Evet beyler, başımdan geçen bir o kadar trajedik bir o kadar da enteresan bir hikayeyi anlatıyorum.
Oturduğum sitede daha önce tanışmadığımız yeni birini fark ettim, bir arkadaşım ile sohbet arasında tanıştık. Aynı gün bir kafede sohbet edip, hayatlarımızdan biraz bahsetme fırsatı bulduk. Kızı pek tanımıyor olsam da izlenimleri insana hoşlanmak için yeterli gerekçeyi sunuyordu.
Birkaç gün sonra ailem ile çok sert bir tartışma yaşadım. Tartışma daha da kötü sonuçlanmadan arkadaşlarla biraz dağıtmak için merdivenlerden hızlı hızlı aşağı inerken bir yandan da burnumdan soluyordum. Kendimi dışarı attığımda ciddi şekilde sinirlerim tahrip olmuştu mevzu bahis tartışma yüzünden. soluklanıp sitede bir sigara yaktım. O an imkanı olmasa da rahatlama hevesiyle durakladığım sırada bana doğru yaklaşıp yavşak yavşak miyavlayan o kediyi fark ettim… (tasması var, bakımlı da fakat o sinirin verdiği umursamazlık ile önemsemedim.) ilk önce ayağımla bir ittirdim fakat çaresi yoktu kedi bütün gevşekliği ve bütün yavşaklığı ile gelip sürtünmeye devam ediyordu. Sol elimde ki sigarayı atıp, kediyi kavramamla baş hizamdan yere bırakıp voleyi vurmam saliseler almadı. Ve kedi göğüs boşluğuna öyle bir darbe almış olacak ki, yerde LSD deneği ırkdaşları gibi olağanüstü saçma şekilde kıvranmaya başladı.
(LSD deneği kedi :
http://www.youtube.com/watch?v=EJEw3A_QO9o )
ilk başta biraz vicdanım sızlamadı değil ama daha sonra hak ettiği kanaatine vardığım da içimi soğuttum. Tam o duygu karmaşası içindeyken, bize doğru gelen bir kızı fark ettim.
Gelen o’ydu… Geçen gün tanıştığımız ve gerçekten hoşlandığım o kız... Şimdi felçli babaannem’i doktor kılığıyla muayeneye gelen bir tecavüzcü gibecekmişçesine içimde derin bir korku vardı… Biraz yaklaştıktan sonra kedinin halini görünce yüzü ipnemsivari bir sıfata büründü ve koşmaya başladı. Geldiğinde gözlerinden düşen her damla yaş bana bu işin daha da kötü olacağını hissettiriyordu, yavşak kedinin durumunda düzelme olmaması da cabası.
+Kim yaptı sana bunu prensesim kıyamam ne oldu sana!?
- Maow (efekte küfür etmeyin binler, video’yu izleyin buna şükür edin)
+Aşkımm kıyamam yha offf.
Dedikten sonra, bana dönüp;
+Burada neler oldu biliyor musun? lütfen anlat bana.. Kedimi bu hale kim getirdi?
-Ya nasıl söylesem bilemiyorum, sitenin dışından birkaç ufak serseri çocuk gördüm. Ben aşağıya indiğim de kedicik yerde yatıyordu ve çocuklar kahkalar ile koşarak uzaklaşıyorlardı. Kovaladım ama yetişemedim, benimde biraz canım sıkkındı da..
+şerefsiz binler, ne istemişler benim ufacık yavru kedimden, bakar mısın ne kadar masum.. bu arada neyin var canım, önemli bir şey değil ya?
-Şimdi sırası değil, kediciğin durumu iyi gibi gözükmüyor, veterinere zütürmemiz lazım.
+çok iyisin, çok teşekkür ederim..
-önemi yok..
bir taksi çağırıp en yakın veterinere zütürdük. fakat kedicik göğsüne aldığı o sert darbe dolasıyla felç kalacaktı. Bunu öğrendiğinde kızın elleri ve ayakları titriyor, aynı babasının ona maaşının tamamı ile aldığı yarım paket çubuk krakeri çalınmış fakir bir bin gibi ağlıyordu.. Teselli edip, sakinleştirdikten sonra kediyi orada gerekli tedavisi için bırakıp(ikna etmek kolay olmadı tabii veteriner sağolsun.) birer kahve içmeye gittik. Sonra da eve bıraktım. o günün gecesi ona küçük bir sürpriz ile çıkma teklifi ettim ve gecesi kızı gibtim beyler.. Kız beni mükemmel, fedakar, sadakatli bir aşık olarak görüyor.. Bazı geceler aletimi ağzına alırken, kedi aklıma geliyor o ağzına almış gibi hissedip ürküyorum lan.
Not: kedi öldü.
Not2: ilişkimiz hala devam etmekte.
işte böyle bir anıydı beyler.