-
1.
+2Selamlar arkadaşlar. Hayatımın tek aşkı ile yaşadığım olayları anlatmak istiyorum. Şuan lise üçüncü sınıf bir öğrenciyim ve hayatımda aklımdan çıkaramadığım tek insan ile ilgili her şeyi burada paylaşmak istiyorum. (isimler sallamasyondur)Tümünü Göster
Her şey 7. sınıfın Mayıs ayında ilk okulumun bahçesinde teneffüste yanıma gelip "Ben Melisa. Kanka olalım mı?" demesi ile başladı. Küçüktüm daha aşkın kelime anldıbını bile bilmiyordum ta ki onu görene kadar. ilk gördüğüm anda vurulmuştum O'na. Siyah saçları, kahverengi gözleri, 1.55 civarı boyu ve inanılmayacak derecede mükemmel olan yüzü... Olayın şaşkınlığı ile tamam tarzı bir şey demiştim hatırlamıyorum tam olarak. Bunun üzerine başladı tüm olaylar silsilesi.
Yaklaşık iki hafta kadar okulda sürekli ben O'nun yanına gittim O benim yanıma geldi. Numarasını istedim defalarca kez ve her seferinde "Ezberimde değil ki numaram Erdem'den al, Mehmet'ten al" tarzı şeyler söyleyip durdu. En son gidip Erdem'e "Kanka Melisa'nın numarasını verir misin?" dedim. O da yadırgamadan numarasını vermişti. Çok mutlu olmuştum gerçek anlamda çocukluğumun en mutlu anlarından biriydi. Sevdiğim kızın numarasını almıştım.
Numarayı aldıktan sonra WhatsApp'tan mesaj attım Melisa'ya ve konuşmaya başladık. Uzunca bir süre (haziran ayından yaz tatilinin ortasına kadar) 7/24 konuşur olmuştuk. O sıralar yakın bir arkadaşım ile olan ilişkisi bitmişti. O'nu çok seviyordu uğruna defalarca kez faça atmıştı. Ergendi ama beni benden alıyordu ergenliği bile. Ben Melisa'nın faça attığını öğrendiği zaman korumacı bir tavır ile "bir daha yapmak yok!" dedim. O da "tamam" dedi ama tabii ki dinlemedi sonuçta kızları biliyorsunuz özellikle ergen olanları. Ya saçlarından atarlar acılarını ya da kollarından kan yolu ile.
Bir ara telefona kaydetme mevzusu dönmüştü aramızda. "Seni ne diye kaydetmemi istersin?" demiştim, "Mavişim olarak kaydet" demişti. Bunun üzerine ona sürekli "Mavişim" olarak hitap ettim o da bana "Garfield" olarak hitap ediyordu. Mavi en sevdiği renkti ve her giysisi neredeyse mavi idi. Git gide daha çok bağlanıyor daha çok seviyordum bu kızı kendine git gide daha çok bağlıyordu beni.
Ayrıldığı sevgilisi ile anılarını anlatıp dururdu. Ne kadar sevdiğini ne kadar çok ağladığını anlatıp dururdu. Ben de 'Sevdiğimin sevdiğini anlatışını' dinler dururdum ve salak gibi hiçbir zaman sesimi dahi çıkarmazdım. Çünkü konuşmamız yetiyordu. -
2.
0Geç cevap verdiğim zaman O'na ağzıma sıçardı. Sırf O'na geç cevap vermemek için her şeyi boşlamış bir şekilde telefona odaklanırdım tüm gün.
Sigara içiyordu o zamanlar. Ben de merak ediyordum sigaradan nefret ediyor olmama rağmen nasıl bir şey olduğunu sırf o içiyor diye... O'na bir keresinde "Bende sigaraya başlayacağım" dediğim zaman demediği laf kalmamıştı.
Bir gün O'nun için koluma faça atmıştım. Ergenlikti işte neden yaptığımı hala bilmiyorum. Geçen sene vefat eden arkadaşım Çağrı bunu öğrenince direk Melisa'nın yanında kolumu açıp "Bak Melisa Kojima koluna ne yapmış" demişti. O gün temiz bir azar işitmiştim Melisa'dan ama O'ndan yediğim azarı bile seviyordum.
Gel zaman git zaman yaz tatili geldi ve benim Balıkesir'e gitmem gerekiyordu. Numarası olduğu için kendimi pek kötü hissetmiyordum ama sonuç olarak 3 ay boyunca sadece O'nu fotoğraflarda görecektim. Bu biraz olsun koyuyordu.
Bir gün gaza gelip Melisa'ya O'nu sevdiğimi söyledim ve bunu öğrenince şaşırıp "şaka mı bu?" dedi ciddi olduğumu anladığı zaman da WhatsApp'tan engellemişti. Bu engel üzerine 1 hafta her gece ağladım. Yapacak bir şeyim kalmamıştı. 2 ay gibi bir sürede her şeyim olmuştu ve O'nun ile konuşmuyorken gerçekten mutsuzdum. Depresyondaydım. -
3.
