-
126.
+3Eve gidip kapıyı anahtarla açtım. Kapının açılmasıyla Duygu\'nun koşa koşa gelmesi bir oldu.
- Aşkım nerdesin sen ya çok meraklandım. Ne oldu başına bişey mi geldi ?
+ Ya sorma şarjım bitti. Dün arkadaşlarla takılıyorduk, içkiyi çok kaçırmışım.. O halde salmadılar sokağa..
- Aşkım beni de tanıştırsan arkadaşlarınla ? Yada bize davet etsene onları, burada takılırsınız..
+ Ya ne yapacaksın tanışıp.. Ayrıca kaç tane bekar adam, ne işi var burada.
- Peki senin ne işin var bir sürü bekar adamla ?
+ Hesap mı soruyorsun banaaaa ???
Son cümlede ses tonum epey yüksekti, tüm komşuların duyduğuna emindim. Evet çirkefleşip tartışmayı bitirmiştim. Gidip duşa girdim ve yatağa geçip uzandım.
Tam uyumak üzerekeyken içeriden değişik sesler geliyordu. Odaya girdiğim zaman Duygu\'yu duvara dayanmış ağlarken buldum..Çok içten ağlıyordu ve yüzünde o acıyı görebiliyordum.
+ Zırlayıp durma!
O halde onu görünce sanırım teselli edeceğimi sandı. Ancak yine bağırmam onu epey yıkmıştı. Ağlaması ve hıçkırıkları arttı.
+ işte böyle yaptığın için içiyorum ben ! Diyip vurdum kapıyı çıktım. Bizim çocukları aradım, bir cafede buluştuk ve batak dönmeye başladık. Az zaman sonra telefonum çalıyor, arayan Duygu. Açmadım. Çağrı bitince kapattım telefonu.
Eve döndüğümde saat gece 01:00 civarıydı. Kapıyı açtım, Duygu orta koridorda oturmuş hala ağlıyor.. Beni görünce toparlandı, ayağa kalktı. Gözümün içine bakıyor.. Onu görmezden gelip yatak odasına geçtim. Bugün yaptığı hareketler beni kırmıştı ve üzmüştü. Ben o tavırları haketmemiştim, bu yüzden onunla konuşmuyordum.
Peşimden gelip odaya girdi. Yatakta yanıma uzandı. Hala gözümün içine bakıyordu. Ben ise hala görmezden geliyorum..
- Özür dilerim, sanırım fazla üstüne gittim aşkım..
+ Ne için özür dilediğini biliyor musun sen ? Laf olsun diye konuşma.
- Yok biliyorum, gerçekten biliyorum. Eğer sakinsen biraz konuşalım mı ?
+ Ne demek sakinsem ? Sinirli miyim ben ? Hem adamı delirtiyorsun, hemde sen sinirlisin imajı çiziyorsun.
- Tamam, özür dilerim. Hadi uyuyalım.. Sarılır mısın bana ?
+ Hayır.
- Aşkım lütfen.
Duygu\'ya sarıldım ve uyuduk. -
-
1.
+6Lan sırf bunu yazmak için girdim. Sen ne bencil ve düşüncesiz bi adamsın. Kadının sana bağlılığı ve sevgisi aşikar. Nasıl üzebildin bu kadar? Değer vermiyorsan getirtmeseydin yanına. Ilk ayrılıkta bıraksan belki zamanla düzelebilirdi. Hikayeni okuyorum ancak okudukça da benim sana karşı "sinir katsayılarım" artıyor. Vicdansız bin
-
-
1.
+2Kadina ayip etmis pic. Ev lazim diye cocuklu kariyi getirtmis taa konyaya sonrada aldatiyo tam erkek huursu harbiden
-
2.
+1Erkek huursu az kalır bunun yanında sırf çıkar için bir kadını kızıyla beraber ne hallere getirmiş pezo
-
1.
-
1.
-
127.
