1. 51.
    0
    -- yanıma geldiği o an şimdi bile gözümün önünde 1 saat sarılıp hiç birşey söylemedik birbirimize. kahvaltı etmedik

    konuşmadık saatlerce oturup birbirimize baktık. aşk bambaşka bişeydi. bi süre sonra dilimiz çözüldü birbirimize

    hediyelerimizi verdik. onun ailesinin maddi durumu da kötüydü. bana atkı örmüş 1 ayda. bu aşkın tek saf olan yanı o atkıdır

    zaten benim için bir tek onu saklarım ve hala takarım. oradan kalktık başka bi kafeye gittik. hayaller kurduk sözler verdik

    birbirimize. dönüş otobüsüm 6 daydı 5:30 da servis vardı. saat 4 olunca başladık ağlamaya. sonra beraber servise yürüdük.

    beraber bindik servise terminale gittik. otobüs gelince son saniyede bindim ama içim parçalanıyo sanki çocuğumu kesiyolar.

    koltuğum 3 numaraydı o da otobüsün en önünde beni izliyip ağlıyor. o hali hiç gitmez gözümün önünden...
    ···
  2. 52.
    0
    --otobüs tam kalkıcak bi yolcu valizini unutmuş o bağırdı otobüs durdu kaptan kapıyı açtı nasıl fırladım arabadan anlatamam,

    gittim sarıldım buseye ama bütün otobüs hatta terminal bize bakıyor. ikimizde haykıra haykıra ağlıyoruz. muavin tuttu

    kolumdan gitmemiz lazım dedi. bıraktım onu bindim koltuğuma herkes bana bakıyor ağzım yüzüm salya sümük göz yaşı. onunda öyle

    muallak şöför bastı gaza çıktık terminalden sevdiğimden saatte 90 km hızla uzaklaşıyorum elimden bişey gelmiyor. bunları size

    ne kadar anlatsamda yaşamanız lazım beyler. gözlerim kurudu aksaraya geldiğimizde yanımdaki sürekli teselli veriyor

    nişanlısı varmış para yokmuş evlenemiyomuş falan ama giblemiyorum hıhı diyorum. aksarayda telefonda eksi 5 derecede

    15 dakika konuştuk. daha doğrusu ağladık ve muallak şöför yine bastı gaza...
    ···
  3. 53.
    0
    --ankaraya geldim ve o gece sabaha kadar ağladım. öl dese intihar etmeme gerek yoktu o anda ruhum terk ederdi bedenimi

    bir 10 gün daha saymaya başladık ama ben günde 1 paket sigarayı rahat içerim o sıralar sigara ucuz ama yine de 2.5 lira veremem

    sigaraya annemden günde 5 tane çalıyorum yetmiyor. başladım dersane de derste idda çalışmaya. tenefüslerde çöpte kapak topluyorum

    derslerde idda çalışıyorum. hesaplar yaptım bana günde 10 lira daha lazım yol parası ve sigara için. çünkü günde 14 km yol yürümek

    zulüm oldu sabah 7 de evden çıkıyorum gece 3 e kadar telefondayım zaten. uyku yok sosyallik yok mal oldum iyice...
    ···
  4. 54.
    0
    beyler 6:30 kadar yazıp yatıcam gençler uyanır saçmalar o yüzden. yarın gece devam edicem
    ···
  5. 55.
    0
    --idda konusunda bilgili bir arkadaşım da yardım etmeye başladı bana bu arada kasım ayında ehliyetimi almıştım otokiralamada

    çalışan bir arkadaşım geceleri havalimanı transferine adam lazım demişti. geceleri şöförlük yapmaya başladım. en azından sigara param da çıkıyordu.

    10 gün de geçti ve 100 lirayı cebime koyup gittim terminale. ama adana sıcaktı orda montla gezmek olmazdı. bende giydim

    tişörtü gittim. sabah gene erken geldi otobüs. 1.5 saat geçmek bilmedi ve o geldi. geçen sefer gittiğimiz cafeye gittik.

    sarıldık konuşmadık. sonra bir anda türk filimlerindeki gibi bir an oldu. cafede özcan deniz derin duygular çaldı. biz

    öpüşmeye başladık. beyler yalan söylüyorsam filler gibsin beni ama ben ki milletin karşısında cümle kuramayacağı karıları

    gibtim. birbirleriyle aldattım. ama böyle bir an yaşamadım. öpüşmeyi unuttum adeta. o gün akşama kadar kah konuştuk

    kah öpüştük gene saat 4 oldu. gene ağlamaya başladık. bu sefer servise kadar gelecekti benimle. geçen sefer sıkıntı olmuş.

