-
26.
+4Bölüm 4/9Tümünü Göster
Mike Juli’ye karşı gerçekten acımasızdı. Tüm gücüyle ve gövdesinin ağırlığıyla abanarak gibiyordu Juli’yi. Hatta gibmekten öte, dıbını dağıtıyordu Juli’nin. Juli bir yandan bağırıyor, bir yandan de kendi sesini bastırmak için yüzünü, ağzını benim amıma gömüyordu. Benimse gördüğüm manzara müthişti. Mike, gibini nerdeyse başına kadar çıkartıyor, sonra tüm gücüyle en dibine kadar saplıyordu Juli’nin dıbına ve bunu çok hızlı bir tempoda yapıyordu. Ben de zaman zaman Juli’nin dıbını yalayabilmek için kafamı aşağıya eğiyordum ama Mike o kadar sert gibiyordu ki, bir türlü sabit bir şekilde yalayamıyordum Juli’yi. Her vuruşunda, tüm vücudu iler geri hareket ediyordu Juli’nin ve bende onun üstünde aynı şekilde sallanıyordum. Mike bu şekilde biraz daha devam ettikten sonra gibini Juli’nin amından çıkartıp benim azğıma verdi tekrar. Bu sefer, kendi am suyumdan farklı olarak Juli’nin dıbının suyunu tadıyordum. Mike, son birkaç dakikadır Juli’nin dıbını gibtiği tempoda ağzımı gibmeye başladı ve işte o anda gerçekten boğuluyorum sandım. iki eliyle kafamdan tutarak, tüm gücüyle boğazıma sokuyordu yarağını. Her seferinde, büyük ve sarkık taşaklarının çeneme çarptığını hissedebiliyordum. Bir süre bu şekilde yüzümü gibtikten sonra, yine Juli’yi gibmeye devam etti.
Oldukça uzun zamandır gibişiyorduk ama Mike’ın boşalmaya hiç niyeti yok gibiydi. Bir makina gibi gibiyordu ve hiç de yorulmuş görünmüyordu. Bir süre sonra, gibilme sırası yine bana gelmişti. Mike, ben tutup yatağın üzerinde domalttı. Bir yandan Juli’yi gibmeye devam ederken, arkama doğru eğilerek, amımı yalamaya başladı. Ben de yüzüm Juli’ye dönük bir şekilde, istemsizce Juli’nin dudaklarını yapıştım. Mike, amımı güzelce yaladıktan sonra, gibini Juli’den çıkartıp, aynı hızda benim amıma geçirdi. Bir anda nefesimin kesildiğini farkettim ve daha ne olduğunu bile anlayamadan, az önce aynı Juli’yi gibtiği gibi şimdi de beni gibmeye, amımı dağıtmaya başladı Mike. Belimden tutup, her sokuşunda kendine doğru çekmeye çalışıyordu bense, her seferinde abanarak içime giren yaraktan biraz kaçmaya çalışırcasına kendimi öne atmak istiyordum ama Mike’ın kollarına karşı gelmem çok da mümkün olmuyordu. Az önce Juli’den yükselen çığlıklar, şimdi benden duyuluyordu ama aksi mümkün değildi zaten. O koca yarak, tüm gücüyle amımın parçalıyordu. -
27.
+5 -1juli ve mike nasıl türkçe konuşuyor amk
-
28.
+4Öne çıkanlarda adamı köpek sanıp geldim.
-
-
1.
+1 -1şuku amk
-
1.
-
29.
+4Bölüm 1/8
O gece sevişmeye, daha doğrusu kelimenin tam anlamıyla “hayvan gibi gibişmeye” devam etmediler. Sessizliğin içinde ben de uyuyakalmışım zaten. Sabah uyandığımda Mike gitmişti. Juli ise mutfakta kahvaltı ediyordu. Güşümseyerek bana “günaydın” dedi. Ben de hafif bir tebessümle karşılık verdim. Dün gece Mike’ın burda kalmasından rahatsız olup olmadığımı sordu bana. Aslında “sesimizden rahatsız oldun mu” demek istiyordu sanırım. Ben de “hayır, bilakis onu tanıdığıma çok memnun oldum” diyerek, bu durumdan hoşnut olduğumu ima ettim.
“Dün gece yine çılgın gibiydi Mike, her zaman sert sever ama dün akşam iyice azmıştı” dedi birden Juli. Rahat davranışlarına bakılırsa, Juli de bu konularda konuşmak konusunda rahat bir insandı. Bizde olsa bilirsiniz, kadınlar erkek arkadaşları hakkında diğer kadınlara bahsetmekten çok hoşlanmazlar. Onları hep potansiyel bir tehlike olarak görür ve dikkatli davranırlar. Oysa Juli gayet rahattı bu konuda. Ben bişey demedim, dinlemeye devam ettim. Juli de anlatmaya devam etti:
“Mike benim çıktığım ilk zenci çocuk. Daha önce hiç siyahi biriyle birlikte olacağım aklıma gelmezdi ama Mike’la bir okul partisinde tanıştık ve o gece tuvalette seviştik. Öyle bir aleti vardı ki, aklımı başımdan aldı. O günden beri kendisiyle pek çok konuda anlaşamadığımız halde, onu terketmek istemiyorum. Gerçekten yatakta çok iyi, beni tam anlamıyla tatmin edebiliyor. Bugüne kadar çok fazla insanla ilişkim olmadı ama olanlar arasında en büyük penislisi Mike, ve onu elimden kaçırmak istemiyorum” dedi ve güldü.
Görünüşe bakılırsa, Juli benim yapmak istediğim şeyi çoktan yapmıştı bile. Kendisini dolu dolu gibebilen bir yannan bulmuştu ve bunun tadını çıkarıyordu. Benim de en kısa sürede beni tatmin edebilecek büyük bir yannan bulmam gerekiyordu. Ama onun öncesinde, daha kısa sürede ve kolayca elde edebileceğim bir dildoya ihtiyacım vardı. Aksi halde, Mike ve Juli’yi dinleyerek geçireceğim gecelere parmaklarım yetmeyecekti Hızlı bir kahvaltıdan sonra, internette bir sex-shop aramak için odama çekildim.
bölüm 1 sona erdi 2. bölümde görüşmek üzere takipte kalın -
-
1.
01. Sayfa 36.1 REZervatif
-
2.
+5ingilizce bilakis nasıl dedin amk
-
1.
-
30.
