1. 1.
    +4 -4
    beyler 6 tane bira aldım. birazda tuzlu fıstığım var. 2 pakette sigaramı aldım. az sonra hayatımdan kesitler sunmaya başlayacağım. belki bir iki kişi gibler ve okumak ister.
    ···
  2. 2.
    +3 -3
    parasızlıktan interneti kesilmiştir ondan yazmıyor beyler
    ···
  3. 3.
    +4 -1
    o günden sonra artık her gün sigara içer oldum amk. üçümüz buluşuyoruz sigara içiyoruz. bir akşam hiç unutmam amk, arka mahallede bahçeli evler var. bir tanesinin bahçesinden şeftali alacaz, ağaçta gözümüze ne güzel gözüküyor şeftalileri.

    duvardan tırmandık ben atladım bahçeye, öyle çalma falan da değil alacam yani 3 tane şeftali gidecem. tam alacam şeftaliyi evin sahibi seslendi napıyorsun diye. amca dedim iyi akşamlar 3 tane şeftali alacaktım canımız istedi arkadaşlarla. adam da kalktı yerinden gibtir git lan dedi, bir tanede elinde bir şey vardı muhtemelen çakmak fırlattı bana, ben hemen kaçtım duvara tırmandım.

    duvarın tepesindeyim dedim ki, amca ne var 3 tane şeftali versen? vermeyeceksen de elleme şeftalime desen de gideriz dedim. bu bana ananı giberim senin falan filan sövmeye başladı. bu benim çok zoruma gitti amk. adama dedim ki sana o şeftalileri yedirirsem dediğin gibi anamı gibsinler dedim.

    kaçtık sonra, ara yolda sigara yaktım, sinirden ağlıyorum. leventle ferhatta tamam lan gibtir et falan diyor ama çok zoruma gitmiş, bir de adama yedirmeyecem sana şeftalileri demişim, yedirmemem lazım. düşünüyorum bir akşam gidip tüm şeftalileri çalsam mı falan diye.

    derken köşede işeyen bir tane bebe gördüm ve aklıma delicesine bir fikir geldi. bu olayı hala mahallede arkadaşlarla rastlaştığım da birbirimize anlatır güleriz. mahallede yaşıtlarımız saklambaç oynuyor. hepsini topladım. herkes poşet falan bulsun dedim millet buldu geldi.

    dedim ki şimdi bunların içine işeyin sıçın amk. millet bakıyor bana. dedim işeyin lan. herkes poşetlere işedi, bir kaç kişi sıçtı amk. bütün poşetleri tek tek üstte hava kalacak şekilde bağladık. 8-9 tane poşet var sidikli taklu elimizde. gittik duvara tırmandım, hepsini de ağacın tepesine atıyorum ben. bir kaç tanesi direk yere düştü tabi.

    adam mal mal izliyor beni. anlamıyor hiç bir tak. dedim ki amca veriyor musun vermiyor musun şeftali? bu gibtir git lan dedi tam ayağa kalktı, levent ferhat ben sapanlarla poşetlere taş atmaya başladık amk. 3-4 tanesi patladı, ağacın tepesinden aşağı sidik tak damlıyor hep.

    aklıma geldi anlattım beyler. muhtemelen pekekent herifte yiyememiştir.
    ···
  4. 4.
    +1 -3
    rizörved

    :eksileyin bu enttryi beyler
    ···
  5. 5.
    +4
    sifon çekme panpa poşetle lazım olur
    ···
  6. 6.
    +2 -2
    ben okurum ama önce bi yazmaya başlaman lazım.
    ···
  7. 7.
    +2 -1
    o değilde panpa o nicki gibiyim söylemeden geçemeyecem
    ···
  8. 8.
    -3
    bira içenden hiç bi gibim olmaz anca göbeğini kaşırsın sen amk
    ···
  9. 9.
    +2
    bu arada 2000 li yılların sonlarına geliyoruz artık. yavaş yavaş sivilceleniyoruz. ferhat dediğim arkadaş eda ile konuşmaya başlıyor. edanın bir de arkadaşı var ki dilek diye, çok hoşuma gidiyor benim. sarışın küt saçlı kahverengi gözlü bir şey böyle. ama konuşmaya zerre cesaret yok.

    biz leventle takılıyoruz ferhat kızla birlikteyken. evin yakınında ki internet kafeye gidip multiplayer quake, half life falan oynuyoruz. oynarken de deli gibi sigara içiyoruz.

