bir kız hayatımı nasıl sikti anlatıyorum

-- ilk gece hiç bi gibim anlamadığım tatilimizde ikinci gün güzel bi kahvaltı ettik. ardından kapalı havuza indik.

otelde var 30 kişi bide bizim grup 100 civarı doluştuk havuza 130 kişi eğlencenin dibine vuruyoruz. havuzda su falan

kalmadığı gibi değil kulaç atmak kalabalıkta yürüyerek ilerleyemiyorum. busenin o günün sabahı hasta olması işin

en güzel yanıydı. tamam ciks yoktu belki ama o kalabalıkta sevgilim olmayacaktı. bu arada ilginç bişeyi fark ettim.

organizasyonu yapan tipler hiç ortada yoktu. gittim buldum kurmuşlar kendilerine bi masa deli gibi poker atıyolar.

sürekli bunlara viski servisi her türlü meyve çerez. gittim odaya çıkıp giyindim girdim aralarına. ama adamlar

cidden parayla oynuyor. sistem şu 6 kişi katılıyosun oyun texas hold em. adam başı 50 şer lira veriyosun. kazanan 150 2. 100 3. 50 lira alıyor.

babam kağıt oyunlarına çok meraklıdır hatta bizim sülalede dolanan bi efsaneye göre benim doğumun sırasında babam kumar masasındaymış

o yıllarda türkiye de kumar serbestti tabi. cep telefonu da olmadığı için mekanı aramışlar babama haber gelmiş eşiniz doğumda diye.

babam şu el bitsin gelirim demiş...

panpa eğer bir tak olmadıysa ayrıntıdan uzak dur, oteli betimlemene gerek yok bize mesela.

--oturduk adamlarla oynuyoruz ama kağıt gelmiyor. bende as papaz yerde 3 den kent . bende 3 5 yerde aslar papazlar.
kaybettim 50 lirayı kalktım masadan

nasıl taşşak geçiyolar anlatamam. bu sırada buse de geldi. -bi el daha atarsam kızarmısın dedim -kazanırsan bana bişey alırsın

kaybedersen kızarım dedi. iyi dedim oturdum. 15 dakika sonra bi 50 lira daha verip kalktım. babam görse suratıma sıçardı.

neyse haydan gelen huya gider dedim verdim kendimi içkiye. akşam üzeri langırtta 20 lira daha kaybettikten sonra

bilardo da bedavasına oynanan oyunda çuhayı yırttım. içki kötülüklerin anası işte. akşam yemeği geldiğinde çoktan sızmıştım.

gece bi uyandım midem zil çalıyo. buseyi uyandırmadan sessizce kalktım gittim bar'a -yiyecek bişey varmı dedim. - leblebi var dedi.

-mutfakta çorba falan yokmu dedim -3 te bitiyo dedi. -saat 2 dedim tamam bitmiştir işte dedi. peki dedim bi arkadaşı gördüm.

çocukla çok samimiyetim yoktu ama bölümdeki okul başkanı seçmeleri için zamanında çok yardım etmiştim ona. derdimi anlattım

-al benim arabayı git bul bi çorbacı dedi. teşekkür ettim çıktım otelden. isteyen arabayla gelebiliyodu geziye. neyse gittim bi çorbacı arıyorum yok.

her yer kapalı ne bi kokoreçci ne bi açık tost most yapan yer var. bi canlı müzik yapan bar gördüm girdim içeri.

patates kızartması falan yiyecek bişey varmı dedim. gel abi et sote bile var dediler. oturdum ılık bi arkadaş sahnede

duygusal şarkılar söylüyo. dinledim yedim içtim kalktım otele geldim...

@185 harbi güldüm lan ne efsanedir o amk helal şukuu

@187 panpa olayları yazdıkça hatırlıyorum. mesela bu tatil olayının üzerinden 4 yıl geçmiş. ayrıca kafanızda canlandırmanız için yerleri betimliyorum

panpa takılma sen hatırlayabıldıgın kadar hızlı hatırla acayıp sardı bu bana

anlatma oç

--son gün de hiç bişey olmadan geçirdik. ankaraya döndüğümüzde okul ayrı bi zor geldi her sabah 8 de kalkıyordum.

buseyi okuluna bırakıp okula yetişmem için anca yetiyordu bu süre. daha önce de söylediğim gibi yeliz diye bi kız vardı sınıfımda.

kız pınar altuğu andıran bi surata sahipti. kalemi sınıfta unutsam arkamdan getirir derste hoca alıştırma verse yardım ederdi.

