-
51.
0- deden rahmetli olmuş, başın sağolsun kardeş
koca koğuşta çıt çıkmıyor
nerdeyse hepsi can veren birini görmüş çocuk yaştaki adamların omuzları düştü sanki
konuşsanıza oğlum, niye susuyorsunuz
deden rahmetli olmuş, başın sağolsun kardeş miş
ulan bu kadar kolay mı be
koca nasifoğlu ömer bir cümlede bitirilirmi lan
kimim var benim ondan başka
bu hayata ne kadar borçlanmışım ki, öde öde diyetim bitmiyor
eh be dede, sana da kızgınım, satılır mı böyle adam, giderken hiç mi düşünmedin beni
ne yapıcam şimdi, ağlamalımıyım, isyan mı edeyim, kaderime mi küfredeyim
- nasıl, diyebildim sadece
serkan cemşiti çağırıp anlat dedi,
- başın sağolsun kardeş. memleketten bi arkadaşı arayıp sizin köye yolladım. deden mahkemen olacağı gün, köyün arabacısına sabah bende gelicem almadan gitme diye tembihlemiş, lakin binmek nasip olmamış arabaya. arabacı bakmış deden gelmiyor, eve gelmiş, ses seda çıkmayınca da mecbur almadan gitmiş. ama akşamında da göremeyince dedeni, köyün muhtarını da alıp girmişler eve, rahmetliyi kapının eşiğinde bulmuşlar. sana haber vermeye çalışmışlar ama nakledilince uğraşan olmamış
uğraşan olmamış
hayat böyle bişey işte, kağıt üstünde neysen gerçekte de o sun.
dosyamda öksüz yazıyor diye devlet baba, nasifoğlu ömer i birinci dereceden saymamış
yani ben ne kadar zütümü yırtarsam yırtıyım, alnımın orta yerine büyük harflerle kimsesiz katil yazılmış bir kere
sonra sırayla geldi arkadaşlar, başın sağolsun dediler,
eyvallah dedim hepsine, serkandan bi sigara istedim,
hayatımda ilk kez içtim, dertlerimi çektim içime, öksürtsede meret çektikçe efkarlandım, efkarlandıkça doldum
sonra sigaranın dumanından olsa gerek gözümden yaş geldi, duman gitti yaş gelmeye devam etti
adam gururlu olunca değil ağlamak ağlayana bakamıyor bile
herkesin kafa yerde, durmuş zamanda bi yerlere gidiyorlar
kimbilir kim neyi düşünüyor?
yat saati geldi, ışıkları kapattık, yattık, o gece kimse konuşmadı
burda keder önce katmerlenip sonra adam başı ne düşerse artık paylaşılıyor
gece ilerledi, çaresizlik çöktü üzerime -
52.
011 gibi devam ederim beyler
-
53.
0geldim panpa, birazdan atarım partı
-
54.
0sabah olunca yeni bi güne başlamadık, öyle geldi geçti günler
bazen aklıma gelip olduğum yere baka kaldım, bazen sessizce ağladım bir gece vakti
günler geçti mahkeme zamanım geldi
yine kelepçelendim, yine girdi jandarmalar kollarıma, yine çıktım sayın hakim beyin karşısına
sayın hakim bey değişmiş, ifademi okudu, varmı ekleyeceğin bişey
yok sayın hakim bey
tutukluluk halinin devdıbına ...
ebenizin amı amk, bir buçuk dakkada ifademi okuyup varmı ekleyeceğin bişey diye sorduktan sonra, bi karara bağlayamamak nedir şimdi.
madem karar veremiyorsun beni niye çağırıyorsun, ya da orada işin ne
kader mahkumuyuz yapacak bişey yok, girin lan koluma zütürün beni burdan -
55.
