bir kız hayatımı nasıl sikti anlatıyorum

reserved

rizörve

reserved

rizörv

reserved

**beyler ankara tunalı bestekarda elektrik kesintisi nedeniyle gib gibi oturduk bu saatten sonra
gidecek olan varsa gitmesin bende kalktım geldim başlıyorum birazdan...

--ankaradan yola çıktığımı buse babasına da söylemiş. anası sorun çıkarır diye babası garajlara seni ardayla ben bırakırım ordan alır seni demiş.

bende düşündüm adam bu kadar kıyak geçti bende bişey yapayım dedim. yol üstünde çömlek ve pişmaniye alabilirdim pişmaniyenin daha uygun bi

hediye olduğuna kanaat getirip aldım pişmaniyemi gittim. buseyi 4 gün görmemiştim ama gözümde tütmeye başlamıştı. inci konusunda irademe karşı kazandığım

başarımı kendimce övdüm. adam pişmaniyeyi çok severmiş -akşam rakıdan sonra yerim midem rahatlar dedi anlamadım. aldım emanetimi ankaraya geri döndük.

peder işlerin yine bozulmaya başladığından bahsetti. büyük bi inşaat firmasının kendisine iyi bir teklif sunduğunu ama işin libyada olduğunu anlattı.

karısı ve ufaklık burda kalacaktı. maaşın türkiyede bi banka hesabında benim adıma yatacağını bu sayede vergiden yırttıklarını söyledi.

asıl beklediği benim bu 13 yaşında çocuğun üstlenebileceği sorumluluğu üstlenip üstlenemeyeceğimdi. bende gitmesi için teşvik ettim gerçekten de

güzel bi teklifti. 6 ay da bir gelecek, eşşek gibi çalışacaktı. böylece pederi de libyaya kaddafinin yanına postalamış olduk. ortanca

kardeşim bu olaydan çok etkilendi bu yüzden bizde buseyle daha çok annemin yanında kalmaya başladık buse bundan oldukça rahatsız görünüyordu.

bunu sorun etmesini anlayamamıştım. evde odada kimse karışmıyordu kendisine annem gayet iyi davranırdı buseye hatta en ufak tartırşmamızda buseden taraf olur üzme kızı derdi...

--buseyle sürekli tartışmaya başladık hep hayatımızda başkalarının olduğunu hiç başbaşa kalamadığımızı evde oturmaktan sıkıldığını anlattı durdu.

her gece dışarı çıkmaya başladık ama bu da beni bunaltıyordu. sürekli müzik sürekli içki sürekli duman altı ortamlardan sıkıldım. daha önce de

bahsettiğim teyzemin benden 4 yaş büyük dünya gibine minare bi kızı vardı. kimse adam edemedi kızı 18 yaşında kocaya kaçtı 19 yaşında çocuk doğurdu

20 yaşında adamı boşadı kime gittiyse külliyen zarar bi tip. buseyle bunlar iyice kanka oldular her çıktığımız gece bu da geldi bizimle.

zütü başı ayrı oynayan kuzenim buseyi de iyice yoldan çıkarmaya başladı önce kıyafetler sonra içkinin dozajı kaçtı. ne yaptıysam birbirlerinden

uzak tutamadım. fulya buse için elinden geleni yaptı sürekli nereye gitse çağırdı ama buse içten içe kıskanıyordu fulyayı. hesapsız para

harcaması üstü başı herşeyi gözüne batar oldu busenin. bende iyice arada kalmıştım. kasım ayının ortalarına doğru yelizle bu konuları konuşmaya başladık.

yelizin kafasındaki çözüm başka bi kız bulmamdı. aşk sevgi gibinde değildi. bir hafta sonu buseyle ciddi bi kavga ettik ikimizde haksız olduğumuzu

kabul etmedik. bu konular ana nedendi buse kalktı mervenin evine gitti. anlaşma yaptık o benim kuzenimle görüşmeyecek bende ona istediği kadar

zaman vericektim. o hafta gerçekten zor geçmişti benim için okulda vizelerde çok iyi notlar alsamda ruh gibi dolandım etrafta. yeliz 5.gün cuma akşamı

dışarı eğlenmeye çıkacaklarını benim de gelmemi söyledi. çoğu kız olan 8-9 kişilik bi grup çıktık. inci de oradaydı. ama benim için asıl
tehlikde cansuydu...

