1. 76.
    -1
    boza cıyız ccc bimterk ccc , ne türlü istiyosan siet gerisini
    ···
  2. 77.
    0
    tam bu günlerde leventin babasının ataması oldu beyler. (bu arada isimler hep benim uydurmamdır. bu levent dediğim arkadaşımın babası çalıştığı sektörde ceo olmuş birisidir.)

    bunlar 1 hafta sonra gidecekler. biz mal mal takılıyoruz. yalan yok ferhattan çok seviyorum o zamanlar leventi. sürekli beraberiz onunla çünkü. ya onlara gidiyoruz bilgisayar oynayıp orada kalıyoruz, ya bize geliyoruz bizde atari, oynayıp falan uyuyoruz. uzun bir arkadaşlığımız olmuş sonuç olarak. hep dip dibeyiz üzüyor insanı.

    lan levent gidiyor ama dilek var diyorum ben o zaman ki ergenlikle. ferhatta olmasa dilek yeter bana falan saçmaladıkça saçmalıyorum.

    levent özel okulda okuduğu için okulla ürgüp gezisine gidiyor. oradan geldiği gün de gidecekler. bende aradım annesini kaçta gelecek dedim, saat akşam 7 gibi dedi. evin camında bekliyorum beyler. ferhatta bizde. bu geldi indi servisinden. camdan bakıyoruz buna. çopk hüzünlüyüz amk. neyse gittim ben kapıyı açtım. sanıyorum ki bize gelecek, bindi asansöüre kendi evine çıktı.

    demek ki giderken vedalaşacak dedik. camın önünde oturuyoruz ferhatla, lan bir baktık levent annesi ve babasıyla çıktı binadan, bindiler arabaya gittiler. levent veda bile etmemişti. beraber sigara içtiğimiz, vodka denediğimiz, fırlamalıklar yaptığımız adam gibine sallamamıştı bizi giderken.
    ···
  3. 78.
    +1
    entry nick degildir inş
    ···
  4. 79.
    +1
    git gide dilek ile görüşmeye ağırlık veriyorum. bazen eda ferhat ben dilek hep beraber buluşuyoruz. şimdiki gibi ilk okulluların elinde olduğu gibi cep telefonu yok kimsede. belirli saatlerde ben arıyorum. müsait olduğunda dilek beni arıyor. mektup yazıyoruz birbirimize, aynı okula giden tanıdıklarla yolluyoruz.

    ferhatla sigara vodka içmelere devam ediyoruz arada bir. arada bir internet kafeye gidiyorum tek başıma. levent ile icq da falan konuşurum belki diye. evde nedenini bilmediğim bir huzursuzluk var. babam çok agresif. para artık istemediğinde vermiyor.

    bir gün geldim eve baktım annem yerel gazete almış onu okuyor. dedim bu gazete nereden çıktı diye, bir şey demedi. baktı öyle gözlüğünün üstünden. abim üniv. sınavına hazırlanıyor, herkes kendi ayarında gidiyor yani.
    ···
  5. 80.
    0
    hadi be panpa meraktan mentollü pecetemi gibcem amk
    ···
  6. 81.
    0
    güzel hepsini okudum şimdi giriyorum entry ama biraz hızlı yaz ya
    ···
  7. 82.
    +1
    böyle rutin bir biçimde geçiyor günler. neyse haber aldık dayım gelecek bize. ben çok sevindim 3 yıldır falan görmüyoruz çünkü dayımı, ama babamda bir elektriklenme oldu. o zamanlar aklıma gelmedi ama şimdi anlıyorum beyler babamı. dayıma olan borcunu ödemediği için rahatsız oluyor ister istemez.

    şimdi mesela dayımı da çok iyi anlıyorum. dayım hep başka şehirlerdeydi. 3-4 ayda bir gelir 2-3 gün anneannemi görür giderdi. babam dayımdan borç aldı, adam 3 yıl gelmedi beyler. düşünebiliyor musunuz? sizin kardeşinizle evli olan dış kapının mandalı sayılacak bir adama borç vermişiniz, ve gitsem memlekete, borcumu istemeye geldim zanneder diye yıllarca anneyi, kardeşi görmemek. şimdi bulunabilir mi böyle insan kolayına? dayım benim, büyük adamsın.

    dayım geldi beyler. hep beraber anneannem mantı yapmış oradayız. bütün akrabalar. sofrada suskunluk hakim. günlerden 21 şubat 2001 çarşamba. şimdiki deyimiyle kara çarşamba. türkiyenin tarihinde ki en büyük krize girdiği gün. doların bir günde fırladığı, başbakanlara yazar kasaların atıldığı yıl 2001. krizin bir tabakayı ezip geçmesine, bir tabakanın servetini ise katlamasına tanık oluyoruz.

    kötü günler başlıyor. annemin o baktığı yerel gazete de okuma amacı yokmuş meğersem. kadın iş arıyormuş. babamın işler çok bozuk, işçilerin maaşını zor ödüyor. evin borcu duruyor. bir oğlu üniv. sınavına hazırlanıyor, dershane masrafı vs...