+3Gece uyandığımda kendimi Duygu'nun üstünde buldum. Bu özelliğimi yeni keşfediyordum. Rüyamda erotik şeyler görürsem, yanımdakine sarıyorum. Rüyada ne görüyorsam, yanımda yatana onu yapıyorum. Duygu hala uyuyordu, yüz üstu uzanmış, sağ bacağını midesine kadar çekmiş.. Gördüğüm bu manzara beni acayip azdırmıştı. Güzel bir gibiş bugün ki tartışmayı da unutturabilirdi.
Duygu'yu uyandırmadan kilodunu çıkardım. Önümde dolunay gibi bir züt ve Duygu'nun o muhteşem delikleri duruyordu. Bir bacağı midesine çekmiş, diğer bacağı düz uzanıyor. Düz uzattığı bacağının üstüne geçip, gibimi dıbına sürtmeye başladım. Amı kuruydu.. gibime tükürüp dıbının üstüne sürdüm, epey kayganlaşmıştı. Duygu'da sanırım rüya görüyordu. Yavaş yavaş gibimi yerleştirdim. Bu biraz acıtmış olacak ki gözlerini açtı.. Bir oh çekip, öyle bir "aşşşkımmm" dedi ki, askerden yeni gelmiş gibi gibmeye başladım. Ben Duygu'yu gibiyor, Duygu ise çığlık ve inlemeleri aarasında beni ne kadar sevdiğini sayıklayıp duruyordu.
"gib bebeğim, gib her yerimi gib. Yarın yokmuş gibi gib beni " -
-
1.
0OLUMMMM SENIN ANANI gibIM SENIN GIBI huur COCUKLARI KADINLARI DOVMUYOR MU ZATEN ANASINI gibTIMIN OGLU SENIN ANANI YERDEN YERE VURA VURA gibEYIM
-
1.
-
128.
+7Bu gibiş beni epey mutlu etmişti. Çünkü Duygu ne istiyorsam onu yapıyordu, hatta fazlasını yapıyordu. Yala dediğim de gibimle de kalmıyor, taşşaklarım, kasıklarım hatta züt deliğime kadar yalıyordu. O kadar kıllı bir zütü servet versem yalamam. Ama yarım saat devam et desem, yarım saat yalıyordu iyilik meleğim.
Sabaha çok mutlu uyandım. Sanırım Duygu'yu affetmiştim, yeniden onu sevdiğimi hissediyordum.
Fakülteye geçtim, dersliğe girince gözüme ilk Müge çarptı. Beni görünce o da bir toparlandı, yüzüne salak bir tebessüm aldı. Ben bu huuryu tamamen unutmuştum. Müge aslında kafa kızdı, hiç gibmemiş olsaydım, iyi arkadaş olabilirdik. Benim bu kızdan kurtulmam lazım.
Onu da görmezden gelerek yerime oturdum. Geldi yanıma oturdu.
+ Ne oluyor ?
- Hiç.
+ Ya hiç konuşmuyorsun benimle ?
- Bak Müge, olmaması gereken birşey yaptık. Bu duyulsun da istemiyorum. Ben bu sınıftan kimseyle çıkmayacağım. Bu ya aramızda kalacak ve unutacağız, yada ben seninle muhattap olmayacağım.
+ Ben evlenelim demiyorum sana. Takılalım işte. Arkadaş olarak takılalım, canımız isterse yatalım.
_ Yatmak yok. Tek kişiden duyarsam bunu seni pişman ederim.
Dersten sonra çocuklar beni yine çağırdı. işim var dedim, eve gidecektim. Duygu'yu tekrar gibmek istiyordum, bu bir muallaklik göstergesi mi bilmiyorum ama zütümün yalanması acayip haz vermişti. huur Müge işi biliyormuş..
Yol boyu yürürken Ecem bana eşlik ediyordu. Ne zaman karşıdan karşıya geçecek olsak, yada kaldırım kalabalıklaşsa direk koluma giriyordu. Ben de müsade ediyordum, yürürken dibinde yürüyor, dururken tam arkadasında duruyor, her fırsatta arkadan dayıyordum. O yurda döneceği yola geldiğinde görüşürüz diyip öpmek için yanağını uzattı, yanağından öpecekken son anda kafamı çevirip dudağına bir öpücük kondurdum. Baktı kaldı suratıma..