--cansu lise bitene kadar istanbulda doğup büyümüş sonra ailesiyle amerikaya taşınmış. o senenin başında liseden beri sevdiği bi çocukla konuşup

ailesinden kaçıp ankaraya gelmiş. çocuk ilk bi kaç ay cansunun bütün yükünü çekmiş kendisi başkent üniversitesinde okuyormuş ailesi zenginmiş falan.

bi gün cansu oğlanı bi kızla görmüş bi şekilde ayrılmışlar. amerika geri vize vermeyince tak gibi kalmış. ailesi istanbuldaki bi evlerinin kirasını

cansunun almasını bi çözüm bulana kadar idare etmesini istemiş. kız tam depresyonda ben zaten depresyonda sabaha kadar dertleştik. yelizler kalktı gitti.

inci giblenmese de bekledi ama o da dayanamayıp gitti. cansu beni çok etkilemişti yüzü fiziği kadar içi de temiz bi kızdı. hülya koçyiğitle karşılaşmış

kartal tibet triplerinde dinledim onu saatlerce. mekan bizi gibtir edince gittik çorba içtik arabada oturduk sabah yurduna bıraktım ben bunu.

cumartesi sabahı eve gittim uyudum kalktığımda merve aramış. onunla konuştuk bir haftadır busenin ne yaptığı hakkında rapor verdi. hiç bi yere çıkmamış

okula gidip gelmiş sadece. merve yine eve erkek getirmemiş. ama sorun şu ki buse hiç üzgün değilmiş. benden hiç bahsetmemiş. benim çok zoruma gitmişti bu durum.

tamam bende barışmak için bi hamle yapmasamda hep buseyi düşündüm salak salak dolandım öyle. bi gece yürürüm kafam dağılır düşünürüm diye dışarı çıkıp

dalgınlıkla ebesinin dıbına kadar gitmiştim. taksiyle döndüm geri eve. buseye o kadar sinirlendim ki rahatlamam lazımdı kendimi anlatırken en rahat olduğum insan yelizi aradım...

--yeliz bi alışveriş merkezinde cansuyla oturduklarını istersem gelebileceğimi söyledi. -inciye haber vermezsen gelirim dedim. söz verdi bende gittim.

ben gelince yeliz ben mağzalara bakcam diye kalktı gitti. cansuyla oturduk kahve içerken sohbet etmeye başladık. beyler o an nasıl oldu nerden geldik o hale bilmiyorum ama

elele göz göze bi duruma geldik. yeliz bizi öyle görüp çekip gitmiş. cansuyla kalkıp bi bara geçtik bi kaç saat içtikten sonra olan olmuştu

yiyişme hat safhadaydı. buğra zaten evde yoktu eve geçtik. o yıl ankara da deli bi kar yağmıştı tam da o gece. biz bununla yatağa girince benim

10 gündür çalışmayan gibim koyverdi kendini. daha 2 gidip gelmemiştim içine boşaldım kızın. bu anlamadı tabi bu kadar çabuk bi boşalmayı

beklemiyordu desek daha doğru. ben olayı bozmamak için 2. postayı gidip dışına boşaldım. sonra söyledim birazı içine kaçtı diye.

bunun eli ayağına dolandı nası bağrıyo anlatamam. sırası geldi o beni gibecek galiba diye düşünürken. git bana ertesi gün hapı al dedi.

tabi bu normalde hiç sorun değildi 16.99 a çözebilirdik sıkıntıyı ama o sıralar ertesi gün hapı yasaklandı toplattılar hapları. -tamam sabah alırım yat uyu ben içerdeyim dedim.

dinleyen kim eline ne geçerse fırlattı bana çıktım evden. değil araba sürmek yürümek imkansız hale gelmiş sokaklar sibirya buzulları gibi olmuş.

çıktım bi eczane camından nöbetçi bi eczane buldum. güç bela gidip gecenin bi yarısı girdim içeri. millet hastası olsa gibtir et ölsün modundaydı sanırsam

çünkü bir allahın kulu girmemiş eczaneye kadın kasanın önünde uyumuştu. tek gelen müşterinin ertesi gün hapı sorunu yaşaması beklenmemişti...