0koğuştayım yine, kış bitti bitecek son demlerini yaşıyor
can dostum serkanla avluda volta atar oldum artık
günler geçmek bilmiyor
akşam olup çekildik mi köşemize alıyor eline bağlamayı klimacı
vuruyor acı acı tellerine
dışarda mevsim baharmış
gezip dolaşanlar varmış
günler su gibi akarmış
geçmiyor günler geçmiyor
gelde dik tut başını
hakkaten geçmiyor günler
sonunda bi mahkeme zamanımız daha geldi
figüranlar değişiyor, başrolde ben
hakim bu sefer kırıyor kalemimi
yaz kızım, vs vs ... sanık dengesiz baytar vs vs ... , öldürme eyleminde tahrik unsuru olduğu için 18 yıla mahkum edilmiş, sanığın pişmanlığı ve duruşmadaki iyi hali dolayısıyla bu ceza 15 yıla indirilmiştir.
eyvallah sayın hakim bey
neredeyse ömrüme eşdeğer ceza verdin ama yine de eyvallah
son kez girin lan kollarıma, zütürün beni mezarıma, bi daha da çıkanı gibsinler -
56.
0koğuşa girişimden anlamış klimacı duruşmanın karara bağlandığını
yanıma gelip omzuma elini attı
- kaç sene gardaş
- 15
- vay amk benden 3 sene az yatacan ha, sana ceza veren hakimin kalemini gibeyim
noluyo amk, bu nasıl mantık
- gardaş 15 sene geçer mi lan dört duvar arasında, kaç mevsim, kaç gece, kaç adım eder biliyon mu
- olum kafa mı buluyosun benle
- yok amk soru soruyom sana
- nerden bilicem amk
- öğrenecen gardaş öğrenecen, bağlama çalmayı bile öğrenecen
daha önce gibsen çalamam demiştim, ona gönderme yapıyo aklı sıra
sinirlendim ama cevap vermeye mecalim yok, yatağa doğru yürüdüm, yaktım bi sigara, dertli dertli hesap ediyorum kaç gün eder diye
bu geldi yine yanıma
- korkma gardaş 15 sene cezanın yatarı en fazla 6 sene, içerde bi tak yeme 5 buçuk sene sonra dışarda da beraberiz
- harbimi diyosun lan
biraz daha açıkladı bu, daha önce girip çıkanlardan birazda gardiyanlardan kanunu az biraz biliyor meğer
o konuştukça içime su serpildi
bizim ceza 6 yıla indi ya beş dakkada, sanki hiç ceza almamış gibi sevindim
6 yıl lan bu, adımla adımlayabildiğin kadar ama
yinede gelmişti keyfim yerine
- al ulan bağlamayı, hep kederden mi çalıcan, bu sefer de keyiften çal amk
- getir, getir amk, aklını gibtiğimin dengesizi, 6 seneyi hesap edemiyon heralde
benim keyfime, bunun küfrüne koğuştakiler de toplandı başımıza
derken çalmaya başladı,
keyifli çal demeyle olmuyor ya, parmaklar gitmiyor bi yerde
gün gelir de beni unutursun demiştim
kalbimdeki bu derdi uyutursun demiştim
ne ben seni unutabildim
ne bu gönlümü avutabildim
ne bu derdimi uyutabildim
bu klimacının sesi hakkaten güzel, adamın içini titretiyo yavşak
burda kopuyoruz koğuşça
unutamam seni, unutamam seni
unutamam seni, unutamam
ya işte böyle, herkes unutamayacağı ama unutulduğu birine inat döktü o gün içindekilerini
benim yerim belki yoktu bu şarkıda ama yinede seviyordum sözlerini, sebepsiz eşlik ettim
sonra yaktık birer sigara üzerine, gam çöktü içimize, herkes kendi köşesinde küçük dünyasına girdi tekrar
bense yatağımda 6 çarpı 365, e dört senede bir de artık yıldan bi gün, yattığımız günleri de çık, olmadı başa dön
hesap yaparken uyumuş kalmışım -
57.
0cümleten iyi geceler beyler, yarın devam ederim
-
58.