    1.5 saat hiç durmadan ağladık. bu arada arada karambole geldi ben taksi parasını da harcadım...
    ···
  6. 56.
    0
    -ona söyleyemedim taksi parasını harcadığımı. ankaraya geldim gece 2 hava eksilerde. benim üzerimde tişört. başladım yürümeye

    ama evden söğütözü 14 kilometre. yolda taciz eden mi dersiniz köpek mi kovaladı dersiniz. travesti laf mı atmadı dersiniz.

    o gece gibilmediysem daha gibilmem. o değil buse arıyor eve geldin dimi diye araba sesleri çıkmasın diye benzinlik tuvaletinde

    konuşuyorum hemde biraz ısınıyorum. neyse sonunda uyuya kaldı bende birazını koşa koşa eve gittim. deli gibi hasta oldum

    ama yine de gittim dersaneye kapak toplamak için yine gittim şöförlük yaptım. müşterilerden biri şikayet etmiş. bu şöför

    uykusuz hemde suratı kıpkırmızı bunu mu gönderiyosunuz diye. patron sordu nedenini anlattım. iyileşene kadar evde yat diyip

    50 lira verdi. ben onunla gittim hediye aldım buseye. bi kutu aldım kalp şeklinde tüylü tüylü içine gül yaprakları koydum

    inci kolye aldım kopardım kolyeyi içine incileri koydum. bide güzel bi kolye aldım hediye yaptım kendimce ona. gene gittim

    dersaneye ve 10 gün daha geçti...
    ···
  7. 57.
    0
    -- bu partı girip yatıyorum gece tam 12 de devam edicem beyler dinleyenlere şimdiden teşekkürler ve iyi uykular

    bu sefer otobüs 7 de geldi. buse de erken geldi. gene öpüşmeli ağlamalı hayallerle dolu bir gün geçirdik. hediyesini

    verdiğimde tam 1 saat ağladı ve bana sarıldı. bi dahaki sefere 2 arkadaşıyla tanıştırmak istediğini söyledi. olur dedim

    ona göre sözleştik. gene 4 de ağlamaya başladık. ve ben ankaraya döndüm. bu arada onun sınav sonuçları çok iyi gelsede

    benim sonuçlar ankarada devlet üniversitesini bırakın özele bile zor yetiyordu. şöförlük yaparken ders de çalışıyordum. 1 dakika

    boş vakti olmayan bir hayat yaşıyordum. tcell kampanya yaptı 5000 msj diye bize yetmiyordu. bir hat daha aldık 10000 mesajı bitiriyorduk.

    o kadar çok hayal kuruyorduk ki artık gerçekle hayalleri karıştırır olmuştum. bir kızım olacaktı bir oğlum. ikimizinde babasının adı aynıydı

    oğlanın adı belliydi yani. kızın adını koyamamıştık daha. maça gidicektik hafta sonları istanbulda yaşayacaktık. ibizaya gidecektik.

    ben kendimde diildim uçuyordum mutluluktan taa ki...
    ···
  8. 58.
    0
    beyler birazdan başlıyorum dinleyecek olanlar toplanabilir
    ···
  9. 59.
    0
    @76 okurum panpa tek gibilmiş benim diye idda etmiyorum zaten
    ···
  10. 60.
    0
    başlıyorum
    ···
  11. 61.
    0
    -- busenin kendinden bir yaş küçük bi kardeşi vardı arda. beni öğrenmiş kıza baskı yapmış taa ankaradaki çocuğu nerden

    buldun kimdir nedir diye. bu ali ile ardanın arası da zamanın çok iyiymiş. zaten erkeklerin genel sorunu kızların akrabalarının

    eski sevgililerine olan bağlılıklarıdır. buse bunu sorun etmeye başladı. benim anladığım kadarıyla bi güven sorunu da vardı

    aslında. bu kadar güzel gitmesi korkutmuştu gözünü ille bi sorun çıkıcaktı ve böylece ilk sorunumuzla tanışmış olduk...
    ···
  12. 62.
    0
    -- ardanın da bi sevgilisi vardı aslı diye. buse onunla arayı yapıp şimdilik ardanın derdinden kurtarmış gibiydi bizi. benimde adanaya

    gitme günün gelmişti. gittim ve geçen sefer sözleştiğimiz gibi onun iki arkadaşıyla görüştük. kızların adını hatırlamıyorum bile şimdi.