- Görüşürüz. -
-
1.
0Adam tam. gibis makinesi aq
-
2.
0Babaannem yazsa daha hızlı yazar biraz seri ol habibi
-
3.
0Hadi AMK yaz
diğerleri 1 -
1.
-
129.
0Seri yaz la
-
130.
0rezervation
-
131.
0Yaz baba
-
132.
0devam et mına kodumm
-
133.
0Karakter seviyesi azaldıkça gibiş sayısı artıyor demek
-
134.
0REZZAK6
-
135.
0Devam et ibine
-
136.
0Ahanda buraya da rez
-
137.
0Yazsana lan
-
138.
0bin etti bıraktı. yazsana amk
-
139.
0Rezzers
-
140.
+6Kusura bakmayın beyler, şehir dışındaydım, daha seri ilerleyeceğiz bundan sonra. ilk defa bunları yazma cesaretini buldum kendimde, yarım bırakmaya niyetim yok..
Eve gittim, Duygu kapıyı her zamankinden daha neşeli, mutlu ve umutlu açtı. Gülücükler saçıyor, dibimden ayrılmıyordu. internetten yemek tarifleri almış, soslu tavuk falan yapmış. Bu durumun bir güzelliği de şuydu aslında, yemeğim hazır, ne zaman acıksam yine önüme yemek geliyor ve bulaşık temizlik gibi dertlerim yoktu. Ayrıca çok güzel bir kadın yatakta da sürekli hizmetimdeydi. Böle bir öğrenciliği kim istemezki. Ama bazen fazla mutluluk insana fazla geliyor. "Allah'tan belanı mı istiyorsun" derler ya hani, sanırım onu istiyordum.
Duygu sofrayı kurana kadar biraz küçük kızıyla oynadım. Acayip zeki ve tatlı bir çocuktu. Yemekten sonra odaya çekilip biraz müzik dinledim. (Sagopa Kajmer - Pavlov'un köpekleri) o sıralar bu şarkıya takmıştım, takunu çıkartana kadar dinliyordum..
O gün evde harika bir gün geçirdiğimi hatırlıyorum. insanların hayatlarının belli dönemlerinde yaşadığı salt mutluluk anları. Hiç bitmeyecek ve hiç geçmeyecek sanırsınız. ciks kısımlarından hoşlanmayan arkadaşlar için bugün ki gibişi detaysız geçeceğim. Sadece tam bir saat zütümü yalattığımı hatırlıyorum ve sonrasında defalarca tekrarlayan sevişmelerimiz.. -
-
1.
0Evde çocuk varken nasıl gibişiyonuz
-
1.
-
141.
+2Gece Ecem'den mesaj gelmişti. "Selam, napıyorsun?" Bugün beklenmeyen bir şekilde öpmüştüm, normal şartlarda eve geçip telefondan işi bağlamak gerekir. Ancak ben Duygu'ya daldığım için onu tamamen unutmuştum. O olay üzerine gayet samimi bir mesaj gelince, tahminlerimde yanılmadığımı anladım. Cevap yazmadım, sildim mesajı. Cevap yazsam geri cevap gelecek falan yakalanmak istemiyordum.
Haftanın 4 günü ders saat 08:00'de, ilkokul çocukları gibiydik, iğrenç bir şey. Sabah derse gidince, Ecem fakülte girişinde oturuyor, sigara içiyor. Beni görünce ayaklandı, anlaşıldı beni bekliyor..
- Naber ?
+ Uyanmaya çalışıyorum. Senden naber ?
- iyi.. Dün mesaj attım cevap vermedin ?
+ içiyordum ya, görmedim valla. Geç farkettim..
Dersliğe doğru yürüyoruz, tam dibimde yürüyor, gözümün içine bakıyor.. Beynimi defalarca kez gibeyim, tutuverdim elinden.. Sınıfa doğru yürüyoruz. Bir şekilde evle bunu idare ederim diye düşünmüştüm ama üniversite hayatımın 2 yılını gibişimin başlangıcıydı bu. Ve benimle beraber 2 farklı hayatın da gibilişi. -
142.
