-
26.
+4Saat 18:55, bıraktım şeymayı, otur dedim bir bankı göstererek, oturdu. Ben dışarı çıktım. Sanırım sigara içeceğimi sandı. Ben ise 19:00 otobüsüne bindim ona söylemeden.
Saat 19:05, beni göremeyince aradı telefonla. Meşgule attım, tekrar aradı, gene attım. 3. kez arayınca açtım, nerdesin dedi, otobüsteyim gidiyorum dedim, ne otobüsü areo nerdesin dedi, otobüsteyim dedim, kendine iyi bak dedim, gitme dedi in o otobüsten ne olur in diye bağıra bağıra ağlamaya başladı. Otobüs nerde dedi, in ne olur dedi. Nefes alış verişlerinden koştuğunu anladım.
Ben inmedim, yoluma devam ettim.
Giderken herşey tersti. içimde huzur yoktu, aşırı bir rahatsızlık vardı. Gene kendimi duvarlara vurmak istiyordum ama bu sefer onun yüzünden değil, kendi yüzümden. Kendimden de nefret etmiştim.
E şimdi ne olacaktı?... -
27.
+4Yurda vardığımda telefonu açtım. Onlarca mesaj vardı, 30-35 kere aramış, bilgilendirme mesajı geldi. Hiçbir mesaja cevap vermedim, hiç geri aramadım...
Bırakmam gerektiğini anladım. Hem aşk, hem nefret aynı kesede durmuyordu. Hem kendimi hem şeymayı yakmıştım. Onun yaptığı bir yanlışı domino etkisiyle çok farklı yerlere taşımıştım.
Ayrıca içim acıyordu, evet evet, acıyordu. Hem de o kadar çok ki anlatmanın tarifi yok. Yurda gittiğimde volta atmaya başladım koridorda, gece saat 1 civarı. Sağa dönüyordum sola dönüyordum, dayanamadım, bir sigara yaktım. Kamera vardı koridorda, gibimde miydi? Değildi.
Sonra nöbetçi geldi yanıma, içerde sigara içmek yasak kardeş dedi, giberim lan yasağını dedim, yeter lan dedim bir anda bağırmaya ve etrafı kırıp dökmeye başladım. Durmuyordum, duramıyordum. Ölüyordum, nefes alamıyordum. Nefretimden duramıyor, aşkımdan geberiyordum.
Hem ağlayıp hem sağa sola vurmaya devam ettim. Önce nöbetçi sonra diğer odalardan arkadaşlar çıktı, bugüne kadar hiç böyle birşey yapacak bir adam profili çizmemiştim, herkes şok içerisindeydi.
Kendi kendime vuruyordum, ellerimi tutmaya çalışıyorlardı. O kadar kasıldım ki 3-4 kişi beni tutsa dahi onlar sanki beni tutmuyorlarmış gibi devam ediyordum. Tüm kaslarım kaskatı olmuştu.
En sonunda oturdum, durdum, hıçkırarak ağlamaya başladım.
Ne oldu oğlum ne bu halin birşey mi oldu birine, annene babana bierşey mi oldu dediler.
O an ağzımdan çıktı;
"Sevdiğim kız öldü bu akşam" dedim...
Herkes sustu... -
28.
+4Her gece ağlıyordum. Odamdaki arkadaşlarım odaya girmiyorlardı gece ben sızıp uyuyana kadar. Beni yalnız bırakıyorlar, arada bir kapıdan dinliyorlardı birşey kırıp döküyor muyum diye sonra kantine gidiyorlardı. Okul felan zaten yalan oldu. Uyumuyorum, sürekli ağlıyorum.
Ben ne zaman bu kadar sevdim dedim, ne zaman bu hale geldim, sensiz nefes alamıyorum şerefsiz dedim, neden yaptım bunları dedim, neden daha çok zarar verdin hem ona hem kendine dedim.
Dinmiyordu, içimdeki dinmiyordu. Öyle bir acı yok. Hergün azalması gerekirken daha da çok artıyordu.
Dayanamadım artık, bu şekilde dayanamam dedim, kabul et lan köpek dedim şeymasız olmuyor, yapamıyorsun, seviyorsun köpek gibi dedim.
Aldım elime telefonu aradım.
Telefona ulaşılmıyordu.
Mesaj attım, telefonu açınca beni ara dedim.
Cevap gelmedi. 1 gün, 2 gün, 3 gün derken 2 hafta geçti. Telefonu kapalıydı.
Dedim istediğin oldu işte. Telefonunu değiştirmiş, rahat bırak kızı da vicdan azabınla geber git dedim kendime... -
29.
+3Aradan birkaç ay geçti. Suratım kireç gibi. Sanırım 4 ay felan okula gitmedim. Yurttan sadece yemek ve sigara için çıkıyordum. Tam bir depresyon hali vardı bende.
