1. 76.
    +3
    halbuki he dese, kendi zaten tutmayacak
    koğuşta biri seçilecek,
    "gardaş, haklı davamız uğruna sen oruca başlıyon" diyecekler
    kabul etmeme şansın yok
    mecbur yatacak
    zaten üç beş gün sonra adam elden ayaktan düşüyor
    onbeş yirmi gün sonra derdini dahi anlatamayacak
    sonra da akıllının biri aralardan sıyrılıp, "davamız için seve seve can vermeye hazırız, bu uğurda arkadaşlarımızın açlık grevi ölüm orucuna dönüşmüştür" diyecek
    e adam kendisini savunacak halde değil, öldü ölecek, bre pekekent sen nerden biliyorsun herifin açlık grevini ölüm orucuna çevirdiğini desek, belki bizi de üzerler diye sessiz kaldık

    ama hacı abi kalmadı
    zaten belli olan sonucunu da canıyla ödedi.
    hem de kendi canını hiçe sayarak savunduğu koğuş arkadaşlarından birine
    neyin nereden geldiğinin belli olmadığı günlerin birinde, hacı abiyi tuvaletlerde şişlemişler
    koştum, ettim diye söylemiyorum ama adamla bir iki sohbetimiz, bizimle ilgilenmişliği var diye ben didinirken, bi kaç harbi abi haricinde kimse tarafına bile bakmadı.
    ulan ben mi 10 senedir bu adamla yatıyorum, başınız ağırır bu adama gelirsiniz, bi defa paranız geç gelse aç kalırsınız bu adama gelirsiniz, birinizin anasına bilenseler yine bu adama gelirsiniz.
    şimdi bu adam, şu kapının ağzından kalksa da, kapısındaki beslemelerin ona sahip çıkmadığını görüp, domalın lan ödeme günü geldi dese haksız mı, bence değil
    ···
  2. 77.
    +2
    lakin haklı da olsa bir civanmert daha geçti gitti bu diyardan
    o gidince ayrı bi yalnız kaldım
    zaten sessizdim, iyice kapandım içime
    bazen duvarlara vurdum başımı, kanatırcasına, sırf deli desinler, bana bulaşmasınlar diye
    kimseyle konuşmadım, sesimdeki titremenin anlaşılmaması için
    geçti gitti günler
    işkenceler, intiharlar, faili meçhuller derken
    söz edilebilecek düzen kalmadı
    ölüm orucundan ölümler başlamıştı ki
    büyük gün geldi

    19 aralık 2000
    bir gece öncesinden bize neler olacağı ve neler yapmamız gerektiğinin söylendiği tarih
    ···
  3. 78.
    +2
    geceden yatakları topladık, ranzaları kapılara dayadık, boru, sopa, şiş, bıçak
    kimde ne varsa aldı eline
    çarem yok onlara ayak uyduruyorum
    uykusuz, huzursuz mu huzursuz bi bekleyiş
    sigaralar ümitleri tüketiyor, tükenmiş ümitler sinirleri geriyor
    her an birilerinin birilerini boğazlayabileceği bir ortam
    hayatımın en huzurlu sabah ezanından sonra bir başka 'en' i daha hissediyorum
    en korktuğum sabah, duymadığım ezanla başlıyor

    koridorlarda kimseler yok
    mücadele direnişli geçsin diye koğuşlara kitledik kendimizi
    ya canımız ya davamız sloganlarıyla demirlere vuruyoruz
    bazı koğuşlar yatak yorgan yakmış, kokusu bize kadar geliyor

    derken sirenler çalmaya başladı birden
    siren çığlık attıkça korkuyor da olsa insan, daha da bi hiddetleniyor
    elimize koğuştaki camdan sığan ne geçiyorsa yakıp aşağı sallıyoruz
    ve işte başlıyor
    ···
  4. 79.
    +2
    kapının dışında asker var
    büyük büyük tokmaklarla kapılara vuruyorlar
    içeridekinin kapıya destek olmaktan başka çaresi yok
    tüm gücümüzle bağırıp tüm gücümüzle yaslanıyoruz ancak bir adamın rahat rahat geçebileceği demir kapıya

