-
1.
+59 -8yaklaşık 3 senedir inci sözlükteyim, her türlü hikayeyi okudum, emek verilen hikayelerin yeri geldiğinde tak kadar değer görmediğini, en taktan hikayelerin de en ilgi çeken hikayeler olduğunu gördüm.
belki tak değeri görür, belki hakettiği karşılığını alır orası beni ilgilendirmez ama,
bugüne kadar okuduğunuz hikayelerden çok daha farklı bir hikaye okuyacasınız. uzun bir hikaye...
çok uzun seneler boyunca yaşanan olayları okuyacaksınız.
konu sadece klagib bir kız meselesi değil. değişen bir hayat, tanışılan insanlar ve gelinen nokta.
prim gibi bir amaç söz konusu dahi değildir, sizleri asla oyalamayacağıma hikayeyi seri seri yazıp bitireceğime emin olabilirsiniz.
aksi bir amaçla yazdığımı düşünenler başlığı okumadan terkedebilir...
---
sene 2006, lise son sınıftayım. hiçbir şey umrumda değil, ne babamın işsizliği, ne annemin hastalığı, ne arkadaşım var, ne doğru dürüst bir ortamım. derslerden kopmuşum, hocalar şikayetçi.
tek düşündüğüm 3 senedir sevdiğim bir kız, benim için bir kızdan daha fazlası...
edit : hikaye sona ermiştir, hakettiği değeri almasa da okuyan herkese teşekkür ederim... -
2.
+15 -1sabah akşam arabesk dinleyip, elimde sigarayla fotoğrafına baktığım, her gece hayaller kuran birisiyim.
tek dert ortağım var, birinci sınıfta beri bağımız kopmamış, aynı liseyi kazanmışız ismi salih.
o zamanlar msn var bi akşam yine dertli dertli otururken salih aradı beni;
"- kardeşim mine nin msn ini öğrendim"
(mine sevdiğim kızın adı bu arada)
"+ ciddi misin lan?"
"- vallahi bak e postasını sms olarak atacam sana"
"+ çok sağol kardeşim gerçekten nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim."
"- lafımı olur olum kardeşimsin sen hadi atıyorum sana görüşürüz."
"+ eyvallah görüşürüz"
ardından mesaj geldi ve ne yapacağımı düşünmeye başladım... -
-
1.
+1 -1Kızları gibeyim kanmayın şu kevaşelere
-
1.
-
3.
+11sahte bir hesap açtım isim olarak "hiç kimse" yazdım.
tam mesaj gönderecekken düşünmeye başladım ne yazsam diye. bir anda aklıma geldi lan yarın bu kızın doğum günüydü.
gece 00:00 olduğu gibi mesaj attım;
"- iyi ki doğdun, nice senelere... "
heyecanla beklerken 6-7 dakika sonra mesaj geldi
"+ sen kimsin?"
"- hiç kimse."
"+ doğum günüm olduğunu nerden biliyorsun sen kimsin?"
"- boşver kim olduğumu beklediğin ya da sandığın kişi değilim senin için önemsiz birisiyim."
+"ne istiyosun?"
-"hiçbişey sadece mutlu olmanı."
+"neden?"
-"çünkü her saniye seni düşünüyorum."
+"anlamadım beni neden düşünüyosun?"
-"çünkü seni herşeyden çok seviyorum."
+"kim olduğunu söylemeyecek misin?"
-"belki bir gün."
ardından bilgisayarı kapatıp yattım, düşünmekten, hayallerden uyuyamıyordum... -
4.
+10ertesi gün yan sınıfın önünden geçerken kapıda göz göze geldik, diğer dersin teneffüsü sınıfımıza geldi.
çok yakın arkadaşları vardı bizim sınıfta doğum gününü kutladılar.
ben tabi sessiz sessiz izliyorum sevdiğimi, o gülüşünü, teşekkür edip arkadaşlarına sarılışını...
geceye doğru yine msne girdim çevrimiçi olduğunu gördüm ve;
"- gecen aydın olsun." yazdım
aradan 1-2 dakika geçince cevap geldi
"+ saol seninde"
"- nasıl geçti doğum günün"
"+ güzel"
"- sevindim."
"+ sen niye sevindin."
"- senin mutlu olmana."