+4Bölüm 4/11
Mike, önce amımdan çıkardı gibini ve Juli’nin elindeki jel şişesini açtı. Önce kalçalarımın üzerine bolca döktü ve sonra da kendi eline bir miktar döküp gibini sıvazlamaya başladı. Juli’de elleriyle kalçama dökülen jeli sürmeye başladı. züt deliğimin üzeri kaygan jelle kaplanmıştı. Ağzımdan tek kelime dahi çıkmıyordu. Yattığım yerden kafamı arkaya çevirerek, her ikisinin de nasıl bir keyifle zütümü hazırladıklarını seyrediyordum. ikisi de, birazdan olacaklar için heyecanlı bir bekleyiş içindeydiler. Dakikalardır hayvan gibi bizi giben Mike, şu anda çok sakin ve yavaş hareket ediyordu. Daha önce hiçbir kadının zütünü gibmişmiydi bilmiyorum ama en azından Juli’yi zütten gibemediğini biliyordum. Bundan dolayı da biraz heyecanlıydı sanırım. Juli’nin parmaklarıyla deliğimi hazırlayışını keyifle seyrediyordu Mike, bir yandan da gibini sıvazlamaya devam ediyordu.
Juli, züt deliğimin artık hazır olduğunu söyleyerek biraz geri çekildi ve bizi izleyebileceği bir şekilde yatağa uzandı. Bir an yüzüne baktım Juli’nin ve göz göze geldiğimizde, onun da en az Mike kadar heyecanlı olduğunu ve Mike’ın zütümü giberken bizi izlemekten ne kadar keyif alacağını hissedebiliyordum. Ben pozisyonumu hiç değiştirmeden olacakları bekliyordum ki, Mike, gibini tutarak yavaş yavaş üstüme uzandı ve gibinin ucunu zütümün deliğine yasladı. Küçük bir baskı uygulayarak, başını zaten iyice kayganlaşmış olan deliğimden içeri soktu. zütüm daha önce gibilmeye çok alışık olduğu için herhangi bir problem yoktu benim için de. Sonrasında, yavaş yavaş, santim santim içime kaymaya başladı. O an, hiç bitmeyecek gibi hissettim. içim giriyor, giriyor ve girmeye devam ediyor gibiydi adeta. Ben, derin bir nefes aldığımda, sonunda Mike’ın gibi de tam anlamıyla zütüme girmişti. Juli, gözlerimin içine bakarak “hazır mısın” diye sordu. Azğımdan tek kelime bile çıkmıyordu, sadece Juli’nin yünüze bakıyordum. Juli Mike döndü ve kafasını yukarı aşağıya hareket ettirerek, “başlayabilirsin” der gibi onay verdi... -
-
1.
+1Ben patladım teşekkürler, istersen devam etmeyebilirsin
-
1.
-
31.
+4Mike abi tüm amerikayı giberde boşalmaz amk
-
32.
+5 -1Bölüm 4/6Tümünü Göster
Mike arkasına yaslandı. Mike’ın yanından, bulunduğum yerden öne doğru eğilerek Juli’nin elinin üstünden ben de tuttum gibini. Önce dilimle ufak ufak başının etrafını yaladım. “nasıl, güzel görünüyor di mi, bu kadar büyüğünü görmüş müydün daha önce” dedi Juli. “Harika görünüyor, bu kadar büyüğünü hiç görmedim daha önce. Peki sen benim gibi yalayan birini gördün mü acaba” diyerek ilk hamlede alabildiğim kadarını ağzımın içine aldım. Biraz ağzımın içindeki gibin üstünde dilimi biraz gezdirdikten sonra, yavaşça yukarı doğru kaldırdım kafamı ve sadece gibin başı dudaklarımın arasında kalacak şekilde durdum. O esnada Mike’dan derin bir inleme sesi geldi. Tekrar aşağıya indim ve ağzımın için tamamen dolana kadar aldım içime. Az öncesine kadar hiç sesi soluğu çıkmayan Mike, gibini her ağzıma alışımda bir kere daha inliyordu. Ben bu şekilde ağzımla Mike gibinin üstünde inip çıkarken, Juli’den koltuktan inip, Mike’ın pantolonunu ve boxer’ını tamamen çıkarıyordu.
Ben, ağzımla ıslattığım yarağın üstünde, her seferinde biraz daha derine inererek, orda biraz bekleyip yavaş bir şekilde yukarı çıkıyor, bu şekilde güzelce yalıyordum elimin altındaki bu muhteşem gibi. Gerçekten o kadar büyüktü ki, bunu başından köküne kadar boğazıma alıp alamayacağım konusunda tereddüt ettim doğrusu. Juli, alt kısmını tamamen soyduğu Mike’ın bacaklarının arasında yere diz çöktü. Ben bir yandan Mike’ın gibini yavaş ve derin bir şekilde yalarken, o da Mike’ın taşaklarını yalamaya ve emmeye başladı. Mike’ın bu durumdan fazlasıyla hoşnut olduğu her halinden belli oluyordu. Ben de artık tempomu biraz arttırarak hem daha hızlı yalıyordum Mike’ı hem de bir yandan elimle de yukarı aşağı sıvazlıyordum gibinin dışarda kalan kısmını. Her seferinde biraz daha derine inmeye çalışıyordum. Şu ana kadar bile ağzıma alabildiğim kadarıyla Mike da Juli de şaşkındı.
Ağzımdaki tükürükle iyice ıslanmış olan yarak, boğazımdan daha rahat kayabilecek durumdaydı artık. Kendimi biraz zorlamanın vakti geldi diye düşündüm kendi kendime. Koltuktan aşağıya inerek, Juli’yle yer değiştirdim. Şimdi tam olarak Mike’ın karşısında, yerde dizlerimin üstünde duruyordum ve bu pozisyonda, karşımda duran bu kocaman gibi gırtlağımın en derin noktasına kadar almaya kararlıydım. gibin en dip kısmını tuttum ve başını ağzımın içine aldım. Derin bir nefes alıp, bir hamlede alabildiğim kadar derine sokmaya çalıştım yarağı ama gırtlağıma dayandığı anda durdu. Bir kez daha ve bir kez daha denedikten sonra, ağzımdan aşağıda akan salyalar tamamen kaplamıştı Mike’ın gibini. Derin bir nefes alıp tüm gücümle tekrar kafamı aşağıya bastırdığımda, o kilit notkasını bu sefer geçebilmiştim. gibinin başı gırtlağımdan geçtikten sonra, ıslaklığında etkisiyle bir anda gibinin dibindeki elimle buluştu dudaklarım. Gerçekten bugüne kadar ağzıma aldığım en büyük yaraktı bu. Daha önce bu kadar derin bir deepthroath denemesini sadece dildolarımla yapmıştım. Gerçek bir gible yapmanın tadı çok daha güzelmiş. Bi süre, hiç ağzımdan çıkarmadan, gırtlağımın içinde git-gel yaptım. Mike’ın inlemeleri artık bağırma boyutuna gelmiş hem hissettiği hem de gördüğü şey karşısında şaşkındı. Juli’de aynı şekilde gördüklerine inanamaz bir şekilde bana bakıyordu. Bu şekilde biraz devam ettikten sonra, gibinin dibini kavradığım elimi de çektim ve gibinin tamdıbını, boğazımın içine alabildim. Bu kadarı gerçekten çoktu benim için de ama yapabildiğim için de zevkten çıldıracak gibiydim. Ağzımın kenarlarından akan salya, çenemden aşağıya süzülüyordu. Mike’ın ise gibinin tamamı, taşaklarına kadar ağzımdan akan sularla sırılsıklam olmuştu. Bu kadar ıslak bir şekilde gırtlağımı gibtirirken çıkan sesler ise benim daha çok hoşuma gidiyordu. -
33.