0yeni bi güne uyandımTümünü Göster
cidden yeniydi, artık doğan her güneş karanlık şafaktan bir çizik eksilmesi demekti
o kadar çiziğe yetecek kadar yer yoktu belki ranzamda ama olsun ben yine de başladım
vira bismillah, gerisi de gelir inşallah
içimde geleceğe dair bi umut vardı artık, gün sayıyordum
he çıksam ne olacak diye hayal etmedim hiç, ama yine de vazgeçmedim çiziklerden
lakin bazı gerçekleri de görmezden gelemezdim
benim ne param vardı ne de gönderenim
tamam para pek bi işe yaramıyor burada ama yine de lazım
sigarayı mesela hep serkandan otlanıyorum, e çocuğun da para göndereni rahmetli babasından kalma emekli maaşıyla geçinen bi gariban anası var
öyle sigara diyip geçmeyin, burda duman bir dert ortağı, teselli bi yerde
gardiyana para vereceksin, içeri sokacak, sakalını alacak, bunlar hep para
bazen de çay alıyoruz koğuşa, çocuklar durumumu biliyor benden almıyorlar ama artık ağrıma gidiyor
koğuştan bi kaç çocuk var ıslah evindeki işlerde çalışan, iş dediysem mahkum programları, çanak çömlek, konfeksiyon falan
sordum, ettim, e oluru da var
gardiyanlar aracılığıyla müdürden de izin alınca verdiler beni marangozhaneye
klimacı baktı ben gündüz yokum, akşamları da fazla muhabbet edemiyoruz, o da geldi yanıma
beraber marangozhanede akşam etmeye başladık
kolay bi iş değil, akşama kadar bildiğin hamallık etmek gibi, inciği boncuğu yok yani, koca kütüğü kaldırıp bıçağın ağzına yatırıyorsun, pestilin çıkıyor resmen ama zaman da hızlanıyor orada, geçmez dediğin saatler birbirini kovalıyor ardı sıra
aldığımız maaşın bi kısmını gardiyanlar alıyor, çalışmak isteyen çok olunca mecbur veriyoruz
geri kalanı da zaten öyle pek bişey değil, çay sigara parasını anca karşılıyor
hani olmaz ama artarsa bi garibanın sigarasını da biz alıyoruz
böyle geçiyor günler
mevsim değişmiş, güneşi kırk yılın başı avluya çıkarsak, beton duvarlar arasından görüyoruz
dalıp gittiğim oluyor geçmişe bazen
dedemle tarlada güneş altında çalışmışlığım aklıma geliyor
artık ağlamak yok,
lakin gözyaşım akmasa da düşüyor gönlümden bir şeyler, hüzünleniyorum
bazı bazı bağlamayı alıyorum elime, serkanın taşşak geçmeleri eşliğinde tıngırdatmaya çalışıyorum
- ulan o kadar odun yonttum senin gibisini görmedim, diyor
- böylesini de görmemişsindir
dediğimde bağlamayı atıp birbirimizi boğazlamamızla bitiyor her seferinde
olmuyor ama bu da bi meşgale nihayetinde
her şey zamanda kaybolmamak için
saymadım ama baya olmuş çizikler
ranzanın iki yanını boydan boya bitirmişim
safi demire attığım her çizikte bir gün gidiyor ömrümden, seviniyorum
arada sırada kopuyor sinirler, giriyoruz birbirimize
biz serkanla hep aynı tarafta, karşımıza kim gelirse artık
kin gütmek yok, ne olmuşsa orda bitiyor
herkes yedirebiliyor mu gururuna, yok tabiki
lakin bize kesilen hesabı ikimiz ortaklaşa ödediğimizden genelde hep ikram yapmayı tercih ediyor arkadaşlar
sonra bir gün haber geliyor
serkan kardeşim, dostum, anam, babam
ayrılık vakti gelmiş meğer
hep biliyorduk bu günün geleceğini
ama ölüm gibi, geleceğini bilirsin, yine de kabullenemezsin misali kabullenemiyorum
yaşını doldurduğu için ıslah evinden ceza evine gönderiliyor -
59.