    şimdi açtığım başlığa dönüyoruz beyler. dibe vurmaya başlıyoruz. çekelim birer fırt biramızdan.
    ···
  8. 83.
    +1
    sigaramı da yaktım beyler. yavaş yazdığımdan şikayet edenler var. elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyorum. biraz daha hızlı olmaya çalışcam.
    ···
  9. 84.
    +2
    ilk defa parasızlığı tatmaya başlıyorum. babamın işten eve geldiğinde direk sofraya oturmayıp, televizyon başına geçmesinden sezinliyorum bir şeyler yanlış gidiyor. babam ya yemiyor, ya da çok az yiyor. bir gün sofrada şunları söylediğini hatırlıyorum. bütün işçiler istifa edip gittiler.

    o zamanlar düşünmüştüm ki be muallakler, yıllarca beraber çalıştınız kazandınız. biliyorum da babam hep hak geçmesin diye fazla fazla verir. böyle sünneti falan olur işçinin çocuğunun, sünnetçiye bırakmaz çocuğu, hastanede sünnet ettirir parasını verir. sünnet düğünü için yardım eder falan.

    yanında çalışan elemanları tek tek işten ayrılıyorlar. yıllar önce birisiyle karşılaştığımda beyler bana dedi ki "babanın yanında çalışmak isteyipte mecburen istifa etmek öyle bir koymuştu ki bize, anlatamam. normalde asgari ücretle çalıştırırlar, baban hep fazlasını verdi bize. ama kriz vurduğunda boş boş oturuyorduk, ve ay sonu gelince birilerinden borç alıp bize maaş veriyordu. biz de daha fazla yük olmamak için hep beraber konuştuk arkadaşlarla, istifa ettik gittik."

    bunu duyunca beyler yıllar boyu sövdüğüm babamın elemanlarına karşı nasıl utandım anlatamam. meğer ben onların taşağındaki kıl bile olamazmışım. hepsinden allah razı olsun. o günden beri bir olay karşısında asla ani tepki vermem. derinlemesine düşünürüm. benim göremediğim bir fayda vardır belki diye.
    ···
  10. 85.
    0
    #107690877
    ···
  11. 86.
    0
    babamın iş yerinde sadece ustabaşı kalıyor. oda maaş istemiyor. ustabaşı da kendi babasının evine gidiyor orada kalıyor ailesiyle. fedakarlığa bak amk.

    sabah babamın evden 5 ten çıktığını görürdüm beyler. camdan bakardım babama. elleri cebinde, kafasında bere, yere bakarak yürürdü. otobüse binmeye parası yoktu beyler. 2 saat yürüyüp sanayiye giderdi işyerine. sobayı bile çoğu zaman yakamazlardı işyerinde. bir tane sana yağı alırlardı, her gün bir ekmek alırlar öğlen ekmeğe yağı sürer tuz atar yerlerdi.

    işte böyle günlerden birinde bir akşam amcam olacak orosbu analı geldi bize. bunun işleri o dönemlerde çok iyi. hep beraber oturuyoruz. amcam babama dediki "batta kurtulalım senden"

    düşünün beyler öz kardeşiniz geliyor, ailenizin yanında hiç gereği yokken, hiç bir amacı yokken böyle bir söz söylüyor. böyle kardeş mi olur lan?
    ···
  12. 87.
    0
    anlat lan senin hikayen neymiş bakalım
    ···
  13. 88.
    +1
    adam gelecekten yazıyor beyler 2000li yılların sonunda
    ···
  14. 89.
    0
    @72 vay amk üzüldüm lan :/
    ···
  15. 90.
    +2
    günler geçiyor. dilekle sadece mektupla görüşebiliyorum. ferhatla görüştüğümüz de deli gibi sigara içiyoruz. bende hiç bir zaman para yok. ama ferhat hiç dert etmiyor. bazen cebindeki parayı paylaşıyor benimle. ben 15 o 17 yaşında beyler. eskinin arkadaşlıkları farklıydı beyler. durumumu bilen sadece ferhat var.