    o buluşmada önemli olan fal baktırmıştık. adana da böyle cafeler ünlüydü giderdin kahve içerdin yanına gelen kadınlar

    istersen falına bakarlardı. ben o zamanlar pek inanmazdım böyle şeylere hatun geyikleri der geçerdim. ama kadın öyle bir

    konuştu ki şaşırıp kalmıştım. bi kaç ıvır zıvırı bildikten sonra. şimdilik istediğiniz herşeyi elde etseniz de sonra çok

    üzüleceksiniz. ve sen çok pişman olacaksın demişti bana. kimse bi falcı böyle dedi diye ilişkisini bitirmez tabi. ama

    keşke bitirseymişim...
    ···
  13. 63.
    0
    -- o gün içimdeki huzursuzluk hiç bitmedi. sürekli kalkıp bizim cafemize gidip başbaşa olmak istemiştim. buse de en sonunda

    benim asık suratıma dayanamadı kalktık gittik. huzursuzluğum boşuna değilmiş. ali pişman olmuş geri barışmak istiyormuş.

    deliye döndüm tabiki de hemen onu aramasını buraya çağırmasını söyledim. o kadar sinirliydim ki korktu aradı aliyi. açmadı

    bin, belki de hayırlısı oldu yoksa ya o beni ya ben onu orda öldürürdüm. telefon numarasını aldım buseden bi daha aradığında

    açmamasını ve hemen bana söylemesini istedim. akşam olduğunda gözlerimiz dolu dolu olsa da gergin geçen günden dolayı

    ağlamadık. otobüse bindiğimde iste gözlerim gene kan çanağına dönmüştü. ankaraya gelene kadar ağladım hatta otobüsün

    tuvaletinde o kadar çok sigara içtim ki muavine şikayet etmiş yolcular. bişey demediler belliydi suratımdan sinirim.

    3. buluşmamız da böyle geçti...
    ···
  14. 64.
    0
    -- ankaraya geldiğimde buseyi geldim demek için aradım. ali aramış onu açmamış. bi kaç mesaj atmış beni neden aradın geliyim mi

    sizin evin önüne gibisinden, cevap vermemiş. benden haber almak için telefonunu da kapatmamış. ben hemen telefonu kapattım.

    aliyi aradım daha ilk çalmada açtı. belliydi telefon beklediği. -kimsin dedi. -busenin sevgilisiyim dedim. -nerdesin dedi.

    -senin kaybettiğin yerdeyim dedim. -orası bana ait geri alıcam dedi. -adanaya geleceğim tarihi ve saati sana söylerim

    gücün yeterse gelir alırsın dedim. -tamam dedi. -o zamana kadar adını duymayacağım delikanlıysan dedim. -peki dedi kapatttık...
    ···
  15. 65.
    0
    -- buseye olanları bu şekilde anlatmadım bi daha aramayacak seni dedim. -ararsa açmam zaten istersen numaramı değiştiriyim dedi.

    -gerek yok dedim. beyler aşk hakikaten insanın gözünü kör ediyor. ölmekten korkmuyor insan tek korktuğu onu kaybetmek

    oluyor insanın. adanaya gidecektim büyük ihtimalle bi kaç kişi geliceklerdi. terminalde dayağımı yiyip oturamazdım. 10 gün

    daha geçti bu süre içinde normal mesajlaşmalar konuşmalar dışında birşey olmadı. buse bi defter almış beni düşündükçe

    duygularını yazacakmış. defteri her gelişimde birbirimize veririz bende yazarım dedim kabul etti. adana biletini aldığım gün

    aliyi aradım. geleceğim saati ve firmayı söyledim gel ve al diyip kapattım. bütün gün ne yapsam diye de düşünmedim değil...
    ···
  16. 66.
    0
    -- aklıma gelen çözüm bi satır alıp poşete koyup gitmek oldu. sabah olup indiğimde söylediğim saatten 15 dakika da geç

    gelmişti otobüs. baktım etrafa gelen giden yok. aradım bunu açmadı. bi daha aradım gene açmadı. servis kalkacaktı msj attım

    -bu kadar kolay mı vazgeçtin ben gidiyorum diye. aradı terminalin içinde bi yer söyledi gittim. baktım karşıda beni bekliyor

    -seni dinliyorum dedi. -sen kaybettin ben kazandım dedim. -elindeki poşette ne var ona hediye mi aldın beyaz gülleri çok sever biliyormuydun dedi.

    -o en çok seni sevdi biliyormuydun dedim. -ya şimdi dedi. bi sigara yaktı bana da uzattı. -kendi cebimden paketimi çıkardım.