Derken beni bir telefon aradı. Açtım telefonu, areo ile mi görüşüyorum dedi yaşlı bir kadın sesi evet dedim.
Kadın bir anda hıçkırarak kızmaya başladı. Şeymanın annesiyim ben. Oğlum sen napıyorsun, senin amacın ne? Siz ne yaptınız birbirinize? Neden bunu yapıyorsunuz diye bana kızmaya başladı. Ben şok içinde kaldım, sesim titredi, özür dilerim dedim, ben de seviyorum, çok özledim, herşey için özür dilerim dedim, sesini duyabilir miyim bir kere dedim. O an sesi ciddileşti;
Bana bak dedi delikanlı, bir daha şeymaya ulaşmaya çalışırsan, ararsan sorarsan, bir şekilde iletişime geçersen, hatta aynı ilde bile bulunursan bunu bedelini ödersin, sana ödetirim! dedi ve yüzüme kapattı... -
30.
+3Ne olduğunu anlamadım ama olayın ciddi bir boyut olduğu belliydi. Bedelini medelini giberim dedim bastım gittim okuluna...
Kampüsüne gittim, sınıfına girdim dedim şeyma burda mı? Önce bi afalladılar, hangi şeymalar felan dedim şeyma ... diye soyadıyla söyledim. 2 tane kız çıktı tanıyan. Dediler ki o kız okulu bıraktı, intihar etti birkaç at önce zor kurtardılar.
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ne intiharı dedim, nasıl oldu, ne yaptı kendine dedim. Gözlerimden yaş süzüldü, kızlar biraz korktular benden çekindiler. Birini çağırdılar yanlarına hakan diye bi bakar mısın dediler. Eleman geldi buyur kardeş dedi, dedim şeymayı sormaya geldim, sen kimsin dedi dedim böyle böyle eski arkadaşıyım, aylardır ulaşamıyorum nedir ne değildir anlamadım dedim. Kardeş sevgilisi varmış, ölmüş herhalde eleman dedi, kız kendini öldürmeye kalktı, bileklerini kesmiş kanıyla ismini yazmış elemanın, az daha ölüyormuş, zor kurtarmışlar dedi.
Eee dedim areo? Neden ağlıyorsun? istediğin bu değil miydi amk? He? Kazandın mı şimdi? Becerdin mi? Oldu mu güzel?
Senin taa dıbına koyayım areo, yapacağın işin de senin de dıbına koyayım... -
-
1.
0Kızdaki fenteziye bak dıbınakoyim kanla isim yazmalar gece gece sardım hikayeye amk.
Şaka maka sen bu kıza köpek muamelesi yapsan feci fuckbuddy olurmuş aga sana ya. -
-
1.
0Senin derdini gibeyim qanqa.
-
1.
-
1.
-
31.
+3O sıralar hem ölümden hem de benden kurtulduğu için rahatlama geldi. Artık güvendeydi. Benden uzaktaydı ve toparlayacaktı eminim. O çok zeki bir kız üstesinden gelir dedim. Birkaç aya toparlandım. Tekrar eskisi gibi espriler yapmaya başladım, neşem yerine geldi. Hem o iyiydi hem de ben. Birbirimizden uzak kalmak en iyisiydi belkide...
Sonrasında ise (bkz: ulan müge) ile tanıştım, gönlüm kaymaya başladı. Yeniden umutlanmaya başladım yaşam için ama onun da sonu çok güzel olmadı.
Velhasılkelam şeymayı annesi almış memlekete zütürmüş intihar olayından sonra. Bir daha da ulaşamadım. Taa ki 4 yıl sonraya kadar...
4 yıl sonra facebookta gördüm ve hemen ekledim. Kabul etti, ilk mesajım "telefonunu yollar mısın" oldu, direk telefonunu yolladı.
Aradım, sesini duydum, 4 yıl geçmesine rağmen içimde o kadar bir korku oluşmuş ki sesini duymamla bacaklarımın bağı çözüldü, olduğum yere oturdum. içimde bir taştı şeyma, yerinden kaldırmayı bırak, oynatamadığım bir taştı senelerdir taşıdığım. O sesi duyunca o taş bir anda bir tüğ olup uçup gitti. Artık aşık değildim, zaten o sıra şu anki eşimle (bkz: size nasıl evlendiğimi anlatıyorum) ile beraberdim... -
32.
+3Nasılsın dedim neşeli bir sesle, iyiyim diye bir cevap geldi gene gayet diri ve canlı bir sesle sen nasılsın dedi...
O an iyi olmamamın imkanı yok zaten. Tabii ki iyiydim. Senin sesini duymuşum seneler sonra nasıl iyi olmayayım.
