rez sonra bakarız

Pampa hayatini değiştiren gece dedin.. Çok basit olmuş be boyle saçma sapan olaylarla insanin hayati neden degissin. Bence ergenligin verdiği havayla gözünde çok buyutmussun o geceyi

önceki başlığını ne güzel takip ediyorduk.
anlaşılıyor ki totondan yazdığın için sonunu getiremeyip ordan buraya atlıyorsun.
ulan şurda iki satır okuyacam diye heyecanlanan insanlara yazık.
sankı stephen king amk
daha da okumam amk

Geceni çok beğendim çok iyiydi de bu sonda geri gelmesi imkansız dedin ya orda içim burkuldu be

Diğerlerine noldu lan fatih merve falan noldu onlara

diğerine devam et la hadi

Bi tuhaf oldum lan o günleri anlatınca.

Özlemişim meğer o günleri.

Geri gelmesi imkansız günleri.

imkansız.

2 saate sığdırmak için tutabildiğim kadar kısa tuttum.

Thanks again. Cya

Sabahın 6sında Merve tarafından uyandırılıyorum.

Dünkü binlerin adam toplayıp gelme ihtimaline karşı kaçıyoruz evden. Ne gibik iş.

Halbuki güzel bir Cumartesi sabahı kahvaltısı bekliyordum ben?

Zar zor ayağa kalktım.

Sol ayağımı nerdeyse basamıyordum,

Sırtımda kegibler ve çizikler vardı,

Neyseki yüzüm çok deforme olmamıştı,

Bacağım tamamen morarmıştı.

Merdivenlerden Merve'nin yardımıyla indim. Bizimkiler eşyaları toplamış.

Fatih kanları temizliyor.

Kerem de bardakları,içkileri kaldırıyordu.

15 dakka kadar bir süre içinde evden çıktık.

"Ayağın iyileşmezse doktora git mutlaka tamam mı?" diyor sevecen bir sesle, beni düşünüyor. Yavrum benim..

El ele yürüyoruz Merve'yle

Kerem'le Fatih ne geceydi be muhabbeti yapıyor, birbirlerine ayrı kaldığımız zamandaki olayları anlatıyorlar.

Fatih:
"Yaa hacı bi adam geldi işte aq bi arabaya bindirdi Merve'yle beni, arabada da silah falan vardı yani ben tırstım aq bide bileğimden öyle bi kavradıki hayvan, kaçırılıyoruz sandım lan"

Merve kulağıma fısıldadı:

"Kusmukları temizlemek de hiç zor olmadı be * Baya iyi çıkarmışsın * "

Tekila-votka-bira- Kerem'in dedesinin ev yapımı şarapları falan ne bulursak içtik aq çerezleri falan saymıyorum bile belli bi sıra yok bir şey yok tabi mide dayanmadı.

Sonradan öğrendimki o gün evde herkes farklı bir noktaya kusmuş.

Fatih mermerde uyumuş,

Kerem kendi kusmuğunu içmeye çalışmış.

Merve herkese benim hakkımda dert yanmış "Beni sevdiğine inanmıyorum Gotkapan'ın vs vs"

Lan ayaklarına kapanarak ağladım lan !

Daha nasıl seveyim züt...

Her şeye rağmen çok güzel geceydi, asla unutamam heralde (zaten doğru dürüst hatırlamıyorum aq nesine unutucam)

Gün doğumuna doğru en sevdiğim insanlarla yol alırken, bir kez daha ne kadar şanslı bir insan olduğumu hatırladım.

Tabi sonra Kerem hariç hepsi çıktı hayatımdan.

Olsun.

Böyle şeyler yaşamış olmak güzel.

Okuduğunuz için teşekkürler.

Sevgilerle.

https://www.youtube.com/watch?v=g7QBS0O7gT0

O sırada benim Merve sanıp 40lı yaşlarda bir kadına koşarak

"Aşkımmmmmm" diye sarılmam dışında pek önemli bir olay olmadı.

Yöneticiyle ayrıldık, bizimkileri parkta bulamayınca arabayı alıp çevrede bir arama yaptı.

