bir kadın olarak size kadınları anlatayım

Panpa zaman zaman daha önceden yazdığın şeyleri de okuyordum, yeni üyelik aldım dolayısıyla şimdi yazdıklarına yüzeysel de olsa bir cevap verme şansım oldu. Biraz uzun olabilir, kolay okunsun diye mümkün olduğu kadar kısa tutmaya çalışcam. Özet de yok binler okuyun işte, daha önemli ne işiniz olabilir ki amk.
Panpa sen kadınların seçen taraf olduğu konusunda haklısın, doğada da genellikle (istisnalar var tabi) böyledir. Dişi kendisi için uygun erkeği arar, daha iyisini bulduğu zaman onu elde etmeye çalışır falan filan. Bu özellik dişiye inanılmaz bir güç vermiş, am dediğimiz şey inanılmaz değerli ve evet dişiler bunu çok iyi kullanabiliyor. Artık insan ırkı olarak avcılık falan da yapmadığımız için ve kadınlar da ekonomik bağımsızlıklarını rahatça kazanabildikleri için belki de ilk defa kadınların erkeklerle bu kadar kolay oynayabildiği bir zaman dilimi yaşıyoruz (yani amı olan istediği gibi elde ediyo demeye çalışıyorum).
Ama panpa yazılarında amın gücünü çok abartmışsın bence, evet amın gücünün hakkını verdik ancak şöyle de bir durum var. Nasıl ki dişinin işi kendine iyi bir erkek bulmaksa erkeğin görevi de spermlerini bırakmak. Evet bu kadar basit erkeğin görevi, sağa sola spermlerini bırakmak. Biz insan ırkı olarak aşk diye bir değere gereğinden fazla önem verdiğimiz için birçok erkek hayatında sadece bir am varmış gibi davranıyor (aşka değer verme konusunda bana katılmayabilirsiniz). Evet bir amlı istediği yarağı dıbına yerleştirebilir ama erkek için de her zaman yeteri kadar am vardır. Dünyada 3 milyar yarak varsa 3 milyar da am var.
Sonuç olarak erkeğin am karşısında durumu bence senin düşündüğün kadar kötü değil panpa. Bir erkek bir amı kaybedebilir, önemli olan burada kendini kaybetmeyip yeni amlar aramasıdır. Olur ya amk belgesellerde erkek hayvanlar bi dişi için dövüşürler, kaybeden gider başka sürünün dişisine yavşar. Olay bu yani bence. Bunu insan ırkı erkeğine “umursamazlık” kisvesi altında uyarlayabiliriz. Hiçbir amlının kaybettiği amı giblemeyecek olan erkek karşısında inanılmaz güçleri yoktur, o yarak için her zaman bir am vardır.
He bide şöyle bişey var, am için de her zaman iyi bir gibiciyi kaybetme korkusu vardır. Evet am o an istedi diye herhangi birine gibtirebilir kendini ama bunun sonucunda iyi gibicisini kaybederse kendine yeni bir iyi gibici bulana kadar 5dklık cikslerle, am yalanır mı veya gibini ağzına aldıktan sonra kızla öpüşmeye iğrenmiyo musun diyen erkeklerle kendini tatmin etmeye çalışır. Ve bence bir kadını ciks dışında (ne bileyim iki kelime felsefe konuşulur, siyaset konuşulur falan) da mutlu edebilcek her iyi gibici kendi gücünün farkındadır.