-
34.
0reeezasdasdaz
-
33.
0Rezzers
-
32.
0Erkeğin huursu kelimesini Tsigalko'dan sonra ilk defa burada duyuyorum helal lan bin , böyle devam
-
31.
0Devam et pic naz yapma.
Seri at partları -
30.
0Eğer kız arapsa herkes giber çünkü cariye olur ve herkes mehrini verir xd
-
-
1.
0hah...
-
1.
-
29.
+1Rez amk
-
28.
+19 -1Sabah dudaklarımdaki ıslaklıkla uyandım. Duyguydu bu, uyanmış ve dün yediği haltları hatırlamış, gönlümü almaya çalışıyordu. ilk defa içen birisini bu zımbırtı çarpar beyler.. ben kırgın değildim.
Öpücüklerine karşılık verdim. Kulaklarımı emerken bana “tüm dövmelerimi görmeye hazır mısın?”
Hatundaki kalite gerçekten cikste belli oluyor. Varoşta büyüdüysen ve gibtiğin kız, kadın yine varoştansa, Allah ne verdiyse gibiyorsun. Yatıyor altına, yada domalıyor. Karı güzelse yine ne ala.. Değilse nasip diyorsun.. O ana kadar jartiyeri sadece ferreda izlemiş olan ben, kapıda duyguyu siyah jartiyerler içinde görünce donakaldım. Nutkum tutuldu. Onu koltukta izlerken, evet bir dövme sağ baldırında var, çiçek resmi.. Bir dövme belinde var, büyükçe bir dövme, tribal şekillerden oluşuyor, küçük bir dövme sol memesinin üstünde görebiliyordum. 4. Dövme yok.
+ 4. Dövme nerde ?
- Onu da kendin bul * -
-
1.
0Seri bin serii
-
2.
0hızlı yaz adamım
-
3.
0Devam zumqa
-
4.
+12Yarraginda galiba dovme
-
5.
0Hadi aq yaz
diğerleri 3 -
1.
-
27.
+11 -2Duygu’nun evi Lara’da, Antalya’nın en lüks mevkisi, harika bir dairede oturuyor. Her ne kadar hazırladığı yemek evi ve kendisi kadar mükemmel olmasa da, emek verip yapmış, sanki 40 yıllık ev hanımı.. Büyük bir özenle kuruyor masayı, yüzünde salak bir mutluluk. Ben ise esrar sarıyorum. Bu arada yukarıda bahsetmeyi atladım, dertleşmelerimiz esnasında yediğim tüm haltları da biliyor..
Günün menüsü, ton balıklı kaşarlı makarna. Yanında üzüm suyu (midesini gibtiğim) Yemekleri yedikten sonra balkona çıktık. Deniz manzaralı.. Püüüüüü.. Yaktım cigaralığı… Duygu doğal olarak daha önce hiç içmemiş. Denesem mi ? dedi. Nasıl olsa evdeyiz, al ne olacak ? dedim. Denedi. Tam çekmesi gerektiği gibi çekemedi tabi, ama 2. Ve 3. Denemeden sonra başardı. 2. Cigaralığımızı da içtik, ben Duygu’yu gibeceğim anı beklerken, hayatımın en iğrenç 2 saatini yaşayacağımı nerden bilebilirdim..
Duygu birden bana bağırmaya başladı. “Allah belanızı versin, hepiniz aynısınız”
+ Kızım bağırma dur ne diyorsun ?
- Ne bağırmayacağım ya ? Niye geldin sanki buraya ? Beni becermekten başka bir derdin varmı senin ?
+ Sen beni davet etmeni mi kızım ? Ne zamandır görüşüyoruz, böyle bir meyil gördün mü bende ?
- Defol git evimden, defol !! Öldüreceğim kendimi..
O an fark ettim ki tribe girmişti ve o güçlü duran ve geçmişte yaşadıklarını sindirebilen bu kadının bilinç altı çektiği dumanlarla birlikte dışa vurmuştu. Her cümlesi o kadar gerçekti ki o akşam her şeyi yapabilirdi. Omzuma sırtladım bunu, yatak odasına zütürdüm ve dedim ki “ şimdi uyuyorsun “
+ Defol evimden !
- Sen uyumadan hiçbir yere gitmiyorum. Sen uyuyorsun ve ben gidiyorum.
Bana şuan hatırlayamadığım bir sürü küfür ettikten sonra uyuyakaldı. Saat epey geç olmuştu, eve gitmedim. Kendime, beynime söve söve gidip salonda uyudum.. -
26.