0ayrılmak çok zorTümünü Göster
ağlamıyım diyorum, tutamıyorum kendimi
ulan can dostum o benim, bi daha görüşmek mi, ölmez sağ kalırsak eğer, ya nasip
koğuşun kapısında söz veriyoruz birbirimize
çıkınca birbirimizi bulucaz
revirden koğuşa girdiğim gün sarıldığımız gibi sarılıp helalleşiyoruz
gidiş o gidiş
bir daha ne zaman haber aldım klimacıdannn, çok sonra diyeyim siz anlayın
sonra kaldım mı tek başıma
bir olmak zordur gardaş, demişti vakti zamanında dostum
hakkaten doğruymuş
meğer ne çok nem kapan varmış benden
ne zaman marangozhaneden koğuşa dönsem yatağımda yatılmış, eşyalarım kurcalanmış buluyorum
soruyorum, ediyorum yok, ama anlıyorum birilerinin kaşıntısı tutmuş
derken bir gün tekrar girdim koğuşa, benim ranzanın yanındaki ranzada konseyi toplamışlar
koğuş bizim koğuş, elemanları tanıyorum tek tek, ama bu çiğ süt emmişlik yok mu, adamla kırk sene aynı tastan yersin baba der sesi çıkmaz, bi gün tok olsun ayak üstü gibmeye çalışır
bi kaç kişi de benim yatakta oturuyor ki en nefret ettiğim şey
yine de yavaş hareket ediyorum, hani görüp kalksınlar da iş almayalım başımıza, az zamanımız kalmış ıslah evinde
baktım giblenildiğim yok
- beyler bi müsade edin de yatayım, çalıştım bütün gün, yorgunum
halbuki binlere ne açıklama yapıyorsun amk, tek tek gib analarını yeridir
bitanesi atladı ordan
- kardeş bize mi sordun çalışırken
oldum olası cevabı zor olan sorulardan zevk almışımdır, da bu nasıl bir sorudur, yani sen kimsin amk
daha önceden bi yaran var belli, içinde büyümüş o da belli, de arkadaşım bu ne şimdi
- haklısın kardeş, dedim
şimdi bu arkadaş kafayı kırmış, haksızsın desem bişey değişmeyecek, e ben sebi sübyan halimle koca koğuşa kafa tutmuşum, şimdiki zebellah halimle erinirmiyim dayaktan, yok
tam iki ranzanın arasındayım, ikisi benim ranzada üçü karşısında bu elemanda o üçlünün arasında karşılıklı oturuyorlar
muallakce bi ifade suratlarında, adam yerine koyup bana bakmıyorlar bile
bu elemanın kafaya daha oradayken bi tekme, ne olduğunu anlayamadan bi de tekmenin sağlamasını yapıştırdım, diğer dört etkisiz eleman dağıldı birden.
dedim ya çiğ süt emmiş bunlar diye
sonra bir güzel evirip çevirip revirden hepsi dahil bir haftalık rezervasyon yaptırdım buna
o günden sonra da nakledileceğim güne kadar bir daha kimse karışanım edenim olmadı
sadece bağlamayı aldığım zaman elime, çocuklar dayanamayıp
- abi yeter yatalım istersen, sabah namazına kalkamıyoz sonra diyorlardı
bağlama çalamasam da milleti namaza başlattım sayılır ya o da bi başarıdır nihayetinde
derken onca zamandan sonra, gün evden ayrılık günü -
60.
0maçlar nedeniyle geç kaldım bu gün, kusura bakmayın beyler
-
61.
