+52
-10
beyler kopyaladım ama benim hoşuma giden bir hikayeyeyi sizde okuyun diye isterseniz cugulayın farketmez
Ben profesyonel bir pgibiyatristim, kariyerim boyunca garip ve alışılmadık olan bir çok insanla ilgilendim. Ancak onlardan bir tanesi beni diğerlerinden daha çok rahatsız etti.
Evimin yan tarafında yaşayan 3 kişilik bir aile vardı. 60'larında, evli bir çift ve 30 yaşında olan oğulları. Bu çiftin oğlu Japonların "Hikikomori" dedikleri şeydi. içine kapanık, insanlardan uzak, izole olmuş biriydi. Sosyal ilişkilerden uzak duran biri.
Çiftin oğlunu hiç görmüyorduk. Çünkü Hikikomori olan insanlar genelde kendilerini odalarına kapatıp diğerlerinden kaçınırlar. Bu durumu direkt olarak ailesinden duymadım. Bunu tartışmak istemeyeceklerini düşündüm. Japonyada insanlar bıraktıkları izlenimler konusunda çok titizdirler ve hikikomori olan bir evlada sahip olmak utanç vericidir.
Günler geçti, adam gittikçe daha az dışarı çıkıyordu. En sonunda evden hiç çıkmamaya başladı. Her gece yatakodası camından annesinin öfke dolu bir şekilde bağıran sesi duyulabiliyordu. Ne zaman zavallı kadınla karşılaşsam gülümseyip selam veriyordu, ama yorgunluk yüzünden okunuyordu. Solgun ve bitkin görünüyordu.
Adam en son 6 yıl önce görülmüştü. Bir gün babası kapımı çaldı ve evlerine gelmemi söyledi. Komşu olduğumuz için pgibiyartist olduğumu biliyordu, aileye yardım edebilmek için elimden geleni yapmaya karar verdim.
Ön kapıya vardığımızda anne bizi kapıda bekliyordu. Beni üst kata, oğlunun odasına çıkardı.
Kapıyı yumrukladı ve bağırdı "içeri geliyoruz!"
Ardından odaya daldı ve avazı çıktığı kadar bağırdı "Sonsuza dek uyuyacak mısın? Kalk artık seni işe yaramaz tembel!"
Daha ne olduğunu anlayamadan kadın bir golf sopası aldı ve örtünün altındaki uyuyan kişiye vurmaya başladı. Bir anlığına şaşkına dönmüştüm, darbe üstüne darbe indiriyordu. Ardından harekete geçtim, golf sopasını aldım ve onu odadan çıkardım.
Oğlunun yaralarını kontrol etmek için içeri girdim, ama örtüyü çektiğimde gözlerime inanamadım. Örtünün altında yatan mumyalaşmış bir cesetti.
Deri ve kemik yığınına bakarak şaşkınlık içinde durdum.
Babası bana yaklaştı, kafasını utanç içinde eğdi.
"Görmeni istediğim kişi karımdı... " dedi,
"Bu yıllardır böyle. Artık buna katlanamıyorum... "