1. 1.
    +9 -1
    eyv. panpa şukunu verim ne sen bizi yor nede biz seni yoralım boşuna uğraşma
    ···
  2. 2.
    +5 -3
    sıkılanınız varmı lan
    ···
  3. 3.
    +1 -3
    okursanız hikayemi yazayım
    ···
  4. 4.
    +3
    halbuki he dese, kendi zaten tutmayacak
    koğuşta biri seçilecek,
    "gardaş, haklı davamız uğruna sen oruca başlıyon" diyecekler
    kabul etmeme şansın yok
    mecbur yatacak
    zaten üç beş gün sonra adam elden ayaktan düşüyor
    onbeş yirmi gün sonra derdini dahi anlatamayacak
    sonra da akıllının biri aralardan sıyrılıp, "davamız için seve seve can vermeye hazırız, bu uğurda arkadaşlarımızın açlık grevi ölüm orucuna dönüşmüştür" diyecek
    e adam kendisini savunacak halde değil, öldü ölecek, bre pekekent sen nerden biliyorsun herifin açlık grevini ölüm orucuna çevirdiğini desek, belki bizi de üzerler diye sessiz kaldık

    ama hacı abi kalmadı
    zaten belli olan sonucunu da canıyla ödedi.
    hem de kendi canını hiçe sayarak savunduğu koğuş arkadaşlarından birine
    neyin nereden geldiğinin belli olmadığı günlerin birinde, hacı abiyi tuvaletlerde şişlemişler
    koştum, ettim diye söylemiyorum ama adamla bir iki sohbetimiz, bizimle ilgilenmişliği var diye ben didinirken, bi kaç harbi abi haricinde kimse tarafına bile bakmadı.
    ulan ben mi 10 senedir bu adamla yatıyorum, başınız ağırır bu adama gelirsiniz, bi defa paranız geç gelse aç kalırsınız bu adama gelirsiniz, birinizin anasına bilenseler yine bu adama gelirsiniz.
    şimdi bu adam, şu kapının ağzından kalksa da, kapısındaki beslemelerin ona sahip çıkmadığını görüp, domalın lan ödeme günü geldi dese haksız mı, bence değil
    ···
  5. 5.
    -3
    http://imgim.com/img_0062[1].jpg
    ···
  6. 6.
    +3
    beyler işim var biraz, ilerleyen saatlerde girebilirsem yazarım, olmadı yarın öğleden sonra devam ederim
    bu arada takip eden herkese saygılar
    ···
  7. 7.
    +2
    öyle revirde kalayım, ördeğe işeyim, serum takılsın, bunlar iyi günlerimizmiş meğer
    gözümü açtım oda duman altı olmuş
    başımda bekleyen öldümü diye bakan bi allah kulu yok
    kaşımdan akan kan yüzümü yastığa yapıştırmış hafiften
    öyle yastık dediysem evinizdekiler gibi sanmayın, köpeği bağlasan yatmaz misali iyimser kalır bunun yanında
    yatak desen içinde kimin ne aleti varsa artık, her tarafından sivri cisimler çıkmış gibi batıyor vücuduma

    ne zamandır yatıyorum lan ben
    bu halim ne böyle
    olanlar rüya değilmiydi amk
    hadi değildi niye oldu
    ahh bi kalkabilsem

    - yat yat kalkmaya uğraşma, dinlenmen lazım
    - şeyyy, bennn
    - evlat konuşma şimdi, ben sana bişeyler hazırlıyım yemen için, kendine gel sonra konuşuruz
    kimdi lan bu adam
    beklerken geçmişim kendimden

    sonra tekrar açtım gözlerimi
    yine aynı adam, sargılarımla uğraşıyor
    - uyandın demek, hazır uyanmışken bişeyler ye
    - eyvallah da abi siz...
    lafı ağzıma tıkarak
    - evlat hele sen kendine bi gel, ben cevaplarını veririm
    sonra yemek diye getirdiği su, şeker, ekmek karışımı bi bulamacı nerdeyse zorla içirdi bana

    sabah oldu tekrar uyandım
    abi başımda bekliyor
    toparlandım biraz

    - eyvallah abi de sen kimsin
    - nasılsın, iyimisin
    - iyiyim de abi sen…
    - ben de, buradaki herkes de, senin gibi kader mahkumuyuz
    - benimle neden ilgileniyorsun peki
    - seni bu hale getirenlerin sebebi mi vardı ki ben su verirken sebebim olsun