+2yine kelepçelendi ellerim, yine girdi jandarmalar kollarımaTümünü Göster
allaha ısmarladık arkadaşlar, allah hepinizin yar ve yardımcısı olsun
bir mapus damından başka bir mapus ddıbına
ya da ben öyle sanıyordum
meğer bunca sene ceza çekmemişiz, hapis yatmışız sadece
güneşe değil avluya hasret kalmak da varmış meğer kaderde
ve işte geldik
sincannn ömrümden ömür zütüren sincan
içtiğim bi damla sütü de burnumdan getiren sincan
ölmeyi istediğim tek yer sincan
yazmaya kalksam tek bir gününden roman çıkaracağım sincan
öyle bi yer hayal edin ki,
kainatın en büyük şeytanları insanların içine girmiş ve herkes birbirine düşman
kimsenin seni istemediği yerde taraf olmak zorundasın
zorbalıkla oluyor her şey, zorbalık kalleşlikten geçiyor
fakir fukara garip guraba arada eziliyor
bi yerlerden geliyor emirler, yap diyorlar yapıyorsun, yeme diyorlar yemiyorsun
fazlasının olduğu eksiğinin olmadığı, çiçeklerin hakkaten açmadığı bir dünya işte, hayal edebiliyormusun
daha jandarmalar gardiyanlara teslim ederken dım bir şey olacak
üç gardiyan zütürüyordu beni koğuşuma
koridorlardaki kan izlerine dalmışım yanlarından geçerken
içlerinden bi tanesinin sesi kendime getirdi beni
- paşam televizyonlu oda mı istersin banyolu oda mı
diğer ikisinin keyifleri geldi birden, sırıtmaya başladılar, anladım ipin ucunda takluk var
- abi siz neyi uygun görürseniz
- la olm basit bi soru sorduk sana, malmısın dıbına koyim, televizyonlu mu banyolu mu, birini seç
- abi farketmez valla benim için, siz neyi uygun görürseniz
- la hasan bu dıbına goduğumu 37 ye zütürelim, seyretsin biraz
- tamam abi
ben o 37 yi sizin zütünüze sokmayı da bilirdim ama sizden çokkk çok önce sayın hakim beyi bulup onun zütünden başlamadıktan sonra faydası yok
lakin gidiyoruz işte 37 ye
merdivenlerden indik, soğuk, pis, ışık yandığında dahi aydınlanmayan karanlık bir odaya girdik
önce bir iki aralarında itiştirdiler beni
içimden hep korkutmak için yaptıkları geçiyor, yani başka neden yapsınlar, bi sebebi olmalı dimi
konuşsanıza lan bi sebebi olmalı dimi, konuşsanıza
yokk yok kardeşşş, bazen sebebe gerek yok
joplarını yavaşça çıkardılar
anama, avradıma, doğmamış çocuğuma, mezhebime, dinime, taa yedi ceddimden tanımadığım en uzak akrabama kadar, varlığıma söve söve, bana hayatımda yemediğim dayağı attılar
önce yalvardım, belki acırda bırakırlar diye , abi yeter ben ne yaptım size, kimim kimsem yok tanımam kimseyi, hiç mi vicdan yok sizde
dinlemedi şerefsizler
sonra allaha yalvardım yarabbi canımı alacaksan al yoksa kurtar beni burdan
o da dinlemedi
ta ki yediğim dayağı hissetmeyene kadar vurdular bana, bayıltana kadar, bir hafta kan işeyene kadar vurdular
sonrada revirde bir iki sardıktan sonra zütürüp koğuşa attılar -
62.
+2öyle revirde kalayım, ördeğe işeyim, serum takılsın, bunlar iyi günlerimizmiş meğer
gözümü açtım oda duman altı olmuş
başımda bekleyen öldümü diye bakan bi allah kulu yok
kaşımdan akan kan yüzümü yastığa yapıştırmış hafiften
öyle yastık dediysem evinizdekiler gibi sanmayın, köpeği bağlasan yatmaz misali iyimser kalır bunun yanında
yatak desen içinde kimin ne aleti varsa artık, her tarafından sivri cisimler çıkmış gibi batıyor vücuduma
ne zamandır yatıyorum lan ben
bu halim ne böyle
olanlar rüya değilmiydi amk
hadi değildi niye oldu
ahh bi kalkabilsem
- yat yat kalkmaya uğraşma, dinlenmen lazım
- şeyyy, bennn
- evlat konuşma şimdi, ben sana bişeyler hazırlıyım yemen için, kendine gel sonra konuşuruz
kimdi lan bu adam
beklerken geçmişim kendimden
sonra tekrar açtım gözlerimi
yine aynı adam, sargılarımla uğraşıyor
- uyandın demek, hazır uyanmışken bişeyler ye
- eyvallah da abi siz...