bi süre sonra alışkanlık oldu kızın benim zütümü toplaması. biz bunla iyice muhabbeti kurduk. ama bu sefer olayın

başka boyutlara gitmesinden korktuğum için buseyle yelizi tanıştırdım. buse ilk defa benim yanımda gördüğü bi kıza sıcak davrandı.

yeliz özel bi yurtta kalıyodu. ve busenin okulundan dönüşte tam yolumun üstü olduğu için sabahları ben alıyodum onu.

buse de sorun etmemişti bunu. ancak yelizin kız çevresi çok fazlaydı ve ister istemez okuldaki arkadaş grubum yeliz ve melekleri şeklinde gelişti

içlerinden birinin adı da inciydi. inci sürekli yattığı adamları anlatırdı. benden falan çekinmeyi bırakın şunu bana yapsana

ama ben uzun ilişki takılmam tek gecelik isterim gibi şeyler söylerdi. ben bu işin sonu taktan bi yere gidecek diye

uzak dursamda inci bi türlü peşimizi bırakmadı. bu sırada mayıs ayı gelmişti ve üniversitelerde şenliklerde başlıyordu...

--önce benim üniversitemin şenliği vardı bu sefer buseyle beraber evinde kaldığı kız da gelmişti. bizimkilerin hepsi bi elden kıza yazmaya başladı

kızın adı merve. uzun boylu koca ağızlı bi kızdı ama nedense ben hariç herkes merveye bi ilgi göstermekteydi. merve içlerinden birine yüz verdi

ama benim öğrendiğim kadarıyla 2 yıllık bi ilişkisi vardı çocuk eskişehirdeydi. hatta şu anda nişanlılarmış. neyse kız hepsine mavi boncuğunu dağıtıp içlerinden

birini seçip yiyişmeye başladı. ben giblemedim onun da zütünü ben mi toplayacaktım bu arada yeliz incilerde kalıcakmış benden çıkışta bırakmamı rica etti

buse sorun çıkarmayacaksa olur dedim ama nedense sormayı unuttum. ilerleyen saatlerde arkadaşım aradı kaza yapmışlar buseyi güvendiğim bi arkadaşa emanet edip

çıktım kampüsten kaza yerine ulaştım rapor arabanın çekilmesi derken baya bi vakit geçti bu sırada buse mecburen merve ve o çocukla gitmek zorunda kaldı

mervenin evine gitmişler haberi geldi tek erkek olduğundan onun da merveyi gibicek olmasından rahattım. bu sırada telefon geldi yelizler beni beklemiş

geri döndüm okula aldım bunları gittik incinin evine. ben oturmam gitmem lazım desemde bırakmadılar. o akşam içimde bi sıkıntı vardı buseyi aradım telefonu kapalı yanlarındaki

çocuğu aradım açmıyor. mervenin numarası bende yok. yelizlerde benim giblemez tavırlarımdan sıkıldılar yeliz ben yatıyorum dedi gitti.

bende kalktım hemen hadi sende uyu diye. çıktım mervelere gittim ama numarasını bilmiyorum. kapıcıya bassam saat geç korna çalsam zaten o evin önünde vukuatım çok

çektim buğrayla kaldığımız eve gittim evde yoklar. arıyorum açmıyo benim anahtarlar buse de. eve gitsem annem uyanıcak. dedim arabada yatarım

mervelerin evinin önüne gittim camda beni görebilecekleri yere yattım arabada ama ne uykum var ne uyuyasım. buseye de kızıyorum içten içe insan bi

mervenin telefonundan arar beni diye yok aramıyo. inci mesaj attı gittin mi diye yok dedim. biz mesajlaşmaya başladık. gel bize diyo yok dedim ama

olacak gibi değil kalktım gittim...

reserved

-- inci bi eşortman giymiş bildiğiniz tayt zütü besbelli. memeler ortada olan bide askılı body. oturdu karşıma şarap açtı. onunla am züt muhabbeti yaptığımdan

rahatça konuşabiliyodum. -beni yatağa atacaksan şarap kesmez cin tonik lazım dedim. kalktı getirdi. mesajı açıkça veriyodu ama ben inanılmaz

ikilemlerde kalmıştım. kelebekte hikayesini anlatırken böyle bişey olmuştu kalkıp 31 çekmişti benim aklıma gelmedi beyler. cinden 3*4 bardak içince

biz öpüşmeye başladık ama busenin sesi kulaklarımda çınladı sanki. o kadar yaptığımız şeyler. hemen koltuktan kalktım -bunlar hiç yaşanmadı tamam mı dedim

-daha bişey yaşamadık dedi. -eğer gidip uyursan bende bu koltukta uyursam kalırım yoksa gidiyorum dedim. benimki kalkmış pantolunu zorluyo. bunun gözü gibimde.

