Saat 7 ye Adamı ara diye alarm kurulmuştu. Adam diye birini tanımıyordum. Rehbere girdim ve adam diye birini gördüm. Aramaya korktum ve günaydın diye mesaj attım. Günaydın,ayılmışsın yazdı. Eveet dedim. Seni tanımıyorum değil mi ? diye tekrar yazdım. Tanıyacaksın saat 16:00 da ÇK mekanda dedi.ÇK mekana daha önce hiç gitmemiştim ve nasıl gidileceğini bile bilmiyordum.X şehirdeki misafirlik gibi bir zamandı bu.Neysa taksiye binip ÇK mekan diyecek ve gidicektim.Ama apartmandan çıktığım da ortası FNB(fenerbahçe algılamıştım ama anne babasının baş harfi ve soyisimlerinin başharifymiş)plakalı bir araç gördüm. içinden yakışıklı mı yakışıklı kibar mı kibar bir bey çıktı. Sanırım sizi yemeğe davet etmiştim dedi.(O tarihte giydiğim kahverengi elbisemi hala her yıl giyerim.)Sanırım dedim güldüm. Kapımı açtı, bindim.Slowtürk dinliyordu. Araba mı kiraladın diye sordum daha önce arabası olan biriyle yemeğe çıkmamamıştım.Ne kadar kabaydım.Ne bileyim ben. Kndimi de hep böyle sevdim. Hayır dedi bu babamın arabası benim arabam istanbul'da.istanbul'da üniversite okuyordu. Koç'da.Daha önce bu kadar durumu iyi olan bir erkek arkadaşımda olmamıştı.Ama ben herzamanki yapatpa olmaya devam ettim. Yemek diye çıktık o sprite içti ben nescafe. Utanırım ben öyle yemek yiyemem. Zaten normalde de iki üç günde bir yemek yerim. Yaklaşık 10 gün kadar görüştük ama sevgili olmadık. Birbirimize canım falan diyorduk.Ki canım kelimesinin benim için önemli olduğu hatta bu yüzden hayaatta en çok sevdiğim kişiye canımdan can dediğimi bilirdi. Benle ilgili bir çok şeyi biliyordu. Daha sonra yaz okulu için istanbul'a döndü.Bir ay kalacaktı. Ağustos 1 doğum günüdür adamın.Ben bu sıra B takU diye bir çocukla tanıştım. Beraber kafeye gider öpüşürdük falan. Dediğim gibi adam sevgilim değildi.Ve ablam sayesinde istanbul'da ne yaptığını bilirdim. Ablam buna sakın kapılma baba parası yiyen her gün başka panpişleri(panpiş yeni çıkmıştı o dönem)olan bir çocuk demişti. Hatta bana fotoğraflar atardı. Ağustos 1 de doğum günü için gelecekti ve beraber kutlayacaktık. Zengin bir ailesi vardı ama istediği herşeyi vermiyordu ona. Bende ona bir defter yazdım. Tanıştığımız günden beri günden güne ona ne hissettiğime dair.B takU ylada 1 ağustosa iki kafta kala konuşmamaya başlamıştım.Ona adam diye biri daha olduğunu ve onu daha hoş bulduğumu söylemiştim.Bu B takU adamı bulmuş. Gelmeden önce aramış. Yediğimiz her yemeği içtiğimiz her kahveyi anlatmış.Bir de öpüşmelerimizi. Adam çok sahiplenmiş beni sebebini bilmediğim bir sebepten.Çünkü istanbul'da gayet iyiydi. Aklına geldiğimi bile düşünmemiştim. Günlerden oldu 1 ağustos (hala canım yanar o tarihte)Geldi beni yemeğe zütürmek istediğini söyledi. Senin doğum günün dedim olsun jest benden dedi. Tamam dedim. Beni bir otele zütürdü. Otelin dış kaba yapısında baş harflerimiz yanıyordu. Güzel bir yemek yedik. Seninle bir şey konuşmak istiyorum dedi. Tabii dedim. Bakire olmadığını biliyorum dedi. Bakireyim dedim çünkü daha önce ilk geceden sonra kimseyle olmamıştım ben ve bilmesi imkansızdı. Sonra yeşille olan facebook da ki mesajlarımı gördüğünü bakire olmadığımı ama kimseyle olmadığımı da bildiğini söyledi.Şok olmuştum aslında o zamanlar bunun karşıma çıkacağını bile düşünmüyordum.Çünkü kolay kolay birinin elini tutan bir kız bile değildim. Bakire olmama rağmen. Yani kimse öğrenmezdi bence.BiR GÜN AŞIK OLANA KADAR.