lafı ağzıma tıkarak
- evlat hele sen kendine bi gel, ben cevaplarını veririm
sonra yemek diye getirdiği su, şeker, ekmek karışımı bi bulamacı nerdeyse zorla içirdi bana
sabah oldu tekrar uyandım
abi başımda bekliyor
toparlandım biraz
- eyvallah abi de sen kimsin
- nasılsın, iyimisin
- iyiyim de abi sen…
- ben de, buradaki herkes de, senin gibi kader mahkumuyuz
- benimle neden ilgileniyorsun peki
- seni bu hale getirenlerin sebebi mi vardı ki ben su verirken sebebim olsun
birden aklıma yediğim dayak geldi
- ne zamandır bu haldeyim
- iki gündür evlat, en az iki gün daha da kalkamazsın
- peki neden yaptılar bunu bana
- işte orası uzun hikaye evlat, sen şimdi yorma kafanı buna, hele bi dinlen, ben sana herşeyi anlatırım
- öyle olsun
- abi adını bahşetmiyecekmisin bize
- evlat bana burada hacı derler, sen de öyle bil
sonra abi kalktı gitti yanımdan öteye doğru
ben de nasıl dayak yemişsem artık yine daldım uykuya -
63.
+3beyler işim var biraz, ilerleyen saatlerde girebilirsem yazarım, olmadı yarın öğleden sonra devam ederim
bu arada takip eden herkese saygılar -
64.
0birazdan başlıyorum beyler
-
65.
+1hacı abinin dediği gibi iki gün daha kendime gelemedimTümünü Göster
ama sağolsun ilgilendi benle
yerimden kalkamadım, tuttu kolumdan işetti icabında
yemeğimi yedirdi, yaralarımı temizledi
velhasıl sorularıma da cevap verdi
- ee hacı abi şimdi anlat bakalım, ben niye bu haldeyim
- bak evlat bunun aslı astarı baya uzundur, ben sana en kısa halini anlatıyım.
son senelerde cezaevi yönetimi, koğuşları kontrol edemez oldu. hatta öyle ki kurulduğundan beri girilemeyen koğuşlar vardır. burda herkes taraftır, en milliyetçisinden en vatansızına, en kahpesinden en mertine herkes bir uçtadır.
hal böyle olunca da herkesin sahibi vardır. sahipliysen devlet sana dokunamaz, devlet sana dokunamazsa burada gücüne göre her şeyi yaparsın. eroin, kumar, içki, silah, işkence her şey var bu dört duvar arasında. devletin evinde devletsiz kalmışız anlayacağın.
sonra derin bi iç çekti, ben dinliyorum ama dayanamadım daha fazla
- ee abi bunların benle ne alakası var
- var evlat var, hemde çok alakası var. devlet evine sahip çıkamazsa ne olur, anarşi olur. güçlü olan gelir, sahipsizin elindekini alır, onu hor görür. burada olan da bu. örgüt koğuşları haraca bağladı, vermeyenler işkenceye tutuldu, zorbalıkla güya fikir mücadelesi için infaz edildiler. bağırdık, feryat ettik, gardiyanların çoğu satın alınmış, satın alınmayanlarsa korkutulmuş, sesimizi duyan olmadı. örgüt devleti sindirmiş anlayacağın. burda devlet örgüttür, çomağı devlettir. gardiyanlar haşa kendilerini allah sanıyor. ama koğuşa da giremiyor. acizliklerinden gittikçe gaddarlaşıyorlar.
tekrar durdu, elindeki kehribar tesbihi çekmeyi bırakıp gözlerimin içine baktı ve
- şimdi gelelim seni niçin bu hale getirdiklerine, garip gelecek ama zevk için evlat zevk için. birbirlerine anlatabilmek için. anlatırken gülebilmek için. kim daha çok vurdu diyebilmek için. yani kısaca bir hiç için.