+4Bölüm 4/2Tümünü Göster
Banyoya girdiğimde, aynada kendimle karşılaştım. Gördüğüm yüz ifadesinde gülümsemekten ziyade, ağzımın kulaklarımda olduğunu farkettim. Bir an önce toparlanıp, hazırlanmam gerektiğinin farkındaydım. zütümün gibilebilme ihtimaline karşı, enema yapmalıydım. içimin tamemen temizlendiğine emin oluktan sonra da duş almaya karar verdim. O esnada, henüz çok az tüylenmiş olan ama yine de bu akşam pürüzsüz bir şekilde parlak olmasını istediğim amımı traş etmeye karar verdim. Küvetin içinde, sıcak suyu biraz açtım, amımın etrafını ıslattıktan sonra, Mike’ın traş takımındaki köpükten bir miktar sürdüm. Jiletle, sakin ve dikkatli bir şekilde önce amımın üst tarafını, sonra da kenarlarını ve alt kısmını, tamamen pürüzsüz bir şekilde temizledim. işim tamamlandığında, bir yandan kalan köpükleri temizliyor, bir yandan da akşam olacakları hayal etmeye çalışıyordum. Bir süre sonra, elimle kendimi yıkamak yerine, aslında elimi amımın üzerinde gezdiriyor olduğumu farkettim. Düşüncesi bile beni heyecanlandırıyordu. Küvetin içine iyice kayarak oturdum ve bacaklarımı açarak küvetin kenarlarına koydum. Elimdeki duş başlığını, akan su amımın üzerine gelecek şekilde tutuyor, diğer elimle de yumuşak hareketlerle amıma dokunuyordum. Amıma akan ılık suyun verdiği hissi, Mike’ın beni yaladığı andaki his olduğunu hayal ederek mastürbasyon yapmaya başladım. Parmaklarımı amımın üzerinde yukarı aşağı sürtmeye başladıktan bir süre sonra, her seferine iki parmağımı ıslak amımdan içeri sokup çıkartıyordum. Çok yavaş ve sakin bir şekilde buna devam ederken, çok zaman geçmeden boşalacağımın farkındaydım. Tam boşalmak üzereyken, parmaklarımı çekip sadece suyu hissetmek için duş başlığını iyice yaklaştırdım kendime ve bikaç saniye içinde boşalmaya başladım. Bacaklarımı küvetin kenarlarında tutamıyordum artık. Zangır zangır titriyorlardı. Bu şekilde akan suyun altında, küvetin içinde biraz bekledikten sonra yıkanmaya ve banyodan çıkmaya karar verdim.
Banyodan sonra saçlarımı kuruttum, odama gidip akşam için ne giyeceğime karar vermem gerekiyordu. Kıyafetlerimin üzerimde çok da uzun süre kalmayacağını biliyordum ama yine de Mike’a, beni soyunurken izlediğinde yaşayabileceği görsel bir şölen de hazırlamak istiyordum. Ben bu kararsızlık içinde dolabımın karşısında üstümde sadece bir havluyla dururken, kapım çaldı. Gelen Juli’ydi.
“Hazırlanmaya başlamışsın bile, ne giyeceğini mi düşünüyorsun?” dedi.
Ona, kendisinin ne giyeceğini, Mike’ın özellikle tercih edeceği bir giyim tarzının olup olmadığını sordum. Karşılığında aldığım cevap, beni şaşırttı:
“Mike’ın en sevdiği kıyafet, olmayan kıyafet. Ben, eğer senin için de bi sakıncası yoksa, Mike’ı tamamen çıplak karşılamayı düşünüyorum. Bence sen de öyle yapmalısın” dedi ve odadan çıktı.
Bu durumda benim de daha fazla düşünmeme gerek yok diyerek üstüme sadece bana biraz uzun gelen, yarım kollu beyaz bir t-shirt giydim. içimde sütyen, altımda da iç çamaşırım yoktu. Odamdan dışarı çıktığımda, Juli’nin gerçekten de evde çırılçıplak dolandığını gördüm. Gayet normal bi şekilde, işlerini yapıyor, odasına giriyor çıkıyor, göğüslerini sallaya sallaya yürüyordu evin içinde. -
34.
+4Bölüm 4/4Tümünü Göster
“Biz kahve içiyorduk, sen de ister misin” dedi Juli. Mike’ın da onay vermesiyle Juli mutfağa, Mike ise koltuklara doğru yöneldi. Yanımdan geçerken, yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. “Sen de gelsene, neden bekliyorsun orda öyle” dedi. Yürüyerek Mike’ın oturduğu koltuğun yanındaki koltuğa yöneldim. Mike’ın gözleri benim üstümdeydi. Bütün vücudumu yukarıdan aşağıya süzdüğünü farkedebiliyordum. Yerime oturdum, ama ne diyeceğimi bilemediğim için sessizliğimi de bozamıyordum bir türlü.
“Hadi ama, bu kadar gergin olmana gerek yok” diyerek oturduğu yerden kalktı ve benim yanıma oturdu. Otururken bir elini bacağımın üstüne diğer elini de omuzumdan atarak koluma koymuştu. Yüzüne bakmak için kafamı çevirdiğim anda, dudaklarıma minik bir öpücük koydu. “Merak etme, çok eğleneceğiz” dedi. O an, üstümdeki bu tedirginliği ve çekingenliği atmak zorunda olduğumu hissettim. Ben de artık girişken ve en az onlar kadar rahat bir tavır sergilemeliyim diye düşündüm ve ona “hiç şüphem yok, en çok da sen eğleniceksin, bu güne kadar yaşamadığın şeyler yaşatıcam sana” dedim ve ben de Mike’ın dudaklarına minik ama ıslak bir öpücük kondurdum.