"+ madem mutlu olmamı istiyorsun o zaman bana kim olduğunu söyle. buna cesaretin yoksa yazma bir daha."
"- iyi geceler."
deyip kapattım bilgisayarı. yattım ve yine düşünmeye başladım, acaba söylesem mi, artık bişeyler yapmalıyım diye düşünüyordum. -
5.
+10sonraki gün okulda defalarca yanına gitmeye çalıştım ama heyecan ve korku beni geri çekti.
o gün onu okul çıkışında takip etmeye başladım, minibüs duraklarına gitti tam minibüsüne doğru giderken arkadan seslendim.
"- bakar mısın?"
"+ ... anlamsız bir şekilde suratıma baktı."
"- ee benim sana bişey söylemem gerekiyor."
"+ söyle?"
kalbim güm güm atarken artık kızında ne diyeceğimi anladığını anladım ve 3 senelik sabrımın sonunda herşeyi itiraf ettim
"- mine ben seni ilk gördüğümden beri seviyorum, msn den yazan kişi bendim. 3 senedir her saniyem seni düşünerek geçiyor, benimle birlikte olmanı istiyorum."
cevabı ne olabilir sizce?
hiç bişey.
sadece yüzüme bakıp dalga geçercesine güldü ve arkasına bile bakmadan yürüdü gitti.
hayatımda işte o kadar kötü hissetmedim, aşağılanmak gerçekten çok kötüydü. ondan sonra ki günlerimi anlatmama gerek yok sanırım, nasıl geçtiğini tahmin edebilirsiniz. ağlamakla üst üste yakılan sigaralarla, intihar etmeyi bile düşünme durumuna geldim. saolsun salih kardeşim her zaman ki gibi bu süreçte yanımda oldu, teselli etti beni.
"+boşver be kardeşim üzme kendini senin daha yaşayacak çık mutluluğun var."
"- ne yapayım o yokken yaşanılacak mutluluğu?" dedim
hayattan nefret ettim sabah akşam halime isyan eder oldum... -
6.
+13aradan 1 ay geçti 2 ay geçti 3 ay geçti günlerim acılarla geçiyordu onu her gördüğümde kalbime bir ağrı saplanıyordu. herkes moralimin ne kadar bozuk olduğunun farkındaydı, sınıftakiler, öğretmenler, ailem.
herkes garip bi şekilde bana bakarken ben hiçbir şeyi umursamıyordum.
ilk dönem bitti ve zayıfım çoktu, babam bir yandan işsizken bir yandan benim derslerimin halini görünce çok daha üzüldü.
ikinci dönem başladı bende değişen birşey yok, hocalar konuşuyor benimle anlatamıyorum kimseye.
bir süre sonra bazı şeyleri fark etmeye başladım. sınıfta seda diye bir kız benimle ilgilenmeye başladı. yanıma oturdu sorular sormaya başladı vs muhabbet ilerledikten sonra onunla 1 aylık bir ilişki yaşadım. ilk sevgilimdi seda tam hayata geri döndüğümü hissediyordum, bir gün çıkışta beraber yürüyorduk yine, üşümüştü montumu sırtına atmıştım. bir anda babası arabayla geldi ve bizi orada gördü. kız o panikle montu bana geri verip arabaya bindi. babası bana ters ters bakıp bastı gaza gitti... -
7.
+13ben tabi şok oldum, herşey o kadar hızlı oldu ki sedanın ne ara arabaya binip gittiğini anlayamadım ve o sedayı son görüşüm oldu. 5 gün okula dahi gelmedi, aradım telefonlarımı açmadı, tek mesaj bile atmadı. haber vermedi. son dediği şey "çok üzgünüm babam okulumu değiştirdi, bir daha görüşemeyeceğiz, kendine iyi bak...
tek kelime edemedim, konuşamadım, darbe üstüne darbe yedim. ilk defa alkole başlama kararı aldım. okulda hiçbir şey yemiyordum su bile içmiyordum, bir saat eve yürüyerek dönüyordum.
iki akşamda bir bütün paramla biramı alıp sahile geçiyordum. bi zaman sonra alkolik oldum her akşam sahile inip geliyordum. bir elimde sigara, elimde bira, kulağımda müslüm gürses... -
8.
+11bir gün sahilde yanıma 50 yaşlarında bir adam geldi.