iki gün sonra kendisi gelip benden özür diledi çünkü ne bir mesaj atmıştım ne de aramıştım. Sadece herşeyimi gözetleyeceğini söylemişti. Kabul etmiştim.Bu arada bu çocuk söylediğim gibi zengin bir binti. Yani bulunduğumuz bölgede beş parmakla sayılacak cinsten zengin. Neyse ilişkimiz devam etmişti.Bu sırada ben üniversiteye başladım ama kapımda parayla bekleyen adamlar falan olurdu. ilişkimizin ilk altı ayı o koç ta okumaya devam etmişti. Gerek bana güvensizliği(ki üniversitede kız arkadaşım bile yoktu)gerek babasının sağlık sorunları.. Benim okumamı isatediği şehre geldi. Babası hacı bir adamdı ama içmeyi bana bu bin öğretti.Şöyle ki istanbul da okuduğu süre boyunca iki haftada bir yanına giderdim. Beş-altı gün kadar kalırdım. Deliler gibi içer GARiPÇE de kahvaltı ederdik.(sarıyerde otururdu okuluna yakın olduğu için)Garipçe de artık kahvaltı edilecek yerler yokmuş sanırım. Neyse bu adam viskiyi çok içerdi ve ben dayanamazdım ama sevgilsii olduğum için eşlik etmek istiyordum. Zaten istanbuldaydı ve içebilecek bir çok kız yerine beni seçmişti tonlarca uçak parası ve mekan parası harcamak uğruna. Uçak biletlerim de hala durur beyler.Gel gelelim içerdim midem dolardı dayanamazdım. Lavabo diye kalkar kusardım ve eşlik etmek zorunda hissettiğim için oturup geri içerdim. işte böyle böyle ben içmeyi kusa kusa öğrendim.Şuan dünyaları içirin kusmam mesela..Her yanına gittiğimde beni farklı farklı anı diye biriktireceğim yerlere zütürürdü.Ve her gittiğim de muhakkak ev günü yapardık(bunu ben isterdim dışarı çıktıkça para harcıyorduk ve rahatsız oluyordum.)O sadece ev günü sanardı. Onun için evde yabancı dizi izleyip pizza söyleyip sevişmek güzeldi.Bir saat içerisinde altı kez seviştiğimizi biliyorum.Çünkü özlüyorduk. ilişkjimiz altı ay böyle git geller ile geçti. Dediğim gibi sonra okulu o şehre aldı. Burada zaten bir evim vardı. Bana iki ev kirası vermeyelim beraber bir ev tutalım dedi. Tutmak istediği ev o zaman ödediğim evin üç katı bir fiyattaydı. Tamam dedim yine de.Allah var değil kira ödetmek bulaşık bile yıkatmadı canın istemiyorsa çöpe at derdi. Benim param olmazdı çünkü paralarımın yattığı kartlarda ondaydı. Beni her gün derse bırakır her gün alırdı.Bir tek kız arkadaşım bile olamazdı. Tüm ders programımı bilirdi. Beni çok fazla sıkardı beyler bu adam.Ama yine de sıkılmış olsam da boğulmuş olsam da sevdim.Bir gün izmir e yaz tatili için dönmüştüm sadece yirmi gün kalacaktım. Aramız çok iyidi hatta 31 temmuz da dönecektim. Biletim bile hazırdı. Söylemiştim ya bu adamın doğum günü 1 ağustos.Ama bana fazla kötü davranmaya başlamıştı. Ablamın sınıf arkadaşının doğum günündeydik aileler vardı öyle bir doğum günü ama alsancaktaydık.Bu onun için yeterliydi. Saat 12 yi geçtiğinde eve gidersem onu aramamam gerektiğini söyledi. Annemleydim ya ablamla bir erkek arkadaşımla bile değil. Tamam dedim annemi ve ablamı masada bırakıp eve gittim. Aradım geldim demek için açmadı.O ışıklı ootel muhabbeti var ya onu başka bir kıza yapıyormuş o sıra ondan açmamış. Bunu sonradan öğrendim.Ama ben söz vermiştim yine de bu adamın doğum gününe gidicek iki gündür heyecandan yemediğim yemek yerine doğum günü pastasını yiyecek ve mangodan aldığım yeni gri sarı elbisemi giyecektim.Öyle de oldu.