+12Hayatımda düzgün giden ve beni biraz olsun mutlu eden 3 olay vardı. Birincisi iş yerinde henüz kimseyle kavga etmemiş ve kovulmamış ve paramı düzenli olarak alabiliyordum. ikincisi ise Duygu ile epey yakınlaşmış, ilişkimizin boyutları derinleşmişti. Onunla dertleşebiliyordum ve bu çok hoşuma gidiyordu. Hayatımda ilk defa kendimi bir kadına açıyor, yaşadığım bu problemleri anlatabilir, beni dinlediği için mutlu oluyordum. Bir gün akşam yemeğine beni evine davet etti. “Çocuk annesinde, almam bu akşam, mesai var derim.” Muazzam bir fikir..
-
-
1.
+200
Evine yemeğe davet etmesi beni bir hayli heycanlandirmiştı. O gece bır seyler olacağına adım gibi emindim. En güzel kiyafetlerimi giyip evden çıktım. Evi çok uzak değildi Duygu'nun. Yol üstünde bir şişe beyaz şarap alıp evinin yolunu tuttum. Duygu'nun durumu iyiydi beyler, rezidansta oturuyordu. Kendimi onun yanında biraz ezilmiş hissediyordum . Kapıyı çaldım ve Duygu kapıyı açtı. Üstünde kırmızı mini bir elbise, saçlarını toplamış ve hafif makyaj yapmıştı. Böyle bir güzelliği hayatım boyunca görmemiştim. ilkay ile ilk birlikte olduğum gece gibi hissediyordum. Eve adımımı atar atmaz biri sert bir cisimle kafama vurdu. Gözümü açtığımda 2 zenci ağzıma veriyor duygu da takma yarakla gibiyordu beni. -
2.
+6 -1bir hikaye okurken en sevdiğim olay bu tip entryler oluyor. eline sağlık birebir @1 in üslubuyla yazmışsın.
-
1.
-
25.
+12Abimle girdiğim bu hayat mücadelesinde ondan çok kazanır olmuştum, ama atladığım bir şey vardı. O hala akşam yemeğinde evde, ben ise her boş zamanımda bir yerlerdeydim. Babamı 2-3 gün hiç görmediğimi hatırlıyorum. Tabi doğal olarak bu sorun oluyordu… Annem çok söylenirdi, babam ise kısa ve öz.
- zütünü mü gibtiriyor bu dıbına koduğumun dölü ne yapıyor bunca zaman dışarıda anlamıyorum ki ?
- Anasını gibtiğim evin yolunu buldun mu sonunda ?
- Aç mısın it oğlu it ?
Tüm küfürler bir şekilde garip anneme gidiyordu ama yine de koyuyordu insana.. Artık benimle ilgili babamın küfürsüz bir cümlesi neredeyse yoktu. Bazen komşuların yanında falan da denk gelince yine aynı tavır..
+ Ooo Mehmet amca nasılsın? Hoş geldin..
- Servisi kaçıracaksın it, gibtir git çabuk..
Hepsinden nefret ediyordum.
+ Aman diyim sevmeyin beni haa, sevgili biricik oğlunuz yeter size.
- Lan adam oldun da biz mi sevmedik seni it ?
+ Bu eve bir tane adam yeter. -
24.
0de hadi versin oç
-
23.
+12 -1Bir gün Duygu bana dışarı çıkalım mı dedi..
- Senin teklif edeceğin yok *
+ Ben de senden bekliyordum *
- Tabi ki benim centilmen olmam gerekiyor zaten..
+ Sende centilwomen ol.
Yukarıdaki şakamsı şey her ne kadar ortamda bir soğukluk yaratsa da off günümüzde sözleştik bir akşam yemeği için..
Yemek için mekan seçini ona bıraktım. Kaleiçinde yatlimanında bir mekan söyledi. Güzel seçim. Orada buluştuk. Yemeklerimizi söyledik, içki olarak sodalı beyaz şarap istedi. içerisinde limon parçası falan. O ana kadar bira, rakı, esrardan başka bir şey içmemiş ben, belki de ilk defa mantıklı düşünerek rakı falan istemedim.. Aynısından lütfen..
Hayatımda içtiğim en keyifli içkiydi beyler. Bir yaz akşamı yatlimanına girip çıkan tekneler, denizin kokusu ve etrafta gezinen turistler, kadeh tokuşturup içtiğimiz beyaz şarap (iyi bir ortamda güzel tercih beyler tavsiye ederim) Bana bakarken Duygu’nun gözlerinin için gülüyor. Yemeğe askılı beyaz yazlık bir bluz, dar bir kot pantolonla gelmiş. O an ilk defa omzundaki tavşan dövmesini fark ettim.