Biz de Kerem'le çaresiz geziniyoruz. O sırada uzaktan yöneticinin arabası göründü.

Yanımızda durdu, aman allahım !

Merve ve Fatih'i bulmuş, indi ikiside arabadan. Sitenin kapısındayız.

Ben Merve'ye sarılıyorum, öpüyorum,elliyorum...

Bu koşuşturma beni biraz azdırmış olabilir ne var aq ergeniz? :D

Biz deli gibi elleşmeye, öpüşmeye başlayınca public ortamda olduğumuzu hatırlatan bir kafa geldi Kerem'den.

Lan vurma aq zaten ebemiz gibilmiş..

Merve'yi bırakıp çektim bunu kenara sinirlenmiştim.

"Lan napıyon bırak biraz elleşiyim gibişelim sevişelim güzel şeyler bunlar ne var aq azmak suç mu ciks suç mu gibişmek suç mu o yannanın o ama girmesi suçmu lan?!" Zira ben de delirmiştim artık...

Telkin edici bir ses tonuyla

"Kanka eve gidelim gibiceksin söz veriyorum sana, ben sana prezervatif de vericem bak gibişiceksin bu gece ama şu an sabret biraz. Sabret kanka sabret SABREEEEET AMCIKKKKKK" o da delirmişti..

Film burada kopuyor...

Kendimi yazlığın parkesinin üzerinde, gözlerim hiçbir şey görmezken buluyorum.

Durmadan kusuyorum, durmadan, ve o kusmuğun içinde debeleniyorum.

Suyla oynayan çocuklar gibi, kusmuğumla oynuyorum.

3-4 kez kustum.

Film burada gene kopuyor...

...

Kendimi banyoda Kerem ve Fatih tarafından soyundurulurken buluyorum. (gibmeseler bari)

"Gir şuraya amcık" diyerek küvete fırlatıyor beni Kerem. Üstüme de su boşaltıyor.

Suya girince rahatladım. Artık ne kadar rahatlanırsa. Bedenimden akan kanlı sular bu bu rahatlamayı da uçurup siliyor...

Kerem şortlarından birini verdi bana.

Merve de duş almak için banyoya giriyordu. O kapıyı kapatmadan içeri daldım.

Kız kendini çoktan üzerinde kıyafetlerle suyun altına bırakmıştı aq. Beni bi gülme tuttu ssdshdfd.

Gülmeye başladım.

"Ne var yaa çıksaydın o zaman odadan allahım ya" diyor.

iyice güldüm amk bahaneye bak :D

Kerem aldı beni banyodan. Ve üst kattaki minderli odaya fırlattı.

Karşı koymadım, fırlatıldığım gibi düştüm.

Anında uyumuşum.

rezerveeee

Rezerveratuar

Direk koltuktan kalkıp Kerem'in yakasına yapıştım.

"Merve nerde amk Merve nerde?"

"Ya, hay gibiyim. Sen dur burda bir yere gitme. Biz bulup gelicez onları."

Ben ağlamaya başladım, Kerem'in arkasından gittim. iste yada isteme lan. Merve'yi bulmak zorundayım !

Siteden çıkarken karşımıza 3 kişi çıktı, biri burnunu kırdığım şişko bebe, diğerleri de arkadaşları.

"Mevzu istemiyoruz beyler" dedi Kerem. Kararlı bir sesle.

"Mevzusu mu kaldı dıbına koyayım şunun burnunu haline baksana? Para verin lan bize bu iş böyle kalmaz."

Site yöneticisi bunları itti.

"Belanızı mı arıyosunuz lan? Gidin işte uzatmadan."

Buna bi yumruk çaktılar birden. Biz de eve doğru topuğa başlamıştık.

Eve girdik, arkamızdan bu 3ü de girdi.

"Para verin yoksa yakarız lan bu evi, YAKARIZ !"

"Yok paramız, yarın gelin veririz."

"Ne yarını lan dıbına sok... " kekonun sözü benim gene gaza gelerek, adeta Smackdowndaki "Spear" çeken "Edge" gibi onu şömineye yapıştırmamla kesildi.