    birimizin cebinde para olmasa diğerlerinde oluyor. iki kişide olmasa birinde oluyor. sürekli bir paket sigara alacak paramız oluyor yani, ki bu da bize yetiyor. çok lükse kaçarsak okula gidip taze ekmek ve meyve suyu alıyoruz.

    bir gün yine buluştuk mahallede mal mal oturuyoz duvar tepesinde. ferhat ben gidiyom edayla görüşecem dedi. bizde okula gidelim dedik, vişne suyu aldık ekmekle okula gittik. sigara falan içiyoruz arada bir iki lokma ekmekten alıyoruz, bir yudum vişne suyu içiyoruz falan. bir kızla sevişmek nasıl bir şeydir falan diye konuşuyoruz ergensel bir şekilde.

    yarım saat 45 dakika böyle sürdü. sonra ferhat geldi. elinde 1 litrelik kola şişesi var ama içinde yarısına kadar su var. bu geldi oturdu. benim vişne suyunun içine azıcık döktü. levente de döktü. dedi ki bana güveniyorsanız bunu hiç bir şey demeden yavaşca için. lan yavaşça içtim biraz acımsı ama güzel bir tadı var.

    mideme indiği gibi midemi yaktı. ama böyle tatlı bi yakış. sonra biraz daha biraz daha derken 2 bardak vişne suyu içtim ben. içine de azıcık bundan koyuyor ferhat. böyle omuz başlarım falan vücüdumdan ayrılmış gibi hissetmeye başladım. kollarım ağırlaştı başım dönmeye başladı. ama güzelde geliyor içmek de istiyorum.

    meğer ferhat tekel bayine gitmiş vodka almaya. parası yetmemiş, tekelci de bu şişeye doldurmuş biraz vermiş. eskiden böyle şeyler yapıyordu tekel bayi. bugün biraları alırken söyledim hatta: hulusi abi yarım yarım vodka doldurarak bağladın beni buraya diye gülüştük.
    ···
  10. 10.
    +1 -1
    yazsana pampa bekliyorum
    ···
  11. 11.
    +2
    lan şaka yaptım poşetleme boşver yazıyı yaz
    ···
  12. 12.
    +2
    ramazan gelmişti. oruç tutuyordum. zaten ramazan gelmese de çoğu zaman oruçlu gibiydim. veren olursa sigara içiyordum yoksa mal gibi geziniyordum. siz hiç kışın karın içinde bulduğunuz yarım sigarayı ıslak olmasına rağmen cebinize attınız mı beyler? ben o sigaralardan çok topladım. kaloriferin üstünde kuruturdum, bir kaçı içilecek durumda olurdu, çok sıkışınca onları içerdim.

    ramazanın ortalarındayız. bir gün neden hatırlamıyorum ama eve geç gittim. tam iftar zamanı. ben binaya girerken ezan okundu. neyse açtım kapıyı girdim eve, evde abim yok. annemle babam var sadece, oturma odasında oturuyorlar. lan dedim içimden, bunlar neden sofrada değiller? ezanı mı duymadılar acaba falan. elimi falan yıkadım gittim oturma odasına. beynimin en derin yerine kazılmış sahneyi paylaşacağım şimdi sizinle beyler.

    girdim oturma odasına kanepenin birinde annem diğernde babam oturuyor. ikisi de birer bardak su almış. babamın oturduğu kanepenin yanında bir tane sehpa var. üstüne su dökmüş biraz. ıslanmış madeni paralar var. bana dediki (o zamanlar 6 sıfır atılmamaış paralardan, madeni 250.000 ler falan var) 100.000 var mı dedi? babam bana 100.000 liran var mı diyor beyler. liseliler için açıklayayım şimdi ki 10 kuruş. hani şu tedavülde olan ama çiklet bile alamadığın 10 kuruş var ya. heh işte o.

    resmen beynimden vuruldum beyler. yok baba dedim sadece. başka da ne diyebilirdim amk. babam o esnada bir bağırdı beyler. bana baba demeeeeee 100.000 lirası olmadığı için evine ekmek alamayan baba mı olur lannnnn! diye bağırdı. öyle gözümden yaşlar geldi. ağlamak gibi değil sadece yaş döküldü öyle.

    arkamı döndüm amk çıktım gittim evden. sokaklarda kimse yok. hüngür hüngür ağlıyorum. artık parasızlığı aşmış, açlıkla imtihan ediliyoruz resmen. gidecek hiç bir yerim yok, ne yiyecek ne içecek bir şeyim yok. olsa da nasıl yiyip içersin annen baban aç aç otururken.

