bir kız bir erkeği nasıl siker anlatıyorum

3.5 yıl hayatımı giben kızı ve yaşadıklarımı anlatıcam. kolay şeyler yaşamadım. ama her şeyin sonu gibi bu da geldi.

birazdan başlıcam isteyen okusun okumasın gibimde değil şu an biramı almaya gidiyorum aldığım an başlıcam.

http://www.youtube.com/watch?v=l34dnf1w0U8 anlatırken tema müziğim budur. bu parça herkes de farklı his uyandırır bana onu anlatıyor. (piyanoyu çok çok severim)

biramdan bir yudum aldığıma göre başlayabilirim. başlıkta belirttiğim gibi bir kız bir erkeği nasıl giber ? siz onu gibiyorum sanırsınız ya.. ama aslında o sizin hayatınızı giber. başlarken şunu da belirtmeliyim her insan 1 kere aşık olur. o aşkı yaşarken her şeyi onun için yaparsınız. ben onu ilk gördüğümde bir alışveriş merkezindeydi. alışveriş merkezi dediğim yerde istanbul cevahir arkadaşlar. orda yüzlerce binlerce insan var. o kadar insan arasında dikkatimi çekmişti. erkek tarafında kendime kıyafet bakarken gözlerimi ondan alamıyordum. o da gözlerini kaçırıyordu benden. hani beyler anlarsınız ya sana ilgiyle baktığını. öyle bir histi işte. ilgiyle bakıyordu arada bana. ama yabancıyım tabii gözlerini kaçırıyordu sürekli. bir kıyafeti alıp baktığında kafasını az geri çekiyordu o saçları tam omuzlarına hizalanıyor vücudu narin bir kıvrıma bürünüyordu. kıyafete ilgiyle bakarken ki yüz hali hala gözümün önünde. kıyafeti yerine koyarken saçları hafiften yüzünü kapatıyor gözlerini bana kaçırıyordu. sırf onun için hiç beğenmediğim kıyafetlere boş boş bakıyordum onun doğallığını izliyordum. beyler bir şeye gördüğünüz anda vurulursunuz ya hani ne biliyim hiç tatmadığınız bir yemek tadarsınız o anda çok seversiniz mutlu olursunuz. öyle bir histi. o his anlatılmaz yaşanır. öyle sıradan bir alışveriş merkezinde sıradan bir mağazada bir güneş gibi parıldıyordu. hareketleri mest ediyordu beni onu boş boş izlemek zevk veriyordu. bu anlattıklarım 2 dakika gibi kısacık bir süre sürdü ve arkadaşı yanına geldi , sanırım kıyafeti beğendiğini ve sıraya girmelerini işaret etti. sırada sanırım 8-10 kişi vardı ve sıraya girdiler. hemen hiç bakmadığım bir tişörtü elime alıp arkalarına geçtim. aralarında klagib kıyafet muhabbeti yapıyorlardı. ama ben ona büyülenmiş gibi bakıyordum. konuşurken dudak hareketleri, el hareketleri mimikleri ona beni aşık ediyordu. sanki zaman yavaşlamış ve onu seyrediyordum.

saçlarının kokusu, üstüne sıktığı parfüm burnumu resmen şenlendiriyordu. o an herkes bir telaşın peşinde hızlıca hayatını yaşarken benim için zaman yavaşlamıştı. büyülenmiş gibiydim. tam onun saçlarına odaklanmışken birden gözünü kaçırdı bana 5 saniye gibi bir süre dudakları gülümser bir şekilde baktı.. baktı.. sonra hızlıca kafasını çevirip saçını düzeltti arkadaşıyla muhabbetine devam etti. bana baktığı an kalbimde ki ritm sayısını anlatamam. kanım coştu kalbim fırlıcak gibiydi. derin bir nefes çektim bütün kokusunu aldım resmen içime. ben nefesimi çekerken gözlerini kapattı yüzünü hafiften bana çevirdi. gözlerim kapalıydı açtığımda çok uzun bir süre bakıştık. o an beyler. o an ben vuruldum o an ben öldüm süründüm. beni kendine aşık etti. adını bilmediğim 18 yıldır varlığını bilmediğim birine 5 dakika da aşık oldum ama o 5 dakika benim için 5 yıl gibiydi. arkadaşı ona bakmıyordu kasayla ilgileniyordu ama biz bakışıyorduk. sanki 40 yıldır tanışıyormuş gibi. arkadaşı elini tuttu onu ileri doğru çekti tam ayaklarını hareket ettirdiği anda gülümsedi bana. kafasını önüne çevirdi mağazadan çıktı gitti. öyle bakakaldım. kendime geldiğimde 'beyfendi , beyfendi buyrun beyfendi!' sözlerini işittim. herkesin bana baktığını farkettim utanarak aldığım kıyafeti kasaya koyup hemen parasını verip mağazadan çıktım. onu aradım koca alışveriş merkezinde onu arıyordum. nereye baktıysam yok sanki rüya gibiydi hayal oldu gitti. yok oldu resmen.

fiziksel özelliklerini anlatayım size beyler. 1.62 boyu vardı saçları dalgalı elmacık kemiği ve dudakları dolgun sürmeli kahverengi gözleri vardı. saç rengi simsiyah ten rengi bembeyazdı. poposu ve göğüsleri bile orantılıydı. benim tam aradığım kızdı arkadaşlar. 15 dakika da her yere baktım ama yok oldu yoktu. avm den dışarı çıktım çok kalabalık vardı ve onu görmem imkansızdı. kaderin bir cilvesi mi bilmiyorum ama metronun yürüyen merdivenlerinde gördüm onu aşağı doğru iniyordu adımlarımı hızlandırdım yetişmeye çalışıyordum gözden kayboldu koştum ve yetiştim yürüyen merdivene. ordan koşarak indim çevreme baktım yoktu. uzakta gördüm turnikelerden geçmişti. hızlandırdım adımlarımı koşarcasına o tekrardan yürüyen merdivenlerden aşağı iniyordu. cebimde ki pasoyu çıkarttım bastım.. bir hayal kırıklığı. 'yetersiz bakiye' şaka mıydı bu ? sırası mıydı! hemen cebimde ki 20 lirayı tutup makineye koştum koydum kartı. okumadı. çektim tekrardan koydum okumadı. en sonunda sinirle koydum ve sonun başardım o sesi duydum 'lütfen sadece kağıt para girişi yapınız.' 20 lirayı koydum ve bekledim fişi almadan pasoyu çektim turnikelere koştum. yürüyen merdivenlere uçarcasına gittim aşağı indim de. metronun kapıları kapandı. öyle bakakaldım onu da göremiyordum. metro hareket etti ve bir kaç kapıdan sonra gördüm onu bana baktı gözleri açılmış şekilde ve metro hızlıca gitti. artık ümidim yoktu.