Kerem de boş durmadı, burdan dönüş yok, adamlar eve kadar girmiş aq yakıcaz makıcaz diyolar?

Ne varsa girdik bunlara.

Öyle böyle değil kavga olmadı ama aq. Sabah kan temizledik lan yerlerden, siz düşünün.

O sırada kapıdan içeri elinde av tüfeği, kafasında kanla içeri site yöneticisi girdi.

"gibTiRiN GiDiN LA AMUHA GODUKLARIM !"

Bunlardan zaten kaçıcak yer arıyor aq.iyi gibtik. Aynı zamanda da iyi gibildik...

"Olum bakın ha,bidaaaa böyle içmeyin."

"Yok abi yok ya"

"Dönün bakiim kafanızı nerenize vurdular?"

"Biz iyiyiz arkadaşlar kayıp. Aramamız lazım.."

"Gelin arayah."

Onları en son gördüğümüz parka doğru yola koyulduk.

herkesin hayatını giben bir merve vardır diyorum ve başlığı kapatıyorum.

https://youtu.be/NGaVUApDVuY

...

Evden çıktık, ayakkabılarını giymeye çalışan Merve'nin kulağına eğildim.

"Seni seviyorum aşkım"

Film gene koptu.

...

"Sen kime huur çocuğu diyosun laağn" diye üzerime gelen bir şişko bebe, sakalı çıkmamış daha.

Bizimkiler ayırıyor, arkasında da baya sağlam yapılı herifler var. Mevzu çıkmasını istemiyoruz.

Yanımda sevgilim olmadığı zaman her türlü, yanımda sevgilim varsa üzgünüm, olay büyümeyecek.He mümkünse bu derece sarhoş da olmayayım. Ayakta duramıyorum adam benimle kavga edicek aklınca.

Tuhaf bir senaryoydu, ben Merve'yi olay yerinden uzaklaştırıyorum, Kerem beni, Fatih'te adamları uzak tutma çabasında.

Kerem beni kaçırırken bir kaç saniyeliğine gözüm kapandı, karardı.

https://youtu.be/QIpHuJNod3s?t=2m59s

Brad Pitt'in kalkıp herife yumruğu çakması misali,

Kerem'in kolundan kurtulup dıbına koduğumun domuzuna bir yumruk çaktım. Acılar içinde yere kapaklandı.

Burnundan fışkıran kanlar yerlere dökülüyordu. Kan seli..

Burnunu kırmıştım, ama şimdi ne olacaktı?

Neyseki film gene koptu...

...

Kerem beni kucağına almış eve taşıyor. Bir yandan da sövüyordu.

"Dur lan ben yürürüm aq dur."

"Ya sus dıbına koduğumun sus sus!"

Kapattım gözlerimi...
...

Kerem'in beni koltuğa fırlatışıyla sarsıldım. Site yöneticisi gelmiş. Kerem onla konuşuyor.

"Abooouuu, ne içirdiniz la buna ?"

"Ya abi, bilmiyorum hiçbişey ya ! Arkadaşlarımız kayıp."

Arkadaşlarımız mı kayıp?

MERVE !

Teknik aksaklıklar giderilip görüntü geri geldiğinde, Merve'nin tamamen üzerindeydim.

Deli aşıklar gibi öpüşüyorduk, öyleydik de. En azından ben öyleydim.

Kerem'le Fatih de yerlerde yuvarlanıyordu, galiba votka tek bana vurmamış?

Deli gibi öpüşmeye devam ederken birden Merve'nin üzerinden yere yuvarladım kendimi. Yüzümü ona döndüm..

"Merve?"Dedim narin bir sesle, bana baktı.

"Ben seni kaybetmek istemiyorum" dedim ağlayan bir sesle, cümlemi bitirir bitirmez gözlerimden ilk yaşlar boşalmaya başlamıştı bile.

Kız bir anlam veremedi, mini şort giydiği için açık büfe olan bacaklarına yapıştım.

"Lütfen Merve, lütfen gitme, gitme" bacağını biraz fazla sıkmış olmalıyımki zorlukla konuştu.

"Gotkapan bacağımı bırakırmısın, bacağım acıyo!"

