-
26.
+1Rezerved
-
27.
+1Jfnfm4m
-
28.
+1Rezervasyon
-
29.
+1Şuraya park edeyim
-
30.
+1Rezz aldım
-
31.
+1Rez biladerim
-
32.
+1Aldım rez
-
33.
+1Rezerve
-
34.
+1Rezerve 72
-
35.
+3devam arkadaşlar..
-
36.
+6ben tekrardan mağazaya döndüm, işimi yapmaya devam ediyorum ama kafamda hala soru işareti var.. luke o çocuk hakkında adam diye bahsetmişti..
mağaza biraz tenhalaşmaya başladı..bu arada mağazada başka bir çalışan bayan arkadaş ona da jane diyelim.. jane yanıma geldi, gerçekten çok safsın, seni birisi ispiyonladı dedi.. benim aslında ispiyonlama işi aklıma gelmişti ama saflığın verdiği tecrübesizlikle pek ihtimal vermemiştim.. jane; gözünü aç akıllı düşün sence kim yapmış olabilir dedi.. bende jane; ya luke söyledi ya da mary.. ya da ikisi de bişey söylemedi gerçekten müşteri geri geldi dedim.. düşündüm düşündüm jane e; sen bişey biliyor musun diye sordum, jane; ben hiçbir şey bilmiyorum dedi ama tecrübelerime dayanarak birinin ispiyonladığı konusunda seni uyarmak istiyorum, insanları iyi tanı dedi ve gitti. bu arada luke ve jane mağazanın en eski iki çalışanı.. -
37.
+7olayın üzerinden birkaç saat geçtikten sonra mary nin yanına gittim. mary sana samimiyetine güvenerek bişey sorucam, doğru cevap vereceksin dedim.. sabah ne oldu bana anlatır mısın diye sordum.. mary; müşteri geldi dedi.. bunu söylerken yere bakıyordu.. mary bu müşteri nasıl birisiydi, tipi falan neye benziyordu diye sordum, mary gene yere bakarak ben o anda orada değildim dedi.. yalan söylediğini biliyordum.. kendisine eyvallah dedim gerçi seni de suçlamıyorum, muhtemelen sana da tembih ettiler kimseye bir şey söylememen hakkında, ama kimin söylediği açığa çıkacak dedim ve yanından ayrıldım..
-
38.
+6marynin yanından ayrıldıktan sonra mağaza müdürünün yanına gidip ona da eddy diyelim.
bay eddy sizinle birşey konuşabilir miyiz dedim, o da tabii dedi.. bay eddy o müşterinin gelmediğini biliyorum, size bunu kim anlattı diye sordum.. hiç tereddütsüz luke söyledi dedi. şu luke ün gerçek yüzünü tanıyın artık.. bunun yanında bişey yapmayın hepsi bizim kulağımıza geliyor dedi.. bende teşekkür edip yanından ayrıldım.. nasıl bir mağaza müdürü çalışanlarının arasındaki diyalogları birbirine bu şekilde anlatır diye düşünüyordum..
jane haklı çıkmıştı.. luke beni ispiyonlamıştı.. artık insanları daha iyi tanımaya başlıyordum..
yaşanan olaya gelirsek, kendi kendime karar almıştım.. luke a gidip hiçbir şey söylemeyecektim.. nasıl bir insan olduğunu artık biliyordum.. bundan sonra ona göre davranacaktım.. yaşananlara hiç üzülmemiştim aslında.. beni kıran tek şey, mary nin bana yalan söylemesiydi.. konu kapanmamıştı hala mary ile konuşacaktım. yanına gittim neden yalan söylediğini sordum mary yüzüme bakamıyordu.. bay eddynin kesinlikle bana bişeyler söylenmemesi konusunda kendisini uyardığını söyledi.. bende, peki öyle olsun deyip yanından ayrıldım.. -
39.
0rez alayom da
-
40.
+4yaşanan bu olaydan sonra hiçbir kaybım olmamıştı.. aksine kimin ne karaktere sahip olduğunu öğrendiğim için kazancım olmuştu.. bu arada bay eddy gerçekten pişman olduğumu anlamış olacak ki tutanak işinden vazgeçmişti..
mary ne olursa olsun benden gerçeği saklayarak kalbimi kırmıştı.. önümüzdeki birkaç gün kendisiyle iş dışında pek konuşmuyordum..
olay kapandıktan birkaç gün sonra bay eddy ile yemek molasına çıkmıştık.. yemek yerken bir yandan havadan sudan muhabbet ediyorduk.. laf döndü dolaştı yaşanan olaya geldi.. luke ün gelip nasıl anlattığını bana anlatıyor, işin içine yalan katıp katmadığını teyit ediyordu..ama benim duymadığım, olay hakkında çok önemli olan bir detay daha vardı.. bir anda muhabbet mary e geldi.. luke benim yaptığım usülsüzlüğü bay eddy e anlattıktan hemen sonra, mary, luke u çevirip sen ne yavşak bir insansın, neden ispiyonladın bysavas ı diyerek luke e kızmıştı.. bunu da bana bay eddy anlattı.. peki mary nin bu tutumu karşısında siz ne yaptınız diye sordum, o da mary benim o çıkışını duyduğumu bilmiyor diyerek cevap verdi.. gerçeği benden sakladığı için mary e çok kızmıştım.. çünkü ben onun için sıradan bir insan değildim.. mary de benim için sıradan bir insan değil.. ama mary nin luke a çıkışını öğrendikten sonra gözümde değeri çok yukarılara çıkmıştı... artık mağaza içerisnde, mary i ezdirmeyecek, onun hakkını hep savunacak, koruyup kollayacaktım.. -
41.