Bu cümle ağzımdan nasıl çıktı ben bile inanamadım aslında kendime. Neyime güvenerek bunu söyledim hiç bilmiyordum. O güne kadar muhtemelen hayatımda gördüğüm en büyük yaraklı adam karşımda duruyordu ve ben bu kadar iddialı sözler sarfediyordum. Söylediklerimin Mike’ın çok hoşuna gitmiş olduğu her halinden belliydi. O sırada Juli’de içeri geldi, kahve fincanını sehpanın üzerine koyarak, Mike’ın öbür tarafına da o oturdu. “Bakıyorum kaynaşmaya başlamışsınız bile” diyerek bir bacağını açarak Mike’ın bacağının üzerine koydu ve öpüşmeye başladılar.
Hemen yanı başımda gördüğüm bu sahneyi izleyerek kahvemden bir yudum aldım. Çok ateşli bir şekilde öpüşüyorlardu. Mike’ın dilinin Juli’nin ağzına nasıl girip çıktığını dahi görebiliyordum. Mike, Juli’nin omuzunun üstünden geçirdiği bir eliyle göğsünü okşarken, diğer elini de Juli’nin açık olan bacakları arasından, dıbına doğru zütürdü. Hem öpüşüyorlardı hem de Mike Juli’nin dıbını parmaklıyordu. Çok kısa bi zaman sonra Juli inlemeye başlamıştı bile. O esnada Mike’ın orta parmağını Juli’nin dıbına soktuğunu gördüm. Kocaman ellerinin uzun parmakları vardı ve sadece orta parmağı bile, kalınlık olarak olmasa da uzunluk olarak ortalama bi yarak boyundaydı. Onları izlerken çok heyecanlanmış ve etkilenmiştim. Amımın sırılsıklam olduğunu hissedebiliyordum ama oturduğum yerden kalkmaya cesaretim bile yoktu. Muhtemelen oturduğum yerde amımın kocaman bir izi oluşmuştu bile.
Bir süre sonra Mike elini Juli’nin amından çekip benim bacağıma uzattı. Halen öpüşüyorlardı ve kafası bana dönük değildi ama eliyle bacağımı okşuyor, dizimle kasığım arasında hareket ettiriyordu elini. En yukarı kadar çıktığında, elinin kenarı amımın kenarına dokunacak gibi oluyordu ama hemen sonrasında tekrar aşağı indirerek okşamaye devam ediyordu. Bu şekilde bikaç defa daha devam ettikten sonra, birden kendimi oturduğum yerden biraz aşağıya doğru kaydırdım. Amacım, Mike’ın eli bacağımdan kasığıma doğru geldiğinde amıma temas etmesini sağlamaktı. Öyle de oldu zaten. Mike’ın elini ve parmaklarını t-shirt’ümün altından amımın üstünde hissediyordum. Çok yavaş hareketlerle amımın üstünde gezdiriyordu parmaklarını. -
35.
+4 -1Bölüm 2/3Tümünü Göster
Elimi dildodan çekince, yavaş yavaş kaydı ve kendi kendine çıkarak yatağın üstüne düştü. Halen yatakta domalmış bir şekilde, kafam yastığa gömülü bir vaziyette duruyor ve nefesimin normale dönmesini bekliyorudum. Amımın sularının sağ bacağımın kenarından aşağıya aktığını hissedebiliyordum. Arkamı dönüp dildoya baktığımda, üzerindeki ıslaklık izinden nereye kadar içime girdiğini görebiliyordum. Tam dibine kadar olmasa da, tamdıbına yakını içime girmiş gözüküyordu. “Mike’ın gibi gerçekten bu dildo kadar büyükse, ve üstümde abanarak beni gibmeye kalkarsa, amımın dibini baya zorlayacak demek ki” diye düşündüm kendi kendime.
Normalde zütten gibilmeye çok düşkünümdür. Dolayısıyla bu dildonun zütüme girmesini de istiyordum ama henüz bunun için hazırlık yapmamıştım. zütümü gibtirmeden önce, hijyen açısından bir ön hazırlık yapmayı tercih ederim her zaman. Dildoyu yatağımın üstünde bırakarak hemen banyoya girdim, duş başlığındaki ahize kısmını çıkardım ve su sıcaklığını da ılık bir şekilde ayarladıktan sonra kendimi güzel bir züt gibişi için hazırladım. (Bu hazırlığı nasıl yaptığım ile ilgili detaya girmiyorum. Bilen bilir, bilmiyenler de internetten “enema” olarak aratarak öğrenebilir. O da olmazsa, bana sorarsınız, ben de ayrıca anlatırım) *
zütümün bir süre dinlenmesi ve enemayı absorbe etmesi için üstüme sadece bir tanga ve t-shirt giyip evde dolaştım, biraz televizyon seyrettim. Televizyon seyrederken, gözüm birden kapının önündeki askıya takıldı. Juli’nin giyerek dışarı çıktığı kırmızı mont, yine askıda duruyordu. Bir an için heyecanlandım ve panikledim. Juli geri mi geldi acaba diye hızla toparlandım. Önce gidip odamın kapısını kapattım, yatağımın üzerinde duran kocaman dildoyu görmesin diye, sonra odasının kapısını çaldım, ses yoktu. Birkaç kere seslendim ama evde yoktu. Öyle sanıyorum ki, çıktıktan kısa bir süre sonra eve geri dönmüş ve montunu bırakarak tekrar çıkmıştı.
Kendi kendime düşünmeye başladım. Acaba dün benim onu duyduğum gibi, o da benim sesimi duymuş mudur? Daha da kötüsü “Mike gib beni, Mike devam et” diye inlediğimi duymuş mudur? Bu durum beni biraz tedirgin etti. Ama yapacak birşeyim de yoktu artık bu saatten sonra. Bunu düşünmekten vazgeçip, bu sefer hayalimde canladırdığım Mike’a zütümü gibtirmeye karar verdim artık.