"BIRAKAAAMMMAAMMMMMM BIRAKAMAAMMMMMMM SENi BEN BIRAKAMAAMAMAMAMAMAAAMĞAEMMEAĞMEAMEĞEMĞRMĞM" ve hüngür hüngür ağlıyordum...

Merve kendini kötü hissetmiş olucakki sarıldı bana.

O sırada kafama bir tokat yedim.

"Lan olum sakin ol napıyon" dedi Kerem, hala ayık kalmaya çalışan taş gibi bir iradeyle.

"Abi ben bu kızı seviyorum anladın mı seviyorum !! Her şeyden çok seviyorum ! Herkesten çok !! BU KIZI SEViYORUM LANNNNNNNN"

Bir tokat daha yedim.. Yediğim tokatın etkisiyle Merve'ye döndü yüzüm.

Bana bakıyordu, saniyeler sonra dudaklarımız birleşti tekrar.

"Seni seviyorum gotkapan, sana çok aşığım."

Fatih ise tüm bu olaylardan uzak biçimde, sırtını koltuğa dayamış votkasını yudumlamaya devam ediyordu.

Bir kaç bardak daha votka içtik, bir kaç bardak daha tekila attık. Biralar tokuştu, ne kadar içtik bilmiyorum.

Kerem konuştu, adam ayakta zor duruyo aq. Ev sahibi olduğu için biraz sorumluluk hissediyo üzerinde galiba.

"Hadi lan içkilerinizi için de dışarı çıkalım."

Devvvvvaaaaaaaaaaaam

reserved

Kerem Fatih'in bulgaristandan getirdiği (Kaçak değil) votkayı açmakla meşguldu.

Ben Merve'ye onu ne kadar çok sevdiğimi söylemekle.

Fatih de müziklerle uğraşıyordu.

Ve sonunda o meşhur votka açıldı. Kerem bardakların yarısına kadar sek votkayı doldurunca tepkiler geldi.

"Oha dıbına koyim ölürüz lan?"

"Yok lan bir şey olmaz, bak vişne döküyorum diğer yarısına da öyle düşün :D"

"Mantığını gibiyim"

Tokuşturduk bardakları. 300 ml'lik bardakta %50 votka oranlı votka vişne fondip yapacağız.

Hadi bakalım.

Kerem ve ben tek dikişte içtik tüm bardağı.

Merve ve Fatih anca yarısına gelebilmişlerdi, o kadarı bile çarpmıştı heralde.

E ne yalan söyleyeyim, bende de bi kaç saniye ekran gitti.

Ayağa kalkıp şarjda olan telefonuma bakmaya, daha doğrusu kapatmaya gittim.

Bu gece hiçbir şey beni rahatsız edemez..

Kapattım telefonu, geri dönerken son gördüğüm şey Merve'nin bana uzaktan bir öpücük attığıydı.

Yarı yolda gözlerimin şalterleri gitti,

Vucudum beyinle ilişiğini kesip, channel 2'ye geçmişti,

O votka, her şeyi bitirmişti.

ilk shot zamanı, gecenin resmi başlangıcı.

"Beyleaaarrr" diye anırdım. Merve tip tip bakmaya başlayınca ekledim.

"ıı ve sevgilim * "

Bardağı havaya kaldırdım falan da ne diyeceğim aq? züt gibi kaldım..

"gibtir edin konuşmayı, iyiki beraberiz lan !" diye toparlamaya çalıştım.

"Hoağağağaeğaeğ" bardakları tokuşturup attık ilk shotu.

Ben limon yerine Merve'nin dudaklara gömüldüm.

Tekila acısından yanmış iki dil, çareyi birbirlerinde arıyor...

"Huop kardeşim olan var olmayan var şimdi :D" dedi Fatih.

"Kardeşim siz de Kerem'le artık napalım sdfdfs"

"sdsahgsa"

Muhabbetler, muhabbetler...

Arada atılan kaçamak öpücükler...

"Bu geceyi unutmayın ulan"lar...

Kanımızda oranı gitgide artan alkol...

5 shotu devirmiştik.