Bu arada izmir taBu arada izmir tatilimden önce onunla Antalyadaydık güzel bir hafta geçirmiştik. Hayatımda gördüğüm en kibar ve en romantik erkektir kendisi. Neyse doğum günü için döndüğümde bu arada bir yıl oluyordu biz çıkalı. Yine aynı tarih geçen yıl parkta BtakU ile beraber geldiği tarih. Beyler bu adam çok kincidir o gün öğrendim. Aldı beni havaalanından eve gittik eşyalarımı bıraktık. Biraz da seviştik.Ama farklıydı kızlar hissedeer demiycem varsa sözlükte kız bilirler abi hissederler.O telefon saklamalar falan. Neyse dediğim gibi iki gündür yemek yemiyordum. Heyecanlıydım çünkü uzun süredir bu kadar ayrı kalmamıştık.Bir cafeye gittik. Yemeklerimiz gelmeden ayrılmak istediğini söyledi. Neden diye sordum bi sebebi yok sadece sürekli birilerine mesaj atıp herşeyi haber vermekten sıkıldım eğer biriyle olucaksam bu yine sen olursun demişti. Başka biri mi var diye ısrarla sordum hayır dedi. Tamam eve gitmek istiyorum dedim.Bu sırada evimi ayıırdım ama çok uzağa değil onun penceresini görebildiğim bir yere.Bi gün bı kız arkadaşım aradı yapatapa bişi sorucam adamla hala çıkıyor musun ? dedi hayır neden ki dedim bir kızla gördüm xxx alışveriş merkezinde dedi. Hadi ya dedim. Kısmet dedim kapattım e ben durur muyum aradım adamı şerefsiz hani başka biri yoktu senin için gelmiştim şöyle böyle e canım yanıyordu. Sadece güldü aptal mısın dedi? yanımdaki kuzenim yapatpa kıçını kır evde otur dedi. Yüreğime su seerpilmişti ama yinede bir ateş içimde kızla buluşayım dedim. Beni arayan kızla. Tamam dedi. Tüm kuzenlerinin fotoğraflarını gösterdim ve hayır bunlar değildi dedi. Teşekkür ettim eve gidiyorodum. Dediğim gibi camı cdıbını görür. Işığı yanıyordu ve ayrıldığımız için erkek arkadaşlarıyla içtiğini düşündüm.Bir kaç parça eşyam vardı alayım bari dedim. Giderken aradım açmadı en son telefonunu kapattı. Neyse dedim tüm bina beni bilir tanırdı zaten. Zemin kattan birine dış kapıyı açtırdım.6.kata çıktım bizim evimizdi eşyalarını beraber sırtımızda taşıdığımız temizliğini yaptığım bira şişelerini biiriktirdiğim teras katlı bir ev.Kapıyı çaldım açtı.Üstümde süt rengi bir pantalon bej rengi bir bluz kahverengi çanta ve topuklularım vardı.(Bu arada annem ve ablam ayrıldığımızı bilmiyordu çünkü ben bu çocuğu pek savunurdum hala ona bir şey demeleri zoruma giderdi, söylememiştim.)Kapıyı açtı ne istiyorsun dedi. içeri giricek gibi yaptım eşyalarımı alacaktım zaten bir kaç parça bir şey dedim. Alamazsın dedi ve o sırada masanın üstünde küpeler gördüm. Eşyalarını bir bir taşıdığımız neredeyse bir yıl beraber kaldığımız hatta hala içinde eşyalarım olan evde benim adamım başkasıylaydı. Kapıyı kapattı. Hıçkırarak annemi aradım anne ne olur gel diye.Şuan da o anı hatırladım ve inan ki ağlıyorum. Böyle bir acı yok beyler. Tarifi de yok o yüzden bunu yazamam. Oturdum sokağın ortasına o topuklu ayakkabıları olan cici kız halimle hıçkıra hıçkıra ağladım.Üzüldüm ya.Çünkü ona sormuştum ama hayır başkası yok demişti. Oysa bundan doğal bir şey mi vardı ki hep beni sevecek değildi ya..

