rezerved

Yavuz adında bir müdür vardı markette. Nedendir bilmem Yavuza kendimi sevdiremedim ve taktan
bir nedenden işten kovuldum. Moralim bozuktu ve sanırsam ikinci maaşımı almıştım, arabamla bir bara gittim. Garsondan
bir bira istedim. Köpüklü bir bira getirdi ve içmeye başladım. içkiye alışkın değildim aslında ama moralim çok bozuktu
başka çarem yoktu veya ben öyle düşünüyordum. Tam biramı yudumlarken içeriye üstleri takım elbiseli 3 adam girdi.
Ortalarındaki patronları gibi gözüküyordu ve yanındaki adamlardan biri bağırarak şunları söyledi.
"Patronunuz nerede !" garson ise "içeride Efendim" cevabını verebildi titreyerekte olsa içeride kimse kalmamıştı ben
ise hala oturmuş biramı yudumluyordum. Hiç birşey umrumda değildi içmeye alışkın olmadığımdan biraz kafamda gitmişti.

At yalanı gibeyim inananı hadi bakim

rezervarsyon

oya ile tekir
oya bir gün sokakta kedi bulur. eve getirir. annesi oruçlu olduğu için şekeri fırlar o can havliyle huur eve kedi getirdin koynumuzda mı bakcaz der. babası gelir patırtının üstüne. kediye tekme atarak hayvanı kapıdan şutlar. kedi miyakla miyaklaya korkudan arabanın altına kaçmaya çalışırken araba ezer. 4 gün cesedi ibret-i alem içün yokda kalır. babası işten her geldiğinde oyayı tokatlar. artık dayanamaz bir gün kendini asar.
son.

pREZervatif

Güzel birşeye benziyor REZ

Teşekkürler REZ

Takım elbiseli adamlar yukarıya çıkmışlardı. Ben ise üçüncü biramı içip dışarıya çıkıyordum. içeriden silah sesleri geldi
irkildim ilk defa bir silah sesi duyuyordum. Arabama bindim uzaklaşmak isteyip arabamın kontağını panikle çevirdim
ve çalıştırdım tam o sırada arka kapı açıldı ve iki kişi arkaya, patronları sandığım adam ise yanıma bindi.
Takım elbiseli adamlardı bunlar yaralıydılar tekinin vurulduğunu düşündüm. Tam o sırada kafama silah dayadı patronları
sandığım adam ve bana "Bas gaza" diye bağırdı korkuyla gaza bastım. Sağa ve sola manevra yaparak gidiyordum, titreyerek
sürüyordum arabayı. Adamlar peşimizdeydi ne olduğunu bilmiyordum sadece sürüyordum. Arkamızdan ateş yağmuruna tutuyorlardı
tabi bizimkilerde boş durmuyordu, ortalık savaş alanına dönmüştü. ilk defa böyle birşey başıma geliyordu, çaresizdim,
ne yapacağımı bilmiyordum.

rez takip etcem

Ara sokaklara girerek arkamızdaki kişilerden kurtulmaya çalışıyordum. Eskiden umrumda olmayan canımın şimdi kıymetini
anlamıştım. Ve kendimi toplamıştım, alışmıştım silah sesine fakat hala anlam veremiyordum neler olduğuna. Ara sokağa
girdim çok hızlı sürüyordum. Bir drift çekip hızla gaza bastım. Ve bir kere daha döndüğümde arkamızda kimse yoktu.
Bir garaja girip biraz bekledikten sonra yanımdaki patronları sandığım adam konuştu ve
"ismin ne senin ?" dedi benim güvenim yerime gelmişti ve sert bir şekilde "dododediler ya senin ?" cevabını verdim.
"Mesut." dedi ve devam etti "Ne işle meşgulsün." ben birazda yüzümü ekşiterek "Şu anda bir işte çalışmıyorum." cevabını
verdim. Mesut ise "Bizede senin gibi bir şöför lazım." cevabını verdi. Şaşırmıştım şaşkın şaşkın Mesutun yüzüne bakarken
"Ne kadar para istiyorsan verebiliriz senin görevin söylediklerimizi yapmak." dedi. Ben biraz düşündüm. Zeki biri olduğum
söylenirdi fakat aptal birisi bile bu cevabı verirdi çünkü kapana kısılmıştım.

"Tamam kabul ediyorum." dedim. Çünkü param pulum yoktu ve para kazanmam gerekiyordu. Mesut ise "Tamamdır. Bizim bir cafemiz
var şimdi oraya gidiyoruz yolu Tarkan ve Miraç tarif edecek." dedi. Bu olaydan çıkardığım anlam Tarkanın ve Miraçın
arkada oturan kişiler olduğuydu. Tarkan ve Miraçla tanıştık. Tarkan sert görünümlü biriydi yüzünde bir çizik vardı.
Miraç ise biraz daha yumuşak birine benziyordu fakat ses tonu öyle söylemiyordu bana bakarak "Sür !" dedi. Hepsi delikanlı
insanlara benziyorlardı, karanlık işlerin döndüğü belliydi ama dediğim gibi yapacak birşeyim yoktu. Tarkan yolu tarif
etti ve sonunda cafeye vardık. Cafenin ismi "Sooth Feth"idi. Kapıdan içeriye girdik. cafeye geldiğimizde saat 1 civarıydı
içeride üç garson vardı. Kapalıydı sanırsam. Cafenin içinde iki kapı vardı arka tarafa giden 1. kapıdan
içeriye girdik. Odalar vardı.

