-
26.
+12haklıydım beyler, kimse kimseyi gidip birini reddetmek için gizli gizli sahile inmezdi. hemde sevgilisi varken. ardından arabadan lisede dinlediğim müslüm gürses şarkılarını, orhan gencebayın şarkılarını son ses açıp elimde rakıyla denizi izledim. aldatılmak, çok zoruma gitti. ardından rakım bittikten sonra arabada biraz uyuya kalmışım. bi uyandım hava kararmış, telefonda 17 cevapsız arama hepsi mineden.
gibime bile takmayıp arabayı sürmeye devam ettim ama acayip başım ağrıyodu beyler, rakı da ağır bir içki. arabayı sürerken bi an dikkatim dağıldı ve direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyerlere çarptım. bacağım sıkıştı arabanın koltuğuna, 1 saat acıdan kıvrandım zar zor ambulans geldi ve hastaneye kaldırdılar beni.
bacağım çatlamış, alçıya aldılar ve hastanede odaya aldılar.
bi süre uyuyakaldım ve uyandığımda mine başımdaydı... -
27.
+11sahte bir hesap açtım isim olarak "hiç kimse" yazdım.
tam mesaj gönderecekken düşünmeye başladım ne yazsam diye. bir anda aklıma geldi lan yarın bu kızın doğum günüydü.
gece 00:00 olduğu gibi mesaj attım;
"- iyi ki doğdun, nice senelere... "
heyecanla beklerken 6-7 dakika sonra mesaj geldi
"+ sen kimsin?"
"- hiç kimse."
"+ doğum günüm olduğunu nerden biliyorsun sen kimsin?"
"- boşver kim olduğumu beklediğin ya da sandığın kişi değilim senin için önemsiz birisiyim."
+"ne istiyosun?"
-"hiçbişey sadece mutlu olmanı."
+"neden?"
-"çünkü her saniye seni düşünüyorum."
+"anlamadım beni neden düşünüyosun?"
-"çünkü seni herşeyden çok seviyorum."
+"kim olduğunu söylemeyecek misin?"
-"belki bir gün."
ardından bilgisayarı kapatıp yattım, düşünmekten, hayallerden uyuyamıyordum... -
28.
+11mineyi okuluna bıraktıktan sonra arabayla evime doğru dönüyordum, bu kızın tribini nasıl çekecem diye düşünüyordum, tam o sırada okulda minenin peşine taktırdığım çocuk aradı.
- alo?
+ alo, nasılsın napıosun kardeşim.
- çok şükür uğraşıp duruyoruz sen napıyosun.
+ bende aynı, mineyle ilgili bişey söylemek için aradım.
- dinliyorum?
+ mine şu anda yan sınıftan biriyle kantinde oturuyor.
- ney? ciddi misin?
+ evet, şu anda aynı masada oturuyorlar.
- dersin başlamasına ne kadar var?
+ valla benim bir ders aram var bi saat sonra girecem de, ilk ders 10 dakika sonra başlıyor.
- tamam kardeşim çok teşekkür ederim görüşürüz.
+ görüşürüz
hemen kapattım telefonu, ilk aradan u dönüşü yapıp minenin okuluna doğru bastım gaza.
yaklaşık 7 dakika da okuluna vardım, arabadan indim okula girdim. hemen kantine girdim, tam kalkıyorlardı koşa koşa gidip yanında ki çocuğun suratına yumruğu geçirdim. önce bi sarsıldı, sonra boğazından sıkıp duvara dayadım.
- ne işin var lan bu kızın yanında?
herkes kantinde olanları izliyordu, mine beni arkadan çekip ayırmaya çalışıyordu.
çocuk konuşamadı, mine geldi yanıma;
+ aşkım o sadece beni bi a...
- kes lan sesiniii!
diye bağırdım. ardından çocuğa döndüm.
- olum bak ben sinir hastasıyım sana adam gibi soruyorum, ne işin var bu kızın yanında?
+ abi sadece muhabbet ediyorduk ya... -
29.
+11bir gün sahilde yanıma 50 yaşlarında bir adam geldi.
"+ genç, oturabilir miyim?"
kulağımda kulaklık vardı çıkarttım
"- tabi abi buyur" dedim.
"+ ne yapıyorsun burda genç, anlat bakalım."
"- oturuyorum abi"
"+ her akşam şu arkadaki bankta oturuyorum hep seni burda tek başına görüyorum elinde sigara bira."