"+ genç, oturabilir miyim?"
kulağımda kulaklık vardı çıkarttım
"- tabi abi buyur" dedim.
"+ ne yapıyorsun burda genç, anlat bakalım."
"- oturuyorum abi"
"+ her akşam şu arkadaki bankta oturuyorum hep seni burda tek başına görüyorum elinde sigara bira."
"- doğrudur abi."
"+ ne derdin var anlat bakalım."
"- çok mühim değil abi bide senin canını sıkmayayım."
"+ genç bu yaştan sonra benim canımı sıkacak bişey yok, anlat sen."
" estağfurullah, anlat diyosan anlatayım abi."
buraya kadar yazdığım herşeyi anlattım adama, hep ben konuştum o dinledi. birayla beraber anlatacaklarım da bitti. adam konuşmaya başladı, nasihat verdi. kendi yaşadıklarını anlattı. karısından boşanmış, kızları yüzüne bakmıyor. anlattı anlattı en son zamandan bahsetti ve dedi ki benim zamanla bi işim kalmadı.
çıkarttı kolundan saati bana verdi. kabul etmedim.
"+ ne kadar gururlu biri olduğunu biliyorum, ama şu yaşta herşeyini kaybetmiş bi abini kırma, lütfen."
"- peki abi saol ama ne yapacam ben bunu? pahalı bişeye benziyor dedim."
"- hayır öyle pahalı bişey değil bunu sana veriyorum ki bu saate her baktığında zamanın kıymetini düşün, sakın bu saati kaybetme, gözün gibi bak, bu saat herşeyin çözümü olacak."
anlamadım ama peki abi eyvallah dedim... -
9.
+11abi sigara yaktı ve bana bir milyon verdi "genç git şurdan bize iki simit al" dedi "abi ben aç dei... " demeden sözümü kesti "hadi genç dediğimi yap." dedi
tam simitçiye doğru yürürken arkadan bi silah sesi geldi, herkes kaçmaya başlayınca ben ne yapacağımı bilemedim, direk abinin yanına koştum bir baktım ki abi kayaların üstünde ölü.
şok oldum, abi intihar etmiş. bayılmak üzereydim allahım neler oluyor diye düşünürken bir polis sesi. hemen insanların arkasına takıldım ve bende koşmaya başladım. eve gittim ve yaşadığım şokun etkisiyle düşünüyorum. abinin verdiği saate baktım, anlam veremedim.
neden bu saati bana verdi
neden intihar etti diye derin derin düşünüyorum.
saatin üstünde rakamlar yazıyordu bilgisayarı açıp bunları google ye yazınca aynı saatin fiyatını gördüm 649.000 ytl...
meğer saatin üzerinde 58 tane elmas varmış.
yaşadıklarıma inanamadım, bi anlam veremedim, bu saati ne yapacam diye düşündüm. acaba babamın işsizliğinden, para sorunlarından bahsettiğim için mi verdi o saati bana?
bi anda düşünürken uyuyakaldım, sabah kalktığım gibi saat nerde diye baktım, ama etrafta saat falan yoktu. yaşadıklarım rüyamı diye düşünürken dolabın köşesinde buldum saati. hasgibtir şimdi ne tak yiyecem diye düşündüm... -
10.
+8meydana indim büyük bir kuyumcuya girdim;
- kolay gelsin
-+ buyrun?
- bende bir kol saati vardı fiyat soracaktım
+ hemen bakayım
saati verdim ve adam garip garip bakmaya başladı bana sordu;
+ bu saati nerden buldunuz?
- amcamın almanya dan hediyesi. (diye yalan uydurdum)
+ fiyat mı sormak istediniz, satmak mı?
- fiyatını biliyorum zaten, sizin vereceğiniz fiyatı merak ettim.
+ anladım efendim önce bir telefon görüşmesi yapmalıyım, siz şöyle oturun ne içersiniz?
- teşekkür ederim bişey almayayım.
+ bekleyin ben hemen geliyorum.
adam 5-10 dakika telefonla konuştuktan sonra yanıma geldi
+ efendim size teklifimiz şu (bir kağıda rakam yazdı) (570.000 ytl)
- düşündüğümden çok daha düşük, sizden önce ki kuyumcular bundan çok daha yüksek teklif ettiler.
