-
1.
+6 -113. yüzyılda yaşayan Tusili Nasreddin adında bir ilim adamı "Bahname" isminde yazdığı bir eserde kadını güzel gösteren hususları belirtmişti.
‘Ey Oğul, şimdi sana avratların güzellik alametlerini anlatacağım. Bu alametlere sahip olan avrat, avratların en güzeli demektir, alametler ne kadar az ve noksan olur ise avrat da o kadar az güzel olur.'
Avradın dört nesnesi küçük gerek;
1. Dudağı
Öyle küçük ola ki, bir rujla ömür bitire.
2. Elleri
Öyle küçük ola ki, yağmurun bile öyle küçük elleri olamaya.
3. Ayakları
Öyle küçük ola ki, ayakkabı bulamaya, hep yalın ayak dolaşa.
4. Kulakları
Öyle küçük ola ki, küpeye bile zor yer bula.
Avradın dört nesnesi dar gerek;
5. Burun delikleri
Öyle dar ola ki, sadece nefes alabile.
6. Kulak delikleri
Öyle dar ola ki, anca kendi sesini duyabile.
7. Göbek deliği
Öyle dar ola ki, delik demeye bin şahit lazım gele.
8. Ağzı
Öyle dar ola ki, leblebi bile sığamaya.
Avradın dört nesnesi geniş gerek;
9. Alnı
Öyle geniş ola ki, öyle geniş ola işte.
10. Gözleri
Öyle geniş ola ki, bir bakışıyla adam devire.
11. Göğüsleri
Öyle geniş ola ki, daha baktığı an insanın gözü doya.
12. Butları
Öyle geniş ola ki, tut tut bitmeye.
Avradın dört nesnesi uzun gerek;
13. Boynu
Öyle uzun ola ki, zürafalar bile kıskançlıktan çatlaya.
14. Burnu
Öyle uzun ola ki, Pinokyo'yla yarışa.
15. Kaşı
Öyle uzun ola ki, saçlarına karışa.
16. Parmakları
Öyle uzun ola ki, yaprak sarmasını kimse ondan daha iyi saramaya.
17. 'Ve yürüdüğü zaman kalçaları depreme, ve huyu tatlı ola, sözü tatlı ola ve yumuşak ola...
işte ey oğul bu yazdığım şartlar hangi avratta var ise, o avradı hemen alasın!’
Kısa Bilgi; Osmanlı kadınları sıska , çelimsiz değildir etli, butlu günümüz tabiriyle dolgundur...
başlık yok! burası bom boş!