0Rezervasyon
-
42.
+4bay eddy ile konuştuktan sonra soluğu mary nin yanında aldım.. kendisini depoya çektim ve elimi omzuna koyarak luke u lafı yaptığı yavşaklıktan dolayı lafı geçirip, beni savunduğu için kendisine teşekkür ettim.. hatta akşam molaya beraber çıkalım konuşuruz falan dedim, tamam dedi..
luke la hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam ediyordum.. o da zaten benim neler öğrendiğimi bilmiyordu..
akşam oldu mary ile molaya çıktık.. neden luke a öyle söyledin dediğimde, böyle yavşak insanları hiç sevmem o yüzden kendimi tutamadım dedi.. bende tekrar teşekkür ettim kendisine ve mary e; bundan sonra benim için çok önemli bir insansın bana yapılan iyiliği de kötülüğü de hiç unutmam tarzından laflar söyleyip konuyu kapattık.. gerçekten benim için mary farklı bir yerdeydi artık.. kendisine karşı bakış açım çok değişmişti ve o günden sonra daha da yakın olmaya başladık.. -
43.
+3mary ile artık mesai dışında da görüşüyor, konuşuyorduk.. daha da yakındık artık.. bu arada mağazada, arada ufak tefek önemsiz olaylar yaşanmaya devam ediyordu.. bunların detayına inip çok uzatmayayım hikayeyi.. zaten nasıl allahın cezası bir mağazada çalışıyorsak, her gün tiksiniyordum şu ortamdan.. inanın beni mağazaya bağlayan tek kişi mary idi.
mağazanın, hatta firmanın bir kuralı vardı.. cumartesi sabahları saat 9 da toplantılarımız olurdu.. o gün mesaimiz sabah da olsa öğle de olsa o toplantıya katılamak zorundaydık.. yani o gün öğlen mesaisi olanlara tam bir işkenceydi.. sabah 9 da geliyorsun toplantı bitiyor geri gidiyor öğleyin tekrar mesaine geri geliyorsun.. uykunun içine ediyorlarlardı..
gene günlerden bir cumartesi.. ağustos ayı.. rutin toplantı yaptık, bitirdik.. mary ile girişimiz aynıydı, saat 14.00.. toplantıdan sonra mağazanın karşısındaki cafeye geçtik, muhabbet ediyoruz.. havada sabah olduğu için, cafe pek güneş almadığından biraz soğuktu.. mary iyice sarıp sarmaladı kendini. gerçekten çok üşüyordu.. cem yılmazın gora filminden akıllarda kalan o müthiş repliğini söylemeden edemedim. mary üşüyorsan burayı komple yakarım.. mary de yak dedi kalktım ayağa cafenin çalışanlarından birine ısıtıcıları açtırdım.. mary ısınmaya başlamıştı...
evet arkadaşlar mary ile gayet samimi muhabbet ediyorduk.. ve kendimi tuhaf hissetmeye başladım.. kendime engel olamıyordum.. mary e karşı bakış açım tamamen değişmişti.. allah kahretsin, keşke hiç yaşamasaydım diyeceğim günlere girmeye başlamıştık artık..
mary ısınmaya başlamıştı.. uzun koltukta yan yana oturuyorduk.. bana doğru, çok değil biraz daha sokuldu.. kokusunu hissetmeye başladıkça, duygularım daha da artıyor ve engel olamıyordum.. parfüm kokusu değil arkadaşlar, farklı bir koku.. o koku beni benden almaya yetiyordu.. kendimi uzun zamandır bu kadar mutlu hissetmemiştim.. laf lafı açıyor, muhabbetimiz devam ediyordu.. birden telefonu çalmaya başladı ve mary nin bir sevgilisi olduğu gerçeği yüzüme bir tokat gibi çarpıldı.. sahi ya mary nin sevgilisi vardı.. o anları yaşarken inanın sevgilisi olduğunu falan unutmuştum.. birden moralim bozuldu ve kendimi kötü hissetmeye başladım.. -
44.
+6arayan mary nin sevgilisi eric di.. nerede olduğunu sordu ve yanımıza geliyordu.. yarım saat geçti geçmedi yanımıza geldi, ben de ayıp olmasın diye kalkıp karşılarına oturdum.. selam, nasılsın vs. derken.. benim telefonun calmasıyla bozulan moralim iyice dibi görmüş yüzüm düşmüştü.. bir de nispet yapar gibi sarılıp oturuyorlar karşımda.. daha fazla tahammül edemedim.. bana müsaade diyip ayrıldım yanlarından..
-
45.
0Rezz kanka
başlık yok! burası bom boş!