sinirden ne diyeceğimi bilemiyordum
- nasıl yani hacı abi, zevk için ne lan, ömrümde yemediğim dayağı zevk için mi yedim
- evlat, zalimin zulmüne sebep aranmaz
hacı abinin yüzü iyice düştü
kalkıp bi sigara yaktı, bi tane de bana uzattı
nasıl bi sinirle içtim, kaç nefes çektim de bitti anlamadım
sebepsiz o kadar aşağılanırmı lan insan
hayvan olsa atmayacağın o kadar dayak atılır mı
hayvan kadar değerim yokmuşta, hatırlatılmadığından unutmuşum meğer
böyle başladı işte sincan maceram
giremedikleri koğuşlardakiler onları aciz bırakmıştı ve acizlikleri onları zalimleştirmişti
bense arada kaynayan eleman olmuştum
ne hakkımı savunanım ne de halimi soranım yokken böyle bi dünyada bu hale gelmem normal değilmiydi zaten
avlu yok, güneş yok, merhamet yok.
örgüt neredeyse tüm cezaevini almış, alamadığı yerde milliyetçi geçinenler, uzanamadıkları yerde gardiyanlar
her köşe başı tutulmuş
adım mı atacaksın, izin şart,
gece koğuşta tuvaletemi gideceksin, gitmesen en iyisi ama yine de izin alacaksın,
yemek mi yiyeceksin, tabi o gün yemek yenmeyecek yasağı gelmemişse, yine izin alacaksın.
ben feleğin çemberinden geçtiğimi sanıyordum, burada çemberi ateşe verip geçmeyi öğrendim
sarık bağlayıp, namaza başladım hacı abilerin tarafında olmak için
çoğu katillerden oluşan cemaate girdim
yeme dediler yemedim, uyuma dediler uyumadım
isyan edeceğiz dediler isyan ettim -
66.
+230 eylül 2000 de girdiğim sincan, kadersizliğime bakın ki en karanlık dönemini yaşıyormuş.
ayak uydurmaya çalışabileceğim bir düzen dahi yokken, yaşamaya çalıştım
iki haftamı tamamlamıştım sincanda ki, örgüt koğuşlara haber göndermiş açlık grevine başlanacak.
hacı abi dinimizde vücuda eziyet haramdır diyerekten kabul etmedi açlığı
bizde ona uyduk, reddettik
lakin bi kaç gün sonra açlık grevi başladı
nerde bi kimsesiz gariban var, açlık grevine yatmış
koğuşlardaki domuz gibi şerefsizlerse yedikçe semiriyor
güya onların işi daha zor, dışardan gelecek tehlikelere karşı koymak
ulan sizden büyük tehlike mi var, kitapsızlar
bizim koğuş grevi reddettiği için hacı abiye tehditler geliyordu
tam da o zamanlar, bir gece hacı abiyle dertleşme fırsatım oldu
- hacı abi ne olacak bu işlerin sonu
- evlat hayat çocuk gibidir, o da doğar, büyür ve ölür. bu işler artık büyümüştür, bilesin ki ölümü de yakındır.
- peki ya hacı abi biz ne olacağız, bi haller gelecek başımıza
- evlat zayıfı ezme, tedbirsiz gezme, her yerde her doğruyu söyleme, gerisi mevlanın takdiri
lan bu adamın yanında sebepsiz huzur buluyorum, hani ölüm gelse, kardeş şöyle bi otur sohbetimiz bitince gelirim ben derim gibime geliyor
günler geçti, açlık grevi devam etti
dört duvar arasında rutubet, pislik, işkence içinde hayatımın en uzun en zorlu kışını yaşadım
gün geçmiyordu ki birine işkence edilmesin, iki metrelik adam bir metrelik ranzaya kendini asmasın
korku mu, hemde en büyüğünden
huzurlu bir uykum mu, o da ne
sonra açlık grevi ölüm orucuna dönüştü
gencecik bedenler halsiz, takatsiz, solgun, kendinden geçmiş upuzun yatıyor
başlarında onlara bir kaç damla şekerli su veren zebellah gibi yaratıklar
sloganları fikir mücadelesi
her zaman olduğu gibi fikirle mücadeleyi çekenler farklı kişiler
günler geçtikçe bedenler daha da eriyor, ortalık daha da karışıyor -
67.
