Ömer 5 yaşından bari ağzına sıcak yemek koymamıştı .. Babası o 4 yaşındayken ölmüştü çünkü.. ve ömer bu şartlarda annesine "okulu bırakayım, çalışayım sonra ev tutar geçinip gideriz" diyordu. daha bu yaşta bu olgunluk.. yaşıtları dışarlarda oyunlar oynarken o daha o yaşta acaba yarın komşumuz ne verecek diye düşünüyordu..
Kış gelmişti. Annesi çok kötü hastalanmıştı ama oğluna belli etmemeye çalışıyordu.. Birgün okuldan gelince annesinin nefes alamadığını, öksürüp kan kustuğunu gördü.. Annesine ne olduğunu sorunca ise annesi "birşey yok oğlum , gıcık tuttu bende zorlayınca kustum korkma kan değildi o" annesi bunu derken içi gidiyordu ama olsun.. yeterki oğlu üzülmesin, okusun ve kendine iyi bir yön çizsin istiyordu..