bir katilin hayatı

o gün de yine böyle sabah saatleri
belki bir kaç saat daha geç
güneş aynı bugünkü gibi
kalbim yerinden çıkıp önüne düştü düşecek, ha imkan olsa yerinden söküp elimle sunayım ama yok işte

aynı hizada, uzun saçlarının örttüğü yüzünü göremeyecek şekilde yanındayım
rahat kırk bin kez hayal ettiğim sahne gerçeğe dönüşüyor
lakin oyunun aklımdaki senaryo ile alakası yok

ertesi gün dedim nasıl olsa bi yerden çıkacak kokusu
bari ben anlatıyım da sonradan boynumuz bükülmesin
geçtim vedatın karşısına, dedim böyle böyle abi, izin versen de vermesen de benim işim bu kızı bulmak, yok yani başka bişey düşünemiyorum, iki gündür yalan söylüyorum sana zaten, kafamı toparlayana kadar bana izin ver.
klimacı da yanındayken böyle konuşmamı pek hoş karşılamadı tabi ama halim gözlerimden belli, ne dese benim yolum izem, başka yolu yok.
izini aldık almasına da bi saat nasihat dinledikten sonra.
o bitti çıktım dışarı serkan başladı bu sefer
o da bitince attım kendimi izemin yoluna

aklımda neler var, senaryolar, olabilecekler, tek ihtiyacım olan etkili bir giriş
bu kadar alel acele olmasa bişeyler planlayabilirdim belki

şimdi iki kız oturuyorlar
selam versen üstten aşağı, dikilip

- meraba
- merhaba
- ya ben ...
- sktir git amk

böyle demez belki ama sonuç böyle olur kesin

baktım çıkar yol yok
garson da şansa karşıdan geliyor
buna bi omuz
izemin önüne doğru bi attım kendimi
bi elim tabağının olduğu yere çarptı
diğerine masada yer bulamadım, kenarından tutayım derken o da hafiften kesildi
sonrası zaten kendiliğinden oldu

yavaş çekimde dünyanın en berbat düşüşü,
hızlı çekimde izemden gelen çığlık, arkadaşının donuk bakışları, ben yerdeyim, masadaki cam çatlamış, izemin tabağındaki simit benimle beraber yatıyor, klimacı az sonra atacağı kahkahayı midesinden dudaklarına getirmekle meşgul, geri kalan herkes ayakta bu film karesine dahil olmaya çalışıyor

başlığı görünce koku filmi aklıma geldi

hayatımda film seyretmişliğim de yoktur aslında
neden böyle bi yola başvurdum ne diye kendimi yerle yeksan ettim bilmem
etkilimiydi
takunu çıkartacak kadar hemde
ama ters mi teper düz mü onu şimdi göreceğiz

özge - ayy, bişeyiniz yoktur inşallah
- off, ahh
özge - kalkabilecek misiniz
- ahh, iyiyim sanırım

garson da bi yandan kaldırmaya çalışıyor beni, abi kusura bakma falan
gayet sakin ayaklanıyorum, karizma yerle bir ile, az sonra yapacağı tavanın arsında git gel yapıyor
az önce resmen yuvarlandım amk
şimdiyse sanki yerin tozunu alan ben değilmişim gibi, bu etkili skimsonik girişi geliştirmeye geldi

- özür dilerim, sizin bişeyiniz yoktur umarım
izem - el.. ka...
özge - efendim
izem - eliniz kanıyor
- ha, önemli bişey değil, sizin bişeyiniz var mı
özge - yok yok, iyiyiz biz, dimi izem

hangi romandan çaldın bunları bin

o, iyiyim diye kafasını sallarken, masadan peçeteyi alıp avucuma sıkıştırdım
- iyi olduğunuza emin misiniz
- hı hı, evet
- tekrar özür dilerim... izninizle

garsona da bi kaş göz işareti yaptım
beraber lavaboya gittik

- abi kusura bakma, nasıl oldu anlamadım valla
- gibtir et, bak olm, git kızların masayı adam akıllı temizle, donat, çiçek miçek koy masalarına, müzik falan aç ne yap yap kalkmasınlar masadan, her şey benden tamam
- tamam abi
- acele et, dört dörtlük bi masa istiyorum ona göre
- tamam abi

ben de o arada lavaboda oyalanmakla meşgulüm
çünkü biliyorum ki kızlar kalkmak istese bile az önce masalarına düşen elemanın ne halde olduğunu son bir kez görmek isteyecekler
iyi veya kötü, bu sabah biraz daha sürecek

rezervinho

ve o an itibariyle ve sonrasında ve sonsuzlukta, kalbime çivi yazısıyla yazdığım ismi ilk kez zikrettim
- izem

bilader bi de adam gibi sürekli yazsan şu hikayeyi tadından yenmeyecen. yazmışmı diye bakmaktan gına geldi valla

bi kaç gün daha takıldık trabzonda
sonra gerisin geriye istanbula yola girdik
ama güzergah geldiğimizden farklı
gelirken ali kemal abiyle eskilerden konuşmuştuk
kurdun kurdu abim, deştikçe deşmişti beni
unutmamış aklında yer etmiş

ilk durak amasya

cümleten saygılar

VAY amasya ha MErzifon deme la:) burayada ugramısınız demek *

reserved

hasgibtir amk, nerenden uyduruyosun bilmiyom ama, gerçek değilse bile bize söyleme panpa.

klavyendeki tuslara gurban olam. aman daha cok basasın ne olur

bak okumaya başladım tek istediğim şey sonunu getirmen
gerçek yalan farketmez hadi kolay gele

çok sürükleyici dıbınake

bu gece yazamıyorum, kusura bakmayın.
sebepsiz kederlendiğim gecelerden biri işte, kendimi unutmaktan başka bişey gelmiyor içimden.

bizler mutsuzluğa talim, aynı hayatın farklı renklerini yaşayan kaderdaşlarız
anasonsuz yalnız gecelerde, boş kadehine keşkelerini doldurup geçmişe hasret güdüyorsan,
tam da buraya, göğsünün orta yerine inceden de olsa bir sızı saplanıyorsa
bir de bu satırları okurken kendinden birşeyler bulup, sonundan kendine pay çıkarmaya çalışıyorsan eğer
...

saygılar

edit: lan bunu hangi kafayla yazmışım. sabahtan beri bi bulanıklık var zaten gözlerde, sahtemiydi yoksa