    -buraya senin için gelmedim buse için geldim dedim. -buse dedi. susturdum o adı ağzına alırsan bununla kafanı keserim dedim. satırı poşetten çıkarıp bıraktım yere.

    -korktuğum için değil hak etmediğim için şimdilik gidiyorum dedi. ben satırı çıkarınca bunun itleri de hareketlendi.

    tabiki yalnız gelmemiş. bunlar beraber gittiler. bende dolmuş duraklarına doğru gittim. satır falan bu kurtlar vadisi tavırlar

    yanlış olsada mantıklı bi çözümdü. neyse buldum bi dolmuş bende sevdiğimin yanına gittim...
    ···
  17. 67.
    0
    --busenin yanına gittiğimde elinde telefon beni bekliyordu. bi mesaj gelmiş bana gösterdi. ali yazmış. -sen onun da değerini

    bilemezsin bana yaptıklarını ona yapma diye. ne yaptın ona dedim. nerden biliyor senin şu an burada olduğunu dedi. önce sen dedim

    zamanı gelince anlatırım dedi. o an zaten gergindi ortam daha fazla uzatmadım. bende aliyle telefonda konuştum dün gece dedim.o da fazla uzatmadı.

    o gün de gayet güzel geçti. ve ankaraya dönüş vakti geldi. aklımda kalan büyük bir soru işaretiyle döndüm memurlar kentine...
    ···
  18. 68.
    0
    --oto kiralamada işler patlamaya başlamıştı. bi kaç otel transferi almıştık. o kadar çok havalimanına gidip geliyordum ki.

    ve yetişmesi için sürekli hızlı gitmem gerekiyordu. vito minibüsle hızlı ve öfkeli oynuyordum adeta. kırmızı ışıklarda buseye mesaj atıyordum.

    mayısın başına kadar 2 kere daha gittim adanaya. ne ali ne arda bi arıza çıkarmadı. herşey klagib geçti. defterin bende olduğu günlerde de

    elimden geldiğince şairene döktürüyordum. mayısın başıydı 4*5 tane zengin liseli çocuklar şöförlü vip minibüs istedi firmadan.

    2 şöför gittik bütün gün çocukları gezdiricektik. ankaranın ne kadar kalbur üstü caddesi sokağı varsa gezdirdik bunları.

    gece bi bara gitmek istediler mesa salataya gittik. saat 2 gibi çıktılar. ankarayı bilenler mesa salatadan mineseraya giden

    o bulvarı bilirler. diğer arkadaş kullanıyodu aracı arabada son ses müzik açık çocuklar bağırıp çağırırken bu nereye gidiyoruz dedi.

    çocuklar düz devam et abi bas abi müziği aç abi diye bağırıyolardı. şöför arkadaşın adı ismail benim çocukluk arkadaşım.

    bana dönüp ulan başımıza bişey gelicek eğlencenin takunu çıkaran gençler diye gazeteye çıkıcaz dediği sırada önündeki virajı görmedi

    biz refüje çıktık ordan elektrik direğine çarpıp karşı şeride geçip koca minibüsle takla attık...
    ···
  19. 69.
    0
    dinleyen yok galiba bu gece neyse devam ediyorum ben
    ···
  20. 70.
    0
    --önce bi şok geçirdim sonra etrafıma baktığımda bembeyaz bi toz bulutu gördüm. ulan öldüm heralde yarra yedim diye düşünürken

    dışardan gelen sesleri duydum. meğer airbag patlarsa beyaz bi toz çıkarmış bilmiyodum. zaten heryer airbag minibüsün içi

    bembeyaz olmuş. bu sırada dışarıdaki seslere kulak verdim kaçın patlayacak. baktım mazot akmış heryerimize. ismailin sesini

    de duydum o anda. mazot patlamaz korkma ben sıkıştım diyor. ben gözlüğümü ve cep telefonumu arıyorum. sonra bir el çekti beni.

    baktım yanımdaki cam kırılmış ordan çıkarmaya çalışıyolar beni. neyse ismail de çıktı aynı camdan milletin ilk yardım

    hırsıyla. baktım çocukları saydım ekgib yok ama kırık çıkık çok. bi tanesinin beli mi ne kaymış bebe sakat kaldım diye ağlıyo

    jandarma geldi. o yıllarda ümitköye jandarma bakiyodu hala öylemi bilmiyorum. ismail patronu aradı gelsin diye. ambulanslar geldi millet üşüşmüş zaten.

    türk milleti kadar olay seven başka bi millet olamaz zaten...
    ···