"- doğrudur abi."
"+ ne derdin var anlat bakalım."
"- çok mühim değil abi bide senin canını sıkmayayım."
"+ genç bu yaştan sonra benim canımı sıkacak bişey yok, anlat sen."
" estağfurullah, anlat diyosan anlatayım abi."
buraya kadar yazdığım herşeyi anlattım adama, hep ben konuştum o dinledi. birayla beraber anlatacaklarım da bitti. adam konuşmaya başladı, nasihat verdi. kendi yaşadıklarını anlattı. karısından boşanmış, kızları yüzüne bakmıyor. anlattı anlattı en son zamandan bahsetti ve dedi ki benim zamanla bi işim kalmadı.
çıkarttı kolundan saati bana verdi. kabul etmedim.
"+ ne kadar gururlu biri olduğunu biliyorum, ama şu yaşta herşeyini kaybetmiş bi abini kırma, lütfen."
"- peki abi saol ama ne yapacam ben bunu? pahalı bişeye benziyor dedim."
"- hayır öyle pahalı bişey değil bunu sana veriyorum ki bu saate her baktığında zamanın kıymetini düşün, sakın bu saati kaybetme, gözün gibi bak, bu saat herşeyin çözümü olacak."
anlamadım ama peki abi eyvallah dedim... -
30.
+11özel üniversiteye yazıldım, bu arada paralar suyunu çekmeye başladı, elimde bir arsa vardı birde kalan az bir miktar para. o parayla evi geçindirmeye çalışıyordum ama bir gelirim yoktu. arsayı her yere ilan koydurtmuştum.
bir gün beni bir emlakçı aradı ve arsasını aldığım bölgede bir şirketin projesi olduğunu, arsanın iki kat değerlendiğini söyledi.
aylar sonra iyi bi haber almıştım özel iş adamlarıyla oturup arsayı 600.000 ytlye sattım.
babam gerçekten ileri görüşlü adammış, yıllardır o arsayı istemesinde ki sebep şimdi belli oldu...
ardından anneme gidip birçok yalanla şöyle böyle arsayı aldım deyip bugün değerlendiğini ve sattığımı söyledim. tabi sevindi kadıncağız benden de bi miktar para istedi bazı akrabalarına borcu vs varmış, düşünmeden verdim parayı.
tabi annemin anlatmasından bütün sülale öğrendi nasıl bu parayı kazandığımı. en azından kara para aklamış gibi oldum... -
31.
+13 -2üniversitede ilk gün heyecanla hazırlandım çıktım evden, okuluma gittim ve liseden çok farklı olduğunu gördüm. yeni arkadaşlar edindim, bu arada salih (üniversite için izmire gitti okumaya yaşadıklarımdan habersiz)
ders arasındayız sigara içiyoruz muhabbet ediyoruz vs.
arkamdan biri dokundu ve
"+pardon ateşiniz var mı ?" diye seslendi.
arkamı döndüm ve babamın ve sahilde ki abinin ölümünden sonra ki en büyük şoku yaşadım, karşımda ki kişi mineydi. bir sene önce bütün bunları yaşamama sebep olan, beni alay ederek reddeden mine... -
32.
+11abi sigara yaktı ve bana bir milyon verdi "genç git şurdan bize iki simit al" dedi "abi ben aç dei... " demeden sözümü kesti "hadi genç dediğimi yap." dedi
tam simitçiye doğru yürürken arkadan bi silah sesi geldi, herkes kaçmaya başlayınca ben ne yapacağımı bilemedim, direk abinin yanına koştum bir baktım ki abi kayaların üstünde ölü.
şok oldum, abi intihar etmiş. bayılmak üzereydim allahım neler oluyor diye düşünürken bir polis sesi. hemen insanların arkasına takıldım ve bende koşmaya başladım. eve gittim ve yaşadığım şokun etkisiyle düşünüyorum. abinin verdiği saate baktım, anlam veremedim.
neden bu saati bana verdi
neden intihar etti diye derin derin düşünüyorum.
saatin üstünde rakamlar yazıyordu bilgisayarı açıp bunları google ye yazınca aynı saatin fiyatını gördüm 649.000 ytl...
meğer saatin üzerinde 58 tane elmas varmış.
yaşadıklarıma inanamadım, bi anlam veremedim, bu saati ne yapacam diye düşündüm. acaba babamın işsizliğinden, para sorunlarından bahsettiğim için mi verdi o saati bana?
bi anda düşünürken uyuyakaldım, sabah kalktığım gibi saat nerde diye baktım, ama etrafta saat falan yoktu. yaşadıklarım rüyamı diye düşünürken dolabın köşesinde buldum saati. hasgibtir şimdi ne tak yiyecem diye düşündüm... -
33.