    birden aklıma yediğim dayak geldi

    - ne zamandır bu haldeyim
    - iki gündür evlat, en az iki gün daha da kalkamazsın
    - peki neden yaptılar bunu bana
    - işte orası uzun hikaye evlat, sen şimdi yorma kafanı buna, hele bi dinlen, ben sana herşeyi anlatırım
    - öyle olsun
    - abi adını bahşetmiyecekmisin bize
    - evlat bana burada hacı derler, sen de öyle bil

    sonra abi kalktı gitti yanımdan öteye doğru
    ben de nasıl dayak yemişsem artık yine daldım uykuya
    ···
  8. 8.
    +2
    lakin haklı da olsa bir civanmert daha geçti gitti bu diyardan
    o gidince ayrı bi yalnız kaldım
    zaten sessizdim, iyice kapandım içime
    bazen duvarlara vurdum başımı, kanatırcasına, sırf deli desinler, bana bulaşmasınlar diye
    kimseyle konuşmadım, sesimdeki titremenin anlaşılmaması için
    geçti gitti günler
    işkenceler, intiharlar, faili meçhuller derken
    söz edilebilecek düzen kalmadı
    ölüm orucundan ölümler başlamıştı ki
    büyük gün geldi

    19 aralık 2000
    bir gece öncesinden bize neler olacağı ve neler yapmamız gerektiğinin söylendiği tarih
    ···
  9. 9.
    +2
    30 eylül 2000 de girdiğim sincan, kadersizliğime bakın ki en karanlık dönemini yaşıyormuş.
    ayak uydurmaya çalışabileceğim bir düzen dahi yokken, yaşamaya çalıştım

    iki haftamı tamamlamıştım sincanda ki, örgüt koğuşlara haber göndermiş açlık grevine başlanacak.
    hacı abi dinimizde vücuda eziyet haramdır diyerekten kabul etmedi açlığı
    bizde ona uyduk, reddettik

    lakin bi kaç gün sonra açlık grevi başladı
    nerde bi kimsesiz gariban var, açlık grevine yatmış
    koğuşlardaki domuz gibi şerefsizlerse yedikçe semiriyor
    güya onların işi daha zor, dışardan gelecek tehlikelere karşı koymak
    ulan sizden büyük tehlike mi var, kitapsızlar

    bizim koğuş grevi reddettiği için hacı abiye tehditler geliyordu
    tam da o zamanlar, bir gece hacı abiyle dertleşme fırsatım oldu

    - hacı abi ne olacak bu işlerin sonu
    - evlat hayat çocuk gibidir, o da doğar, büyür ve ölür. bu işler artık büyümüştür, bilesin ki ölümü de yakındır.
    - peki ya hacı abi biz ne olacağız, bi haller gelecek başımıza
    - evlat zayıfı ezme, tedbirsiz gezme, her yerde her doğruyu söyleme, gerisi mevlanın takdiri

    lan bu adamın yanında sebepsiz huzur buluyorum, hani ölüm gelse, kardeş şöyle bi otur sohbetimiz bitince gelirim ben derim gibime geliyor

    günler geçti, açlık grevi devam etti
    dört duvar arasında rutubet, pislik, işkence içinde hayatımın en uzun en zorlu kışını yaşadım
    gün geçmiyordu ki birine işkence edilmesin, iki metrelik adam bir metrelik ranzaya kendini asmasın
    korku mu, hemde en büyüğünden
    huzurlu bir uykum mu, o da ne

    sonra açlık grevi ölüm orucuna dönüştü
    gencecik bedenler halsiz, takatsiz, solgun, kendinden geçmiş upuzun yatıyor
    başlarında onlara bir kaç damla şekerli su veren zebellah gibi yaratıklar
    sloganları fikir mücadelesi
    her zaman olduğu gibi fikirle mücadeleyi çekenler farklı kişiler
    günler geçtikçe bedenler daha da eriyor, ortalık daha da karışıyor
    ···
  10. 10.
    +2
    beyler yorumlarınızdan bazıları hikayenin çalıntı olduğu yönünde, (ki böyle düşünmeniz iyi yazdığım anldıbına geldiğinden beni onurlandırıyor)
    internet elinizin altında, sizi kısıtlayan herhangi birşey de yok
    benzer bir cümle veya konu hatta benzer paragraf bulun, saygıyla önünüzde eğilirim, lan ben okudum buna benziyodu gibisinden birşeyde dahi eğilirim, merak etmeyin