02 hafta kadar sonra SMS'ten mesaj atıp "Artık seni sevmiyorum" tarzı bir yalan söyleyerek engeli kaldırttım. Hayatım boyunca söylediğim ilk yalandı bu.
Engeli kaldırdıktan sonra eskisi gibi olmasa da bir süre konuşmaya devam ettik ve nasıl oldu tekrar nasıl gaza geldim bilmiyorum tekrar sevdiğimi söyledim. iki gün kadar da bu sefer engel yemiştim. Sonrasında yalvar yakar engeli kaldırttım ve bu konu üzerine konuşmaya başladık. Bir ara "istersen deneyebiliriz" dedi ve ben dalga geçiyor sanıp "Boşver" dedim. Hayatımdaki ilk ve tek pişmanlığım...
Boşver dediğim günün gecesinde ikimiz de sabaha kadar konuştuk ve o gece bana 'Sehabe-Kafamı Dağıtmak istesem Kurşun Sıkardım' isimli şarkıyı attı. Ben bu şarkıyı dinledim ve Melisa sayesinde rap müzik ile tanıştım. Aynı gece bana "Bu şarkı seni anlatıyor" diyip 'Sehabe-Aynamdaki Çirkin Adam' isimli şarkıyı attı. Seni anlatıyor deme sebebi de şarkının nakarat kısmında
"Gökyüzünü göremiyorum beni boşver
Mavilik uçup giden geri gelmeyen"
Sözlerinin geçiyor olmasıydı. O günden sonra bu şarkı hayatımı anlatır oldu. -
4.
0Yazın sonuna doğru bir sevgili yapmıştı ve sürekli O'nu anlatıp duruyordu. muallak 'Mert'. Sevdiğim kızı elimden alıyordu ve ben bunun farkında bile değildim. Melisa ile aram yavaş yavaş açılmaya başlamıştı. Memleketime döndüğüm gün Melisa'ya "Müsait isen buluşalım mı?" yazdım. "Tabii gel xxx parkındayım" dedi. Heyecanla 2003'te kaybettiğim dedemden hatıra olan parfümü sıkıp evden dışarı attım kendimi. xxx parkına gittiğimde muallak Mert ve Melisa'yı baş başa gördüm. O an sinirden Mert'in ağzını burnunu kırabilirdim ama tuttum kendimi sonuçta Melisa mutlu idi ve ben sevdiğimin iyiliği için sevdiğimden vaz geçebilecek bir insandım. O gün üçümüz beraber takıldık. Melisa ve Mert sürekli yiyişiyor sevişiyordu ben ise masum çocuk gibi onları izliyordum.
Okullar açılmadan bir hafta kadar önce Melisa bana soğuk davranmaya mesajlarımı cevaplamamaya başladı. Anlayış gösteriyordum bir nebze sonuçta Mert ile birlikteydi ama yine de O'na olan sevgim gösterdiğim anlayışın bitmesine sebep olacak kadar çoktu.
8. sınıfta 4+4+4 sistemi yüzünden 7 sene okuduğum okulumdan ayrılmak zorunda kaldık. Beraber aynı semtteki başka bir okula gittik. Okullar açılmadan 2-3 gün önce aramızda şöyle bir konuşma geçti:(Kojima-K, Melisa-M)
K- Yeni okulda sürekli asosyal takılacağım hiç bahçeye çıkmayacağım.
M- Olur mu öyle şey seni her gün gelip sınıfından alacağım.
Gerçekten ümit verici bir konuşmaydı. O'na zaten aşıktım ve bu konuşmalar beni O'na iyice bağlıyordu.
Okullar açıldı ve ilk günün ilk teneffüsünde gerçekten dediği gibi gelip sınıftan aldı beni tüm gün teneffüslerde bahçede O benim kolumda sevgilisi ise peşimizde dolaşıyorduk. ilk hafta böyle geçti. Sonraki hafta bir daha yüzünü göremedim okulda.
Aramız iyice açılmıştı. Ne mesajlarıma cevap veriyordu ne de okulda yüzüme bakıyordu. TEOG geçtikten sonra bunu iyice kafaya takıp mesaj yağmuruna tutmuştum. Takılmadım...
Arada okulda beni görünce boynuma atlayıp sarılıyor teneffüsü kol kola geçiriyorduk ama tabii ki yeterli değildi bu. -
5.
0Beyler yarın okulum var okuyanlar buraya kadar düşüncelerini belirtir ise ve talep gelir ise devam ederim yarın sabah. Allah'a emanet olun. iyi uykular
-
6.
0Evet arkadaşlar geldim. Din dersindeyim yavaş yazabilirim haberiniz olsun
-
7.
0Sekizinci sınıfın ilk döneminin sonuna doğru ilişkimiz iyice koptu okulda bir birimizi göremez olduk.