Mesaj sonrası beni hemen aradı. Açtım bana çok iyi bir sevgilimi olduğumu asla kimsenin ben gibi olamayacağını söyledi, ağlıyordu.Belli ki çok içmiş. Görüşmek istediğini söyledi. Görüşmek istemediğimi söyledim.O gece ne yaşadığını daha bu yıl öğrendim. Bahsettiğim zaman Ağustos 2012.Beni aldattı olarak nitelendirdiğim kızla bir ay kadar çıktı.Bu bir ay boyunca sürekli telefonda görüştük.Çoğu kez kapıma geldi. Benim onu affedeceğime dair bir ışığı olsaydı kızdan ayrılacaktı ama bende o ışığı görmeden kızdan da ayrılmıyordu.Bu süre içinde sürekli içtim.Bir gün beni aradığında adet olmadığımı söyledim. Bana geldi şu eczaneden dört beş liraya aldığımız testlerden yaptık. Sonuç negatifti Antalya tatili sırasında regl olmamak için geciktirici kullanmıştım, ondan olduğunu düşündük. Onun doğum günü için gelmiştim ve ayrılmıştık. Zaten yaz mevsiminde de izmir e dönmek daha mantıklıydı. Bende izmir'e döndüm. Günlerdir yemek yiyemiyordum. Lahmacunu çok severim gittiğimde annem lahmacun söyledi.Ama öğürmekten yiyemedim, midem bulanıyordu. Annem ne oldu dedi önceki gece çok içtiğimi, buzlu içtiğimi sanırım midemi üşüttüğümü söyledim.Çünkü lahmacunu ne olursa olsun yerdim.Öyle olunca adamı aradım.Ben sanırım hamileyim dedim. Güldü test yapmıştık yapatpa kimdense git ona söyle dedi.Çok üzüldüm.Çünkü başkasıyla hiç olmamıştım. Telefonu kapattım. izmir'de oldukça güzel bir on gün geçirdim. Daha sonra numaramı hatta telefonumu bile değiştirdim. Kıyafetlerimin hepsini attım, yenilerini aldım. Herşey yeni olsun istiyordum. Annem ve ablam bu zamanda bana çok destek oldular. istediğim herşey de yapılıyordu. Neyse adam beni aramış ve ulaşamamış. Ablamı aramıış. Ablam işte olduğunu yanında olmadığımı akşam beşten sonra aramasını söylemiş.O zamana kadar altı kez aramış.Eve geldiğin de ablam telefonda olduğunu, konuşmak istediğini söyledi. Konuşmak istemediğimi arkadaşlarımla çıkmak için hazırlandığımı söylemesini istedim.Ama uyuyordum bir planım falan da yoktu.Bu adam çok değişik biridir. Annem,ablam veya ben herhangi bir şey söylememiş olmama rağmen uçak saatimi ne zaman o x şehirde olacağımı herşeyi öğrenmişti.Ve x şehrine döndüğümde evimin önünde bekliyordu. Biraz konuşmak istediğini söyledi. Olur dedim. Bana çıktık.Ben lavabodan öğürmekten çıkamıyordum. Bunu gördü tekrar test yapmamızı istermisin dedi. Yeni aklına geldi ama iyi olur dedim.3 tane daha test aldık ve hepsinde pozitif çıktı. Saat geç olduğu için acile gidip kan testi yaptırdık ve yine pozitif çıktı. Testte garip garip numaralar yazar o numaralardan bebeğin ne kadarlık olduğu anlaşılır. Doktor bir aylık olduğunu söyleyip adamı tebrik etti. Adamın yüzündeki o ifadeyi hala unutamam. Yarın için randevu aldık ve beni eve bıraktı. Ertesi gün üniversitenin sporla alakalı bir şenliğinde görevliydim.Şenlikten beni erken alıcak, doktora gidicektik. Saat üç gibi beni aldı. Hastaneye gittik. Ultrason falan bayan doktora aldırmak istediğimizi söyledik.Şaka mı yapıyorsunuz bu bebekler 3 aylık yasal değil alamayız. Ayrıca elleri ayakları çıkmış bunların dedi.iki bebek mi ? Bir değil iki tanelerdi.