+ o zaman biraz daha bekletecem sizi kusura bakmayın
+ mühim değil, bekliyorum
kendi aklımca ticaret yapıyorum ama aslında ticaretten bi gib anladığım yok gerçekte. -
11.
+8en son adam geldi uzun bi tartışma sonucunda fiyat olarak 590'da dirensem de
589 bin ytl daha fazla vermem mümkün değil dedi adam tamam dedim anlaştık .
+ ödemeyi gerçekleştirmek için banka hesap numaranızı alabilir miyim?
içimden hasgibtir dedim benim banka hesabım yok ki ne yapacam diye düşünürken babam geldi aklıma, babam yıllardır işsiz olsa da aslında iyi bir muhasebeci hemen aradım "ne yapacaksın oğlum hesap nbumarasını" derken "gelince anlatırım" falan deyip aldım hesap numarasını ve adama verdim.
karşılıklı imzalar sonucunda saati teslim ettim ve 48 saat içerisinde ödeme işlemlerinin yapılacaklarını söylediler.
şimdi babama ne açıklama yapacam diye düşünüyordum, eve doğru yol aldım düşüne düşüne gidiyordum. eve geldim ve kapıyı çaldım kimse açmadı kapıyı, zile defalarca bastım kimse yok, babamın telefonunu aradım ulaşılamıyor, annemin telefonu yok zaten, hemen amcamı aramak geldi aklıma, amcamı aradım ve açtı... -
12.
+12+ alo
- alo amca kapıda kaldım da anneme babama ulaşamıyorum, anahtarda yok üstümde eve giremiyorum.
+ yeğenim biz xxx hastanesindeyiz
- ne hastanesi? bişey mi oldu birine?
+ hastaneye gel konuşuruz deyip
kapattı telefonu. içimde kötü bi his vardı bi taksi çevirip hastaneye gittim nasıl olsa 589.000 ytl gelecek.
taksiden indiğim gibi hızlı adımlarla hastaneye girdim, lobide amcam karşıladı beni anlattı durumu;
+"yeğenim baban markete giderken süratli bir araba babana çarptı şu an ameliyatta, annen de fenalaştı onu bi odaya aldılar ama annen iyi durumda.
- nasıl olur amca durumu nasıl babamın? dedim
+ amcam çok üzgün bi şekilde durumu kritik beyin kanaması geçirdiğini söyledi. amcamı ilk defa ağlarken gördüm.
benim halimi tahmin edebiliyor musunuz? bunca yaşanan şeyden sonra bide babamın ölümü söz konusuydu. ameliyattan çıktı ve kötü haberi aldık. babamı kaybettik beyler, babamı kaybettik... -
13.
+14o gün anladım ki kız falan dert değilmiş, bu acı kelimelerle anlatılmayacak bir tarifde.
çok kötü günler geçirdik, anlatmak istemiyorum cenaze gününü, bu acıları...
babamın banka hesaplarını, herşeyini amcamın yardımıyla üstüme aldım ama tabi kimse bilmiyor banka hesabında 589.000 ytl olduğunu.
o paranın bir kısmıyla annemi özel doktorlarda tedavi ettirdim.
zaman geçti ikinci dönemin sonuna yaklaştık, öğretmenler babamın ölümünü vs. anlayışla karşılayıp sözlülerime yüksek girdiler. en sonunda mezun oldum ve hiç sınavla vs. uğraşmayıp direk özel üniversiteye yazılmaya karar verdim.
annem soruyordu her gün oğlum bu parayı nerden buluyorsun? diye
anne babamın bazı eski patronları ölümünden dolayı benim hesaplarıma yardım ediyorlar.
eve her gün en pahalı eşyaları, her gün et alıyordum... -
14.
+6bir süre sonra düşündüm bu para eninde sonunda biter ve babamın yıllardır arkadaşından almak istediği bir arsa vardı, bi not defterinde babamın arkadaşlarının telefon numaraları vardı hemen adama ulaşıp arasayı almak istediğimi söyledim. 250.000 ytlye arsarı satın aldım.
tabi bu işler öyle kolay değil kısa kısa anlatıyorum beyler hikayenin önemli noktalarına gelmek için.
yaz tatilim tak gibi geçti, onca yaşanılan şey babamın ölümünü hala atlatamamıştım, sürekli ne yapıp edecem diye düşünüp içmekle geçti yaz tatilim, param olduğundan artık rakı, viski, votka gibi içkileri içmeye başlamıştım. bir gün votka içtiğimin akşamı kafam güzel bi şekilde eve dönerken 2 tane tinerci bana bıçak çektiler, para istediler. verilecek sadakam varmış ki tam o sırada karşı durakta oturan polis memuru farkedip yardıma geldi ve tinerciler kaçtı. bende teşekkür edip yoluma devam ettim... -
15.