+10meşgule attı, heralde işi vardır diye düşündüm. on dakika sonra yine aradım yine meşgul, yarım saat geçti yine meşgule attı. ondan sonra bilerek açmadığını farkettim defalarca aradım her aradığımda meşgule atıyordu. başka numaradan aramayı düşündüm ama anneminde telefonu yok. ev telefonundan konuşuyor sürekli. bende dedim o zaman ev telefonundan arayayım, aradım açtı.
- alo aşkım be...
+ beni bidaha arama
deyip yüzüne kapattı. ardından defalarca aradım bu sefer ulaşılamıyordu. noluyo lan diye düşünmeye başladım... -
34.
+10okuldan atılmıştım, param tükenmişti, ve hepsi mine yüzündendi, ona o kadar öfkeliydim ki 1-2 ay hiç aramadım, en son o beni aradı ve xxx yerde buluşalım dedi.
hazırlandım çıktım evden ve buluştuk
+ nasılsın
- sadede gel mine
+ bak ben o gün hastahanede defalarca özür diledim senden, evet hatalıyım ama seninde biraz sakin olman gerekirdi. anladım seviyorsun beni kıskanıyorsun, bende seni seviyorum, seni kıskanıyorum. bir daha senden habersiz hiçbir şey yapmayacağıma dair söz veriyorum ama senden de bir söz istiyorum, bundan sonra sinirine biraz hakim ol canım tamam mı?
çok çaresiz kalmıştım, herşeyimi mine yüzünden kaybetmişken birde mineyi kaybetmekten korktum. bende özür diledim ve sarıldık birbirimize.
- çok özlemişim seni.
+ bende seni aşkım bende seni çok özlemişim.
ardından ilişkimiz düzeldi ama okulsuz kalmıştım. ne yapacağımı düşünüyordum... -
-
1.
+1ayraç koydum devam edecem.
-
1.
-
35.
+10hüngür hüngür ağlıyordu, alnımdan öpüyordu, özür diliyordu bense gücüm kalmamış bir şekilde yüzüne bakıyordum. kıyamadım beyler, duygusal bir andı yani, affettiğimi söyledim ama işin peşini bırakmayacaktım. bi süre sonra yürümeye başladım ve okula gidecek duruma geldim. o sürede mineyle hep telefondan irtibat kurduk, bi kere olsun evime gelmedi ki bende yanıma gel diyecek kadar gurursuz biri değilim, kendisi düşünmeliydi. cahilliğine verdim, uzun bi aradan sonra okula gittim, sınıfına girdim direk o çocuğu tanıdım ve seslendim;
- kardeşim bi saniye gelir misin?
+ ben mi?
- evet sen.
asansörün orada boş bi yer vardı oraya çektim onu;
- birader hayırdır sana?
+ anlamadım?
- anlattırma, cevapla hemen, sahilde minenin yanında ne işin vardı?
+ ne zaman?
- lan it burda mevzu çıkarttırma erkek gibi doğruları anlat, ne işin vardı dedim?
+ sen kimsin ya gerizekalıya bak.
o an acayip bir sinirim tuttu direk burnuna kafayı gömdüm ve yere yığıldı... -
36.
+10yolda herşeyi anlatıyorum susuyor, konuşmuyor.
benim anlamadığım kafede elifle oturduğumu nerden öğrendi?
aklıma kafede arkamızda oturan kız geldi meğer o da benim peşime birini takmış turan taktiği yapmış.
ardından okuluna geldik ve inerken seni seviyorum dedim, hiç bişey demeden indi... -
37.
+10acaba niye böyle dedi kız diye düşünüyorum, bindim arabaya evine gittim. kapıyı çaldım annesi çıktı kapıya.
- meraba semra teyze acaba mine evde mi? (semra teyze annesi)
+ odasında oğlum gel içeri
- vaktim yok sadece bişey soracaktım iki dakika çağırabilir misiniz?