O beni aldatmıştı ve bu sefer ben ona güvenmeyecek o bana güvenecekti.Haftada iki üç güzel romantik yemeklere zütürülür ufak ufak hediyeler alırdım.Hatta biri o kadar ufaktı ki ona tektaş adını vermişlerdi.Yılbaşına az vardı yılbaşı hediyem olduğunu söyledi.Teşekkür ettim ve taktım.Çok güzeldi gerçekten.Ama uzun zaman sonra onun yokluğunda bıraktığı boşluğu bu denli ilgi göstererek doldurmasından güzel değildi hiçbir şey.Sonra daha çok sevdim.Sonra daha çok.Yılbaşının ve doğum günümün yaklaştığını ne yapmak istediğimi sordu.Yılbaşında evde olmak istiyordum.Öyle herkesin sokağa çıkıp içip içip sarhoş olduğu zamanlarda sevgilimle dışarda olmaktan hoşlanmayan biriyim ben.O da bana bir kaç arkadaşından oluşan grubunun bir otelde beraber olacağını bizimde orada olmamızı istediğini söyledi.Ya sevmiyordum ama onu nasıl kırabilirdim ki hem çok da heveslenmişti.Sadece abartmadan içeceğimize ve herkesten erken döneceğimize söz verirsen diyerek kabul ettim.Adam kavgacı bi tiptir sadece garanti istiyordum yani.Tamam dedi söz.Gittik güzel bir yılbaşı geçirmiştik.Bu ikinci yılbaşımızdı bizim.Eve döndüğümüzde doğum günümde ne yapmak istediğimi sordu.Bilmem her hafta yediğimiz tarzda bir yemek yiyebileceğimizi söyledim.Doğum günüm olduğunu öyle olmasını istemediğini yemek yiyeceğimizi ama eyfel kulesinde yemek istediğini söyledi.Yani bana parise gidelim diyordu.Ona çok masraflı olacağını abartmamasını sarhoş olduğunu söyledim.içeri gitti bana biletlerimizi getirdi.Bir tur satın almıştı bile.Zaten bana söylemeden önce düşünmüştü bile.Doğum günü zamanım finallerime denk geldiği için biraz ertelemek zorunda kaldık.Doğum günümde de annem yemeğe çıkarmıştı bizi.Aldığı tur lüksemburg-brüksel-amsterdam-köln ve parisi kapsıyordu.Bir haftalık bir turdu.Harika bir hafta geçirdim.Brüksel de brugge diye bir kasabaya uğradık ve orası bira cennetiydi.(ben birayı çok severim) http://www.imgim.com/2330incio9196167.png
Vişneden karamele kadaar her türlü birayı içip sarhoş olup,seviştik.Lüksemburg çok soğuk bir yerdi fazlaca dolaşmadık ama eğlendik.Amsterdam da sabaha kadar ot içip(daha önce beraber hiç ot içmemiştik)güldük,yemek yedik,kumarhanelere gittik ve seviştik.Köln de festivallere katılıp bolca alışveriş yaptık.Pariste muhteşem mankenleri izleyip,gittiğimizde denk gelen çalınan bir tarihi esere güldük,Alışveriş merkezlerinde birbirimizin suratına bira fırlattık,disneyland a gittik,değişik yemeklerin tadına baktık.Eyfel kulesinde romantik bir akşam yemeği yedik.
http://www.imgim.com/6324inciy7685212.png
http://www.imgim.com/4831incin9416245.png
http://www.imgim.com/771incii5966365.png
Bana evlenme teklifi edip daha büyük bir yüzük verdi.