--kadınla aramızda geçen konuşmayı aynen hatırlıyorum ve aktarıyorum. -bi ertesi gün hapı alabilirmiyim. -maalesef yasaklandı satmıyoruz.

-hanfendi dışarının durumu saat malum bu şekilde buraya geldiysem almadan gitmem. -beyefendi yok diyorum ne yapabilirim. -kasanın altına mı bakarsınız, depoya mı inersiniz bilemem ama lazım.

-bir dakika dedi dükkanın arka tarafına geçen bi kapıdan girdi içeri. bi kaç dakika sonra bi adam çıktı bi kağıt aldı bi adres yazdı hiç bişey söylemeden verdi.

kağıtta yazan adresi ömrümce duymamışım tuzluçayır diye bi yer. çıktım ama gitmenin imkanı yok taksi durağında birinin yardımıyla arabaya zincir taktık.

pekekent 20 lira aldı benden ulan zincir 35 lira akını takunu gibiyim dedim içimden. dışımdan teşekürlerimi ve şükranlarımı sunup yola koyuldum.

gittiğim yer arka sokaklarda çevik kuvvetle gittikleri mahallelere benzeyen bi mahalle. sanki ilaç değil esrar arayan tip gibiyim. buldum adresi bildiğiniz nöbetçi eczane.

adama şurdan burdan geldim dedim ama giblemedi derdimi söyledim ilacı verdi satın aldım gittim. cansu ilacı içip gene ağzıma sıçtı sinirlendim

aldı eşyalarını yurduna bıraktım. içimdeki vicdan azabı bitmek bilmeyecek gibiydi. kalktım mervelere gittim. onlarda uyumamış zaten ama asıl sorun

buse gerçekten giblemiyodu beni. bu gece başkasını gibtim desem afiyet olsun diyecek gibiydi. gerçekten anlamıyordum benim için sevgisinden ölen kız gitmiş

sokaktaki kediye bile benden çok önem veren bi kız gelmişti yerine...

bu kız senin hayatını nasıl gibmiş çok merak ediyorum. kızla çıakrken başkasıyla yatmışsın ama hayatını giben o oluyor. nasıl olcak bakalım.

dinleyen herkese teşekkür ederim i okuduktan sonra arkadan org sesi geldi lan.. vay amk

--merveye işaret ettim içeri gitti buseye neden böyle davrandığını sordum . -bilmiyorum huzursuzum kafamı dinlemem lazım dedi. -sorun benmiyim yada benimlemi ilgili dedim.

-sorun sen değilsin ama çözecek olan sensin dedi. -neyi yanlış yaptım dedim. -benim için yaptığın hiç bişeyden zevk almıyosun dedi.

özetle gece gezmeleri özgürlüğü bunları sorun ediyordu. tamam gel dön eve sen nasıl istersen öyle yapalım dedim kabul etti. o gece kar yağışından dolayı

merve de kaldık. ertesi gün eve döndüğümüzde buse hafta içi için planlar yaptı. bütün haftayı gündüz okulda gece dışarda geçirdik. bu sırada

yeliz cansunun sürekli beni sorduğunu haber beklediğini söyledi. beklesin zamanı gelince ararım onu dedim. yeni yıl yaklaşmıştı busenin planı uludağa gitmekti.

bu durum gerçekten yormuştu beni içtiğim sigarayı azalttım, üstüme başıma bişey almadım elime geçen her kuruşa buseyi memnun etmeye çalıştım.

okulda not topladım onları kırtasiyeye sattım, milleti pes cafede yenip paralarını üttüm. yani varımı yoğumu bu kıza harcadım istekleri bitmedi.

uludağa gidemeyeceğimizi param olmadığını buseye açıklamak için 3 gün düşündüm. benim beklediğim tepki canın "saolsun aşkım", onun verdiği tepki "bi istediğimi de yap" oldu...