+ Güzel dövme.. Playgirl Türkiye şubesi mi ? xDxDxD
Bu espriye bir kadın gülüyorsa, sizden hoşlanıyor demektir. Ben kadın olsam böyle espri yapan birisinden olabildiğince uzağa kaçarım.
- Haha:D Hayır tabi ki.. en sevdiğim hayvan tavşan.. 4 tane daha dövmem var..
+ Tavşan da sevilir he.. En sevişken hayvan biliyorsun dimi ? xD Bu arada kalan 4 dövme nerde merak ettim he..
- Evet biliyorum * Belki görürsün birgün..
O an hissettiğim bir şey vardı beyler. Bu kız bana verecek ve bu sıradan bir verme gibi de olmayacak.. Ama beraber zaman geçirmekten o kadar keyif alıyordum ki, belki de ilk defa bir çuval incir hijyenik şekilde bekliyordu.. Tabi ki ilk geceden vermedi.. Bu kızların ilk buluşmayla ilgili takıntıları var. ilkgün verince kendilerini basit, sıradan hissediyorlar sanırım.. 2-3 ten sonra verince zor ve uniqe oluyorlar.. Yemek sonrası evine bıraktım ve gece 02:00 gibi eve vardım.. -
-
1.
+1devam hikaye güzel
-
2.
+2Rez, ciksi bol kat
-
1.
-
22.
+13O kadar kaba davranışlarımdan sonra, duygudan böylesi bir yakınlık beklemiyordum. Daha doğrusu hiçbirisinden beklemiyordum. Çünkü sırf bir tanesini düşürüp gibebilmek için maymun olmuştu hemcinslerim. O günkü o kısa ve samimi konuşmadan sonra, Duygu’yla konuşmalarımız sıklaştı. Molalarda, aralarda hep gözümüz birbirimizi arıyor, çay sigara muhabbetin dibine vuruyorduk. Zengin sayılabilecek bir ailenin kızı, iyi eğitim görmüş, kültürlü bende ne buluyordu anlamıyorum, ancak onunlayken canımı sıkacak bir muhabbet dönmüyordu. Ne hayatlar var, bana hikayesini de anlattı. Aşk uğruna tüm hayatını nasıl kararttığını, babasının birikmiş 200.000 TL sini eski kocasına nasıl kaptırdığını, yetmezmiş gibi öz kuzeniyle yatakta bastığını, bunun üzerine boşandıklarını… Tüm bunlara rağmen hala güçlü duruyordu. Ailesiyle de arası bozulmuş bu olay yüzünden. Ama dimdikti.. Hala gülebiliyordu. Her ne kadar gülümsemesini altında bir hüzün sezinlense de..
-
21.
+11 -1Hayatımda çok aşık oldum beyler ben. Gerçekten aşk ama, kaçamakları gibişleri söylemiyorum. Her defasında o aşk acısını iliklerime kadar hissettim, özledim, ağladım, ağlattım. Aynı anda 2 kadına aşık olduğumu da hatırlıyorum, ama gerçekten ikisine de aşıktım. Ne yapabilirim ? Sanırım erkeğin huursu dedikleri bu olsa gerek.
Birgün 22:00 – 06:00 vardiyasında çalışırken, 05:00’de işim bitti. Merkez binada ortak kullanılan alan geceleri hep boş olurdu. Uçak sayısı az olduğu için, vardiyadaki çalışan sayısı da azdı. O bir saat orada dinlenmeye başladım.. Uyuyakalmışım.. 3 lü deri koltukta uzanıyordum, koltuğun hışırtısıyla uyandım, ama oda karanlık gözlerimi açtığımı fark etmemiştir.. Bacaklarımın olduğu kısma oturan grubun en güzel kızlarından Duyguydu. 1.83 boyunda bir afet. 29 yaşında, çok zayıf değil, balık etli de sayılmaz, ama o hatunun bacaklarına bile roman yazılabilir. 1 evlilik yapmış, dul, bir kız çocuğu vardı. Saçlarımı okşamaya başladı, beni uyuyorum sanıyor.. Bir anlam veremedim başlarda. Kaşlarımı falan seviyor.. Hafif mırıldanıp uyanır gibi yaptım, çekmedi elini. Karanlık ortamda uzun süre kalınca nesneleri seçebilir hale gelirsiniz, yüzünü görebiliyordum.
+ Servis zamanı geliyor tatlım, kalk hadi.
Bismillahirrahmanirrahim. Kalktım, yarım saat uyumanın verdiği yavşak bir ifadeyle yürüyorum arkadasından. Adımlarını yavaşlattı, yan yana geldik.