Odama geri döndüm ve yatağımın üzerinde beni bekleye dildoyu yatakla karyola arasına sıkıştırdım. Yatağın ağırlığı sayesinde, dildo gayet sağlam bir şekilde duruyordu. 23 santimlik ihtişamlı boyuyla, hafif aşağıya sarkık bir şekilde beni ve zütümü bekliyordu. Normalde, gerçek bir yannanı sadece ağzımla ıslatarak ya da zütümün üstüne biraz tükürüğümden sürerek doğrudan gibtirebiliyorum zütümü. Ama dildolar suni bir malzemeden yapıldığı için bu yöntem çoğunlukla yeterli olmuyor, özellikle de bu boyda olan bir dildo için. Dolayısıyla, makyaj malzemelerim arasından vücut losyonumu aldım ve zütümün üstüne sürmeye başlatım. Önce züt deliğimin etrafına biraz sürdükten sonra, parmağımla zütümün içinin de biraz kayganlaşmasını sağladım. Sonra bir parmak daha ve sonra bir tane daha. Üç parmağımla, hem zütüme losyonu sürüyordum, hem de züt deliğimin biraz rahatlamasını sağlıyordum. Yeterince hazır olduğumu düşününce, yavaşça dizlerimin üzerine çöktüm, ve hayalimdeki Mike’in gibi önünde domaldım.
Elimi arkaya zütürüp, koca gibin başını zütümün deliğine yasladım ve kendimi yavaş yavaş geriye itmeye başladım. zütüm gibilmeye alışıktır dolayısıyla bu dildoyu içime almak da sorun olmayacaktı ama, yine de ilk girişte yavaş olmaya özen gösterdim. Kendimi biraz daha geriye itmeye zorlayınca, birden çok tatlı bir ses çıkartarak zütümin içine girdi gibin başı. Derin bir nefes alarak, yavaş yavaş birazını daha soktum içime ve kendimi ileri geri hareket ettirerek gibmeye başladım. züt deliğimin gerildiğini ve içimin dolduğunu hissediyordum. Bu, en zevk aldığım hislerden biri. zütümün genişletilmesi gerçekten çok tahrik ediyor beni. Gittikçe tempoyu arttırarak, zütümü gibmeye ve bi yandan da yine inlemeye başladım. Amıma henüz elimi bile sürmemiştim ama o kadar ıslanmıştı ki, ince bir çizgi halinde aşağıya doğru süzülüyodu amımın suyu. Ben ileri geri gittikçe, o ince damla da bir salıncak gibi sallanıyor, gittikçe uzuyordu, ve sonunda yere damladı.
Ben her seferinde kendimi biraz daha bastırıyodum yatağa doğru ve dildo da iyice dibime kadar girmişti. Artık kendimi iyice bırakmış ve inleyerek, kendi kendime konuşarak gibiyordum kendimi. “Mike, Juli de zütünü veriyor mu sana böyle, söyle bana, o koca yannanını zütüme benim gibi alabilen var mı, söyle bana Mike” diye kendi kendime mırıldanıyordum. Bir süre sonra, hızlı tempomu biraz yavaşlattım. Kendimi yavaşça öne doğru zütürüp, dildonun tam ucuna gelince birden tüm gücümle kendimi geri ittim. O koca gib zütümün içine öyle bir girdiki, çok derin bir çığlık atarak birkaç saniye nefessiz kaldım. Kendi kendime bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama sanırım Mike’ın beni o şekilde gibtiğini düşünmek istiyordum. Daha sonra bunu tekrar yaptım, yavaşça ucuna kadar gelip, var gücümle kendimi geri ittim, yine aynı şekilde zütümün en derin yerlerinde hissettim içimdeki gibin başını. -
-
1.
+1burda kaldım (:
-
1.
-
36.
+3rez lan. olum ramazandayız orucuz amk okumayım diyorum okumadan duramıyorum 10 gün daha bekleyemedin mi
-
37.
+3Bölüm 4/10
Her ne kadar amımın içine büyük dildolar sokmaya alışık olsamda, bu tempo ve bu şiddette gibilmek benim için bile sıradışıydı. Mike, hiç acımadan gibiyordu. Ben onun kucağındayken tamdıbını içime alamadığım gibi, sanıyorum artık tamamen giriyordu içime. Mike belimi kavramış bir durumdayken, öne kaçamadığım için, dizlerimi yavaş yavaş indirirerek ondan uzaklaşmaya çalışıyordum. Bu sayede, Mike her abandığında gibinin bir kısmının dışarda kalabileceğini ümit ediyordum. Ama düşündüğüm şey tam tersine dönmeye başladı. Ben dizlerimi aşağıya doğru indirdikçe, bir süre sonra yatakta yüz üstü yatar hale geldim. Mike da bunu fırsat bilip, yatağın üzerine çıktı. Şimdi, tam arkamda, tüm vücudunun ağırlıyla üstüme abanır bir pozisyonda gibiyordu Mike beni ve kaçacak hiçbir yerim kalmamıştı. Juli ise yanımda uzanmış, bir yandan kendi amıyla oynayıp bir yandan da bizi izlemekten çok keyif alıyor gibi gözüküyordu.
Bi ara Juli yataktan kalktı ve Mike’ın arkasında geçti. O sırada öyle tahmin ediyorum ki, Mike’ın iri vücudunun altında, sadece iki yana ayrılmış bacaklarım görünüyordu Juli’nin gözüyle bakıldığında. Ne yaptığını göremiyordum ama, duyduğum seslerden, dolabının çekmesini açtığını ve orada bişeyler aradığını anlayabiliyordum. Çok geçmeden, elinde bir kayganlaştırıcı jel şişesiyle yatağa geri döndü. Gözlerimin içine bakarak:
“Mike’ın züt gibmeyi ne kadar çok arzuladığını ama benim bunu yapamadığımı biliyorsun. Senin bunu denemeye cesaretin var mı şimdi? Mike’ın gibini zütünde hissetmek ister misin” dedi elinde tuttuğu şişeyi bana göstererek.
Daha ben cevap bile vermemiştim ve ne cevap vereceğimi de bilemiyordum. O koca yarağı zütümde hissetmeyi tabi ki çok istiyordum ama Mike’ın her ikimizi de nasıl acımasızca gibtiğini düşününce, bunun ne kadar iyi bir fikir olduğu konusunda da tereddüt ediyordum doğrusu. Ancak öyle sanıyorum ki, her ne karar verirsem vereyim ve fikrim ne olursa olsun, onlar kendi aralarında konuşup bunu önceden planlamışlardı sanırım. Mike, zütümü gibecekti... -
38.
+3Rezerveddin Ananoğlu
-
-
1.
0o rez de ne güzelmiş amk çalabilirim helal et panpa
-
1.
-
39.