    dakikalar geçiyor
    şeytan zamana bürünmüş, aktıkça kapının her iki tarafındakileri de hiddetlendiriyor

    askere emir geliyor
    maske tak
    sonra bir emir daha
    kurma kolu çek, sertçe bırak

    sonra içeriye gaz bombaları atılıyor
    az önce hiddetinden azraili korkutabilecek insanlar şimdi kendi dertleriyle köşe diplerinde
    gözlerinde yaş, etlerinde acı
    herkes boş bulduğu yerde kıvranıyor

    güm güm güm, dışarıdakiler öfkelerini çıkarmaya kapıdan başlamışlar
    birden kapı yerinden ayrılıyor
    görüyoruz ama kim engel olacak
    hem engel olsan neye yarayacak

    içeriye doluşuyor asker
    her çökenin başına bir kaç tane
    her birinin ellerinde uzun sopalar
    vuruyorlar, artık allah ne verdiyse

    perte çıkanı sürükleye sürükleye çıkarıyorlar
    sıra bana da geldi sonunda
    valla beklemek yemekten daha zor
    bir an önce olsun bitsin, yarısında bayılayım fazla hissetmiyim geçiyor içimden

    lakin asker uzmanlaşamamış henüz
    vurduğundan ölürsün ama bayılamazsın
    yiyorum hissediyorum yiyorum hissediyorum
    baktım olacak gibi değil
    - yeter birader öldürecek misin beni, ben ne yaptım sana
    - amınnaaaa gggoodduuuğğuuuuuu
    diye bi böğürtü işittim sadece
    sonra, oh be
    askerin fantezisi de böyle işte, bayıltmak için konuşmamı bekliyormuş meğer
    ···
  5. 80.
    +1
    beyler, iyi okumalar bayadır yazıyorum
    akşama girerim inşallah
    ···
  6. 81.
    +2
    beyler yorumlarınızdan bazıları hikayenin çalıntı olduğu yönünde, (ki böyle düşünmeniz iyi yazdığım anldıbına geldiğinden beni onurlandırıyor)
    internet elinizin altında, sizi kısıtlayan herhangi birşey de yok
    benzer bir cümle veya konu hatta benzer paragraf bulun, saygıyla önünüzde eğilirim, lan ben okudum buna benziyodu gibisinden birşeyde dahi eğilirim, merak etmeyin

    bu entryi girmemdeki sebep de, kendimi size ispatlamak, lan ben yazıyorum işte amcık amcık konuşmayın değil,
    okurken aklınızda alıntı yapıyormuşum izlenimine kapılıp muhabbetten soğumayın, ben yazıyım siz okuyun, hepsi bu
    yani ne ben liseliyim ne siz akılsız, yalan da üzerimize borç değil
    inci de de olsak hepinize saygılar, selamlar
    ···
  7. 82.
    +1
    -içerik gizlenmiştir.-
    ···
  8. 83.
    +1
    bi ara ortalık birden karıştı
    sağdan soldan emirler yağmaya başladı
    iki ihtimal var
    ya grup yapılacak, ya da bizi öldürmekten vazgeçtiler

    derken ceza evinin bölük komutanı geçti karşımıza
    avludan içeri girerken ki merdivenlerin üzerinde, sanki subay olmasının tek sebebi o gür sesiyle;

    - arkadaşlar bildiğiniz gibi bugün cezaevimizde koğuşların aranması esnasında bir isyan denemesi olmuş ve istenmeyen şekilde ama olması gerektiği gibi sonuçlanmıştır. isyan sonrası tüm cezaevi boşaltılmış ve isyana iştirak eden herkes şu an bu avluda toplanmıştır. biliyorum ki aranızda içinde bulunduğu durumu hak etmediğini düşünen ve pişman olan arkadaşlarımız vardır. ama yine biliyorum ki içinde hala isyanı devam ettirme düşüncesine sahip olanlarınız da var. buradan hepinizi uyarıyorum. şimdi sizleri kademeli olarak kalınabilecek koğuşlara alacağız. bu nakil işlemi esnasında sizlerden ricam, görevli personele yardımcı olmanız yönündedir. ola ki art niyetli harekette bulunacak olursanız, devletimizin adaleti kati surette acımasız olacaktır.