    o şekilde yaklaşık 1 saat gezdim. hava soğuk, üşüye üşüye ağlıyorum. internet kafeye gittim sonra. biraz ısınayım bari diye. orada ortada bir masa vardı bekleme salonu gibi oturdum oraya. kafeye tek tük müşteriler gelmeye başlıyor. kafenin sahibi 2 tane çayla birlikte geldi oturdu masaya. nasılsın falan biraz konuştuk. yine uzun marlboro ikram etti içtik.
    ···
  13. 13.
    +2
    neyse 2 gün oldu burcudan haber yok. 3 gün oldu burcudan haber yok. 4-5 amk kafayı yiyecem. dedim her şey bitti tabi salak herif. 1 haftayı geçti dayanamadım aradım. meğer ben sövdükçe yumuşayan bana karşı nazikleşen yeliz bunu aramış amk o gün. bunun hemen ardından yeliz, burcunun numarasını benden almış o gün, uzak dur ondan falan demiş. beni hamile bıraktı çocuk bekliyoruz falan vurmuş yalanın dibine. anlattım bende olanları burcuya. ikna ettim, zar zor tekrardan başladık. bundan sonra hiç hata yapmayacaktım beyler. böyle bir lüksüm yoktu.

    o günden sonra yeliz arada bir arıyor, aradığında insan gibi konuşuyordu. hastalığıyla ilgili bilgiler falan veriyordu. ben 3. sınıftayken yıllardır beklediğim haberi verdi. ilik nakli oldum iyileştim dedi. tamam dedim, artık görüşmemize gerek yok. lütfen bir daha arama dedim. o da teşekkür etti her şey için ve bir daha aramadı.

    okula ağırlık vermeye başladım. okulda iktisat kulübünü kurdum ve başına geçtim. 3-4 arkadaştık. kafamıza göre araştırmalar yapıyor, ekonomistleri okulumuza davet ediyor, kimisini getiriyorduk.

    bu günlerde beyler, sözlüklerden birinde bir hatun ile tanıştım. kendisi sözlükte moderatördü. normal konuşuyorduk sadece. arada bir istanbula takımımın maçlarına gittiğim bir arkadaşla takılıyordum. o da aynı sözlükte yazdığından durumu biliyordu. bir gün salakça bir nedenle bu mevzu açıldı. git gide ilerledi. en sonunda olay giberdin gibemezdine geldi. ve tabi her gibiyle düşünen erkek gibi başladım kıza yazmaya. kız çok acaip çıktı beyler. safım masumum sevimliyim diye zırvalarken bir gece saat 2 de telefonun çalması ile uyandım. burcu arıyordur diye açtım direk. ya çok azdım hadi bana bir şeyler söyle dedi. lan dedim kim bu gece gece. bir baktım telefona bu kız. aramızda hiç sevgililik yok bir şey yok. ne söyleyeyim dedim. şimdi orada olsam, aynı yatakta olsak bana neler yapardın anlat dedi. anlattım ben bir şeyler. o günün sabahı aradım, dün arayan abaza hiç o değilmiş gibi, masum taklitleri, saflık taklitleri almış başını gidiyor. iddayı kazanmamak için hiç bir neden göremiyordum. ve bir kızın duygularını (her ne kadar kaltak ruhlu da olsa) bir iddaa uğruna hiçe sayabilecek kadar şerefsizleşmiştim.

    kızı o gün memlekete davet ettim, ertesi gün geldi (zaten burada okuyordu). ve akşdıbına kızı gibtim beyler. tabi kızla birlikte hayatımı da kendi gibimle gibiyordum ama farkında değildim. iddalaştığım arkadaşla buluştuk. rakılarımızı ısmarladı güzelce. mangalımızı yaktık. içiyor eğleniyordum. deli gibi rakı içtim, iyiden iyiye sarhoştum artık. o sırada burcu aradı. ben telefonu açtım. manyak gibi sarhoşum. burcu hüngür hüngür ağlıyor beyler, teyzem öldü diye. bende o kafa yapısıyla diyorum ki teyzeni gibtir ette kıza ne güzel çaktım, kocaman memeleri vardı. anlatıyorum salak gibi sarhoş kafayla. arkadaş da içkili ama benim kadar değil. lan dur amk falan dedi aldı bu telefonu elimden. ben tekrar aldım aradım burcuyu. beyler düşünün teyzeniz ölmüş, aklınıza ilk sevgiliniz geliyor arıyorsunuz, o telefonu sarhoş bir biçimde açıyor ve çatır çatır gibiştiğinden bahsediyor. ki daha çok kısa süre önce günah çıkartmış, yeliz hakkında bütün itirafları yapmış bir insandan bahsediyoruz. bu güveni bir daha sarsmayacağına sözler veren insan.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 14.
    -2
    bir insan evladı bile yok mu lan okuyan?
    ···
  15. 15.
    +2
    dilek kalmış lisede amk karıştırma dileği
    ···
  16. 16.
    +2
    ilk defa parasızlığı tatmaya başlıyorum. babamın işten eve geldiğinde direk sofraya oturmayıp, televizyon başına geçmesinden sezinliyorum bir şeyler yanlış gidiyor. babam ya yemiyor, ya da çok az yiyor. bir gün sofrada şunları söylediğini hatırlıyorum. bütün işçiler istifa edip gittiler.