-hayır dedi üstünü çıkardı. memeleri ben inci ve gibim birbirimize baktık. 4lü çevirmemek imkansızdı beyler. cinden bi bardağı sek içtim.

öpecek gibi yaklaştım -memelerin yetmez dedim. kalktı altını da çıkardı gene içinde bişey yoktu. çırılçıplak karşımda duruyodu.

şeytana söverek içimden yapma dedim. çıktım gittim. bunun gerçekten bi nedeni varmış diye hissettim çünkü apartmandan çıktığımda telefonum çaldı.

tanımadığım numara açtım buse -nerdesin dedi. -bu kimin numarası dedim. -mervenin dedi. -geliyorum hazırlan sarjım bitecek korna çalarım inersin dedim kapattım.

hemen mesajları silip telefonu kapattım. gidip buseyi aldım. nerdeydin dedi kazayla uğraştım dedim. konu kapandı. yada ben öyle sanıyordum...

vay amk panpa kitap yapıcam seni şerefsizim on numara hayat hıkayesi

cidden sardı lan. devam panpa

--şenliklerin ikinci günü hacettepenin şenlikleriyle kesişiyordu. bizde ona gittik. fulya da hacettepedeydi. gittik eğlendik. okulun başladığı

gün inci yanıma gelip -gay naber dedi. -gibtir git dedim. o dakika için gitti ama -gay muhabbetini beni her yalnız gördüğünde yaptı. serapla

inci de kanka olmuştu büyük ihtimalle bunlar olayları birbirine anlatmıştı. ikiside bana bakıp ellerinden geldiğince beni gıcık edecek şekilde güldüler.

hepsine sabrettim çünkü bunları buseye anlatmanın yada kendi içimde sindirebilmenin bi yolu yoktu. yelizi de alıp bırakmaya son verdim nedenini açıkladım

arkadaşlarını benden uzak tutamayacağını söyleyip pek sorun etmedi. haziranın başına kadar önemli bi gelişme olmadı bu arada buse istanbula gitmek istiyordu.

buğra ben fulya buse istanbula gittik ay sonu. büyük adayı falan gördük gene yağmur yağdı. yeni kardeşim de doğmuştu babamın bana olan ilgisi

paranı gönderdim hesabından çek şeklinde azalmıştı. haziran aynının ilk günü dayım evlenecekti. dayım eşini bir yıl önce kaybetmiş ufacık çocuğuyla ortada kalmıştı

ananemin baskılarına dayanamayıp 2. bi evlilik yapacaktı ancak yeni yengemiz ilk seferi olduğu için düğün istedi. bi otelde nikah düğün beraber

yapılacaktı kalktık gittik. ama o gün buseye çok sinirliydim giydiği kıyafette zütü başı meydandaydı. değiştirmesi için ne söylediysem giblemedi.

düğüne gittik annem de bu sırada eve gelmediğimden bana tavır almıştı o gece bütün sinirim tepemde oturdum bi kenarda. düğünün sonlarına doğru kız tarafından

bi bin geldi buseyi dansa kaldırmak istedi. benim sevgilisi olmadığımı anlamaması normaldi tabi sinirimden bi kere bile konuşmamıştım buseyle.

bine cidden ağır bi küfür savurdum. şimdi hatırlamasamda ana avrat kaymıştım. zaten alkolün de etkisi vardı. teyzemle annem geldi dırdır öttüler.

buse de başladı dırdıra ağlıyordu da artık dayanamayıp kalktım çıkıp gittim...

panpa devam

harbi panpa devam amk tost makinesinden mi yazıyon

--bütün sülale bir allahın kulu aramadı beni nereye gittin nerdesin. tavır alıp gittiğim için bende arayamıyorum. hayır artisliği de ben yaptım

geri arayamıyorum ne oldu diye. o bini dövemediğim içimde kaldı. oturdum bi kaldırıma yaktım sigara düşünüyorum. cebimde ancak tek bi yere gidecek

taksi parası var. kimlik cüzdan herşey busenin çantasında. buseye mesaj attım -söyle seni eve bıraksınlar buğra beni gelip alıcak dedim.