+3Sınıfa girerken elini bıraktım, sakın ha kimseye söyleme.. Şimdi arkadaş grubumuz bozulmasın dedim. Tamam dedi, salak bir mutlulukla girdi içeriye. Her zamanki yerime oturdum. Müge oturduğu yerden beni kesiyor, bakışlarındaki kırgınlıksa hissediliyordu. O gün ise benim içimde havai fişekler atılıyor, aşırı enerjik ve mutlu hissediyorum. Sebebi ise yaşadığım yeni heyecan, Ecem..
Dostlar, Ecem yurtta kalıyor, benim ev dolu, bir türlü o istediğim an oluşmuyor, ancak gruptana ayrılır ayrılmaz buluşuyor ve park bahçe AVM neresi olursa geziyoruz. Bu süre zarfında her ne kadar çok beğenmesem de, Müge'nin de yanına gidip geliyorum, cinsi munasebetlerimiz devam ediyor. Müge'yi de Ecem'i de sıkı sıkı tembihliyorum. Kimse bilmeyecek.. Duyulursa beni kaybedersiniz.. işte bu beyler cesaret yada çok akıllılık değil. Bu cahillik ve salaklık. Evdekiyle beraber 3 kızı idare ediyordum ve bu kendimi harika hissettiriyordu. Kendimi eşsiz, olağanüstü hissediyordum ve bu böyle sürüp gidecek sanıyordum.
Tabiki gitmedi. Birgün Müge beni aradı.
- Nasıl yaparsın ya ? Nasıl ? Ne salakmışım. Kimseye söyleme diyorsun Ecem'le flört ediyorsun, benimle takılıyorsun nasıl bir adamsın sen ?
Belli ki bizi görmüştü. Bazı anlar vardır hayatınızda en doğrusunu sanırsınız ama en yanlış kararı vermişsinizdir. Karşınızdakine karşı davranışlarınızda kendinizi hiç onun yerine koymazsınız. Ben olsam ne yapardım demezsiniz. Benim gözümde Müge bir huurydu ve bu bana herşeyi yapma hakkı veriyordu.
+ Sen istiyorsun, ben gelip seni gibiyorum. Sen zaten nişanlı değil misin kızım ? Bana neyin hesabını soruyorsun ?
- huur çocuğusun sen. Görüşeceğiz seninle.
Telefonu kapattı. Muhakkak Ecem'e söyleyecek. Ona fırsat vermeden Ecem'i aradım ve durumu tabi ki işime geldiği gibi anlattım :
+ Ecem, beni iyi dinle. Ben okulun yeni başladığı sıralar bir tak yedim, hata ettim.. Mügeyle birkaç kez takıldık.. Birlikte olduk. Biliyorum yanlış kız nişanlı. Sonrasında pişman oldum zaten bir daha görüşmedim. Sana da bu yüzden kimseye söyleme dedim, huzurumuz kaçmasın diye. Ama bu şimdi beni takmış kafaya. Bizi beraber görmüş sanırım. Muhtemelen seni arayıp saçma sapan konuşacaktır. Gerçekleri benden duy istedim... -
143.
+2Müge, doğma büyüme Hatay'lı.. Beraber takıldığımız süre zarfında daha çok muhabbet ettik. Nişanlıymış, o zaman öğrendim. Aslında hayat dolu bir kız, sevmeye bile başlamıştım. Keşke bana zarar vermeye çalışmasaydı. Biraz acıyordum bile ona. Hayattaki mutsuzluğu onu bazı arayışlara itmiş. Bir erkeği bağlamanın en iyi yolu altına yatmak olarak bellemiş kafasında. Bir huur sever mi ? Severmiş. Hem de çok severmiş. Ben ona karşı aslında en başından beri dürüst oldum. Yani sadece gibmek için görüşüyordum ve o bunu biliyordu. Ama sevmiş, bağlamaya başlamış. Ve bizi Ecem'le görünce buna dayanamamış.
