7 senedir bu işle uğraşıyorum, düğünler, lokantalar, oteller, kumarhaneler, pavyon vb yerlerde çalıştım ve size bazı tüyolar vericem. Mekanda otururken çok işinize yarayacak.

Alkollü Düğün: Şimdi gençler alkollü düğünlerde iki çeşit racon vardır. Garsonu çağırır (örnek veriyorum bira) bira istersin ve parasını verirsin. O da barmene parasını verir ve biranı alıp gelir, servis eder. Ya da düğün sahibi bir erkeklik yapmıştır ve kişi başı 2 bardak vodkanızı karşılar (veya daha farklı bir alkol). Böle baba yiğitler çok nadir çıkar. Ama çıkarsada yaşadınız, bu taktikle 2 değil 10 bardak vodka bile içebilirsiniz. ilk önce başınızda dolanan garsonu gözlemleyin, kaç masa onda (garsonlara düğün başlamadan önce masaları verilir yani garson verilen posta dışına çıkmaz) ve bu masalardaki kaç insan içiyor. Eğer çok insan içiyorsa orada kalın eğer az veya hiç içmiyorlarsa içen insanların olduğu bölüme kayın. Şimdi taktiği veriyorum. Düğü sahibi 2 bardağınız benden diyip baba yiğitliğini yapmıştır. Şimdi enişteyi gibme zamanı. 2 bardağınızı için ve daha sonra garsona doğru (garsonun yanında birde komi vardır sakın ha onu çağırmayın anlamaz pekekent, alkolü servis eden garsondur) dönün ve onu çağırın. (biranın 20 tl olduğunu varsayalım) koçum al şu 10 tlyi diyip cebine çaktırmadan sıkıştırın ve bana git bi bira kap gel diyin. Adam sevinçten ayakları zütüne vura vura barmenden birayı kapıp gelecektir. Barmen kimin kaç bardak içtiğini sayamayacağı için sorun olmaz beyler. Ve bu taktikle köpek gibi içersiniz.

Pavyon: Beyler böle yerlerden oldukça uzak durmaya çalışın. Çünkü burada racon çok çok farklıdır. Hele turistik bir yerde pavyona gidecekseniz eyvah eyvah. Donunuza kadar alırlar çünkü buralarda maksat turisti gibmektir. Diğelimki gittiniz, masaya sakın konst çağırmayın. Ve ne olursa olsun sanki pavyonları sizden iyi bilen yokmuş gibi davranın, işinizin ehli gibi davranın sizi acemi görmesinler. Böle insanlara yan masadan şu geldi bu geldi diye yanar dönerli meyve tabaklarını, çerez tabaklarını, biraları felan sanki beleşmiş gibi yutturmaya çalışırlar sonrada hesabınıza kitlerler. Yediniz içtiniz ve hesabı istediniz, eğer hesapta (eğer eminseniz) yediğinizden içtiğinizden çok çok farklı bir rakam var. Garsonu çağırın ve hesapta bir yanlışlık olduğunu söleyin. Garson düzeltip bir daha getirir. Yine fazla gelirse bunu bir daha yapın. 2 defa yeter. Ve sakın ola sakın taşkınlık çıkarmayın. Buradaki garsonların komilerin alayı belalı tiplerdir zütünüzü giberler. buralarda çalışanlar bilirler, soyunma odasınızda bi dolap vardır ve içerisi beyaz gömlekle doludur. Çünkü garsonlar, bodyguardlar adam dövmekten üstü başı kan olur.

Kafe-Restorant: Buralarda gayet rahat olun ve garson veya komiye gayet iyi davranın. Sıcak davranın eyvallah, kardeşim gibi cümleler kurun. Bu garson ve kominin çok hoşuna gider ve sizinle daha çok ilgilenir. Eğer varsa üç beş liranız sıkıştırın cebine. "Rahat ol kasaya bahşiş verdiğimi sölemem" diyin. Çünkü çoğu yerde tip box vardır. Garson ve komilerdeki bahşişler direkt olarak oraya atılır. Bahşişleri garson veya komi cebe atmaktan korkar çünkü kasaya ya bu adam "bahşişi verdim ben" diye sölerse diye bir korku olur. O yüzden direkt olarak sizinle ilgilenen insana çaktırmadan verin. Ve birdahaki gelişinizde sizinle nasıl ilgileniyor görün.

Kumarhane: Beyler buralara belki gidersiniz. ama filmerde gördüğünüz gibi yerlere girmeniz neredeyse imkansızdır. Çünkü girişte bile sorulan sorulara bi anlam veremezsiniz. işini bilen adam takır takır cevaplar soruları. Zaten işini bilen adamı gözünden anlar soru sormazlar(bodyguardlar). Ben Kıbrısta Merit hotels & poker de çalıştım. Kıbrısın en sağlam yerlerinden biridir. Ama çok az çalıştım o yüzden çok bilgi veremiyicem. Sakın ola sakın üçkağıtçılık yapmaya çalışmayın. Sağlam kumarhanelerde çok sağlam güvenlik vardır. Kart dağıtıcı host or hostes de diyebilirler onlara, işlerinin ehli insanlardır. Kart saydığınızı, aklınızda tuttuğunuzu anında anlarlar ve bi sözüyle sizi oradan yaka paça atarlar.

inşallah işinize yarar...