    komutanın bir işaretiyle bölük astsubayı geçti karşımıza, çağırdı çavuşunu yanına, ne dediyse artık, çavuş
    - kalk kalk kalk kalk, saniyede dört defa kalk deyip üç saniyede koca avluyu ayağa kaldırdı
    sonra bölük astsubayı
    - esas duruş
    sanırsın askerdeyiz, herkes dirsek kol temas aralığı hizaya bile geçti
    sırayı hiç bozmadan, nefes dahi almadan sayıldık, sonra bir daha sayıldık, sonra isimlerimiz okundu tekrar sayıldık, sonra da sayıla sayıla beşer onar bizi koğuşlara doldurulduk

    koğuşlarda yakılmadık yatak bırakmamışlar, az yakılmışları da asker parçalamış zaten
    öyle temiz bi beton bulsan sorun değil kıvrılıp yatmak ama heryeri tak zütürüyor
    komutan sağolsun kaloriferleri de yaktırmayınca bütün gece pisliğin içinde sakallı bıyıklı abiler, amcalar, hatta dedeler, sabaha kadar birbirimize sarıla sarıla mışıl mışıl uyuduk
    ···
  9. 84.
    +1
    beyler, benim gibi zamansız giren birine katlandığınız için saygılarımı sunuyorum
    yarın uzun bi part atarım inşallah
    ···
  10. 85.
    0
    yazmaya ara vermiş olduğum için tüm takip edenlerden özür diliyorum. bu akşam kaldığım yerden yazmaya devam edeceğim. saygılar
    ···
  11. 86.
    0
    artık o kadar adam, öyle bir ortam, yediğimiz dayağın ağrısı, betondan gelen soğuk, nasıl uyuduğumuzu siz tahmin edin.
    asker bizi koğuşlardan çıkarınca koğuşta elbise de dahil, ne varsa toplayıp zütürmüş
    dışarıda zaten donumuza kadar aradılar
    haliyle koca ceza evinde tek dert ortağımız, en büyük zaafımız olan sigaradan bir dal dahi kalmamış.
    açlık bi yandan, acısını soğudukça hissetmeye başladığımız morluklar bi yandan, e bi de üstüne dumansızlık eklenince yine sinirler gerilmeye başladı.
    bir gün öncesinden eşşek yüküyle dayak yememişiz gibi kapının dışındaki eli silahlı askere dayılanmaya başladık
    çıkarın lan bizi burdan, hakkımızı istiyoruz ... yok yani nereye çıkıcaz neye hakkımız var da istiyoruz bunların cevapları muallakta. buna rağmen akıllı insanın söylemeyeceği bu sözleri akıllı insanın bulunmayacağı bi yerde işitmek pek de garip değildi benim için. haliyle ben de eşlik ettim isyana.
    uğultuyla yataklara vurmaya başlamıştık ki müdür bey yemeğimizi yolladı.
    yemek geldi ya, demin elinde olsa kendi de içindeyken ceza evini temelinden dinamitleyecek o adamlar süt gibi sakinleşti.
    herkes köşesine çekildi, kıvrıldı, neyi var neyi yok en gariban haliyle iki büklüm üzerine aldı.
    bense ranzamdan arta kalanların üzerinde müdürü düşünüyordum,
    yemekle beraber üç beş pakette sigara gönderseymiş iyi olacakmış da düşünememiş müdürüm, napalım buna da şükür.

    işte böyle

    günde bir öğün yemek verdiler, halsizleşip asileşmeyelim diye
    züt kadar koğuştan da hiç çıkarmadılar bizi
    gün geceye döndü yine çıkarmadılar
    işemeye bile askerle gidip geldik
    ne olacak sonumuz, hep böyle mi devam edecek hayat, biz hiç mi mutlu olamayız diye düşünürken, üç koca gün geçti
    karamsarlık üzerimize çökmüştü ki bir şey oldu, beklemediğimiz bir şey
    bir haber geldi.

