derlerdi de inanmazdım.
hastaymış; hem de devası yokmuş bu tarafta..
yani ince hastalık ulan işte.
gözleri yeşilceydi firdevs'in
siyah saçlarında can izi yok.
elleri kurumuş gencecikti be.
güzeller güzeliydi,
uzuncaydı da ama bu sefer iki büklüm yürüyordu zayıflıktan.
bakkala ekmeğe diye çıkmış,
yanına da biraz patates aldı,
desene ziyafet var kahvaltıda dedim.
peynir sordu istemedi
taze değilmiymiş neymiş boğar olmuş nefesini her koku,
soluk soluğa..
sen ne yaparsın dedi bana bilmezmiş gibi..
he ben ben şey dedim.
siyah bir şavroletim var hani yani böyle benim değil ama.
geveledim durdum.
taksiye çıkıyorum dedim.
iyi dedi kolay gelsin.
deftere yazdı bizim kadir.
yahu yokluk değildi bizimki düpedüz çile.
yine taksiye çıktım son yudum çekip çaydan.
akşam eve geldim.
haberini aldım hastaneye yatmış.
yanına da almıyorlarmış gittim.
üç gün geçmedi ümit beklerken;
selası okundu öğle vakti.
sonraları anası geldi
ben zeytinle peyniri meze ederken kaderime..
elinde bir mektup.
yırtıp okuyunca;
"ne kadar da çok sevmiştim seni.. firdevs"

Üzdü lan

Sadri Alışık'ın sesini duydum kafamın içinde vay be

Şerefsiz evladıyım ağlamamak için kendimi zor tutuyorum

Sadri alışık felsefesi diye birşey var arkadaşlar.*

duygulandım bin :(

+1 Devam reyiz

okumayın beyler sağlığım adama gitti ince hastalığa yakalandım

AQLAYAN BEYAAAN

rez

Vay amk be /:

Of ulan of

Baslıktan anladığım kadarıyla kesin bütün mahalle erkekleri kıza tecavüz etti

huur çocuğu tüğlerim diken diken oldu son cümleyi okurken

acıdım amk :(

devam et sen yazmaya

vay be bu tesadüf bile yeterdi

Betimlemeler, imgelemeler,anlatımdaki o akıcılık... Senarist eli öpülecek adammış vesselam.

gözlerim yaşardı delikanlı

Yapmayın ulan