+1gece devam ederim diye söz vermiyorum, ama inşallah diyelim, saygılar
-
68.
+1başlıyorum beyler
-
69.
+2özgürlük mücadelesi adı altında f tipine isyanın gün geçtikçe büyüdüğü günlerdi
kafesin içinde de olsak, fısıltılar bize kadar ulaşıyordu
diğer cezaevlerinde de başlayan örgüt mücadelesi, sivilde de ses bulmuş, hatta ana haber konusu olmayı başarabilmişti
örgüt bu soruna acilen cevap bulmak için tüm zorbalığını, tüm gücünü kullanıyordu
çünkü f tipi örgütün yapısına aykırıydı bi kere
f tipinde örgütün parçalara ayrılarak sindirilmesi kolay hale geliyordu
örgüt bunu ister mi? istemez tabi
şimdiki sistemde örgüt cezaevinin kanun tanımaz polislik görevini üstlenmiş
istediğine idam emri verme yetkisi var
yeter ki örgüt tarafından cezaevine atanan liderin dudakları arasından o kişinin ismi dökülsün -
70.
+2nerde bizim milliyetçi kabadayılar diyeceksiniz
ki ben de sordum bu soruyu
olay şöyle gerçekleşiyor,
örgüt haraç, kumar vs işlerinin tamdıbını üstlenmiş
neyin haracı demeyin, bildiğin her ay aidat ödüyorsun
vakti zamanında ben vermem, benim toprağımda benden haraç yiyecek adam daha anasının karnından doğmamış diyecek mangal yürekli abilerimiz çıkmamış mı, çıkmış.
lakin o zamanlarda bizim abilerin şeklimi güzelmiş, yoksa örgüt mü zayıfmış o biraz muallakta
gelgelelim şimdiki düzende bu abicikler örgüte haraç vermekle kalmıyor, örgütün bazı işlerini dahi yapıyorlar
he örgütün burada izlediği yol da ayrı bi alkışı hak edecek türden, hakkını vermeden geçemeyeceğim
örgüt ne yaparsa yapsın, arkasına hep özgürlük veya şartların iyileşmesi için yapıldı, ibaresini koyuyor.
dolayısıyla kendi aralarında çok sıkı bir bağ oluşturmuş bu topluluğa karşı sen toplanamıyorsun.
e canına tak etti, son çare olarak hani olmaz ama bireysel olarak karşı gelirsen, beton duvara saatte 200 km ile kafa atmaya denk bi ağrıyla başbaşa kalıyorsun, tabi hala nefes alabiliyorsan
bizim hacı abi bu duvara toslayanlar gurubuna giriyor işte
örgüte yol vermedi diye listeye alınmış bir kere
-
nobetten selamlar
-
su bunak silinse sozluk ne kaybeder
-
melekcan goz sentenza
-
konstant dayı ve ramo
-
ölüsü olan bir günnn
-
geçenlerde balili bir kıza fitre zekat verdim
-
gay scat izlemeye başladım la
-
2005 li türbanlı bakire manita
-
sözlükte travesti olmaması sorunsalı
-
saniyeler ve dakikalar
-
4 aydır ağır depresif yaşıyorum
-
finansal köleler bundan ne zevk alıyor
-
ucan kedi yemek öner la
-
en iyi yöntem kestirme yöntemi
-
ucan kedinin osuruk sesi
-
padişahlar neden kardeşlerini boğdurmuş
-
beyler makatıma bir aparat taktıracam
-
polis chp il binasını ablukaya almış
-
okyanus ta dibinden ahtapotu bir anda hızlıca
-
bızı ne lan sızın yemek sıparısınızden huur
-
inci sözlük ve twıtter sayfası cok ayrı dunyada
- / 1