-2
Alin lan benden size iftar kiyagi nick6 mi verin yeter
“Biz kahve içiyorduk, sen de ister misin” dedi Juli. Mike’ın da onay vermesiyle Juli mutfağa, Mike ise koltuklara doğru yöneldi. Yanımdan geçerken, yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. “Sen de gelsene, neden bekliyorsun orda öyle” dedi. Yürüyerek Mike’ın oturduğu koltuğun yanındaki koltuğa yöneldim. Mike’ın gözleri benim üstümdeydi. Bütün vücudumu yukarıdan aşağıya süzdüğünü farkedebiliyordum. Yerime oturdum, ama ne diyeceğimi bilemediğim için sessizliğimi de bozamıyordum bir türlü.
“Hadi ama, bu kadar gergin olmana gerek yok” diyerek oturduğu yerden kalktı ve benim yanıma oturdu. Otururken bir elini bacağımın üstüne diğer elini de omuzumdan atarak koluma koymuştu. Yüzüne bakmak için kafamı çevirdiğim anda, dudaklarıma minik bir öpücük koydu. “Merak etme, çok eğleneceğiz” dedi. O an, üstümdeki bu tedirginliği ve çekingenliği atmak zorunda olduğumu hissettim. Ben de artık girişken ve en az onlar kadar rahat bir tavır sergilemeliyim diye düşündüm ve ona “hiç şüphem yok, en çok da sen eğleniceksin, bu güne kadar yaşamadığın şeyler yaşatıcam sana” dedim ve ben de Mike’ın dudaklarına minik ama ıslak bir öpücük kondurdum.
Bu cümle ağzımdan nasıl çıktı ben bile inanamadım aslında kendime. Neyime güvenerek bunu söyledim hiç bilmiyordum. O güne kadar muhtemelen hayatımda gördüğüm en büyük yaraklı adam karşımda duruyordu ve ben bu kadar iddialı sözler sarfediyordum. Söylediklerimin Mike’ın çok hoşuna gitmiş olduğu her halinden belliydi. O sırada Juli’de içeri geldi, kahve fincanını sehpanın üzerine koyarak, Mike’ın öbür tarafına da o oturdu. “Bakıyorum kaynaşmaya başlamışsınız bile” diyerek bir bacağını açarak Mike’ın bacağının üzerine koydu ve öpüşmeye başladılar.
Hemen yanı başımda gördüğüm bu sahneyi izleyerek kahvemden bir yudum aldım. Çok ateşli bir şekilde öpüşüyorlardu. Mike’ın dilinin Juli’nin ağzına nasıl girip çıktığını dahi görebiliyordum. Mike, Juli’nin omuzunun üstünden geçirdiği bir eliyle göğsünü okşarken, diğer elini de Juli’nin açık olan bacakları arasından, dıbına doğru zütürdü. Hem öpüşüyorlardı hem de Mike Juli’nin dıbını parmaklıyordu. Çok kısa bi zaman sonra Juli inlemeye başlamıştı bile. O esnada Mike’ın orta parmağını Juli’nin dıbına soktuğunu gördüm. Kocaman ellerinin uzun parmakları vardı ve sadece orta parmağı bile, kalınlık olarak olmasa da uzunluk olarak ortalama bi yarak boyundaydı. Onları izlerken çok heyecanlanmış ve etkilenmiştim. Amımın sırılsıklam olduğunu hissedebiliyordum ama oturduğum yerden kalkmaya cesaretim bile yoktu. Muhtemelen oturduğum yerde amımın kocaman bir izi oluşmuştu bile.
Bir süre sonra Mike elini Juli’nin amından çekip benim bacağıma uzattı. Halen öpüşüyorlardı ve kafası bana dönük değildi ama eliyle bacağımı okşuyor, dizimle kasığım arasında hareket ettiriyordu elini. En yukarı kadar çıktığında, elinin kenarı amımın kenarına dokunacak gibi oluyordu ama hemen sonrasında tekrar aşağı indirerek okşamaye devam ediyordu. Bu şekilde bikaç defa daha devam ettikten sonra, birden kendimi oturduğum yerden biraz aşağıya doğru kaydırdım. Amacım, Mike’ın eli bacağımdan kasığıma doğru geldiğinde amıma temas etmesini sağlamaktı. Öyle de oldu zaten. Mike’ın elini ve parmaklarını t-shirt’ümün altından amımın üstünde hissediyordum. Çok yavaş hareketlerle amımın üstünde gezdiriyordu parmaklarını.
Juli, dudaklarını Mike’ın dudaklarından ayırdı ve hemen pantolonuna doğru uzandı. Kemerini açmaya çalıştığı esnada, ben de Mike’ın pantolonunda, bacağına doğru uzanan kabarıklığı farkettim. Gördüğüm şey gerçekten inanılmazdı. Kabarıklık, bacağı boyunca uzanıyor, neredeyse dizine gelmeden bir süre önce bitiyordu. Daha önce banyodan çıktığında kalkmamış haliyle gördüğüm bu yarak, sertleşmiş haliyle gerçekten kocamandı.
Juli’nin dudaklarından ayrılan Mike, bana dönerek öpmeye başladı. Hem dudaklarımı hem de boynumu, sakin ama iştahlı bir şekilde öpüyordu. Ben de göz ucumla Juli’yi takip ediyodum. Mike’ın kemerini ve düğmesini açmış, indirdiği fermuarının arasından elini içeri sokuyordu.
Tümünü Göster