    böyle giderken dilek artık eskisi gibi sallamaz oluyor beni. ben her gün ona mektup yazıp yolluyorum, o bana haftada bir ya yazıyor ya yazmıyor. ben kafayı yiyecem amk. herşey iyi güzel giderken kız bir anda değişiyor bana karşı. herhangi gözüken bir neden bile yok. evi aramaz oluyor. mahallede gördüğümde yaklaşma şeklinde hareket yapıyor. bunu önceden de yapardı mahallede kimse görmesin diye. ama artık sürekli yapıyor.

    bir gün okuldan kaçtım gittim bunun okulunun önüne. bu okuldan çıktı beni gördü, yaklaşma falan şeklinde kaş göz etti. etrafa baktım annesi yok abisi yok ortalıkta amk. (babası o çok küçükkken ölmüş) lan dedim bunda bir takluk var. gittim yapıştım koluna. dilek neden böyle yapıyorsun dedim, aramıyorsun, yanıma gelmiyorsun, mektup yazmıyorsun falan başladım saymaya. bana ne dedi biliyor musunuz?

    sen önceden bana hediyeler alırdın artık hiç almıyorsun dedi. önceden A4 kağıda yazardın mektuplarını, şimdi saman kağıtlara veya defter yapraklarına yazıyorsun dedi. hiç telefon açmıyorsun dedi. bana zerre değer vermiyorsun dedi. bunların hepsini de bağırarak söylüyor ama beyler. okul çıkışı, düşünün karizmanın dibini.

    ben ağzım açık kalmış bir biçimde bakakaldım. bıraktım bunun kolunu. evet telefon açamıyordum çünkü telefonumuz kegibti amk. bazen sırf telefon açmak için anneannemlere veya teyzemlere gittiğim oluyordu. oradan aradığımda da o çıkmıyordu hiç telefonlara. A4 kağıda verecek para yoktu cebimde, ne gelirse yazabileceğim ona yazıyordum mektupları. hediyesinin amk zaten.

    işte o zaman içimde parasızlığın verdiği çaresizliği hissettim. para olmayınca bir çok şey boştu. sen ne kadar fedakarlık edersen et, insanlar ne durumda olduğunu, neyi neden yaptığını düşünmüyordu. yukarıda da dedim ya işçilere söverdim diye, bilmezdim neden babamı bırakıp gittiklerini. işte dilek; benim dileğim de bilemedi neden ona hediye alamadığımı. neden arayamadığımı. o benim aşkımı kaliteli a4 e değil de saman kağıda dökmeme takılmıştı.

    giderken arkasından baktım. çocuğum lan daha. kimse yok ferhat ve ondan başka. ağlamaya başladım. yapma dedim. kolunu kaldırdı beyler. arkasına dahi bakmadan, yürü bas git anlamında kolunu kaldırdı. hayatımdaki en büyük yenilgilerden birini alıyordum o giderken. o ise hiç bir şeyin farkında değildi.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 91.
    0
    @77 parasızlık kötü panpa. şimdi bile ayın 28 ine kadar 5 lirayla takılmam lazım dıbına koyiyim paranın
    ···
  17. 92.
    0
    reserved ilerleyen saatlerde okurum
    ···
  18. 93.
    0
    yakınımda sadece ferhat kalmıştı. hayat çok acaip geliyordu. cebimde kuruş para yoktu. babamın hiç işi yoktu, boş boş gidiyor geliyordu. annem yeni işe girmişti, asgari ücret alıyordu. abim üniversiteye hazırlanıyordu, annemin aldığı para da anca dershane taksidine ve pişecek yemeğe yetiyordu. binada aidat falan ödeyemez olmuştuk. durum gittikçe kötüleşiyordu.

    bir gün okulda aşı yaptılar. aşıdan sonra serbest bıraktılar bizi. bende internet kafeye gittim belki sigara otlanacak adam bulurum diye. o sırada kafenin sahibi vardı sadece kafede. abi dedim sigara verir misin? bana bir çay doldurursan veririm dedi. çayı doldurmaya giderken kendine de doldur diye bağırdı. 2 tane çay aldım geldim.

    uzun marlboro ikram etti. o sigaranın tadını unutamam beyler. çayla birlikte içtim. o sigarayı, içerken dedim ki, bir gün param olursa hep uzun marlboro içecem amk. neyse biraz konuştuk falan. önceden hep müşteri olarak gidiyordum az bir samimiyetim vardı zaten. daha sonra çıktım gittim mahalleye. ferhatla falan takıldık. ramazan yaklaşıyordu, bolluk bereket ayı denen ramazan bize nasıl gelecekti acaba?
    ···
  19. 94.
    0
    dinliyorum Panpa reserved atayım ne olur ne olmaz
    ···
  20. 95.
    0
    rizörvd
    ···