bir kız hayatımı nasıl sikti anlatıyorum

burda kaldım

rizorvıd

aman dikkat
aman dikkat
aman dikkat
aman dikkat
aman dikkat

-- ertesi hafta okula gittiğimde başağı çektim kenara sıçtım ağzına. diğer kızlara da gibtiri çektim. araştırma yapıyorum kim ispiyonladı diye

yok bulamıyorum. neyse gün gelir devran döner dedim. günler buğra fulya ben buse 4lüsünde ilerlemeye devam etti. her taku beraber yapar olduk.

kasım ayının sonlarına doğru fulya londraya gidecekti. benimde okuldan bi arkadaşımın doğum günü vardı. ankaranın pahalı mekanlarından birine rezervasyon yaptırmış

nasıl doğum günüyse adam başı 120 lira verdik fix menüye gittik. o gece buğra boyuna mesaj atıyor fulya yok sende beni yalnız bıraktın. ulan

ben sana 1 hafta önceden söyledim iyi git dedin sende gel dedim yok dedin ben şimdi napayım diyorum. adam sarhoş sardı bana. eğlencemin içine etti.

ben alkollü araba kullanmaya karşıyımdır her zaman. o gece de arabayı alkol almayan bi arkadaş kullanacak. buğra ben bilmem ne türkü bardayım

gelmezsen sildim seni yazdı. kalktık buseyle gittik. yolda 3.5 atıyorum kaza yapacam çevirme olacak diye. türkü bara bi girdik içerde şarkı

söyleyen kızla buseden başka kız yok. busede mini etek var. kalk gidelim diyorum yok benimle içiceksin diyo. zaten kafam zilyon bide rakı şalgam söyledi

buse de içtikçe içiyo herifler buseyi kesiyo katil olacam. zorla kaldırdım buğrayı gidelim diye tamam dedi ortadan geçip hesabı kasaya ödeyecez

hop halaya katıldık. o kadar sarhoşum ki çıkamıyorum buse solist kızın yanında duruyo beraber rakı içiyolar. şemmammeyi gibiyim dedim içimden.

kazasız belasız atlattık o geceyi de gittik eve olan benim 240 liraya oldu...

iyi iş çevirmişsin yakışır panpa

--buğranın da fulyanın da aileleri boşanmıştı. böyle çocuklar hep birbirini çeker zaten. buğranın babası eve bi gelir bi gelmezdi. bende

annem üzülmesin tartışmayalım diye tamam getirmem dedim. buğralara kapağı atarım diye düşünüyordum. tam o sırada bayram geldi buse adanaya gitti.

buğra babam bodruma taşınmaya karar vermiş dedi. benim planlar suya düştü buse gelene kadar bi çözüm bulmalıydım. annemle konuştum olmaz dedi.

babamla konuştum ben ayrı eve çıkıcam dedim kardeşini başı boş bırakma ben zaten gelemiyorum eve dedi. herkesin derdi farklı mal olup kaldım.

kolpaçino filmindeki gibi bi plan yaptım ben fitili ateşliycektim. olaylar birbirini patlatıcaktı. anneme babam bana ayrı ev tutcak söz verdi dedim.

babama annem beni sana postalıyacak dedim. buğrada annesiyle kalmak zorunda olduğu için çözüm arıyodu ona da sen eve çıksana bende yardımcı olurum dedim.

annem tamam buse bize gelebilir dedi. buğra ben evin kirasını öderim aidatını öderim sen faturalarını istediğin zaman kalırsın dedi. babam tamam gelme bize ben sana ev tutarım dedi.

böylece buse hafta sonları bizde hafta içi buğralarda benimle kalıcaktı. babam gerekli masrafı ödeyecekti. buse geline planı anlattım çıktı yurttan benimle yaşamaya başladı...

al panpa kafan dağılsın. http://inciswf.com/1327703623.swf

--ecevit zamanındaki büyük ekonomik krizde ayrıldı annemle babam. 2000 yılında bi kardeşim oldu. 2001 yılında boşandılar. ama kardeşim yüzünden

hiç boşanmış gibi değillerdi. sürekli babam bizdeydi gece kalmazdı o kadar. boşanmalarına sebebin iş hayatındaki stresten olduğu çok belliydi

aslında pişmanlardı ama geri dönüş yoktu. babam üniversite başlayalı iki ay olmuştu ki beni çağırıp biriyle tanıştıracağını evleneceğini söyledi. gittim tanıştım. adamın

taşşakları dolmuş belliydi. getirdiği kadın benden 5 yaş büyüktü. verse ben giberdim taş gibiydi. babama bişey diyemedim. sen bilirsin dedim.

annem çılgına döndü bunları öğrendiğinde. morali hep bozuktu. busenin eve gelmesini sorun etmeye de başladı...

--okullar da açıldı ilk günlerde kimse kimseyi tanımaz giblemez. ben hemen dikkat çekmiştim hazırlık sınıfında altımda araba olması 1-0

başlatmıştı okula. özel üni de olsa hazırlık sınıfında arabası olan tip çok azdı. her gün okuldan çıkar son sürat busenin okuluna giderdim.

buğra ve fulya da çok sevdiler buseyi. gerçi buse onlara pek ısınamadı ama yapıcak bişey yoktu ortamım böyleydi işte. busenin okuluna gittiğimde

tipler kıl olurlardı bana. ankara üniversitesi genelde uzun saçlı küpeli, özgür dünyanın insanlarıydı. ben onların gözünde zengin biniydim.

buse zaten hiç sevilmezdi diğer kızlar kıskanırdı belli olurdu. çoğu ankaraya yeni gelmiş en fazla okulun kafesinde sosyalleşmişler. buse

hergün ayrı bi mekanda. bir ay sonra bi hafta sonu buse yurduna izin yazdırdı. ama sorun devlet yurtlarında tek gece izin yazılmıyormuş o yüzden 2 gece yazdırdı.