+ bekle evladım çağrıyorum
bi süre sonra annesi geldi hasta olduğunu söylemiş, peki iyi akşamlar deyip indim aşağıya.
camdan baktı iki dakika gelmesini işaret ettim perdeyi çekti gelmedi.
ara ara camdan bakıyordu ama aşağıya inmiyordu. eninde sonunda inecekti okulu vardı.
sonrasında tekele gidip 50 lik viski aldım arabanın içinde sabahladım... -
38.
+10ardından masadan kalktık.
- istersen evine bırakabilirim.
+ gerek yok ben taksiyle giderim.
- ne taksisi gel ben bırakırım seni.
+ peki o zaman dedi.
elimden tuttu ve arabaya doğru yürümeye başladık. o an işte ilk defa elimden tuttu beyler, çok garip hissettim, ardından arabaya bindik ve evine bıraktım, evi bizim evden arabayla 15 dakika mesafede öyle uzak değil, evini de öğrenmiş oldum.
+ teşekkür ederim deyip yanağımdan öpüp indi arabadan... -
39.
+10mineyle sevgili olduktan sonra çok şeyler yaşadık, çok gezdik beraber, çok güzel günler yaşadık. sevdiğine inanmaya başlamıştım, annemle tanıştırdım onu, beni de ailesiyle tanıştırdı, ilişkimizde yaklaşık 1 sene dolmuştu. her şey o kadar iyi gidiyordu ki yani çok nadir kavga ediyoruz, acayip seviyoruz birbirimizi.
bir gün mineyi evine bırakmıştım, o gün nedense içimden bir his onu takip et demişti bana. arabayı evin önünden çekip kapısının köşesinde bekliyordum, ardından 5 dakika sonra evden çıktı bana haber vermemişti üstelik.
takip etmeye başladım, sahile inmişti bankta otururken yanında bir adam geldi oturdu, biraz muhabbet ettiler ve ayrıldılar. ardından evine gittiğinden emin olduktan sonra evime gittim.
telefonla aradım mineyi;
- aşkım napıyorsun?
+ iyiyim aşkım evdeyim.
- öğlenden beri evde misin?
biraz sustu ve evet dedi.
- canın sıkılmıştır senin gel sinemaya gidelim diyecektim.
+ olur aşkım sen alırsın birazdan beni dedi.
yanımda 70 lik rakıyı hazırladım arabanın bagajına attım. mineyi evinden aldım ve sahile doğru sürdüm arabayı.
+ aşkım sinemaya gitmeyecek miydik?
- sinemaya ne gerek var, senin hayatın film olmuş zaten! dedim.
+ ne diyorsun aşkım ya?
... -
40.
+10hemen bi avukatla görüştüm, işin ciddi olduğunu 6 aydan 18 aya kadar hapis cezasına çarptırılabileceğimi söyledi. yıkıldım beyler, peki dedim bunu para cezasına çeviremez miyiz? çok yüksek miktarda ödersiniz dedi.
mahkeme günü geldi, durumu anlattım. kendisini sevgilimin yanında gördüğümü, insan gibi konuşmaya çalıştığımı ama bilmemezlikten gelip beni tahrik ettiğini bir anlık sinirle bunu yaptığımı ifade ettim. karar 100.000 ytl para cezası. okuldan da atıldım 25.000 ytl yandı.
hesaplarıma baktığımda mineyle beraber yediğim parayla 600.000 ytl paradan 50 bine ytl ye yakın para ve arabamdan başka bişeyin kalmadığını fark ettim... -
41.
+10ertesi gün yan sınıfın önünden geçerken kapıda göz göze geldik, diğer dersin teneffüsü sınıfımıza geldi.
çok yakın arkadaşları vardı bizim sınıfta doğum gününü kutladılar.
ben tabi sessiz sessiz izliyorum sevdiğimi, o gülüşünü, teşekkür edip arkadaşlarına sarılışını...
geceye doğru yine msne girdim çevrimiçi olduğunu gördüm ve;
"- gecen aydın olsun." yazdım
aradan 1-2 dakika geçince cevap geldi
"+ saol seninde"
"- nasıl geçti doğum günün"
"+ güzel"
"- sevindim."
"+ sen niye sevindin."
"- senin mutlu olmana."
"+ madem mutlu olmamı istiyorsun o zaman bana kim olduğunu söyle. buna cesaretin yoksa yazma bir daha."