    bu entryi girmemdeki sebep de, kendimi size ispatlamak, lan ben yazıyorum işte amcık amcık konuşmayın değil,
    okurken aklınızda alıntı yapıyormuşum izlenimine kapılıp muhabbetten soğumayın, ben yazıyım siz okuyun, hepsi bu
    yani ne ben liseliyim ne siz akılsız, yalan da üzerimize borç değil
    inci de de olsak hepinize saygılar, selamlar
    ···
  11. 11.
    +2
    kapının dışında asker var
    büyük büyük tokmaklarla kapılara vuruyorlar
    içeridekinin kapıya destek olmaktan başka çaresi yok
    tüm gücümüzle bağırıp tüm gücümüzle yaslanıyoruz ancak bir adamın rahat rahat geçebileceği demir kapıya

    dakikalar geçiyor
    şeytan zamana bürünmüş, aktıkça kapının her iki tarafındakileri de hiddetlendiriyor

    askere emir geliyor
    maske tak
    sonra bir emir daha
    kurma kolu çek, sertçe bırak

    sonra içeriye gaz bombaları atılıyor
    az önce hiddetinden azraili korkutabilecek insanlar şimdi kendi dertleriyle köşe diplerinde
    gözlerinde yaş, etlerinde acı
    herkes boş bulduğu yerde kıvranıyor

    güm güm güm, dışarıdakiler öfkelerini çıkarmaya kapıdan başlamışlar
    birden kapı yerinden ayrılıyor
    görüyoruz ama kim engel olacak
    hem engel olsan neye yarayacak

    içeriye doluşuyor asker
    her çökenin başına bir kaç tane
    her birinin ellerinde uzun sopalar
    vuruyorlar, artık allah ne verdiyse

    perte çıkanı sürükleye sürükleye çıkarıyorlar
    sıra bana da geldi sonunda
    valla beklemek yemekten daha zor
    bir an önce olsun bitsin, yarısında bayılayım fazla hissetmiyim geçiyor içimden

    lakin asker uzmanlaşamamış henüz
    vurduğundan ölürsün ama bayılamazsın
    yiyorum hissediyorum yiyorum hissediyorum
    baktım olacak gibi değil
    - yeter birader öldürecek misin beni, ben ne yaptım sana
    - amınnaaaa gggoodduuuğğuuuuuu
    diye bi böğürtü işittim sadece
    sonra, oh be
    askerin fantezisi de böyle işte, bayıltmak için konuşmamı bekliyormuş meğer
    ···
  12. 12.
    +2
    geceden yatakları topladık, ranzaları kapılara dayadık, boru, sopa, şiş, bıçak
    kimde ne varsa aldı eline
    çarem yok onlara ayak uyduruyorum
    uykusuz, huzursuz mu huzursuz bi bekleyiş
    sigaralar ümitleri tüketiyor, tükenmiş ümitler sinirleri geriyor
    her an birilerinin birilerini boğazlayabileceği bir ortam
    hayatımın en huzurlu sabah ezanından sonra bir başka 'en' i daha hissediyorum
    en korktuğum sabah, duymadığım ezanla başlıyor

    koridorlarda kimseler yok
    mücadele direnişli geçsin diye koğuşlara kitledik kendimizi
    ya canımız ya davamız sloganlarıyla demirlere vuruyoruz
    bazı koğuşlar yatak yorgan yakmış, kokusu bize kadar geliyor

    derken sirenler çalmaya başladı birden
    siren çığlık attıkça korkuyor da olsa insan, daha da bi hiddetleniyor
    elimize koğuştaki camdan sığan ne geçiyorsa yakıp aşağı sallıyoruz
    ve işte başlıyor
    ···
  13. 13.
    +2
    nerde bizim milliyetçi kabadayılar diyeceksiniz
    ki ben de sordum bu soruyu

    olay şöyle gerçekleşiyor,
    örgüt haraç, kumar vs işlerinin tamdıbını üstlenmiş
    neyin haracı demeyin, bildiğin her ay aidat ödüyorsun
    vakti zamanında ben vermem, benim toprağımda benden haraç yiyecek adam daha anasının karnından doğmamış diyecek mangal yürekli abilerimiz çıkmamış mı, çıkmış.
    lakin o zamanlarda bizim abilerin şeklimi güzelmiş, yoksa örgüt mü zayıfmış o biraz muallakta
    gelgelelim şimdiki düzende bu abicikler örgüte haraç vermekle kalmıyor, örgütün bazı işlerini dahi yapıyorlar

    he örgütün burada izlediği yol da ayrı bi alkışı hak edecek türden, hakkını vermeden geçemeyeceğim
    örgüt ne yaparsa yapsın, arkasına hep özgürlük veya şartların iyileşmesi için yapıldı, ibaresini koyuyor.
    dolayısıyla kendi aralarında çok sıkı bir bağ oluşturmuş bu topluluğa karşı sen toplanamıyorsun.
    e canına tak etti, son çare olarak hani olmaz ama bireysel olarak karşı gelirsen, beton duvara saatte 200 km ile kafa atmaya denk bi ağrıyla başbaşa kalıyorsun, tabi hala nefes alabiliyorsan