Beyler şimdi dışarıya çıkıyorum ilgi büyük olursa akşam devam ederim yarıda bırakmam korkmayın hadi allaha emanet olun

olum bu Mafia 1 oyununu anlatıyor o oyunu bilen varsa aynısı amk okumayın boşuna

En sondaki odaya girdik ve asıl patronun kim olduğunu orada öğrenecektim. Bir masa vardı, saydığım kadarıyla 8 sandalye
masanın en ucunda oturan elinde pro olan bir adam vardı. Saati ve yüzüğüde vardı. Ve yanında 2 tane koruma duruyordu. Mesut
masada oturan adama "Çakır, işi hallettik." dedi. Oradan çıkardığım anlam ise Çakırın asıl patron olduğuydu. Çakır ise
"Nasıl oldu ?" diye sordu. Mesut olayları anlattı "Barlarının kapısından içeriye girdik ve yukarıya çıktık bizden çok
kişilerdi ama hazırlıksız yakalandılar, Mehmeti indirdik."dedi ve devam etti "Fakat iki üç kişi peşimize takıldı onlarıda
dododedilerin sayesinde atlattık"dedi. Çakır bana bakarak."dododediler senmisin ?" diye sordu. Ben ise "Evet." cevabını
verdim. Çakır beni süzüyordu Mesut`a "Güvenilirmi." diye sordu Mesut ise "Bakacağız." cevabını verdi.

Mesut bana baktı ve "Yarın 12`de burda ol. 6 numaralı oda senin. Kıyafetlerinide değiştir adam gibi birşeyler al." dedi
ve para verdi. Odama gittim. Odam güzeldi banyosundan tut herşeyi vardı kral dairesi gibiydi. Saat geç olmuştu zaten
yorgundum ve kafamı yastığa koyar koymaz uyuyakalmışım. Saat 10 civarı uyandım ve gittim karnımı doyurdum. Sonra üzerime
bir takım elbise aldım. ilk defa bu kadar nakit param vardı. Parayla herşeyin olacağını o gün anladım. Hat kullanmıyordum
çünkü arayacak kimsem yoktu. Otele döndüğümde saat 11 civarıydı. Garsonlarla muhabbet etmeye zamanım oldu ve konuştuk.
Tekinin adı Hakan diğerininki Canerdi 3üncüyü göremedim mesayi saati bitmiş olmalıydı. Garsonlarda Çakırın adamıymış
ve silahları varmış fakat hiç çaktırmıyorlardı uzaktan birisi görse "Normal garson" derdi saat 11.30 olmuştu artık
yaklaşıyordu ilk toplantım. Heyecan yoktu dünkü olaylardan sonra korkumuda yenmiştim ve saat tam 12.00 da içeriye girdim.

Mesut ve adamlar içerideydi. Çakır bana baktı ve "Tam 12 dedi." Bende hafif bir tebessüm ettim. Çakır devam etti
"Yarın ilk görevini alacaksın" dedi. Bana bakışından güvenmediği belliydi. Haklıydıda daha çaylaktım ben bile kendime
güvenemiyordum. Bunun bir güven testi olabileceği aklıma geldi ben düşünürken Çakır "Yarın arabaya bineceksiniz bir otelden
haraç alacaksınız, sıkıntı çıkarırlarsa sıkın." dedi fakat silahım yoktu bunu oda biliyordu.ve devam etti
"Mesut silah bulmasına yardımcı ol."Mesut bana "Yürü." dedi yürüyordum ve ikinci kapıdan girdik bu sefer arka tarafa çıktı
bir üstü açık otopark arkasında garaj ve bir merdiven vardı merdivenden yukarıya çıktık. Kapı vardı kapıdan içeriye girdik
ve birsürü silah vardı burada. Bir adam vardı. Mesut konuştu "Silah lazım." Adam "Tabikide hangisi ?" dedi Mesut bana bakarak
"Seç" dedi ve ortada duran altın renkli tabanca hoşuma gitti. Mesuta hiç terettüt etmeden "Ortadaki" dedim. Mesut bin gülüşü
attı ve "iyi seçim" dedi.

Silahımı aldım. Almasına aldım fakat daha önce kullanmayı bırak görmüşlüğüm bile yoktu dün görmüştüm işte.
Mesutta bunu biliyordu ve adama "Ozan silah kullanmayı öğret daha çaylak." dedi ve Mesut kapıdan çıktı merdivenlerden
inip içeriye gitti. Ben ise Ozan ile kalmıştım. Ozan bana silah kullanmayı çok iyi öğretti ustası olduğu belliydi zaten
yaşlıydıda. Silahı belime taktım ve içeriye girdim. Birinci kapıdan girip. En sondaki odaya gittim Mesuta sert bir bakış
atarak "Tamamdır." dedim. Mesut "Şimdi git dinlen yarın 12 de burda ol." dedi. Gittim dinlendim odamda yattım zaten çok
yorgundum ve uyudum. Uyandığımda saat 9 civarıydı erken yatmıştım ama dinlenmiştim, yüzümü yıkadım ve yemek yemeye gittim.
Yemeğimi yiyiordum Masaya oturdum, etraf sessizdi, tam o sırada arabadan ateş edilmeye başladı camlar indi ben ise koltugun
arkasına saklandım dün Ozanın öğrettiği gibi sıkmaya başladım yanlışlıklada olsa şöförü vurmuştum araba durmuştu ben hala
ateş ediyordum ve iyice alışmıştım artık nişanımı geliştiriyordum garsonlarda bana yardım ediyordu 3ünüde hasar almadan
indirdik fakat cam çerçeve inmişti yanlarına gittim ve

Okuyan varsa kendini belli etsin kendi kendimemi yazıyorum panpalarım