    o zamanlar düşünmüştüm ki be muallakler, yıllarca beraber çalıştınız kazandınız. biliyorum da babam hep hak geçmesin diye fazla fazla verir. böyle sünneti falan olur işçinin çocuğunun, sünnetçiye bırakmaz çocuğu, hastanede sünnet ettirir parasını verir. sünnet düğünü için yardım eder falan.

    yanında çalışan elemanları tek tek işten ayrılıyorlar. yıllar önce birisiyle karşılaştığımda beyler bana dedi ki "babanın yanında çalışmak isteyipte mecburen istifa etmek öyle bir koymuştu ki bize, anlatamam. normalde asgari ücretle çalıştırırlar, baban hep fazlasını verdi bize. ama kriz vurduğunda boş boş oturuyorduk, ve ay sonu gelince birilerinden borç alıp bize maaş veriyordu. biz de daha fazla yük olmamak için hep beraber konuştuk arkadaşlarla, istifa ettik gittik."

    bunu duyunca beyler yıllar boyu sövdüğüm babamın elemanlarına karşı nasıl utandım anlatamam. meğer ben onların taşağındaki kıl bile olamazmışım. hepsinden allah razı olsun. o günden beri bir olay karşısında asla ani tepki vermem. derinlemesine düşünürüm. benim göremediğim bir fayda vardır belki diye.
    ···
  17. 17.
    +1 -1
    iyi hikayeye benziyo da bebelikten niye başladı dıbına koyım
    ···
  18. 18.
    -2
    giblenmiyon Yarram Daha Ne Uğraşıyon
    ···
  19. 19.
    +2
    beyler dediğim gibi 1 günde anlatıp bitirecektim, olmadı iki gün sürdü. kusura bakmayın özür diliyorum bunun için. hikaye kafamda şekillendirdiğim gibi yürümedi, hayatımın belli bir bölümünü biraz ekgib bir biçimde anlatmış oldum. aslında başlık beni değilde daha çok babamı anlatıyor beyler. yinede konu konuyu açtı ve bir çok şeyi anlattım. ama hala anlatmadığım bir kaç şey var. mesela abimle hiç görüşmüyoruz, birbirimizin yüzüne bakmıyoruz. nefret ediyoruz birbirimizden. dedemin cenazesinde annemi arayıp demiş ki "kardeşim olacak puşt evden çıksın, ben başsağlığına geliyorum." ilişkimiz bu durumda yani. ben evden çıktıktan sonra giriyor baş sağlığına.

    Babam işe devam ediyor. Artık yaşlandım bırakacam falan diyor ama, para kazanma dürtüsü daha ağır basıyor hemen. Yeni bir işe giriyor şimdi.

    neyse beyler, dinleyen herkese teşekkür ederim, belki beklentilerinizi karşılamadı hikayem, sevmediniz ama anlatmak istedim. hepinizi de çok seviyorum. hikayemin bitmesi şerefine bir türk kahvesi yapıp uzun marlboro ile selamlıyorum sizleri.

    fenerin maçını izlemeye gidiyorum, maçtan sonra gelirim.
    ···
  20. 20.
    +1 -1
    sanki çok acıklıymış gibi acındıra acındıra anlatmış bir de. neymiş efendim parası yokmuş da kıçı kırık bir internet kafede çalışmış. vodkaları arkadaşı alıyormuş vs... anasız babasız büyüyen var bu dünyada. 12 yaşında sıtmadan ölen... ilk önce şükretmeyi öğren bin herif. sana neler anlatırdım amk dibe vurmak ile ilgili de senin gibi gösteriş yapan oçlara değmez amk.
    ···