    bizim hacı abi bu duvara toslayanlar gurubuna giriyor işte
    örgüte yol vermedi diye listeye alınmış bir kere
    ···
  14. 14.
    +2
    özgürlük mücadelesi adı altında f tipine isyanın gün geçtikçe büyüdüğü günlerdi
    kafesin içinde de olsak, fısıltılar bize kadar ulaşıyordu
    diğer cezaevlerinde de başlayan örgüt mücadelesi, sivilde de ses bulmuş, hatta ana haber konusu olmayı başarabilmişti

    örgüt bu soruna acilen cevap bulmak için tüm zorbalığını, tüm gücünü kullanıyordu
    çünkü f tipi örgütün yapısına aykırıydı bi kere
    f tipinde örgütün parçalara ayrılarak sindirilmesi kolay hale geliyordu
    örgüt bunu ister mi? istemez tabi
    şimdiki sistemde örgüt cezaevinin kanun tanımaz polislik görevini üstlenmiş
    istediğine idam emri verme yetkisi var
    yeter ki örgüt tarafından cezaevine atanan liderin dudakları arasından o kişinin ismi dökülsün
    ···
  15. 15.
    +1 -1
    reserved yarın okurum
    ···
  16. 16.
    +2
    yine kelepçelendi ellerim, yine girdi jandarmalar kollarıma
    allaha ısmarladık arkadaşlar, allah hepinizin yar ve yardımcısı olsun

    bir mapus damından başka bir mapus ddıbına

    ya da ben öyle sanıyordum
    meğer bunca sene ceza çekmemişiz, hapis yatmışız sadece
    güneşe değil avluya hasret kalmak da varmış meğer kaderde

    ve işte geldik

    sincannn ömrümden ömür zütüren sincan
    içtiğim bi damla sütü de burnumdan getiren sincan
    ölmeyi istediğim tek yer sincan
    yazmaya kalksam tek bir gününden roman çıkaracağım sincan

    öyle bi yer hayal edin ki,
    kainatın en büyük şeytanları insanların içine girmiş ve herkes birbirine düşman
    kimsenin seni istemediği yerde taraf olmak zorundasın
    zorbalıkla oluyor her şey, zorbalık kalleşlikten geçiyor
    fakir fukara garip guraba arada eziliyor
    bi yerlerden geliyor emirler, yap diyorlar yapıyorsun, yeme diyorlar yemiyorsun
    fazlasının olduğu eksiğinin olmadığı, çiçeklerin hakkaten açmadığı bir dünya işte, hayal edebiliyormusun

    daha jandarmalar gardiyanlara teslim ederken dım bir şey olacak

    üç gardiyan zütürüyordu beni koğuşuma
    koridorlardaki kan izlerine dalmışım yanlarından geçerken
    içlerinden bi tanesinin sesi kendime getirdi beni
    - paşam televizyonlu oda mı istersin banyolu oda mı
    diğer ikisinin keyifleri geldi birden, sırıtmaya başladılar, anladım ipin ucunda takluk var
    - abi siz neyi uygun görürseniz
    - la olm basit bi soru sorduk sana, malmısın dıbına koyim, televizyonlu mu banyolu mu, birini seç
    - abi farketmez valla benim için, siz neyi uygun görürseniz
    - la hasan bu dıbına goduğumu 37 ye zütürelim, seyretsin biraz
    - tamam abi
    ben o 37 yi sizin zütünüze sokmayı da bilirdim ama sizden çokkk çok önce sayın hakim beyi bulup onun zütünden başlamadıktan sonra faydası yok
    lakin gidiyoruz işte 37 ye

    merdivenlerden indik, soğuk, pis, ışık yandığında dahi aydınlanmayan karanlık bir odaya girdik
    önce bir iki aralarında itiştirdiler beni
    içimden hep korkutmak için yaptıkları geçiyor, yani başka neden yapsınlar, bi sebebi olmalı dimi
    konuşsanıza lan bi sebebi olmalı dimi, konuşsanıza
    yokk yok kardeşşş, bazen sebebe gerek yok