Tahmin ettiğim gibi, Müge Ecem'i arıyor ve herşeyi anlatıyor. Aslında doğruları söyleyen o. Bu şerefsiz ikimizi de aynı anda idare ediyormuş diyor. Ecem inanmıyor.. Benden önce yaşadıkları beni ilgilendirmez diyor kapatıyor telefonu..
Tüm bunlar olurken ben evi yine ihmal etmiştim. Duygu ise perişan haldeydi. Fevri tepkilerimden çekindiği için bişey de diyemiyordu. En masum yalan ve bahanelerle beni eve çağırıyordu..
- Aşkım müsait misin ? Başım çok dönüyor sanırım bayılacağım, eve gelir misin ?
- Aşkım az önce bayıldım çok kötüyüm eve gelir misin ?
- Bebeğim annem aradı çok ağır laflar etti hiç iyi hissetmiyorum gelir misin ?
Başıma bir bela yada sıkıntı geldiğinde bunu hiç kimseyle dertleşmeyen birisi olduğum için, bunlar bana bahane geliyordu. Ve 10 kere arıyorsa, 1 kere anca gidiyordum. -
144.
+3Ecem'i hala gibememiştim. gibebilecek miyim onu da bilmiyordum, çok huur diyebileceğiniz tipte bir kız değildi. Yani daha önce hiç gibişmemiş olma ihtimali bile vardı. Bu durum benim ona karşı hissettiklerimi yoğunlaştırıyordu. Ecem aklımdan çıkmıyor, okula gidip onu göreceğim anı iple çekiyordum. Duygu'yla cinsel hayatımız yine bitmiş, kardeş kardeş uyur olmuştuk.
Bir süre sonra Ecem'le derslerde beraber oturmaya başladık. Müge ise yoktu, gelmiyordu derslere.. Sınıfta herkes Ecem'le benim çıkmaya başladığımızı öğrenmişti, sınıfın ilk çifti falan diye şakalar dönüyordu.. Bir gün Ecem'le aynı sırada oturuyoruz, benim elim Ecem'in omzunda.. Ve içeriye Müge girdi.. Biraz yürüdü ve bizi o halde gördü. Durdu kaldı yerinde, sadece bize bakıyor.. Derken tak diye düştü bayıldı. Büyük bir korkuyla fırladım yerimden. Kafasını yere vurmuştu. Bir kaç erkek birlikte kaldırıp çıkardık. Yolda biraz kendine geldi, gözünü açtı ve beni taşırken görünce bastı yaygarayı.
+ Bırak huur çocuğu dokunma banaaaaaa
+ Haysiyetsiz onursuz herif dokunma banaaaaa
Tüm fakulte Müge'nin bana küfürleriyle yankılanıyordu. Bıraktım yere. O bana küfretmeye devam ediyor. O an için onu öldürmek geliyordu içimden. Şimdilerde ise o kadar kızgın hissetmiyordum. Benim başıma gelse ne yapardım bilmiyordum.
Müge'nin bu durumu tabiki okulda duyuldu, hocalar da duydu. Sonra odaya çekip sorgulamışlar. Müge'de herşeyi anlatmış. Tabi biraz da abartarak.. Hep ben mi olayları işime geldiği gibi döndüreceğim, değil mi ?
O günden sonra okulda hayatım zehir oldu. Müge desen perişan halde, dersle okulla bağı koptu. Arada geliyor, bizi yanyana görüyor ya bayılır yada ağlama krizleri geliyor. Feminist hocalardan 3 tanesi ise kafayı bana taktı. Her fırsatta laf sokuyorlar ve imalı imalı görüşeceğiz diyorlar. Üniversitede hocaların öğrencilere yapamayacakları şey yok.. Korkmuyor değilimdim.. Konuşmayı denesem, ne diyecektim ? Konuyu nasıl açacaktım ? Bir süre sonra Müge hiç gelmemeye başladı ve sonraları duydum ki okulu bırakmış, memlekete dönmüş. -
-
1.
0Seriiii bin seriiii
-
1.
-
145.
+1Devam habibi