bir kadının evli bir erkekle ilişkisi

okumadım ama senin izmir li olduğun bahsine zütümü sunarım.

üzüldüm lan, ciddi ciddi üzüldüm. yaşadığın şeyin türkiye şartlarında bile peşinden gitmeni saygıyla karşılıyorum.

bu başlığa yazamadan edemeyeceğim.

o adam "evli" diye ona olan aşkını senelerdir itiraf edemeyen bir insanın varlığı ihtimalini düşündün mü?
sen ise onunla çatır çutur gibişiyor, onu ayartıyor hatta karısından boşatıp onunla evleniyorsun.

ama unutma ki, "aşkını itiraf edemediği" için kaybetmiş olan insanın günahına fazlasıyla giriyorsun!
evli olduğu karısının günahına bile girmediğin kadar...

tahminimce sıradan bi tipi olan yada normalin altında ortalama bi kadınsın güzelliğin olmaması sebebiyle tabiki yaşlı bi adamla beraber olacan bu yüzden sex kendini bişey yapmanı sağlamış öle canım sıkıldığımda gibişiyimle olmuyo bu işler konuya gelince adamcaz senin sayende cehennemde cayır cayır yanıyor birgün snde onun yanına gidecek ve yanıcaksın geber huur velhasıl bi insan bu denli özel anılarını ndn buraya döker anlamış değilim

bu kadın huurnun önde gideni demek isterdim ama salagın teki paranoyak bin hayal dünyasında yaşıyo uydurduğu hikayelere kendi bile inanıyo ölmüş bu toprak atanı yok

dil insanı rezil de eder vezir de

o evli erkek benim.

seni giberken mutlu ediyordur başka ne olabilir ama sen bi kere verdinmi seni durduramayız (durdurmamız da gerekmez vururuz kamçıyı)

8. sayfaya kadar okudum. okurken evlilik programları izlerken utandığım gibi sebepsiz utandım.

şizofrenik zevklerde kaybolurum
mutluluk tsunamilerinde yoktan varoluyorum.
vs.
vs.

hayatından çok sıkılmış kadınların yaz tatilinde plajlarda okuduğu gibindirik yazarların kitaplarındaki gibi konuşan, zeka kırıntısına bile sahip olamamış bir gerizekalısın. pgibolojik sorunların var. egonla ilgili ciddi problemlerin var. üzülüyorum senin gibilere, bir yandan pgibolojik tedavi görürken diğer yandan öfkesini hak etmeyen kişilere yönelten depresif ve uçuk serseri karılardan oluyorsunuz o kadar. seni kullanan kel bin şanslıymış, orta yaş bunalımının son demlerinde bulmuş bi çıtır gibiyo, haberi bile yok senin böyle aşık olup methiyeler düzdüğünden, olsa bile gibinde olmaz. herneyse.

aşk demiş dıbına koyyim ya. aşk. sıçtım gülmekten.

okurum ben burayı fena yazmamış.

mk kendine denk aynı loser derecesinde bir insan bulmuşsun sorun yanlış yaşı veya evliliği değik bence
sorman gereken ekgib olan ne bendeki
sen sadece kaybının gördüğün resimde buluyorsun adını koyamıyorsun
ama elbete yol kenarına çıkarsın birgün

bu arada kariyer dediğin züt eğrisidir akıl zeka ile buluşmadıktan sonra

bi bakalım

okurum ben burayı fena yazmamış.

benim de aramizda 10 yas fark olan sevgilim var, senin kel adamin la yasadiklarinizi aynen yasadik. simdi seni okurken o nun neler hissettigine iyice kani oldum.

her gün, her an erkeğimle birlikte ölüyorum...

onunla birlikte, Dağların doruklarında pembeler, sarılar, eflâtunlar uçuşur. Renk rakkaselerinin dansı başlar. Deniz mavisi, erguvan moru ve Cennet yeşilinin raksını seyrederiz. Cehennem alevlerinde kana kana buz gibi ballı şerbetler içeriz. Dağların parfümü kekik kokularıyla mest olup, kendimizden geçeriz. Allah şahittir ki; o ve ben aşkın, özlemin ve şiirin en derinindeyiz.

her ölümde, Renklerin mucizevî sihriyle çarpılıyoruz. aşkın ve hayatın kırmızısında yanıyoruz. Gücün ve tutkunun kaynağı siyahın ürkütücü karanlığına korkusuzca dalıyoruz, yeşil uçurumlara yuvarlanıyoruz, sakin mavilerde rahatlıyoruz. Renklerle öğütülen bedenlerimiz eksilen bir madde değil; büyüyen, daha da parlayan bir evrene dönüşüyor.

Kâinat renklerinin ilâhi gizeminde, pembe akasya kokuları ile güzellik ve zarafetin merkezinde, mor leylakların çarpıcı cazibesi, kamelya beyazı, hercai menekşe ve fulya ormanlarındayız. Firuze dalgaların zifiri karanlığında aşka boğuluyoruz. Renklerin çıldırtıcı kreşendosuyla lime lime dağılıyoruz. Semanın derinliklerinden süzülüp gelen güneş yüzlü meleklerle çepeçevre kuşatılıyoruz.

Bembeyaz kefenler, nefis tatlar ve mis kokulu çiçeklerle sarmalanıyoruz. Kâbe siyahı ile aydınlanıyoruz. Gül kokularında kanat çırpıyoruz. Kan kırmızısına selâm duruyoruz. Ölümün eşsiz güzelliğini soluyoruz. Renk oluyoruz, cayır cayır yanıp kül oluyoruz.

Ölüm ile birlikte yeniden doğuyoruz...

@6 dalga geçme amk kadın huurlukta kariyer yapmış

Her şey Allah’ın eseridir be gülüm.
iyilik, kötülük, hayat ve ölüm!

“Ey dil ile söylenen söz. Ben senden ne vakit kurtulacağım?

Ya Rabbi... Ben, ben oldukça, benliğimden kurtulmadıkça ne ayıp bana.

O vakit; ben bir başkasıyım, sen bir başkası!”

1.senin herşey ciks mi?
2.onun karısının yüzüne bakarken utanıyor musun?
3.buraya yazma amacın ne?