Sekizinci sınıfın sonuna doğru arkadaşım ile dolaşırken metro durağında yeni sevgilisi ile gördüm. "Kojimaaaa" diye bağırıp boynuma atladı öptü. O koşmadan önce arkadaşa "Hagibtir bundan korkuyordum" demiştim. Selamlaştık konuştuk 3 dakika kadar sonrasında yine bir daha göremedim.
Liseye geçmeden önceki yaz tatilinde sevgilim ile buluşacağımız bir gün sevgilim beni ağlayarak arayıp "Kojima çabuk gel çok kötüyüm" dedi. Bir telaşla sevgilimin yanına gidip omzumda ağlamasını seyrettim. Ne olduğunu sorduğumda bana "Yavru kedi yoldan karşıya geçerken araba çarptı ve kedi öldü" dedi. Kedinin oradaki kız topluluğuna gittiğim zaman kucağında kedi ile Melisa'yı gördüm. Orada sanırım birkaç saniye kendimden geçtim. Yanımda sevgilim karşımda sevdiğim kız vardı... Tek kelime bile konuşmadan oradan ayrıldık 15 dakika sonra ama aklımda kalmıştı Melisa'nın ağlayışı, çaresizliği... -
8.
0Kusura bakmayın beyler işim vardı biraz 8 gibi başlayacağım devdıbını yazmaya
-
9.
0Geldim beyler kusura bakmayın başlıyorum devdıbını yazmaya
-
10.
0Liseye başlamıştım ve O'nu kafamdan attığıma inanıyordum. Ta ki 26 Nisan 2016'ya kadar. Facebook hesabı kapalıydı. Bir ara Facebook'ta dolaşırken açtığını fark ettim ve direk arkadaşlık isteği attım. iki üç gün kadar sonra kabul etti ve bunu görür görmez direk yazdım. Numarasını verdi, "WhatsApp'tan yaz kanka" dedi. Kanka demesine alışkındım sürekli derdi ne kadar son 3 sene gibi bir süre boyunca konuşmamış olsak da...Tümünü Göster
Numarasını verince ümitlendim ve O'na karşı olan derinde sakladığım hislerim daha baskın bir şekilde gün yüzüne çıktı. WhatsApp'tan konuşmaya başladık tekrar. O 9. sınıftı ben ise 10. Sınıfta kaldığını öğrendim. Üzüldüm tabii ki ister istemez. Veteriner olmak istiyordu. Ya başaramazsa şüphesi oluştu içimde... Er geç bu sorunun da üstesinden geldim tabii ki.
Bana "Bir ara okul çıkışıma gel" dedi. Ben durur muyum? Görmeye sarılmaya kokusunu içime çekmeye can atıyordum nihayetinde. Ertesi gün okulunun çıkışına gittim. Durakta bekliyordu. Geldi sarıldı direk. Nasıl mutluydum. Nefesimi kesecek şekilde sarılan tek kişi Melisa'ydı ve O'ndan başka kimse 17 yıllık hayatım boyunca bana bu denli içten ve sevgi dolu sarılmadı.
Otobüse bindik. Evine bırakacaktım O'nu evinin yeri 7. sınıftan beri ezberimdeydi zaten gözüm kapalı bulabilirdim evinin yerini. Otobüste kulaklığı bana uzattı ve "Hadi şarkı dinleyelim" dedi. Tamam dedim taktım. Yanlış hatırlamıyorsam Taladro dinliyordu o zamanlar. Otobüsün son durağına gelidiğimizde ben nerede olduğumuzun farkında bile değildim. Kokusuna öyle bir kaptırmıştım ki kendimi saatten bile haberim yoktu. Maddi sıkıntıda olduğu için ailesi sigarası yoktu ve o gün boyunca benim sigaramdan içmişti.
'Camel Green ya da Brown' (hangisi geçerli ise şuan) sevdiğim kıza ikram ettiğim ilk sigaraydı.
Otobüsten indikten sonra eve doğru giderken "vaktin var mı?" diye sordu. Bende karşılık olarak "Tabii ki" tarzı bir şey dedim. "Tamam o zaman oturalım bu parka" dedi. Kabul ettim. Normalde neredeyse hiç fotoğraf çekilmezdim ancak yanımda Melisa varken her anı ölümsüzleştirmek istiyordum ancak o gün hiç fotoğraf çekilmedik. Oturduk arkadaşça muhabbet ettik şarkı söyledik. Bana sürekli olarak "seni seviyorum" diyordu. Ben cevap vermiyordum tabii ki hiçbir zaman O'na. O gün bitti evine bıraktım ve eve geç kaldığımı fark ettim. Koşar adımlarla 4 kilometrelik yolu yürümeye başladım. Eve geldiğim zaman babam temiz bir azar çekti ancak geçirdiğim güne karşılık yediğim azar hiçbir şeydi. -
11.
0Beyler saat 00.00 gibi geleceğim tekrar yazmaya acil bir işim çıktı. Okuyanlar bir ses versin ona göre geniş geniş anlatacağım öbür türlü kısa keser bitiririm.
başlık yok! burası bom boş!