+ iyi misin ?
- Şey.. evet. Teşekkür ederim.. Yani uyandırdığın için.
+ ne demek.. bu saatler insanı mahvediyor ya… Burcu sürekli tedirgin (kızı)
- Kim bakıyor ona işteyken ?
+ Anneme bırakıyorum.
- Zor olmalı.
+ Aslında zor biliyor musun.. Yani kafam çok karışık.. Neyse ya senin de canını sıkmayayım..
- Ne sıkması saçmalama.. Yapabileceğim bir şey olursa söylemen yeter.. -
-
1.
+3 -1Ulan ne kadar güzel gidiyordu hikaye yine bir gibiş çıktı başımıza
-
1.
-
20.
+12Antalya havamında çalıştığım dönem, hayatımın en ilginç dönemlerinden birisiydi. 18 yaşında memur olmuştum ve o dönem net 1.500 tl maaş alıyordum. Yapılan fazla mesai ödemeleriyle çoğu ay 2.000 tl yi buluyordu ki bu asgari ücretin neredeyse 3 katıydı. Çelebi on binlerce çalışanı olan kurumsal bir şirket, maaş almama korkusu yok, patron dövme korkusu yoktu. Sadece mesai saatleri çok değişkendi, ancak o yaşlarda zor gelmiyordu insana. işe yeni alınan 17 kişiydik, bunun 10-11 tanesi kadındı, erkekler azınlıktaydı. O grupta Murat dışında hiçbir erkeği sevmedim. Konuşmaları, hal ve tavırları kırıktı. Kırıta kırıta konuşup, kızlara ayollu mayollu şakalar yapıyorlardı ki bu benim gözümde muallaklikti. Onların bu ilgileri kadınların elbetteki hoşlarına gidiyor, ama zütlerini de kaldırıyordu. Bu bende istemsizce kadınlara karşı cephe almama neden oldu. Hepsine soğuk ve kaba davranıyordum. Nereden bilebilirdim bu kabalağın onların bir kısmını cezp edeceğini ve içlerinden 2 tanesini düzenli giber hale geleceğimi. Gruptaki kadınların tamamı kaliteydi bunu kesinlikle söyleyebilirim. Erkekler de ise 1.85 boyun altında kimse yoktu. “Bize sürekli, siz vitrinsiniz, giyim kuşam, traşlarınız, makyajlarınız sürekli ekgibsiz olmalı”
-
19.
+15ilk 2 hafta oryantasyon ve eğitimlerle geçti. Sonraki 2 hafta ise pasaport eğitimi verildi. Yine o yıllarda eğer bir yolcu sahte pasaportla kontrolü geçerse, bunun tüm sorumluluğu yolcu hizmetleri memurundaydı, pasaport polisinde değil. Bu sebeple 2 farklı sertifika alıncaya kadar pasaport eğitimi devam etti. Şimdiler de bu da değişmiş, artık tek sorumlu pasaport polisi.
-
18.
+20En son internet sitesinde bir iş ilanı gördüm. Çelevi Hava Servisi Antalya havalimanı dış hatlarda çalıştırmak üzere iyi derecede ingilizce bilen memur alımı yapacak. O yıllarda havalimanlarında yolcu hizmetlerine ( yani kontuardaki check-in işlemlerine ) gatelerdeki boarding card kontrollerini ve uçaklardaki operasyon memurlarını Çelebi ve Havaş sağlıyordu. Şimdilerde her havayolu şirketi kendisi istihdam ediyor. Hemen hazırlandım, bir sonraki gün gittim mülakata. Öncesinde yazılı ingilizce sınavı, sonrasında sözlü mülakat yapıldı. Sözlü mülakatın çoğunluğu da ingilizce yapılmıştı. Sanırım hayatımda yaptığım tek doğru şey ingilizceyi iyi öğrenmek olmuştu ve 2008’in mart ayında işe başlamıştım.
-
17.
0Rezzzzzzz
-
16.
0REZervasyon
-
15.
+20Tekrardan iş aramaya başladım. Bu sefer daha uzun sürdü bu arayışlarım, ama bulamadım. 2 ay kadar arkadaşlarımla aylak aylak gezdim. Çok para kazanıp, iş hayatına atılıp, abimden daha hayırlı evlat olma planları tabi tak oldu. O bin hala aynı yerde düzenli çalışıyor ve hayatında hiç dalgalanma yok. ABD ekonomisiyle Türkiye ekonomisi karşı karşıya. işin kötüsü bende hala saçma bir yenme dürtüsü ve inancı var.
-
-
1.
+1Rezervasyon
-
1.
başlık yok! burası bom boş!