    öyle bir haber ki, eğer hayata ikinci kez gelmek diye bir şey varsa, bizler yani kader mahkumları, yeniden doğacaktık.
    çalkalanıyordu ceza evi
    yoktan var olmak gibiydi bu

    - doğru mu lan, cidden af mı çıkmış, özgürmü olacaz amk

    bu nasıl sevinçtir allahım, en vahşilerinden dağ gibi adamlar, kara kara sakallarını gözyaşlarıyla ıslatıyorlar.
    daha dün canımızı cebimizde taşıyorduk, bir bardak çay, bir dal sigara, çamaşır yıkama sırası ya da çok daha basit bir sebepten falakalara yatırılıyor, kaşlarımız dahi kesilecek şekilde işkenceye tutuluyor, kimi zamanda ölüyorduk.
    oysa bugün, şu an, umudumuz vardı artık.
    özgürlükse özgürlük, hakkımızı istiyoruz.

    bi anda değişti herşey
    artık aklımız da kalbimiz de dışarıdaydı
    haber bekliyorduk bir yerlerden
    sıramız ne zaman gelecek, ne zaman gökyüzünü duvarsız görebileceğiz
    bekleyenlerimiz, unutamadıklarımız, unutulduklarımız, hayallerimiz, daha önce tatmadığımız korkularımız
    hepsi bizi bekliyordu dışarıda ve biz çıkmak için can atıyorduk.

    saatleşmiş dakikalar, yıllanmış günlerden sonra sıra bana da geldi
    hazırlan dediler, canımı aldım bi tek

    gardiyanlar geldi koğuşa
    biri beni 37 ye zütürenlerden
    içimdeki nefrete rağmen beni hatırlamaması için bakmadım hiç yüzüne
    buradan kurtulayım başka bir şey istemiyorum
    özgürlüğe uçsam da korkuyorum
    belki vazgeçerler diye
    Tümünü Göster
    ···
  12. 87.
    0
    zamansız tutarsız taktan bir adamım, beni de böyle kabul edin. geldim, yazmaya devam ediyorum.
    ···
  13. 88.
    0
    ömrümün en uzun yürüyüşüyle, en uzun adımlarımı atarak yaklaştım demir kapıya
    inzibatlar kaç zamandır ömürleri affedilmiş mahkumları saldıklarından hayata, ha bir ekgib ha bir fazla umursamadılar bile beni
    yine de tam kapıya yaklaşırken bi tanesi adet yerini bulsun diye geçmiş olsun deyiverdi
    heyecandan bir dakka sonra görsem tanımayacağım o yüze baka kaldım öylece,
    - eyvallah
    deyip, son adımımı da attım
    ···
  14. 89.
    0
    bir adım içerisi, bir adım dışarısı
    aynı ses, aynı beton, aynı gökyüzü
    ama ne değiştiriyorsa çektiğim havayı, az önce beni boğmaya çalışan şey şimdi içimde yanıyor
    koşasım var, uzaklaşmak istiyorum buradan
    zamanı, bana çektirdiklerini, benden aldıklarını da geride bırakarak koşmak istiyorum

    kapıdan biraz uzaklaşınca kalbim daha da hızlı çarpmaya başladı
    koca sincanın koca duvarını bitirince tutamadım daha fazla kendimi
    koşmaya başladım var gücümle
    nereye gittiğimi bilmeden
    tek tük oradan geçenlerin bakışlarına aldırmadan
    var gücümle nefesim bitene dek koştum
    ···
  15. 90.
    0
    geçmeyen sayılı günlerim, bekleyenimin, gidecek yerimin olmayışının inadına koştum
    sonra nefes nefese öylece durup kahkaha attım kendime
    özgürüm lan artık var mı ötesi
    bir kez olsun bu duyguyu hissettim, gökyüzünü böyle görebildim ya, varsın hayata doğuştan borçlu olayım