ilk gece buğralarda kalacaktık ama ikinci gece yapcak bişey yoktu. anneme söyledim gelsin dedi. o benim yatağımda uyuycak ben içeride yatıcaktım.

odamda dvd izliycez diye anneme söyledim iyi sonra içeri geçersin yatağın hazır diye mesajı verdi. tabiki içeri geçmedim ama sabah annemin

suratı asıktı bunu da gördüm. bi dahaki hafta sonu yine bizdeydi buse yine biz beraber kaldık. bir sonraki hafta yine. artık hafta sonları bizdeydi annemde sesini çıkarmadı...

burda kaldım

--bu sırada babam da işleri yola koymaya başlamıştı. okul parasını ödedi adam gibi oku bitir alalım kızı sana dedi. anlattığına göre kız

gerçekten iyiymiş ama anası gözüne girmemiş. neyse onlar yaşar adana da siz ankara da kalırsınız diye kendince espri yaptı. okul bizim eve

25 km bide ankaranın en yüksek yerinde. gidip gelmek işkence olucak. araba işini de ikiletmediler çözdüler. artık param vardı arabam vardı

hayatımın aşkı vardı daha ne isterdim ki. hazırlık sınavını bende geçemedim buse de. sabah 9 akşam 4 memur gibi üniversite okuyacaktık ilk sene.

ankara da ilk günler rüya gibiydi, go karta gittik, bowlinge gittik, abanta gittik, hergün ayrı bi gezdik eğlendik. buse hergün bizim eve de

geldi. annem çok sevmişti buseyi, ananem,paristen ziyarete gelen teyzem bayıldılar. ama özellikle benim sevmediğim bi kuzenim vardır. benden 4 yaş büyük

bu teyzemin hayırsız evladı işte. o da çok sevdi buseyi ben görüşmesinler diye pek uğraşmadım ama keske uğraşsaydım...

--daha lise birinci sınıfta okulun en güzel kızlarından birini ayarlamıştım bile. bu arada beyler ben yakışıklı falan değilim. gözlerim ileri derecede

miyop yani gözlüklüyüm. ama boyum uzun ve ağzım iyi laf yapar bunlara ek olarak ben o yıllarda kızların neye baktığını çözmüştüm. babamdan para

isteyeceksem pahalı bir saat, ayakkabı için isterdim. okul kıyafetim düz beyaz gömlek gri pantalon yerine, lacoste gömlek, prada ayakkabı, pierre cardin

ceket giyerdim. kızların gözünde bunlar hep artı puanlardı...

up up up up up up up

--kızların biri gidip, biri gelirken okulun basket takımındaki binlerle de arayı yapmıştım. baskete yeteneğim yoktu ama

takımdakilerin ısrarı ve koçun da beni çok sevmesiyle basket takımına istatislikçi olarak kapak atmıştım. artık turnuvalara

bende gider olmuştum. lise hayatında sporcu tayfası çok şekildir bunu bilen bilir. yani lise hayatım hep sosyal karılı

kızlı ortamlarda geçti. lise hayatım boyunca da buseyle hep msn de konuşmaya devam ettim. lise son sınıfa geçtiğim yıl

servisime bi kız geldi. adı yağmur esmer renkli gözlü çok hoş bi kızdı...

-- daha ilk günlerde servisteki üstünlüğümü kullanarak yağmurun yerini arkada olarak belirlemiştim. o da yanımda oturmaktan

memnun görünüyodu. tek sıkıntısı sigara içmemdi. millet boğulurdu ama bana laf geçiremiyeceklerini bildikleri için ses

etmezlerdi. ekim ayının 12siydi hiç unutmam bu günü beyler. yağmur dönüp elimdeki sigarayı aldı. ne yapıcağına bakmak için

döndüğümde içine çekip dumanı yüzüme üfledi. bildiğiniz gibi bu benimle yatmak istermisin demek. çok heyecanlandım...

--ben sigarayı onun elinden alıp kabul ettiğimi söyledim. anlamadı bir anda neyi der gibisinden baktı. yaptığı hareketin

anldıbını söyledim ve çok utandı. yağmur daha lise birinci sınıftaydı ve bunu bilmemesi normaldi. şaka yaptığımı özürümü

kabul etmesi için ona bi yemek ısmarlicağımı söyledim. kabul etti ve onun evinin aşşağısındaki mcdonalds da indik

servisten. lise de mcdonalds a zütürcektim kızı tabi papermoona gidip adnan polatın karşı masasında yemek yiicek halimiz

yoktu. daha yemeğin başında benden hoşlandığını anlamıştım. bende hoşlanıyordum ondan. ve biz o gün çıkmaya başladık...

devam panpa

olm daha 23. entry ama hikayeden bi alex çıkmayacağı çok belli

@24 daha olay başlamadı zaten çabuk çabuk geçiyorum önemli kısımları

--o senenin normak bitmeyeceği aşikardi konu kız konusu olduğu için gereksiz olayları atlıyorum. nisan ayı geldiğinde elime tasdiknameyi verip yolladılar

okuldan. tabi tek beni de değil. 24 kişilik sınıfta 8 kişi nisan ayında kovuldu. kalanlardan da 5 kişi daha gitmiş sonradan öğrendim. bizimkilerden

yediğim azarları anlatmama bile gerek yok. o sene eğitim yılı başlangıcında başka bir koleje yazdırdılar beni. öğrenci sayısı az olan eğitimi hakikaten

önemseyen, hala devam eden mükemmel dostluklar kurduğum bu okulda okumak her gün zevkti benim için...