    joplarını yavaşça çıkardılar
    anama, avradıma, doğmamış çocuğuma, mezhebime, dinime, taa yedi ceddimden tanımadığım en uzak akrabama kadar, varlığıma söve söve, bana hayatımda yemediğim dayağı attılar
    önce yalvardım, belki acırda bırakırlar diye , abi yeter ben ne yaptım size, kimim kimsem yok tanımam kimseyi, hiç mi vicdan yok sizde
    dinlemedi şerefsizler
    sonra allaha yalvardım yarabbi canımı alacaksan al yoksa kurtar beni burdan
    o da dinlemedi
    ta ki yediğim dayağı hissetmeyene kadar vurdular bana, bayıltana kadar, bir hafta kan işeyene kadar vurdular
    sonrada revirde bir iki sardıktan sonra zütürüp koğuşa attılar
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    +1 -1
    çağırdı beni bi akşam yanına, sevdiğim bisküvilerden de almış dışardan, babam olsa heralde bu kadar severdi dedirtecek türden ilgileniyor benimle. o arada bir içkisini içip bana nasihat veriyor, ben de adamın televizyonu var odasında, köydeki evde adam gibi elektirk yok, ağzım açık onu seyrediyorum. sonra ne olduysa damarı tuttu başladı kahpeliğe, napıyosun lan dememle ağzımı kapatmaya çalıştı, domuz gibi de güçlü şerefsiz. oramı buramı elliyor, kucağına oturtmaya çalışıyor beni. sımsıkı tutmuş, kımıldayamıyorum.

    bazen fırsat buluyorum bağırıcam sesim çıkmıyor, bildiğim ne kadar dua varsa ediyorum o an. ama çaresizlik çöreklenmiş üstüme bir kere ne yapsam ne etsem kurtulamıyorum.

    tam da o an farkettim masanın üstündeki el fenerini, bi hamleyle almamla birlikte cama fırlattım.
    ···
  18. 18.
    +1 -1
    dedem nasifoğlu ömer mağrur adamdı, eskilerin de eskisi bakışı vardı hayata. çok uğraşmış babam rahmetli olunca, istanbula gelmiş, cenazeyi kaldırtmamış olay aydınlanana dek, vermiş veriştirmiş, araya ne kadar hatrı sayılır adam varsa sokmuş ama her seferinde kapatmışlar kapıları yüzüne, eli boş kalmış. çaresiz 4. gününde gömmüş rahmetliyi.

    cenazeden sonra annemi almış yanına, bakmış kadıncağız perişan halde. dedemse bir başına bi adam, dertleşsen dertleşemezsin, sorunun olsa anlatamazsın, biçare zütürmüş baba evine. zütürmüşte annemin ki hastalık değil ki iyi olsun, hayata küsmüş kadıncağız, ne yapmışlar ne etmişler yok. sonrası malum zaten.

    önce vermek istememiş anne tarafı, sonra dedeme karşı koyamayacaklarını anlayınca mecbur kalmışlar.
    ···
  19. 19.
    +1 -1
    ortaokulu şehirde okumamı istedi dedem, beni okutmayı kafaya koymuştu bir kere. güç derdi her zaman, güç kılıçtan kaleme geçmiş bir kere, o yüzden okuyacaksın.

    yatılı kalıyor, ayda bir kez dedemi görmek için köye gidiyordum.
    yazları da dedemle beraber bağ bahçe işinde uğraşıp hem ona yardım ediyor hem de dert ortağı oluyordum bir nevi. iki yaz geçmişti ortaokula başlayalı. dedem de artık çok yaşlandığı için onu yalnız bırakmıyordum. biraz sohbet biraz ev işi biraz ders derken yaz bitti.

    yaz bitince tekrar okula döndüm. derslerim iyiye yakın bi öğrenciydim. akşama kadar okulda dersleri görür, akşam olunca yan taraftaki yurt binasına geçerdik. ailesi zengin olup şehirde yaşayanlar hariç hemen herkes yurtta kalırdı.
    ···
  20. 20.
    -2
    babam 80 lerin fikir mücadelesi veren gençlerinden biriymiş. kendi çapında partidir, milliyetçiliktir, vurdusudur, kırdısıdır uğraşırken 30 eylül 1982 akşamı evimize gelip kendilerini memur diye tanıtan meçhul adamlar tarafından annemin gözleri önünde resmen infaz edilmiş.

    bu olay annemi çok etkilemiş, beni emziremez olmuş ve ben daha yaşımı doldurmadan hakkın rahmetine kavuşmuş.

    dedem sahip çıkmış bana. ninem erken yaşta rahmetli olmuş, gelinleriyse bakmaya erinmişler, kızı da yok, tek başına büyütmüş beni.

    kendimle alakalı hatıralarım dedemle başlar benim.
    ···