"- iyi geceler."
deyip kapattım bilgisayarı. yattım ve yine düşünmeye başladım, acaba söylesem mi, artık bişeyler yapmalıyım diye düşünüyordum. -
42.
+10ARKADAŞLAR BURDA MISINIZ? YOKSA BOŞUNA MI YAZIYORUM?
-
-
1.
+1Yaz mk yaz ben burdayım
-
1.
-
43.
+10sonraki gün okulda defalarca yanına gitmeye çalıştım ama heyecan ve korku beni geri çekti.
o gün onu okul çıkışında takip etmeye başladım, minibüs duraklarına gitti tam minibüsüne doğru giderken arkadan seslendim.
"- bakar mısın?"
"+ ... anlamsız bir şekilde suratıma baktı."
"- ee benim sana bişey söylemem gerekiyor."
"+ söyle?"
kalbim güm güm atarken artık kızında ne diyeceğimi anladığını anladım ve 3 senelik sabrımın sonunda herşeyi itiraf ettim
"- mine ben seni ilk gördüğümden beri seviyorum, msn den yazan kişi bendim. 3 senedir her saniyem seni düşünerek geçiyor, benimle birlikte olmanı istiyorum."
cevabı ne olabilir sizce?
hiç bişey.
sadece yüzüme bakıp dalga geçercesine güldü ve arkasına bile bakmadan yürüdü gitti.
hayatımda işte o kadar kötü hissetmedim, aşağılanmak gerçekten çok kötüydü. ondan sonra ki günlerimi anlatmama gerek yok sanırım, nasıl geçtiğini tahmin edebilirsiniz. ağlamakla üst üste yakılan sigaralarla, intihar etmeyi bile düşünme durumuna geldim. saolsun salih kardeşim her zaman ki gibi bu süreçte yanımda oldu, teselli etti beni.
"+boşver be kardeşim üzme kendini senin daha yaşayacak çık mutluluğun var."
"- ne yapayım o yokken yaşanılacak mutluluğu?" dedim
hayattan nefret ettim sabah akşam halime isyan eder oldum... -
44.
+11 -1ardından aylarca düğün hazırlıkları yapıldı kız isteme vs. gibi yerleri atlıyorum, en pahalı eşyaları almıştık, çok güzel bir ev tutmuştuk, bu arada salihten 20.000 ytl civarında borç istemek zorunda kaldım. böylelikle banka hesabımda ki bütün para tükenmişti ve bundan minenin haberi yoktu.
annem düğün davetiyesi için akrabalara ziyarete gitmeye başlamıştı. bir akşam mineyle bizim evde baş başa kaldık ikinci ilişkimizi yaşadık.
mine sürekli telefonla konuşuyordu, sorduğumda ise aşkım arkadaşlarıma düğün için haber veriyorum vs diyordu, ama anlamsız bir telaş vardı onda hep.
işte o akşam mineye bir tuzak kurdum, küçük bi telefon alıp ses kaydedicisini açtım, telefonu odada gizli bir yere koydum.
- aşkım ben banyoya giriyorum dedim ve banyoya gittim.
ardından banyodan çıkınca mine gitmesi gerektiğini söyledi.
evine bıraktıktan sonra eve döndüm ve ses kaydını dinlemeye başladım... -
45.
+10-peki sen beni ne kadar seviyorsun mine?
+kelimelerle açıklanabilecek bi tarifte değil ki bu hayatım, çok seviyorum işte çok.
-beni 1 sene bekleyecek kadar seviyor musun?
+ney? anlamadım.
bir iç çektim zorla konuşmaya devam ettim.
-mine askeriyeden kağıt geldi, 1 sene askerlik yapmam gerekiyor.
+aşkım sen çıldırdın mı? ne askerliğinden bahsediyorsun?
-başka çarem yok mine.
+var çare ney biliyor musun bedelli askerlik diye birşey var, git hiç uğraşmadan bitir şu işi.
-mine anlıyorum seni beklemek zor, ama ben bedelli askerlik yapamam.
+neden? para sorunumu var?
-hayır alakası yok, benim ne kadar milliyetçi bir insan olduğumu herkesten iyi sen biliyorsun.
+ya aşkım saçmalama bunun milliyetçilikle bi alakası yok.
-hayatım benim bu vatana olan borcumu ödemem gerekiyor...