+3Bölüm 4/8Tümünü Göster
Juli koltuktan aşağıya inerek benim arkama, Mike’ın dizlerinin arasına geçti tekrar. Ben Mike’un kucağında inip kalkarken, o da hem Mike’ın taşaklarını hem de benim zütümü yalıyordu. Benim tempom gittikçe hızlanmaya başladı. Mike kocaman elleriyle belimden kavrayıp yukarı aşağı hareketlerime destek oluyor, bir yandan alttan o da hareket ederek tempoya ayak uyduruyordu. Mike’ın da hareketlenmesi ve her seferinden belimden tutarak aşağıya doğru bastırmasından dolayı, amımın gerçekten en dibine vurduğunu hissedebiliyordum o koca yarağın ve henüz tamamı girmemişti bile içime. Hissettiğim olağanüstü zevkin yanı sıra, içime her vuruşunda tatlı bir sızı da hissediyordum. Bu iki duygunun birleşimi muhteşemdi ve beni inletiyordu. Juli de bir yandan züt deliğimi iyice yalamış ve parmaklarıyla deliğimin üstünde oynamaya başlamıştı. Tek parmağını zütümden içeri sokmak için hazırlanıyordu ve çok geçmeden bunu yaptı da. Diliyle ıslattığı deliğime rahat bir şekilde girdi parmağı. Sonra ikinci bir parmağını daha soktu vakit keybetmeden. Mike beni kucağına oturtmuş, kocaman gibiyle amımı giberken, Juli de iki parmağıyla zütümü gibiyordu ve ben boşalmaya çok yaklaşmıştım. Mike altımda gittikçe daha seri bir şeklide hareketlenmiş, çok uyumlu bir tempoda beni de yukarı aşağıya hareket ettirerek gibiyordu. Juli de hızlı hareketlerle parmaklarını sokup çıkartıyordu arkama ve benim daha fazla dayanacak halim kalmamıştı. Çok geçmeden, bacaklarım titremeye başladı ve kontrolsüz bir şekilde kasılmaya başladım. Mike’ın gibinin üstündeki ve göbeğindeki tüyler klitorisimi, içimdeki kocaman yarağı amımın en derin noktalarını ve Juli’nin parmakları da zütümü aynı anda uyardığı için, yaşadığım orgazm da gerçekten çok yoğundu. Kendimi kaybetmiş gibi hissediyordum. Duyduğum sesler birbirine karışıyor, gözlerimi açsam bile etrafımı net göremiyor gibiydim. Saniyler sonra daha fazla dayanamadım ve Mike’ın göğsüne kafamı yaslayarak kendimi bıraktım.
Ben bu şekilde biraz soluklanırken, Juli parmaklarını içimden çıkardı ve “bundan sonrasına odamızda devam etmeye ne dersiniz” diyerek ayağa kalktı, odasına doğru yürümeye başladı. Mike’de kalçalarımdan tutarak, gibini amımdan çıkarmadan ayağa kalktı birden. Mike henüz boşalmamış olduğu için halen kazık gibi sertti. Ayağa kalktığında bacaklarımı onun beline doladım ve kollarımla da boynuna sarıldım. Her ne kadar Mike beni kalçalarımdan kavrayıp taşıyor olsa da, ayağa kalktığımızda vücudumun ağırlığıyla biraz daha aşağıya kaydım ve gibininin amımın en derin noktasına dayandığını hissedebiliyordum. Adeta gibinin üzerinde taşıyordu Mike beni ve o yürüdükçe, içimde hareket eden yarağının verdiği zevk tarifsizdi.
Juli odasına girer girmez yatağın üzerine yattı ve bacakları açık bir şekilde “ben de istiyorum artık, şimdi sıra bende” dedi. Mike, yatağın kenarında eğilerek beni Juli’nin yanına yatırdı ve gibini amımdan çıkardı. Amımın ıslaklığıyla sıvanmış gibi, ıslaklığın etkisiyle parlıyordu. Bu ıslaklıktan gördüğüm kadarıyla, gibinin tamamı amıma girmemişti bile henüz ama ben fazlasıyla dolduğumu hissetmiştim.
Mike, yatağın ucunda ayakta duruyordu. Juli’nin ayak bileklerinden kavrayıp onu yatağın kenarında doğru çekti ve bacaklarını iki yana doğru açtı. gibini Juli’nin dıbının üzerinde yukarı aşağı hareketlerle sürtüyor ve içine girmek için hazırlanıyordu ki, Juli elimden çekerek, “hadi, beni hazırlarsana Mike’ın gibi için” dedi. Juli’nin üstüne 69 pozisyonunda çıktım ve amımı Juli’nin ağzına yapıştırdım. Benim karşımda ise Mike’ın ıslak yarağı ve Juli’nin pürüzsüz amı vardı. Juli beni yalamaya başlamıştı, ben de Mike’ın gibini ağzıma aldım. Az önce kendi amımdan çıkmış olan gibin üstünden, amımın tadını hissedebiliyordum. Bu beni daha da heyecanlandırdı ve büyük bir iştahla, yutmaya başladım Mike’ın gibini. O da elleriyle kafamdan tutmuş, kalçasını ileri geri hareket ettirerek gibinin boğazıma girmesine destek oluyordu, adeta ağzımı, gırtlağımı gibiyordu. Ağzımın kenarından taşan salyalarım çenemden aşağıya süzülerek Juli’nin dıbının üzerine akıyordu. Elimle Juli’nin dıbını iyice ıslatarak onu Mike’ın gibi için hazırlıyordum.
Mike, iyice ıslanmış olan yarağını ağzımdan çıkardı. Onu kendi elimle Juli’nin dıbının öne getirdim. “Şimdi seni, istediğin ve sevdiğin şekilde gibmeye başlayacağım tatlım” dedi Mike ve bir hamlede, tüm gücüyle Juli’nin dıbına girdi. O sırada amımı yalamakla meşgul olan Juli, inanılmaz bir çığlık attı ama halinden de şikayetçi görünmüyordu. Mike, tüm gücüyle, sert bir şekilde Juli’yi gibmeye başladı. Daha önceden tanıdık gelen seslerdi bunlar benim için. Mike’ın Juli’nin vücuduna her vuruşunda çıkan sesleri ve Juli’nin çığlıklarını daha önce pekçok kez dinlemiştim. Şimdi tek fark, bu seslerin tam ortasında duruyordum, Juli altımda ve Mike’ın yarağı da tam karşımdaydı. -
40.
+5 -2Bölüm 2/1 (iftar öncesi güzellik)
Evimizin olduğu bölgeye yakın bir yerde bir sex-shop buldum internetten. Online sipariş vermek yerine kendim gidip almaya karar verdim. Türkiye’de bu pek çok kadının tercih edeceği bir yöntem olmasa da, burada sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Kaldı ki, istanbul’da da önceden telefonla arayarak, randevu alarak gittiğim bir sex-shop var. Bu konuda benim bir çekincem de yok doğrusu.