o gece normalde buğrayla kaldığımız evde kalmayacaktık. onlarda başbaşa bi gece geçirecekti. çaresiz aradım buğrayı film izliyoruz geliyim mi dedi

yok dedim ayıp olacaktı çocuğa buseye bi mesaj daha attım -buğra gelemiyo nerdesin diye. -ananene gidicekmişim sende oraya gelirsin dedi.

kalktım gittim ananemin evinin önünde onları bekledim gecenin yarısı geldiler. herkes bana tavır trip. yengem çok üzülmüş çocuğun kötü bi niyeti yokmuş

o da gelip 50 kere özür dilemiş falan. buse ben yokmuşum gibi davranıyo. bize ayrı odalarda yatak verdiler gittim yattım. sabah buse teyzemden kıyafet alıp çıkmış evden

gece giydiği kıyafeti de makasla kesip yanıma bırakmış. anladım ki çok sinirli aradım kapalı telefonu. buğrayı aradım yok, merveyi aradım yok. çıldıracam oturdum saatlerce haber bekledim aramadı.

mervenin evine gittim yalan söylüyodur diye yine yok. gece 11 de babam aradı hemen bize gel diye. buseyle kavga ettiğimi onu bulmaya çalıştığımı söyledim

sen gel burda beklersin dedi. eve bi gittim buse bebekle oynuyo. babamın yanında kızamıyorum da neden buraya geldin dedim ben gelmedim baban

getirdi dedi. babam da beni çagırdı oturduk balkona sıçtı ağzıma. o lafları aynen hatırlıyorum. -yanındaki kız huur bile olsa onu sana muhtaç bırakıp gitmeyeceksin dedi.

düşününce hak verdim orda buse benim ailemin yanındaydı yani herşeyi bendim orada çekip gidince milletin yanında tak gibi kalmıştı. tabi özürümü kabul etmesi öyle kolay olmayacaktı...

up up up

--buseyi alıp eve gittim buse hiç kötü davranmadı bana. intikam alacağından haberim yok aramız düzeldi sanıyorum bende. o gece yanına yaklaştırmadı beni.

türlü bahaneler üretti. bende üstüne gitmedim. ertesi sabah buse aldı beni karşısına -sana bişey olsa bende yaşayamam biliyorsun dedi.

evet falan diye lafa girdim susturdu. -ama bi gün beni ortada bırakır gidersen ne kalacak yurdum ne param ne pulum var, bu ev senin arkadaşına ait

hafta sonu zaten annenin evinde kalıyoruz, okuldaki arkadaşlarımı sevmiyosun merve dışında bana yardım edecek tek bir insan yok sana olan güvenimi de

dün gece bitirdin o yüzden bi süre merve de kalıcam sende uzak durucaksın benden haber bekleyeceksin dedi. yok olmaz falan desemde eşyalarını topladı

ben zütüreyim dedim onu da kabul etmedi çekti gitti. tak gibi kaldım ortada. akşama kadar 50 tane mesaj yazıp sildim. ne yazsam

göndermeye değer bulamadım. defteri de alıp gitmişti bari ordan okurum aklıma bişey gelir dedim yok. bi bakıma da iyiydi defteri

okursa zor günler aklına gelir kolay affederdi diye düşündüm. bu sırada buğra babasının yanına bodruma gidecekti. akşama kadar kendi işlerini

halletti. sonra fulya geldi odalarına çekildiler bi süre. bana geçer geçer gibtir et deyip gittiler. akşama doğru bi mesaj attım.

-haftaya sınav var ondan sonra zor geçecek 3 ay bekliyor bizi hiç olmazsa son haftamızda yanımda ol gene sallama beni ama yine de yanımda ol yazdım

1 saat sonra aradı. -bazı kararlar aldım dedi. -dinliyorum dedim. -kendini affetirmek için somut bişey yapmana gerek yok sadece uslu dur, hiç bir şekilde ağzına alkol sürme

son günlerinde sınavına çalış, beni görmeye gelme dedi. -yazın ne olacak seni görmeyecekmiyim aylarca dedim. -eğer beklersen bunun bir ödülü

olacak eğer dediklerimi yapmazsan beni kaybedersin dedi. -sadece bu gece içebilirmiyim dedim. -hayır, seni seviyorum dedi kapattı.

o gece sabaha kadar sigara sezen aksu ve ben oturduk daha bu ilk geceydi...

her part ayrı bı olay amk dınlemedeyım zaten öğlen aramıda yedin akşama kadar aç acına çalıştım senın yuzunden o yuzden sabaha kadar salmam seni anlat panpa