+181
-9
öncelikle mesleğimle alay eden olursa onun anasıyla birlikte berber koltunda halay çekip giberim akıllı olup dinleyin sonra ne yaparsanız yapın dıbına koyayım.
ilk olarak market elemanı nedir cahil binler için tanımlıyorum. discount market olarak anılan işletmelerdeki her işi yapan joker elemanlara market elemanı denir. kamyon indirdikten sonra kasaya bakan, sonra paspas atan, sonra da ofise gidip hesabat yapan kişidir market elemanı oturduğunuz yerden para kazananmaya benzemez dıbına koduklarım. şimdi gelin hep birlikte bir market elemanının siz "değerli müşteriler" hakkındaki düşüncelerini öğrenelim.
1- yüzünüze gülümsüyor olmamız içimizden yedi ceddinizle fantezi kurmadığımız anldıbına gelmiyor.
2- size "efendim" diye hitap etmemiz sizin zütünüzü kaldırma amaçlı dediğimiz için değil şirket ile alakalı olduğu için mecburiyetten söylüyoruz. ama siz bu hitabetten kendinize pay çıkarıp bizi köle yerine koymaktan çekinmiyor birde utanmadan soru yağmuruna tutuyorsunuz bu yüzden ananızı gibeyim sizin.
3- eğer mağazaya paspas atıyorsak ıslak olan yerlerden geçerken dikkat etmeniz hem kayıp düşmemeniz açısından hem de arkanızdan kulağınızın çınlatmamaız açısından önemlidir
4- akşam yoğunluk saatinde yani 7-8 arası kasasını sayan kasiyere "burada sıra bekliyoruz bu saatte kasa mı kapatılır" diye sitem etmeyin. o kasiyer 12 saatten beri oradadır ve ve tüm sinirini size dalarak çıkarabileceğinin fakındadır. ama bunu yapamadığı için sadece size gülümser ve gözlerinize bakarak içinden çok güzel hisler geçirir.
5- mağazada olmayan veya biten herhangi bir maldan ötürü bize fırça atmaya kalkışmayın. ne mal yazan bizleriz ne de depodan malı göndermeyen bizleriz.
6- "aynı mal şu markette daha ucuz" ayağı yapmayın. zira "gibtir git ordan al öyleyse" deme yetkimiz yok. olsa gözlerinize baka baka demek istiyoruz emin olabilirsiniz.
7- kasada 5 kuruşluk madeni para kalmadığı zamanlar size olmadığını söyleyip sizin için sorun olup olmayacağını sorarız. bunu diyorsak gerçekten olmadığı içindir. ama bu durumda 5 kuruş için bize "dolandırıcı" veya "hırsız" diyebilecek kadar düşük karakterli bir insansanız dayak yemeyi de göze alın. hiçbir şalışan 12 saatlik mesainin ardından kendisine 5 kuruş yüzünden hırsız diyen birinin suratının ortasına vurma isteğine karşı gelemez.
8- cebinizdeki bozuk paraların şıngırtıları metrelerce öteden duyulurken, " bozuk lazım olur" mantığıyla üç kuruşluk şey alıp ta 200 liralık banknot uzatmayın. yüzünüze güleriz ve siz gerisini biliyorsunuz.
9- eğer işgüzar bir müdürü yoksa her mağaza belli bir saatte müşteri kabulünü keser. sinek gibi cama yapışıp ta "bi bira alacağım" "sigara alacağım" ayakları yapmayın. o yorgunlukla hiç çekilmiyorsunuz söyleyeyim.
10- misalen; 9.72 kuruş tutan bir alışverişte 9.75 kuruş aldığımızda "her gelenden 3 kuruş kalsa akşama kadar şu kadar para yapar" hesapları yapmayın. günde elinden 10.000 liradan fazla para geçen bir kasiyerin mutlaka açığı çıkar ve bu rakamlar aylık olarak hesaplandığında maaşının yarısına dahi varabilir. 2-3 kuruşun yapanlar yanlışlıkla 1 lira fazla verdiğimizde biz farketmeden bir an önce mağazadan ayrılmaya çalışırlar orası da ayrı mesele.
11- kasa açıkları kuruşu kuruşuna kasiyerden kesilir fakat eğer kasada fazla varsa kasiyere 1 kuruş dahi verilmez. para direk şirketin hesabına geçer. yani sizin 3-5 kuruşunuz bizde kalsa bile bize zerre faydası dokunmaz.
isteyen okusun isteyen okumasın binler, burada neler çektiğimi dile getirdim sadece özet geç bin diyenler için özet filan yok gibtirin gidin 2 saat yorum düşünecğinize 2 satır cümleyi okusanız gibinizi elinizden almazlar.