+11özel üniversiteye yazıldım, bu arada paralar suyunu çekmeye başladı, elimde bir arsa vardı birde kalan az bir miktar para. o parayla evi geçindirmeye çalışıyordum ama bir gelirim yoktu. arsayı her yere ilan koydurtmuştum.
bir gün beni bir emlakçı aradı ve arsasını aldığım bölgede bir şirketin projesi olduğunu, arsanın iki kat değerlendiğini söyledi.
aylar sonra iyi bi haber almıştım özel iş adamlarıyla oturup arsayı 600.000 ytlye sattım.
babam gerçekten ileri görüşlü adammış, yıllardır o arsayı istemesinde ki sebep şimdi belli oldu...
ardından anneme gidip birçok yalanla şöyle böyle arsayı aldım deyip bugün değerlendiğini ve sattığımı söyledim. tabi sevindi kadıncağız benden de bi miktar para istedi bazı akrabalarına borcu vs varmış, düşünmeden verdim parayı.
tabi annemin anlatmasından bütün sülale öğrendi nasıl bu parayı kazandığımı. en azından kara para aklamış gibi oldum... -
16.
+9 -1artık altıma bir araba çekmeye karar verdim. (2001 model honda civic) o da babamın hayaliydi onuda babamın arkadaşlarından birinin tanıdığıyla aldım gerçekten memnundum.
özel okula gidiyordum, arabam vardı, giyinişime yediğime içtiğime dikkat etmeye başlamıştım, sigarayı ve alkolü oldukça azaltmıştım sadece keyif için ortamlarda. kendi bakımıma dikkat etmeye başlamıştım eskiden berberle 1-2 milyonun pazarlığını yaparken en kaliteli kuaförlerde tıraş olmaya başlamıştım.
ama tabi bir gelir gerekiyordu, bunun içinde bir meslek. eninde sonunda bu paranın biteceğini biliyordum. bir pgibiyatriste göründüm yaşadıklarımı anlattım ve bana daha iyi olmam için ilaç tedavisine başlattı.
ilaçlar bana iyi geldi, eskisinden daha enerjik hissediyordum. okulun başlamasına tam bir hafta kalmıştı ve sonunda o gün geldi çattı... -
17.
+13 -2üniversitede ilk gün heyecanla hazırlandım çıktım evden, okuluma gittim ve liseden çok farklı olduğunu gördüm. yeni arkadaşlar edindim, bu arada salih (üniversite için izmire gitti okumaya yaşadıklarımdan habersiz)
ders arasındayız sigara içiyoruz muhabbet ediyoruz vs.
arkamdan biri dokundu ve
"+pardon ateşiniz var mı ?" diye seslendi.
arkamı döndüm ve babamın ve sahilde ki abinin ölümünden sonra ki en büyük şoku yaşadım, karşımda ki kişi mineydi. bir sene önce bütün bunları yaşamama sebep olan, beni alay ederek reddeden mine... -
18.
+23 -1ARKADAŞLAR BEN BU HiKAYEYi ŞUKU VS iÇiN YAZMIYORUM AMA LÜTFEN BURADA OLDUĞUNUZU BELLi EDiN, BOŞA YAZMAK iSTEMiYORUM...
-
19.
+23YARIM SAATTE 1 SAYFAYI TEK BAŞIMA YAZDIM LÜTFEN BiRAZ EMEĞE SAYGI, DiĞER PRiMCiLER 2 HAFTADA 1 SAYFA YAZMIYOR...
-
20.
+19ANLAMIYORSUNUZ, REZERVED YAZMANIZ BiLE YETERLi BENiM iÇiN BURDA OLDUĞUNUZU BELiRTiN YETER ŞUKU VS. UMRUMDA DEĞiL...
başlık yok! burası bom boş!