Neyse, dükkanı buldum ve içeri girdim. Gerçekten çok fazla çeşit bulunan, büyük bir dükkandı. Kendimi hemen büyük dildoların olduğu reyonun önünde buldum. Gerçek insan dokusuna oldukça yakın bir his veren, üstünde “9inch” yazan ki bu yaklaşık olarak 23cm oluyor, orta kalınlıkta siyah renki bir dildoyu aldım ve hemen kasaya yöneldim. Niyetim, bir an önce eve gidip, dün gece yan odamda yaşananları kafamda canlandırarak kendimi gibmekti. Aldığım dildonun Mike’ın gibine yakın birşey olduğunu hayal ediyordum.
Eve geldiğimde Juli’nin dışarı çıkmak için hazırlandığını gördüm. Gün içerisinde evde olmayacağını, akşama da yine Mike’le birlikte geleceğini söyledi. Askıda duran kırmızı montunu, çantasını aldı ve çıktı. Bu benim için iyi bir fırsat oldu. Dolayısıyla bu yannanla kendimi giberken, sessiz olmak için kendimi zorlamam gerekmeyecekti. Akşam Mike’ın da geleceği haberi de ayrı güzel tabi.
Hemen odama çıktım, dildoyu kutusundan çıkardım. iyice yıkadıktak sonra soyunup yatağa çıktım. Önce parmaklarımla amımı biraz okşadım. Zaten ıslanması da çok zaman almadı. Dün gece Juli’nin çıkardığı sesleri düşünmem bile, ıslanmama yetiyordu aslında. Yeterince hazır olduğuma inandığım anda, dildoyu ağzıma zütürdüm. Normalde yannan yalarken boğazımın en derin noktalarına kadar sokabiliyorum ama bu dildolarla bu her zaman mümkün olmuyor. Sanırım çok sert olduğu ve gerçek bir gib gibi esnek olmadıkları için. -
41.
+3Bölüm 4/5Tümünü Göster
Juli, dudaklarını Mike’ın dudaklarından ayırdı ve hemen pantolonuna doğru uzandı. Kemerini açmaya çalıştığı esnada, ben de Mike’ın pantolonunda, bacağına doğru uzanan kabarıklığı farkettim. Gördüğüm şey gerçekten inanılmazdı. Kabarıklık, bacağı boyunca uzanıyor, neredeyse dizine gelmeden bir süre önce bitiyordu. Daha önce banyodan çıktığında kalkmamış haliyle gördüğüm bu yarak, sertleşmiş haliyle gerçekten kocamandı.
Juli’nin dudaklarından ayrılan Mike, bana dönerek öpmeye başladı. Hem dudaklarımı hem de boynumu, sakin ama iştahlı bir şekilde öpüyordu. Ben de göz ucumla Juli’yi takip ediyodum. Mike’ın kemerini ve düğmesini açmış, indirdiği fermuarının arasından elini içeri sokuyordu. Gördüğüm kabarıklığın o fermuar açıklığından dışarı çıkma ihtimali zaten yoktu. Bir süre Juli’nin eli, Mike’ın pantolonunun içinde, yarağının üzerinde gezindi. Birden Mike ani bir hareketle yerinden kıpırdanarak pantolonun biraz aşağı indirdi ve hemen ardından da Juli, içeride tuttuğu o muhteşem şeyi dışarı çıkardı...
Gördüğüm manzara inanılmazdı. Rengiyle, şekliyle, boyutuyla resmen büyülemişti beni. Boyu, en az odamdaki dildo kadardı, o kesin. Kalınlık olarak ise belki birazcık daha ince ama yine de kocaman görünüyordu gözüme. Gerçek bir yarak olarak, bu kadar büyüğünü canlı olarak ilk kez görüyordum. Rengi, vücuduna göre daha koyu renkliydi. Herhangi bir kıvrım veya kavis yoktu, dümdüz, adeta bir demir kazık gibi duruyordu. Alt kısımlarına doğru, pürüzsüz dokusunun üstünde damarları kabarmış bir şekilde görülebiliyordu. gibinin başı, kısmen sünnetsiz derinin altındaydı ilk başta ama Juli elinin ilk hareketiyle, aşağıya doğru sıvazladığı anda başı da tamamen ortaya çıktı. Öne doğru uzanan, yağmur damlası şeklinde, ucunda hafif bir ıslaklıkla biraç santim önümde duruyordu hayalini kurduğum o ihtişamlı yarak.
Juli birden öne eğilerek Mike’ın gibini ağzına almaya başladı. Bir eliyle gibinin dibinden tutmuş, bir yandan da sadece başını ağzına alır bir şekilde yalıyordu. Bense bir yandan Mike’le deli gibi öpüşüyordum. Eliyle amıma daha rahat ulaşabilmesi için bacaklarımı iyice ayırdım. Mike öbür elini t-shirt’ümden içeri sokmuş göğüslerimle oynamaya, onları sıkmaya başlamıştı. Ben Mike’ın dudaklarımdan ayrıldığı her anı fırsat bilerek, kafamı yana eğip Juli’nin o muhteşem gible neler yaptığına bakmaya çalışıyordum. Şimdi, gibin başından biraz daha fazlası Juli’nin ağzına girip çıkıyordu. Juli kafasını her yukarı kaldırdığında, ağzındaki ıslaklığın gibi neresine kadar ıslattığını görebiliyordum.
Birden, Juli kafasını kaldırıp “aaahhh, biraz nefes almam lazım” diyerek kendini geriye attı koltuğun üstünde. Bu inanılmazdı, Mike’ın gibinin sadece çok az bir kısmını ağzına almış olmasına rağmen nefessiz kaldığını düşünüyordu. Oysa ben çok daha fazlasını, hatta zorlarsam tamdıbını bile alabilirdim o koca gibi ağzıma. Deepthroath konusunda oldukça tecrübeliyim ve bundan hem kendim çok zevk alıyorum, hem de erkeklerin buna bayıldığını biliyorum. Bir gibin ağzımı aşıp, boğazımdan aşağıya kaydığını hissetmek beni çok tahrik ediyor. Juli’nin ise sadece bu muhteşem gibin sadece ilk bikaç santimini ağzına alabilmesine şaşırmıştım doğrusu. Eğer Mike, bugüne kadar Juli’nin yaptığı oral ciksten memnun kalmışsa, birazdan benim ona yapacaklarım gerçekten aklını başından alabilirdi.
