-
26.
0duvarlara tutunarak ilerliyordum düşmemek için çünkü oyuğun içi o kadar karanlıktı ki sadece feneri tuttuğum yer aydınlanıyordu yani daire şeklinde bir alan diğer yerlere az da olsa bir ışık süzmesi bile gitmiyordu. duvara tutunan elim ıslandı herhalde duvardan su sızıyor diye düşündüm ama elime bakmaktan da kendimi alamadım. diğer elimle tuttuğum el feneriyle ıslanan elimi aydınlattım. elim simsiyah olmuştu
-
27.
0gündüz kayanın içindeki beyaz noktanın çatlamasıyla içinden çıkan siyah sıvı oyuğun duvarlarında akıyordu şimdi de. oğuzun sesi geldi o sırada <yardım et> diyordu yine. <tamam lan tamam> dedim onları bulunca ağız burun girişecektim beni bu saçmalıkların içine çektikleri için hem sinirliydim hem korkuyordum.
-
28.
0ne vardı sanki bu uğursuz yere girecek ya ben onları takip etmeseydim seslerini nasıl duyacaktım burada ölüp gideceklerdi. bunu düşünürken onları bu hale getiren şeyin ne olduğunu bilmediğimi fark ettim.
-
29.
0<ne oldu düştünüz mü bir yeriniz mi kırıldı> dedim sorduğum soruya cevap olmayan <yardım et > sözünü söylediler ama bu sefer ses daha kısık şekilde geliyordu benden uzaklaşıyor gibiydi. ellerimi duvardan akan siyah sıvıya değdirmeden ilerlemeye çalışıyordum. bir kaç dakika ilerledikten sonra duvarları kuru olan bir yere geldim. ama duvarda başka birşey vardı.
-
30.
0bir kömür parçasıyla çizilmiş gibi duran şekiller vardı. ilk çağlardaki mağara resimlerine benziyorlardı ama arapça harfler de yazıyordu şekillerin altında. elimdeki feneri duvara tutarak incelemeye başladım. ilk şekiller bütününde bir grup insan vardı ve karanlık bir silüetin etrafında bir daire oluşturmuşlardı önlerinde de birer kitap vardı. karanlık silüet insanlara göre daha büyük çizilmişti ve insanlar ona doğru bakmıyordu...
-
31.
0kendi başıma yazıp duruyorum aq
başlık yok! burası bom boş!