    öylece etrafa baka baka yürüdüm
    gidecek yerim yok ki acele edeyim
    şaşkın şaşkın seyrediyorum önümde akan hayatı
    ···
  16. 91.
    0
    inanın çok sürmedi yüzümdeki sebepsiz gülümseme
    içerideyken de aklıma gelen ama çaresizlikten düşünmek istemediğim, hayallerimin hiç birinde yer bulamamış gerçekli çöktü üzerime
    kahpe hayata herkes eşit gelmiyor ki eşit yaşasın
    ne yani onca sene yattık diye madalya mı verselerdi
    yok, yani değil tabi de, ne bilim en azından bi yemek parası çok mu be abi
    çokmuş

    son paramı da parmaklarımı sarartmakla meşgul cigarama vermiştim
    şimdiyse beş parasız, kimsesiz ve özgürdüm
    hayat tezatları ne kadar seviyor değilmi
    ···
  17. 92.
    0
    ankaraya gitmek vardı aklımda
    oradan dedemin mezarına
    sonra bir iş bulup amasyaya gidecektim
    klimacıyı bulup birbirimize yaşadıklarımızı anlatacaktık
    hep dost kalıp beraber yaşlanacaktık

    lakin ben daha sincandan çıkamadım
    bırak çıkmayı, azıcık yüksek biyer bulsam cezaevini bile gösterebilirdim

    aç aç gezdim sokaklarda
    sanki köy yeriymiş gibi beni görenlerin yüzündeki ekşimeye aldırmadan
    ···
  18. 93.
    0
    baktım olmayacak vakit akşama geliyor, normalde olsa dayanırım ama içimde öyle bi açlık var ki midem deliniyor, daha fazla dayanamadım
    hem ne olacak sanki insanlık ölmüş mü
    altı üstü bi tas çorba, bi dilim ekmek
    kapındaki köpek istese acıyıp vereceğinden fazlası değil

    girdim lokantadan içeri
    heybetimle girdim ama her adımda bin kere battım yerin dibine
    yok kardeş olmayacak, isteyemem, diyemem ben,
    vazgeçtim tam çıkıcam
    - buyur kardeş
    - yok bişey birader, birine baktım
    biraz da kendime sinirimden nasıl bi ses tonuyla dediysem artık, adam sormadı bile kime baktın diye
    ya da belki adam gün görmüş biri, belki halimizden de anladı, bırak amk ısmarlasın sevabına,
    yok yokkk heriflik yapıcaz ya gık dese dalıcam adama muhtaç mı sandın lan beni diye.
    yaptın adamlığı şimdi aç gez madem
    ···
  19. 94.
    0
    aç gezdim aç geceledim
    geceledim de, tek o geceyi anlatmaya kalksam bir geceden uzun sürer
    meğer ankara ne soğukmuş da biz zevk sürüyormuşuz
    ya da koğuş da olsaymış şimdi yanımda ne güzel sarılıp uyurmuşuz

    zaten hep birilerinden kalma eşyalarımı da adettir diye çıkarken orada bıraktım
    şimdi üzerimde tek kat elbise, bi de benden dökük bi kaban
    kendimi sıkıyorum artık titrememek için ama kar etmiyor, engel olamıyorum dişlerime
    olacak gibi değil, yürümek gerek yoksa donacağım
    yürüyüp biraz kendime gelince, uyuyacak yer aradım
    ···
  20. 95.
    0
    nerede yatacaksın, nasıl yatacaksın
    felek çemberi ateşe vermiş, elinde kırbaç, geç amk diye bağırıyor
    baktım olacak gibi değil
    bi marketin oradan geçerken çöp gibi bişey yapmışlar, kıyısı kenarı karton dolu
    ne kadar varsa aldım oradan

    sonra bi üstgeçit vardı, daha önce bi kaç defa yanından geçtiğim
    onun ayağının iç tarafına, o en dar yere doğru kartonları serdim
    sağını solunu ne kadar kapatabildiysem artık
    inan börtü böcek zerre kadar aklımda bile değil o an
    tek derdim karton yetecek mi acaba
    yetmedi de idare ettim gibi
    daracık küçücük sağı solu kapalı tam da kutu gibi bi yer yaptım kendime
    ···