@276 panpa senin bakış açını cidden anlamadım.

vay amk kusura bakma ama panpa bizim burda çömlekçide huurlar bile bu kadar paragöz değil amk bu nedir la.panpa iyi olmuş bu ilişkinin bittiği şimdi devam et panpa dinliyorum

--buse bunu sürekli sorun etti yıl başına 1 hafta kala yine çekti gitti merveye. bi kaç gün sonra buğrayla fulya yeni yıl için bodruma gittiler. buseye söylemeden

yelizlerin ne yaptığını sordum, bi mekanda rezervasyon yaptırmışlar bende yaptırdım. buseyi arayıp iki kişilik rezervasyon yaptırdığımı, merve de gelmek isterse ona da yaptırabileceğimi söyledim.

buse mervenin eskişehire gideceğini onun da gitmek istediğini söyledi. beraber gidelim dedim tek gidicem dedi. izin vermedim. ertesi gün kuzenim aklına girmiş

onunla bi yere gideceklermiş bunu söyledi. yine izin vermedim ya benimle geçir ya evde otur dedim. evde oturcam dedi. yılbaşı geldi buseyi ne yaptımsa evden çıkaramadım.

beni istemiyomuş gidip ne istersem yapabilirmişim. çıktım yelizlerin yanına gittim. cansu ve inci de mekandaki yerlerini almıştı. oturma düzenine göre

cansuyla yanyanaydık. inci daha ilk dakikalarda mavi boncuk dağıtıp bi sap buldu kendine. cansu sürekli konuya girme çabasında benim aklım buse de.

kalktım çıktım dışarı bi buket papatya aldım bi kırmızı şarap aldım mervenin evine gittim ama kapı duvar. arıyorum kapalı telefonu. merveyi aradım haberi yokmuş kız eskişehirde zaten

kuzenimi aradım o da açmıyo. sabaha kadar kapıda bekledim gelmedi. ertesi gün akşam oldu hala yok. sonra telefonu açmış heralde bana attığım mesajların iletisi geldi.

aradım kuzenimin yanındaymış gittim yanlarına çıkmışlar gezmişler. hiç bişey demedim sana güveniyorum dedim çiçeğini verdim aldım eve getirdim.

1 hafta finallere çalıştık buse girdi finallerine çekti gitti adanaya. bana sadece bileti aldığını söyledi finalim vardı vedalaşamadık bile...

panpa ağır gidion bu akşam

--fulyayla konuştuk bu ilişkiyi kurtarmanın bi yolu olmadığını kendi kendimi bitirdiğimi söyledi. dinlemedim hatta kızdım ona. bi kızın bu yaşlarda

meraklı olduğu ne var diye düşündüm. yüzük almak geldi aklıma gittim araştırdım busenin kafama atmayacağı yüzükler 600*700 den başlıyo.

ne kadar çevrem varsa haber ettim yahşi batıdaki tipler gibi işten işe koşar oldum. bi şekilde ayarladım parayı bi kız arkadaşı zütürdüm

seçtirdim. aldım yüzüğü o akşam cansu aradı o günden sonra çok düşündüğünü birbirimize bi şans vermemiz gerektiğini söyledi. başımdan savdım.

ertesi sabah çıktım yola adanaya gittim. buse yüzüğü görünce sarıldı boynuma artık benim onu eskisi kadar sevmediğimden beni kaybetmeye başlamaktan korktuğunu söyledi.

anlam veremesemde herşeyin düzeldiğini yeterki onun üzülmemesini istediğimi söyledim. arda o gece arkadaşında kalıcakmış aslı da gelicekmiş bizde gittik orda kaldık.

iki kalıp döndüm ankaraya buse de anasının beynini gibmiş o da geldi ankaraya. ilk hafta herşey güzel geçse de buse yeniden başladı gece çıkalım şunu yapalım bunu yapalım demeye.

yine boğazımdan sigaramdan kıstım zütürdüm. ne buğraya mahçup olmak isterdim ne pederin bana emanet ettiği paraya dokunmak. kimseye de borçlanmadım.

şubatın başında bi tur vardı kıbrısa gitmek için buse yine tutturdu gidelim diye. ama bu cidden beni aşardı durumu anlattım yine soğuk buseye dönüştü...

@282 panpa elimden geldiğince yazıyom işte idare ediver zaten bu gece bitiricem bundan sonrası dram tadında...