Ben üstümdeki t-shirt’ten artık sıkılmaya başlamıştım. Koltukta hafifçe doğrularak t-shirt’ümü çıkarttım ve koltuğun üstünde dizlerimin üstünde duruyordum. Göğüslerim Mike’ın kafasının hizasındaydı. Hiç vakit kaybetmeden onları yalamaya ve öpmeye başladı. Bir yandan da eli halen amımın üstündeydi ama henüz parmağını sokmaya yeltenmemişti. Sadece üstten okşayarak oynuyordu amımla. Juli, uzandığı koltuktan doğrularak Mike’ın gibini tuttu ve “tadına bakmak ister misin sen de” dedi bana. işte nihayet sıra bana gelmişti ve tüm hünerimi gösterebilecektim şimdi. -
42.
+2Hızlı ol be kardeşim
Şu kızı 2.20 boyunda 130 kiloluk luk 37 cm dalgalı biR NFL topçusu gibse iyi olur -
-
1.
+337 santimin sanmıyorum onun züt deliğine yeteceğini
-
2.
+1Olm kız zaten kısa zayıf bişey daha fazlası kızı ikiye ayırır aq
-
1.
-
43.
+2Çabuk yaz amin oglu
-
44.
+2Bölüm 3/1Tümünü Göster
Sabah uyandım. Dün gece yaşananlar halen kafamdan silinmemişti ama artık buna daha fazla kafa yormak istemiyordum. Juli beni duyduysa zaten iş işten geçmişti, yapacak bişey yok artık diye düşündüm. Banyoya girip bir duş aldıktan sonra, altıma iç çamaşırımı ve kısa bir şort, üstüme de sadece bir kolsuz t-shirt giyerek içeri gittim. Mike yoktu ve Juli tek başına kahvaltı yapıyordu. Hiç bişey olmamış gibi “Günaydın” diyerek yanına oturdum, bir kahve aldım. Juli de gayet normal davranıyordu. Dün akşam açılan konu hakkında hiçbir şey söylemedi o da. Gündelik bikaç sohbetten sonra okula gideceğini söyledi ve çıktı.
Bu şekilde günlerimiz geçiyordu. Ben hem kendime yeni bir arkadaş çevresi edinmeye başlamıştım, hem yaşadığım yeni çevreye ayak uydurmaya çalışıyordum. Bir yandan okul hayatı bir yandan da gündelik uğraşlarımla güzel bir hayat düzeni kurmuştum. Mike yine arada sırada bizde gelip kalıyordu ve geceleri Juli’nin odasınında gelen sesleri kıskanır bir şekilde dinlerken, dildom ve parmaklarımla kendimi teselli etmekten başka bişey gelmiyordu elimden. Bu arada, geçen bu sürede, her fırsatta “Mike’ın gibini görebilir miyim acaba” diye planlar da kuruyordum kafamda. O banyoya gittiği zamanlarda kasıtlı olarak sık sık banyonun kapısının önünde geçiyor, telefonla konuştuğumda, banyo kapısını görebileceğim şekilde bir yerde durup konuşuyordum. Belki bir ihtimal, banyodan sonra odaya geçerken, birkaç saniyeliğine dahi olsa onu çıplak görebilmeyi umuyordum. Bu sayede Juli’yi bağırta bağırta giben yannanın nasıl birşey olduğunu görmeyi çok istiyordum.
Birgün, hayalini kurduğum bu an gerçekleşti. Mike banyoda duş almış, suyun sesi kesileli bikaç dakika geçmiş olmasına rağmen halen dışarı çıkmamıştı. Banyonun kapısını çok net görebilidiğim bir esnada, Juli odasından çıkıp, benim orada durduğumu farketmeksizin banyoya yöneldi ve kapıyı açarak içeri girdi. Tam o sırada Mike, elinde havluyla vücudunu kuruluyor ama henüz tamamen çıplaktı. Vücudunu profilden görüyordum ama gördüğüm manzara müthişti. Gayet düzgün fiziği ve çok abartılı olmayan kaslarıyla bir heykel gibiydi adeta. Bacaklarının arasında ise, sarkık halde duran gibi kelimenin tam anlamıyla “sallanıyordu”. inik haliyle bile çok çekici ve uzun görünen bu gibin kalkmış halini neredeyse tahmin edebiliyor, gözümde canlandırabiliyordum. Kapının hafif aralık kaldığı birkaç saniye boyunca gördüğüm manzarayı hafızama kazıdım ve ne Mike’la ne de Juli’yle o anda göz göze gelmek istemediğim için hemen toparlanıp odama geçtim.
Şu ana kadar yan odadan duyduğum seslerin üzerine, uzun zamandır merakla karşılaşmak istediğim manzarayı nihahet görmüş olmanın mutluğuyla karşı konulmaz bir arzu ve istek hissetmeye başladım içimde. Mike’ın gibini ben de istiyordum. Juli’yi gibtiği gibi, beni de bağırta bağırta gibsin, beni buraya geldiğim günden beri kendimi teslim ettiğim dildodan artık kurtarsın istiyordum. Gerçek bir yarak tarafından gibilmeyi, hele ki büyük bir yarak tarafından gibilmeyi gerçekten özlemiştim. Oda arkadaşımın sevgili olması filan da umurumda değildi. Bi şekilde, bir yolunu bulmam gerek diye bir düşünceye kaptırdım kendimi.
Aradan geçen bikaç günün ardından, bir Cumartesi akşamı Juli’yle evde oturuyor ve içki içiyorduk. Mike o haftasonu basketbol maçı olduğu için şehir dışındaydı ve eve gelmedi. içkinin de etkisiyle, sohbetimiz bir süre sonra özel hayatımız, erkek arkadaşlarımız vs. gibi konulara gelmeye başladı. Birden, hiç beklemediğim bir anda Juli “buraya geldiğin ilk günlerde, seni mastürbasyon yaparken duydum, Mike’ı sayıklayarak kendini tatmin ediyordun” dedi. O anda, aradan geçen zaman boyunca bu konu hakkında hiçbirşey de düşünmemiş olmamın etkisiyle dondum kaldım. Hangi günden bahsettiğini tabi ki çok iyi biliyorum, ikimiz de biliyorduk. Ağzımdaki son yudum içki, boğazımda kilitlendi kaldı. Ne diyeceğimi bilemedim. Juli’nin suratına baktığımda, hiç de bunu dert eden bir ifade yoktu ama yine de tedirgindim. -
45.
+2çaldığı, kopyaladığı hikaye burda bitiyor beyler. 5. part yok. saf bunu bilmeden kopyalamış. haykırarak gülüyorum. XD
başlık yok! burası bom boş!