Neler yapıyorsun dedim, öyle işte, okula 1 sene ara verdim sonra devam işte, seneye biter herhalde dedi, dersler bayaa iyi dedi. Oh oh ne güzel dedim.
Sustuk, bir süre sessizlik oldu.
Şeyma yanlış anlama da yani şu an biri var zaten hayatımda... derken susturdu beni. Areo sus, dedi, sus lütfen dedi. Ben senin öldüğüne kendimi inandırdım. Sen şu an yoksun benim için dedi, sen bir anısın dedi, kendi kendime konuşuyorum şu an dedi, lütfen sus dedi.
Gene başımdan aşağı kaynar sular döküldü...
Ona bıraktığım bu iz ömür boyu kalacaktı belli ki. Normal değildi. Kalıcı şekilde pgibolojisini bozmuşum belli ki.
Tamam dedim o zaman ben çok tutmayayım seni dedim, kendine çok iyi bak, numaram var artık, konuşmak istersen ararsın dedim, tamam dedi kibarca kapattık... -
33.
+2Sadece 1 kez aradı ondan sonra, 2015 yılında. Gece saat 2 civarında. O zaman evlenmiştim ben artık. Telefonu değiştirdiğimden numarası da gitmişti. Tanıyamadım numarayı, bu saatte kim arar ki dedim ciddi birşeydir belki dedim açtım Allah belanı versin şerefsiz! Köpek! Senin dıbına koyayım tak herif! diye bir bağırma sesi geldi. Ses şeymanındı.
Pınar ne oluyor ya dedi, dedim şeyma...
Ona herşeyi anlattığım için biliyordu şeymayı zaten.
Yuh dedi ne alaka, dedim ne bileyim ya, sarhoş galiba dedim. Engellesene numarasını dedi pınar, tamam dedim ve engelledim... -
34.
+4Yıl 2019...
Facebook profili halen açık, benimki de öyle. Profil resminde oğlumun resmi var. Halen bakıyor bana, halen takip ediyor. Bazen yanlışlıkla fotoğraflarımı, videolarımı beğeniyor. Sanırım sarhoş olduğunda bakıyor genelde ve beğendiğinin de farkına varmıyor. Senelerdir böyle. En son resimdeki gibi 22 ağustosta yanlışlıkla beğendi gene. Bu sefer mesaj attım, "beklenmedik bir hamle" diyerek. Facebooktan engelledi beni. Büyük ihtimal benden değil, kendisinden korktu. Çocuğu olan evli bir adamdım ben ve halen onda takıntı durumundayım sanırım.
http://www.resimag.com/p1/99892ada89c.jpeg
Güldüm, sadece güldüm. Artık çocuk değildim, artık bir babaydım. O eski areo öyle bir öldü ki, artık intikam diyene zütümle gülüyorum. intikam denilen şeyin ne kadar saçma, ne kadar gereksiz ve ne kadar ezikçe birşey olduğunu en iyi ben biliyorum. Sakın ha sakın benim gibi olmayın. Ben büyük bir yanlış yaptım, asla toparlanmayacak bir enkaz bıraktım arkamdan...
Sonrasında çok dua ettim, Allah'ım, yaptıklarım için affet, ne olur çoluğumdan çocuğumdan çıkarma, ne varsa benden çıkar, ne gelirsen senden gelsin razıyım diyerek.
Sonra ne mi oldu?
Varan 1; (bkz: alopecia universalis hastasıyım); suratına bakılmayacak bir ucubeye döndüm.
Varan 2; (bkz: böbrek taşı evreleri); dünyadaki en beter ağrıları defalarca çektim.
Varan 3; (bkz: 33 yaşındaki dayınız olarak vasiyetimdir) artık ölmekten korkar duruma geldim, sağlık konusunda zütüm toparlanmıyor.
Ama diyorum, iyiki oluyor, iyiki bana geliyor hepsi.
Oğluma birşey olmasın da varsın benim canım gitsin.
Seni de seviyorum halen şeyma. Belki aşk olarak değil ama sana yaptıklarımdan ötürü öbür tarafta yüzünü bu sefer yerden ayıramayacak olanın ben olduğunu biliyorum, sana karşı hep bir sevgim kalacak. Senden hiç özür dileyemedim ama dilemek istiyorum. inşallah samimi pişmanlığımı farkedersin.
Bu arada, sagopa kajmer'in bir pesimistin gözyaşları cd sini vermiştin bana ya, onu ben tüm fotoğraflarımızla beraber yaktım intikam yemini eşliğinde. Tüm şarkıları aklımda, hepsi ezberimde, fotoğrafların da öyle. Onları yaksam da hepsi beynimde kazılı. Onlar orda yandı ama sonradan ben daha beter yandım. Bu közün kokusu ölene kadar burnumda tütecek.
Kendine iyi bak...
Areo Hotah.